"Ocak bize külden başka ne verdi, var olmak için yok oluyoruz."

Eski kız kardeşlik, kadim yolcular, bir şey yaratmak için bir şeyi çapa yapma konusunda takıntılıydılar. Küçük bir taştan ev yapmak istiyorlarsa onu var olan dünyaya bağlı tutacak bir şeyde istiyorlardı. Ezoterik öğretiler, aile mirasları, efsaneler onlar için bunu ifade ediyordu.

Var etmek için verilen bedeller. Bu durum ilerleyen zamanda oldukça kanlı bir dönemece vardığında ve hırs gören gözleri var olan dünya nimetleri ile aldattığında, Eski kız kardeşlik yeni bir kural için gücünü topladı.

Daha somut bir çapa gerekiyordu. Ödenmeden veya karşılıklı olunmadan bir nesneye sahip olmaları, var etmeleri gerekiyordu. O yüzden harekete geçtiler.

Çapa avı olarak nitelendirilen koca bir av yılı başlattılar. Bir şeyi maddesel olarak var etmek için dünya ürününü dışarda aradılar.

Efsaneler ve mitlerin peşinden koşturdular, insan dinlerinin mitolojilerini araştırdılar ve tapınakları ince ince işlediler, sonra sonra kulaktan kulağa yayılan bir meteor duyuldu, Meksika Körfezine yakın bir alanda dinlenen binlerce yıl önce dünya ile çarpışmış ve dünyanın parçası olmaya başlamış bir meteor...

Kadim yolcular, av yılının görkemli bir hazine ile son bulacağını umut ettiler işte o zaman, kız kardeşliğe, Sihri-büyü topluluğuna elleri boş dönmeyeceklerdi.

Kızıl cadı Eythora'nın önderliğinde küçük bir grup olay için büyük bir şey feda ettiğinde artık Düşlerin yeni bir çizgisi oluşmuştu. Eythora'nın meteor ateşinden çıkarttığı cevher dünyanın göz bebeği Düşlerin ruhu olacak onunla ve adaklarıyla sonsuzlukta hüküm sürecekti.