ep;9 | iş birliği

Kendime değişeceğine dair sözler verip duruyordum. Daha sonra içimdeki sesler yüzünden bu planlarım suya düşüyordu ve kendi benliğime geri dönüyordum. Bunu her ne kadar istemesem de gerçek kaçınılmazdı. Belki de bu yüzden kendimi sevemiyordum. Çünkü kendime verdiğim hiçbir sözü gerçekleştirmiyordum. Bu da git gide daha değersiz hissetmemi sağlıyordu. Kendimi daha özel hissetmeliydim ama bunu istememe rağmen aynı şekilde devam ediyordum. Annemin karşısına geçmek, ağabeyimle daha yakın olmak ve Beomgyu'dan intikamımı almak... bu üçü baştaydı şu anlık. Ve ben erteliyor ya da yapmıyordum. Zor olduğundan mı, kendime güvenmememle ilgili mi, bilemiyordum. Hiçbir fikrim yoktu.

"Oh, Beomgyu. Bunu diğer kanallarda yapıyor. Sana izlenme alacağını düşündüren nedir?" Suhyan Hoca her zaman ki gibi içine sinene kadar sorular sormaya devam edecekti anlaşılan. Bu fikir benimdi. Bu yüzden benim konuşmam lazımdı. Boğazımı sesli şekilde temizleyerek dikkatini üzerime toplayınca konuşmaya başlamadan önce dudaklarımı ıslattım. Beomgyu'ya bakmadan Suhyan Hocaya dönerek anlatmaya başlamıştım.

"Çünkü bu fazla yaygın değil. Diğer kanallar kız erkek karışık şekilde yapıyorlar. Biz erkek grupların dansını kız dansçılar, kız gruplarının dansını erkekler yapacak şekilde koreografiler oluşturacağız. Bu dönem bu çok popüler. Bizim de kitlemiz uzun zamandır bunu istiyordu zaten. Hem takipçilerimizin de istediği olmuş olur," Suhyan Hoca gözlerini yüzümde gezdirdiğinde tedirgin bakmamayı umarak cesaretli halimle ona bakıyordum. Elindeki kalemi çevirip dururken bir anda masaya bırakıp ellerini çırpmıştı.

"Tamam, kabul edilmiştir."

***

Beomgyu herkes tarafından sevildiği için yalnız kalma derdi yaşamamıştık. Dansçı olduğumuz için kimsenin kız-erkek ayrımı yoktu ki olmamalıydı zaten. Nedense bu fikir herkesin hoşuna gitmişti. Beomgyu hepsini bir arada toplamaya çalışıp planı anlatmaya çalışırken ben köşede elmamı ısırıyordum. Tanrı aşkına, bir de yardım mı edecektim? Fikri bulmuştum ve gerisi onda olmalıydı. Hem sonuçta Suhyan Hoca onu bana yardımcı olması görevlendirmişti. Onu köle gibi kullanma düşüncesi kafamda ışıklar yakmaya başlasa da şeytani düşüncelerimi köşeye bırakıp saate baktım. Kai etrafta gözükmüyordu. Acaba kantine mi gitmişti?

Oturmaktan kalçam düzleşmişti, neredeyse. Kalkıp bir şeyler yemek güzel olabilirdi. Uzun zamandır stüdyonun kafeteryasına inmemiştim. Genelde evde ağzıma bir şeyler atıp çıkıyordum ya da dışarıdaki kafelerde yiyordum. Beomgyu ile yüz yüze gelmemek adına önceden kaçıp duruyordum kafeteryadan. Çünkü Beomgyu genelde orada takılırdı ve ben bundna kaçardım. Şimdi kozlar benim elimdeydi. Omuzlarımı dikleştirerek kendimden emin bir şekilde kafeteryaya geldiğimde Kai'nin bir çocukla konuştuğunu görmüştüm. Kendime bir sandviç alıp yanlarına doğru gittiğimde bu çocuğu daha önce gördüğümü hatırlamıyordum.

Masada karşılıklı oturuyorlardı, ben de Kai'nin yanına oturmuştum. Oturmamla bakışları bana dönünce sandviçimden ısırık alarak onlara bakmıştım. Bakışları oldukça değişikti. Ciddi mi bir şey mi konuşuyorlardı?

"Oh, oturmamalı mıydım?" Kalkacak gibi ayaklanacakken Kai başını iki yana sallayıp tekrar yerime oturtmuştu. "Bu arkadaş east2west'den. İşbirliği teklif ediyorlar," kaşlarımı kaldırarak daha önce görmediğim çocuğa bakınca yüzünün birden tanıdık gelmeye başlamıştı. Birkaç dans coverlarını izlemiş olmalıydım. Başımı sallayarak selam verdiğimde elini uzatmıştı.

