30 ♛ Kırmızı ve Büyücü
♛ 30. Bölüm ♛
KIRMIZI VE BÜYÜCÜ
Buz Diyarı, Ay Dağları Yakınları
"Tanıdığım en güçlü büyücü sensin, Kairos." dedi Mysania yürürken. Kairos onun sadece birkaç adım sağındaydı. "Dostların olmalı, olmak zorunda."
"Var, Kızıl Kraliçe." dedi Kairos. Ardından durdu. Mysania ona endişeyle baktı.
"Neler oluyor, bir şey mi hissettin?" Pelerinine sarıldı. Kar fırtınası sürüyordu. Bu arkalarındaki izleri kapatmaları için iyi bir şey olsa da hızlı ilerlemelerini zorlaştırıyordu.
Kairos birkaç saniyeliğine yağan karın ardında görünen Mysania'nın gözlerine bakmaya çalıştı. Ateş gibi parıldayan kırmızı gözleri, bembeyaz ormanda ve yağan yoğun karda dikkat çekiyordu. Cesaretin gücünü simgeleyen gözlerinde bu kez biraz da olsa endişe vardı. "Dayan, Mysia. Buradan çıkmamıza çok az kaldı. Ardından bize yardım edecek birilerini buluruz."
"Peki ya sonra?" diye sordu Mysania kendi kendine. "Ben bir söz verdim, Kairos. Kar Kraliçesi Salirhenia'nın ülkesini ele geçireceğim. Bunun için de yardımına ihtiyacım olacak."
"O halde beklemen gerekecek." dedi Kairos yanıt vererek. "Bu durumda biz onları bulamadan onlar bizi bulacak çünkü. Buz Diyarı'nın ormanlarını onlar kadar iyi bilmiyoruz."
Mysania ormanın sonuna yaklaştıklarını düşünüyordu. Havanın kararmasına rağmen etrafı giderek az soğumaya başlamıştı. Belindeki kemerlerden birine asılı duran kındaki kılıcın kabzasına koydu elini, bu ona kendini güçlü hissettiriyordu. Kılıçlardan birisini Kairos'a vermişti kendini koruması için.
Ardından düşündü, kılıçlar düşmanına yakın olduğu zaman işine yarayacaktı ve Mysania'nın tek kullanabildiği silah kılıç değildi. "Bir yaya ve oklara ihtiyacım var." dedi yüksek sesle. "Bu durumda onlar bizi fark etmeden ben onları vurabilirim."
"Aynı şeyi söylüyorum, Mysia." dedi Temsilci uyararak. "Bu ormanı onlar kadar iyi bilmiyoruz."
"O halde öğreniriz, Kairos." diye yanıt verdi Kızıl Kraliçe, Temsilci'ye bakarak. "Senden tek isteğim buradan çıktığımızda bize ortalık daha çok karışana kadar kalacak bir yer bulman."
"Olmuş bil."
♛
Mysania hiçbir şey istemiyordu fakat ihtiyacı vardı. Ona yıllardır bakan Arlenom ve Lydiana'nın ölümünden Salirhenia suçluydu, tüm bunları Mysania'nın gözleri önünde yapmıştı ve Mysania onların intikamını alacaktı.
Peki ya ablaları? Onları ne yapacaktı?
Onu düşüncelerinden ayıran Kairos oldu. "Ayaz Geçit'e yaklaşık." dedi gülümseyerek. Yanılmamış olmayı diliyordu.
"Gideceğimiz yere karar verdin mi?" diye sordu Mysania.
Kairos başını salladı. "Buz Diyarı, Ak Ülke'ye bağlı. Herkese yardım eden bir elf tanıyordum. Bize yardım edeceğini umuyorum."
"O kim?"
"Sarin'in Adaleti'nin liderlerinden biri, ismi Sargon Malesi. Gök Kraliçe'nin de eski dostlarından."
"Ak Ülke'de fazla kalmamalıyız. Kar Kraliçesi'nin Kalsedon'a saldırması uzun sürmeyecektir, yaratıklarını kendine bağladığı anda yapacaktır bunu. Bu sırada buradan ayrılmalıyız."
♛
Medyadaki kapak Kızıl Kraliçe'yi anlatıyor, elinde bir kılıç kabzası var, boynunda yakut kolyesi, parmaklarında yüzükler... Kızıl kanatları da var.
Bölüm kısa oldu biliyorum, kurgunun bu kısmı geçiş bölümleri ve planlarla dolu. Bir şeyler katmayı ben de isterdim, ileride bol bol macera olacak zaten. Bu bölümleri hızlı yayımlamak istememin sebebi de bu.
50.173, 5704, 3.1
24.02.2014, 12.44
Düzenlenme Tarihi: 11.08.2016 - 12.09.2018
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top