bir tebessüm gönder rüzgârla bana
bölüm şarkısı/saudade-son dans
iyi okumalar <3
•••
Gözlerimi kaldırıp karşıma baktığımda onu gördüm. İlk gün olduğu gibi gözlerine sinmiş hüzün ile orada oturuyordu. Yanına gitmek istiyordum ama yapamıyordum, adımlarım yere mıhlanmış gibi öylece duruyordum.
Geçen zaman sanki aramıza bir uçurum inşa etmişti. Ben onun yanına gitmek için o uçurumdan atlayacaktım, buna razıydım.
Beni hâlâ fark etmemişti, sadece ileriye doğru bakıyordu.
Dakikalar geçti, bir an duraksadığını gördüm. Sanki burada olduğumu hissetmiş gibi başını yavaşça geriye doğru çevirdi ve göz göze geldik, o an onu ne kadar çok özlediğimi fark ettim.
İnsan hiç sarılmadığı birine sarılmayı özleyebilir miydi?
Ben özlüyordum.
Yavaşça ona doğru yürümeye başladım, o da ayaklanmıştı ama bana doğru dönmemişti. Yanına gittim, bir süre sadece öyle durduk.
Sustuk, sustuklarımız konuşuyordu.
"Dolunay.." dedi, adım onun canını yakıyormuş gibi çıkmıştı sesi. Tekrar konuştuğunda, "neden, neden gittin?" diye sordu.
"Gitmek zorundaydım Akay, yapamıyordum. Belki gidersem başa çıkarım sandım, bir şekilde geçer dedim."
"Geçti mi?"
"Geçmiyormuş," dedim, sesim kırık çıkmıştı. "Neler yaptın ben yokken?" diye sordum.
"Bir şey yapmadım. Seni bekledim, bir gün çıkar gelirsin diye," durdu, nefes aldı, "sen neler yaptın, gittikten sonra?"
Gittikten sonra..isteyerek gitmemiştim ki ben.
"Pek bir şey yapmadım. Bende bekledim, bir gün yine sana gelirim diye."
Tebessüm etti, "ben bekledim, sende geldin."
Bende tebessüm ettim, "verdiğim sözleri tutarım."
Gözlerimin içine baktı, gözlerinin içine baktım. Şu an biz sarılmıyorduk belki ama gözlerimiz birbirlerine sıkıca tutunmuş, sarılıyorlardı.
Yüzünü Ufuk Çizgisi'ne çevirdi. O Ufuk Çizgisi'ni izlerken ben onu izledim, güzel yüzünü izledim. Birkaç dakikanın sonunda bende bakışlarımı Ufuk Çizgisi'ne döndürdüm.
"İlk tanıştığımız gün sana ismini sorduğumda bana garip bir şeyler söylemiştin hatırlıyor musun?" diye sordu.
Kafamı salladım, "evet, hâlâ ne demek olduğunu bilmiyor musun?" dedim.
"Bilmiyorum, söyleyecek misin?"
O gün ki gibi, "die plenae lunae reversurus." diye mırıldandım. "Latince'de Dolunay demekti."
"Yani bana ismini söylemiştin." dedi ve güldü.
"Evet, söylemiştim," sözlerime devam ettim, "benim adım, senin adının bir diğer anlamı."
"Bunu biliyorum, ilk fark ettiğimde güzel bir tesadüf diye düşünmüştüm."
Hafif bir şarkı mırıldanmaya başladı, daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı. Sesi güzeldi, naifti. Dikkatimi şarkıya verdiğimde en sevdiğim şarkılardan biri olduğunu fark ettim.
"Durmuş bütün saatler bizim için sevgilim
Uzaklarda kaldı mutluluk bize
Yıllar sonra bir an gelirsem ben aklına
Bir tebessüm gönder rüzgârla bana.."
"Yokluğunda sana gönderdiğim tebessümleri hissettin mi Dolunay?"
"Hissettim Akay, rüzgâr saçlarımı her okşadığında tam kalbimde hissettim."
Gülümsedi, gülümsedim.
Yavaşça elini kaldırıp omzuma koydu ve beni kendine çekti, başımı omzuna yasladım. Şimdi yine göz gözeydik ama gözlerimiz bu kez Ufuk Çizgisi'nde buluşmuştu.
~~
Benden size,
Zamanınız varken hissettiklerinizi söyleyin çünkü sonraya bırakırsanız ya söyleyecek biri kalmıyor ya da söyleyecek bir zaman.
Hayat böyle işte; birileri geliyor, birileri gidiyor. Gidişler hep var, gelişler hep var. Herkes bir gün gidiyor, belki geri geliyor ama bazen eskisi gibi de olmuyor.
Onların kalpleri hep yan yanaydı, bu yeterdi tüm kırgınlıkları tamir etmeye.
•••
"bu texting kalbi uzaklarda olan bana, kalbi uzaklarda atan herkese ithaf edilmiştir.."
mutsuz bir hikayeden esinlenilmiş, mutlu bir hikayeydi bu texting. bu yolda yanımda olduğunuz için ve onlara kalbinizde bir yer açtığınız için teşekkür ederim. iyi ki varsınız.
dilerim ki, kendi kalbinize bir gün kavuşursunuz. Ufuk Çizgisi sizi buluştursun!
bitirdiğiniz tarihi buraya bırakmayı unutmayın.^^
çokça sevgilerle, forelsketdaisy.
hoş kalın, öptüm kocaman.
-♡
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top