-Sence tavukmu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan?
Bana dönüp gülmeye başladı ve radyosunun sesini biraz daha verdi. Bir sürü kadın var burada. Hepside akıl hastası buna bende dahil. Birkaç da doktor var. Bir anda çığlık atmaya başladım çünkü karınca vardı.
-Aaaaaaaaaaaa karınca.
Herkez koşmaya başladı. Bende bu kargaşadan faydanlanıp koşmaya başladım kaçmak için. Her fırsatı değerlendirmiştim ama başaramamıştım ki şimdide olmadı. Koluma bi doktor yapışmıştı. Hemde yakışıklı. Şansa bak.
-Seni kaçak seni gel buraya.
-Ama ekmek almam lazım annem kızıyo.
Öyledi annem ekmek al demişti ve bende annemin elini bırakıp koşmuştum annemde benim peşimden koşmuştu yolun ortasındaydık. Ben hayla koşuyordum. Taki o ses kadar. Çığlık bu annemin çığlıyıdı. Sanki acı çekiyordu herkez oraya toplanmıştı. Birde araba vardı kaçarcasına gidiyordu. Yüremeye başladım kalabalığı yarmaya başarmıştım, annem yerlerde kanlar içindeydi. Hepsi benim yüzümdendi. Yaklaştım anneme uyanmıyordu uyanamıyordu. Kocaman bir araba gelmişti üstünde ses çıkaran bir şey vardı. Ve beyaz renkli kırmızı şeritli.

Yazarın azından
8 yaşında olan bir kızın bunları görmesi zordu hemde çok zor. Sahra aklına gelenlere fazla dayanamamıştı. Bağırmaya başladı. Ansızın değişen ruh hali doktoru epey şaşırtmıştı. Kızı daha fazla tutamayınca hemşireye seslendi.
-Çabuk buraya gelin kiriz geçiriyor iğneleri getirin.
Sahra daha çok bağırdı.
-İğneler olmaz istemiyorum bırakın beni anneeeee yardım et.
Doktor sahranın boynuna vurduğu ilaçla bayılmıştı ve yatağına yatırdılar...

Lütfen beğenin umarım güzel olmuştur ve yorumda yapın. Okumaya devm edin