19. Bölüm 🌊



Demir'den;

Sırıtarak ellerimi pantolonumun cebine soktum. Arkamda ki kızın varlığı nedenini bilmediğim bir şekilde beni mutlu ediyordu. Onun yanındayken sürekli gülümsüyordum.
Beni kıskanmıştı. Her ne kadar inkar etsede açıkça ortadaydı.

Gelmemiz gereken yere gelince arkama döndüm ve Deniz'e baktım meraklı gözlerle bana bakıyordu. Bir şeyler sormak istiyordu ama kendiniz zor tuttuğu belliydi.
"Sor hadi."

"Neden buraya geldik?"

Elimle arkamdaki dükkanı işaret ederek güldüm.
"Burada ne yapılır Deniz?"

Masum masum yüzüme bakıyordu. Dışarıdan ne kadar tatlı göründüğünden haberi var mıydı acaba?
"Yemek yenir?"

Cevabıyla birlikte gülerek saçlarını karıştırdım.
"Aferim sana. Şimdi beni takip et."

Sinirle karışş saçlarını düzelterek beni takip etti. Dükkanın kapısını açıp kenara çekildim. Deniz girdikten sonra sırtına elimi koydum ve masalardan herhangi birine oturmak için yönlendirdim.

Masaya oturduktan sonra elimi havaya kaldırarak bağırdım;
"Usta! Bize iki köfte ekmek!"

Bağırmamla birlikte tezgahın öbür tarafında ki usta bana döndü.
"Hemen Demir'im."

Ustanın cevabıyla gülümseyerek önüme döndüm. Deniz'e bakttığım da şaşkın bir şekilde bana baktığını gördüm.
"Neye şaşırdın?"

"Her zaman gelir misin buraya?"

Etrafa bir göz attıktan sonra tekrardan Deniz'e baktım.
"Zamanında burada az çalışmadım."

Kurduğum cümleyle yüzündeki şaşkın ifade artmıştı.
"Nasıl yani?"

"Lisenin başlarında burada çalışıyordum."

"Neden?"

"Çok soru soruyorsun."

"Sende soruyorsun."

"Her şeye de cevabın var."

Gözlerini devirerek etrafı incelemeye başladı.
İkimizde ses etmeden otururken önümüze gelen ekmeklerle sessizlik bölündü.
"Başka bir istediğiniz var mı efendim?"

Yanımızda dikilen garsona döndüm.
"Hayır, teşekkürler."

Garson başıyla onaylayıp masadan ayrıldı.
Deniz ekmeğe bakarak konuştu.
"Küçükken köfte ekmeği çok severdim. Seneler oldu yemeyeli."

Üzgün bir ses tonuyla konuşmuştu. Sadece ekmeğe bakıyordu. Gözlerinde hüzün yüklüydü.
"Anlatmak ister misin?"

Omuz silkerek ekmekte ki bakışlarını bana çevirdi. Gözleri dolmuştu.
"Boş versene."

Zorla yutkundum. Ne yaşamıştı da bu kadar üzülmüştü? Gözlerinin dolduğunu fark edince oturduğum sandalyeden kalkıp, Deniz'in yanında ki boş sandalyeye oturdum.

Yanına oturur oturmaz sarıldım. Sarılmamla birlikte ağlamaya başladı. Saçlarını okşadım.
"Şştt. Geçti güzelim."

Başını omzumdan kaldırıp, ıslak yanaklarını sildi. Gülmeye başladı. Sahte bir gülümseme değildi. İçten bir gülümseydi. Gülümsemesine karşılık olarak bende gülümsedim.
"Ne duygusallaştım ya?! Hadi sende yerine geç, ekmeklerimizi yiyelim."

"Yemek istediğine emin misin?"
Sorduğum soruyla sırıttı. Hayır ya! Yine aynı şeyi yapmıştım. Bu sefer engellemeyecektim. Belki keyfi yerine gelirdi.

Gözlerimi sımsıkı yumup beklemeye başladım.
Gülüş seslerini duyunca kapattığım gözlerimi açtım ve baktım.
"Tamam, tamam yapmayacağım. Hadi geç yerine."

Deniz'in yanından kalkıp eski yerime Deniz'in karşısına oturdum. Ne yapacağını merakla izlemeye başladım.

Buruk bir şekilde gülümseyip ekmeğe baktı. Ardından ekmeği eline aldı ve yemeye başladı. Onun yemeye başlamasıyla gülümseyerek bende yemeye başladım.

...

Deniz'in evinin önüne gelince arabayı durdurdum ve ona döndüm.

"Bugün için teşekkür ederim."

"Bende teşekkür ederim Deniz Hanım."

Gülümseyerek arka koltuğa uzandı ve çantası alarak arabadan indi. Deniz'in evine girdiğine emin olduktan sonra gaza bastım ve oradan ayrıldım.

Kendi evime geldikten sonda cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı açtım.
Bir dakika? Işıklar neden açıktı? Ben yalnız yaşıyorum? Hırsız mı girmişti? Hırsız girse neden ışıkları yaksın?

Sessizce kapıyı kapattım. Elimdeki çantayı yine aynı sessizlikte kapının arkasına koydum.

Ses çıkarmamaya dikkat ederek salona doğru yürümeye başladım. Salona girdiğim de gördüğüm kişiyle olduğum yerde kaldım.
"Senin ne işin var burada?"


📩📩📩📩📩

Kim geldi acaba?????

Deniz'in çok ucundan mini minnacık geçmişine değindik aslında.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top