27. Bölüm🌊
Demir'den;
Cebimdeki anahtarları çıkartıp kilide soktum. Kendimi acayip yorgun hissediyordum.
Eve girip ardımdan kapıyı kapattım. Yorgun ve yavaş adımlarla odama gittim.
Odanın bir köşesine çantamı fırlatıp direkt kendimi duşa attım.
Duştan çıktığımda açıktığımı hissederek mutfağa gittim.
Tam mutfağın kapısından girerken bir tıkırtı sesi duydum. Olduğum yerde durdum ve sesleri dinlemeye başladım. Ses yoktu.
Acaba ben yanlış mı duymuştum?
Bir süre daha bekledim ancak minik de olsa ses yoktu. Ben yorgunluktan yanlış duyuyordum bence.
Buzdolabına yönelip bir kaç kahvaltılık çıkardım. Çıkardığım kahvaltılıkları masaya dizdim ve oturdum.
Masayı toplarken yine bir ses duydum. Elimdeki tabağı tezgahın üzerine bırakıp mutfaktan çıktım ve tek tek odakları gezmeye başladım.
İlk önce salona girdim. Koltuğun arkasına, perdelerin arkasına her yere baktım. Kimse yoktu. Salondan çıkıp banyoya gittim. Duşa kabine, kapının arkasına baktım ama yine boştu. Kendi odama gittim ve dolabın içine ve yatağın altına baktım ancak hiç bir şey yoktu.
Geri mutfağa döndüm ve işime kaldığım yerden devam ettim.
Mutfakta ki işim bitince salona geldim ve kendimi koltuğa attım. O sırada mutfaktan bir şeylerin devrilme sesi geldi. Hızlıca oturduğum yerden kalktım ve mutfağa gitti. Hiç kimse yoktu. Etrafıma bakınırken balkonun kapısının açık olduğunu gördüm. Yavaş ve sessiz adımlarla balkona gittim. Kapıyı açmamla;
"Böööööö!!!"
"Ananı!"
...
Dün;
Batu'dan;
Demirle Deniz mutfaktayken,ikizler, ben ve Selim salonda oturmuş sohbet ediyorduk.
Ayağa kalkmış salondan çıkarken arkamdan Özgür seslendi.
"Nereye lan?!"
Özgür' e döndüm;
"Tuvalete gideceğim. Gel beraber gidelim."
Yüzünü buruşturdu ve önüne döndü. Yüzüme zafer gülümsemesi takınıp salondan çıktım.
Banyoya girip lavabonun üzerinde ki kalıp sabunu aldım. Daha sonra banyodan çıkıp dış kapıya doğru gittim. Kapının kenarında evin anahtarı asılıydı. Sırıtarak anahtarı aldım.
Birisi var mı diye etrafımı kontrol ettim. Temizdi!
Geri önüme dönüp elimdeki anahtarı sabunun üstüne bastırdım. Evet! İzi çıkmıştı.
Sessiz adımlarla mutfağa girdim ve masanın üzerinden bir peçete aldım.
Demir ve Deniz beni fark bile etmemişlerdir.
Ah çifte kumrularım benim. Nasılda seviyorlar birbirlerini.
Elimdeki sabunu peçeteyi sarıp cebime attım. İlk fırsatta okul çantama koyardım ben. Sırıtarak geri salona girdim.
...
Bir kaç saat önce;
Kara kara ne yapacağımı düşünürken aklıma gelen fikirle beraber sinsice sırttım. Hızlıca kimse görmeden yüzümdeki sırıtmayı silip kollarımı karnıma doladım ve bağırdım.
"Aahh!"
Hoca birden sustu ve bana döndü;
"Batu, oğlum iyi misin?"
Başımı iki yana salladım;
"Değilim hocam."
Sesimi bilerek kötü çıkarmıştım.
Hoca elindeki kalemi masaya bırakıp yanıma geldi.
"Hadi sen müdüre git de bugünlük izin al."
Kendimi ele vermemem lazımdı. Hızlıca başımı iki yana salladım.
"Yok hocam."
"Olmaz oğlum öyle şey."
Sıramın üstündeki eşyalarımı çantama koyarak sıradan kalktım. Karnımı tutarak sınıftan çıktım. Arkamdan kapıyı kapatınca sırıtarak müdürün odasına doğru yürümeye başladım.
Kapının önüne gelince role girdim ve karnımı tutarak içer girdim.
Müdür beni görünce yerinden kalkıp yanıma geldi.
"Ne oldu evladım sana?"
"Hocam ben biraz kötüyüm de izin alabilir miyim?"
"Tamam oğlum git sen."
"Teşekkürler hocam."
Deyip, odadan çıktım. Açıkçası çok kolay olmuştu. Ben bayağı uğraşırım diye düşünmüştüm. Sevinçle olduğum yerde zıpladım ve kimseye görünmeden okuldan çıkıp Demir'in evine yürümeye başladım.
Demir'in evine gelince dün bastırdığım anahtarını çıkartıp kilide soktum ve çevirdim.
Evveeet! Kapının açılmasıyla içeriye girdim.
Çantamı, Demir'in bulamayacağı bir yere sakladım ve saate baktım. Demir'in okuldan çıkmasına az kalmıştı.
Fırsattan istifade saklanacak yer aramaya başladım.
Kendime en güzel ve en uygun yeri seçince oraya saklandım ve Demir adamı beklemeye başladım.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top