62. Bölüm🌊



5 sene sonra;

Nikah memurunun uzattığı mikrofona bakarak gülümsedim. Solumda oturan Eren'e baktığımda oldukça heyecanlı bir şekilde bana bakıyordu. Daha fazla onu heyecanlandırmamak üzere konuştum.
"Evet."

Salonda bir alkış tufanı koptu. Gülümseyerek Özge'ye baktım. Gözlerinin içi parlıyordu. Mutluydu.
"Siz de şahitlik ediyor musunuz?"

Bu sefer nikah memuru mikrofonu yanımda oturan Batu'ya tuttu. Sırıttı. Kulaklarınızı kapayın!
"Evet!"

Ve bir alkış daha. Batu'nun kulağına doğru eğildim.
"Sakin ol Batucum. Sen evlenmiyorsun."

Omuz silkerek sırıtmaya devam etti.
"O zaman belediye başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum."

Diyen nikah memuru ile hepimiz ayağa kalktık. Nikah memuru elindeki cüzdanı Özge'ye uzattı.
Özge sevinçle cüzdanı alarak havada salladı.
"Gelini öpebilirisiniz."

Nikah memurunun dediği ile Eren, Özge'nin duvağını kaldırarak alnına minik bir öpücük kondurdu. Çok tatlılar.
Salonda çalmaya başlayan dans müziği ile Eren, Özge'nin elinden tutarak piste indirdi. Onlar ilk danslarını ederken ben dolu gözlerimle onları izliyordum. Görüş alanıma giren bi elle dikkatim dağıldı.
"Bu sandı bana lütfeder misiniz leydim?"

Leydim...

Burukça gülümseyerek Batu'nun elini tutarak piste çıktık. Ellerimi Batu'nun omzuna koydum.
Bizden sonra piste birkaç çift daha çıkarak dans etmeye başlamışlardı.

Şakının değişmesiyle birlikte Eren ve Özge yanımıza geldi.
"Eş değişimi!"

Ben daha ne olduğunu anlamadan Eren elimden tutarak beni başka tarafa çekti. Ellerini belime koyarak müziğe ayak uydurdu. Kendime gelerek ellerimi omzuna koydum.
"Teşekkürler ederim Deniz."

"Ne için?"

"Hayatımın anlamını bulmamı sağladığın için."

Gülümsedim.
"Asıl ben teşekkür ederim Eren."

Kaşlarını çattı.
"Neden?"

"En zor zamanlarımda yanımda oldun. Sırdaşım oldun. Koşulsuz dinledin beni. Akıl verdin bana. İkinci bir abi oldun."

Sağ gözümden düşen damlayı gözleriyle takip etti. Baş parmağıyla düşen damlayı yakaladı. Güldüm.
"Bak yine aynısını yaptın."

Güldü. Bir adım uzaklaştım. Elini tutarak Özge'ye doğru yürümeye başladım.
"Gelin Hanımı kızdırmak istemeyiz."

Dediğimle beraber kahkaha attı. Özge'nin yanına gelince Eren'i üzerine itekledim.
"Kızım al şu kocanı, başımı şişirdi!"

Söylediğim şeye Özge kahkahalarla gülerken, Eren surat astı.

Tatlı çiftimizi yalnız bırakarak salonun terasına çıktım. Gökyüzünde parlayan yıldızlara baktım.

Sen, benim ortasında kaldığım karanlık hayatımı aydınlatan ışığımsın. Ben sensiz yolumu kaybederim. Karanlıkta ışıksız kalırsan insan yolunu şaşar be Deniz. İşte bende o'yum

Aklıma gelen cümlelerle birlikte iç çektim. Bir insanın sesi bile özleniyormuş. Aradan beş sene geçmesine rağmen bitmiyormuş. Olmuyormuş. Alıştım artık onsuzluğa, alışmak zorunda kaldım.

Omzuma konan ceketle birlikte irkildim. Yanımda duran Batu'yu görünce rahatladım. Ellerini cebine koyarak gökyüzüne baktı.
Bende tekrar gökyüzüne baktım.
"Özür dilerim kardeşim."

Cümlesiyle birlikte gözlerim doldu.
"Özür dilerim."

Sesi boğuk çıkmıştı. Kafamı ona çevirdiğimde bana bakıyordu.
"Engelleyemedim."

Yutkundum. Gülümsemeye çalıştım. Kollarımı beline sararak başımı göğsüne yasladım.
Gözlerimi kapattım. Kollarıyla beni sarmalayarak çenesini başımın üzerine dayadı.

Ne kadar süre orada o şekilde durduk bilmiyorum ama Özge'nin neşeli çıkan sesiyle birbirimizden ayrılmak zorunda kaldık.
"Beni en mutlu günümde yalnız mı bırakacaksınız!?"

Batu'nun kulağına doğru eğildim.
"Gelini kızdırdık."

Özge'ye bakarak, bana hitaben fısıldadı.
"Galiba."

Özge gelinliğinin eteklerinden tutarak kaşlarını çattı.
"Hey! Sizi duyuyorum!"

Batu'ya baktım. Omuz silkerek Özge'nin yanına gitti ve koluna girdi.
"Gel buraya kızgın gelin. Daha fazla öyle bakma valla bak şimdi damat seni terk edecek."

Batu, Özge'yi sinir ederek geri salona götürürken arkalarından gülmeden edemedim.

Tekrardan önüme döndüm. Balkonun demirliklerine iyice yaklaşarak aşağıya doğru eğildim. Burası ne kadar yüksektir?

Arkamda duyduğum devrilme sesiyle birlikte olduğum yerde sıçrayarak arkama döndüm. Yere düşen sandalyeden başka bir şey yoktu. Terasta benden başka kimse de yoktu.Anın korkusuyla hızlı atmaya başlayan kalbimin üzerine elimi koydum.

Bir süre etrafa bakındıktan sonra tekrardan önüme döndüm. Sorumun cevabını hâla bulamadığım için yeniden aşağıya doğru eğildim. Bazen böyle saçma şeylere merak ettiğim doğrudur.

Yine arkamdan gelen bir sesle hızla arkama döndüm. Yine kimse yoktu. Bu sefer başka bir sandalye yere düşştü. Rüzgârdan desem rüzgar yok. Emin olmak için elimi havaya kaldırdım. Herhangi bir esinti bile yoktu.

Kaşlarımı çatarak etrafı taradım. Etrafın sessizliği ürkütücüydü. Hızlı adımlarla terastan çıktım. Salona girdiğimde dans eden kalabalığın arasından zorla geçerek bizimkilerin masasına yöneldim.

Sıkıntıyla ayağımı sallamaya başladım. Yüksek sesli şarkılardan dolayı başım ağrımaya başlamıştı. Oturduğum yerden kalkarak lavaboya yöneldim.

Yüzüme ardı ardına soğuk su çarptıktan sonra aynadan yüzüme baktım. Duvarda asılı duran peçeteden alarak yüzümü kuruladım.

Salona doğru giden koridorda ben ve içeriden gelen yüksek sesli müzik sesinden başka bir şey yoktu. Arkamda duyduğum adım sesiyle olduğum yerde durdum. Bir... iki... üç... dört , sessizlik. Arkamı döndüğümde bir şey yoktu. Biraz yürüdükten sonra yine adım sesleri duydum. Olduğum yerde hızlıca arkama döndüm. Yine kimse yok.

Tuhaf tuhaf sesler duymaya başlamıştım. Hayırlı olsun, deliriyorum!

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top