"Merhaba, ben Hyunjin. Sen de Taehyun olmalısın, değil mi?" Kaşlarım sanki mümkünmüş gibi daha da havalandığında şaşkınlıkla Kai'ye bakmıştım. O ise gülümseyerek elini çenesiyle işaret etmişti. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak elini sıkmıştım. "Ohh, merhaba. Beni tanıyor musun?" Tebessüm edip elimi sıkmaya devam edince nezaketten elimi geri çekememiştim. "Evet. Birkaç dans cover videosunda görmüştüm. Seni nasıl tanımayayım?" İçimde kabaran gururum okşanırken dudaklarımı kaplayan gülümsemeye engel olamamıştım. İlk kez birinin beni fark etmesi kalbimde kelebekler uçması tabirine uymuştu. Kendimi şu an değerli hissediyordum, az da olsa.

"Biz konuştuk ama istersen sana da özet geçsin. Bana mantıklı geldi," Kai'nin ortaya attığı öneriyle başımı sallamıştım. Hyunjin tahmini bizim yaşlarımızdaydı. Bana ithafen daha kalıplıydı ama yüzü bebeksi görünüyordu. Ve konuşmasına bakılırsa iyi birine benziyordu.

"East2west dansçıları olarak farklı ne yapabiliriz diye düşünürken aklımıza başka bir kanalla birlikte video çekmek geldi. Tabi siz nasıl düşünürsünüz bilmem ama hem şu fanlar arasındaki kavgaları da az da olsa sonlandırmış oluruz. Çünkü biliyorsunuz, bizleri sürekli rakip görüp karşılaştırmaktan vazgeçmiyorlar," bunu gülerek söylese de ne kadar sinir olduğu ortadaydı. Onu onaylayan bir mırıltı çıkarıp ben de düşüncemi belirtmiştim. Zaten beni diğerleriyle pek karşılaştırmazdı ama Kai bahsedip dururdu. Bu yüzden nasıl bir şey olduğunu anlayabiliyordum.

"Bu yüzden belirlediğimiz birkaç şarkının koreografilerine kendimizde katkıda bulunarak bir iş çıkarabiliriz. Eğitmenlerin de karşı çıkacağını düşünmüyorum. Ama önce sosyal medyadan olan tanışıklığımızdan dolayı Kai ile konuşmak istedim." Anlattıkları çok mantıklıydı ve etkileyiciydi. Bu bazı şeyler için çok güzel bir başlangıç bazı şeyler için de son bulabilirdi. Bana soracak olsalar oyumu kesinlikle evet yönünde kullanırdım. Hem bu fırsatla bizde kaynaşmış olup danslar hakkında irtibata bile geçebilirdik. Bizim ekip videoya çıkanlar olarak 50 kişiydi, 25 kız 25 erkek olmak üzere. 30 tane de daha yeni olan stajyerler vardı. East2west dünya çapında stajyerler aldığı için daha kalabalık olmalılardı. İngilizce bilmemek sorun yaratır mıydı, düşüncesi aklıma dolarken bu soruyu ona yöneltmiştim.

"Bana kalırsa da mantıklı ama sizin yabancı stajyerleriniz var. İngilizce bilen sayımız az. Nasıl konuşabileceğiz?" Kai'nin aklına gelmemiş olacak ki o da bana katıldığında Hyunjin gülmüştü. "Siz onu sorun etmeyin. Stajyerlerin hepsi dilimizi biliyor. Birkaç istisna var ama sonuçta tüm ekip çalışmayacağız. Ben şahsen kanal başına 20 dansçı yeter diye düşünüyorum, 10 kız 10 erkek olmak üzere." Başımı sallayarak onaylamıştım. Elbette kanalın tüm dansçıları katılmayacaktı fakat bu demek oluyordu ki sadece popüler olanlar katılacaktı. Yani bana çoktan dış kapının yolu gözükmüştü.

"Oh, evet ama önce eğitmenlerin onaylaması lazım." Kai'nin lafıyla kahkaha atmaya başladığımızda bu çocuğu şimdiden sevmeye başlamıştım. Belki ekipte bulunmayacaktım ama sorun değildi. Kai'nin bana bu çocuktan bahsetmemiş olması da ayrı bir konuydu. Bunun hesabını ona daha sonra soracaktım. Biz gülmeye devam ederken yanımdaki sandalyenin çekilmesiyle gülüşlerimiz durmuştu. Başımı yanımdaki bedene çevirdiğimde bu kişi ondan başkası değildi.

"Nedir bu kadar komik olan şey?"

Merhabalar,
Stray Kids ile TXT etkileşimini kullanmak istedim yani bahsedilen Hyunjin skz üyesi olan. Hyunjin bir süre daha misafirimiz olacak ;) ve birçok olayın başlamasında yardımı dokunacak. Yine spoi patlattım

Gelecek bölüm için bekleme de olun!

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top