5
Türkiye kan ter içinde uyandı. Bir kabus görmüştü. Babasını, Osmanlıyı görmüştü. Rüya o kadar korkunç olmasada Osmanlı'nın söylediği şeyler korkunçtu.
Osmanlı ona
"Sen sadece başarısız bir kopyamsın"
"Ben senin yüzünden yıkıldım"
"Benim yerime geçtin ama benim kadar iyi olamadın"
"Asla iyi bir ülke olamayacaksın"
Gibisinden bir şeyler demişti.
Türkiye bunun sadece bı rüya olduğunu biliyordu ama yinede Osmanlı'nın dedikleri yanlış değildi.
Babası ile asla iyi bir ilişkisi olmamıştı Türkiye'nin. Osmanlı asla Türkiye'nin var olmasını istememişti ta ki Osmanlı'nın çökmesine çok az kalana kadar.
Osmanlı oğlunu son kez yanına çağırmış konuşmuştu. Ama bu daha çok siyasi bir konuşmaydı. Bu konuşmanın ardından kısa bi süre sonra Osmanlı beklenildiği gibi yıkılmıştı.
Türkiye yatağından çıktı, kan ter içinde kalmıştı. Bu hali ile dışarı çıktı. Nato binasında kalıyordu çünkü yine komşuları ses çıkarmakta idi.
Sessizce koridorlarda yürüdü. En sonunda bahçeye açılan kapıdan dışarı çıktı. Gökyüzü yıldızlar ile doluydu. Türkiye yıldızlara baktı. Buralarda çok ışık kaynağı olmadığı için yıldızlar net bı şekilde görünüyordu.
Hafif rüzgar yüzüne çarpıyordu. Derin bı nefes alıp verdi. Şu an daha iyi hissediyordu. Omzuna dokunan el ile ufak bir çığlık atıp yerinde sıçradı.
Türkiye hızla arkasına baktı.
"Sshhh" herkesi uyandıracaksın. Karanlıkta sessizce Türkiye'yi korkutan ve Türkiye'nin bu tepkisine karşı kahkahalar atan kişi kim olsa beğenirsiniz?
"Benim çığlığımdan uyanmazlar ama senin karga sesi gibi kahkahların karşısında aynı tepkiyi verirler mi bilemem, Yunanistan"
Yunanistan gülmeyi kesti ve kollarını birbirine bağladı.
"Bu saate burda ne işin var"
"Seni hiç alakadar etmez. Asıl sen neden buradasın?"
"Dışarıda ceketimi unutmuşum almaya geldim"
"Bu saatte mi?"
"Evet, onu bunu geçte neden burdasın söyle"
Türkiye derin bi iç çekti "uyuyamadım"
Yunanistan gülümsedi "yani kabus gördün"
Türkiye kaşını çattı ve dudağını büzüştürdü
"Hayır, dediğim gibi uyku tutmadı"
Yunanistan, Türkiye'nin bu tepkisine daha çok güldü.
Türkiye ilk defa Yunanistan'ın gülüşüne katıldı ve o da güldü.
Akşamın bir saatinde bu tartışmayı yapmaları gerçekten komik gelmişti. Bir defa gerçekten ciddi olmayı bırakıp rahat olmak istedi.
Yunanistan gülmesini kesip gülümseyen Türkiye'ye baktı.
Türkiye bu bakışları fark etti ve gülmeyi kesti. "Ne oldu? Yüzümde bir şey mi var?"
Yunanistan yüzünü farklı yöne çevirdi.
"Hayır bı şey yok"
Türkiye hala yunanistan'a bakıyordu. Yunanistan ise yüzündeki kızarıkların saklamaya çalışıyordu.
Yunanistan normale dönmek için kafasını bir kaç defa sağ-sola salladı ve Türkiye'ye döndü.
"Bir gün Orion adlı avcı kralın kızına kur yapmıştır ama başarısızlığa uğramıştır"
"Yunan mitoljisi mi anlatıyosun?"
"Evet, bu yüzden sesimi kesme tatlım"
"Orion sarhoş olduğu bir gün prensese saldırmaya çalışır. Bunu sonucunda kral Orion'u cezalandırır ve gözlerini kör edip onu sürgüne yollar. Orion kör bir şekilde yardım aramaya başlar. Demir tanrısı Hephaistos'un çekiş seslerine doğru ilerler ve ona ulaşır. Ona gözlerini geri kazanmak için yardım ister. Hephaistos doğuya doğru ilerlemesini ve güneşin iyileştirici ışıklarının yüzüne vuracağı zaman iyileşeceğini söyler ve gerçekten de öyle olur"
"Bir gün Orion avlanırken vahşi doğa, avcılık, okçuluk ve ayın tanrıçası Artemis ilk görüşte Orion'a aşık olur. Ama Artemis bekâret yemini etmiş bir tanrıçadır bu yüzden kimseyle evlenmezdir. Ama yinede Orion'a olan aşkı yüzünden bu yemini hiçe sayarak evlenmeye karar almışlardır"
"Ama Artemis'in kardeşi Apollon bu evlileğe karşıdır. Kardeşinin bir insan yüzünden yeminini bozmasını istemez ve biraz da kıskançlık yüzünden bir plan kurar.
"Bir gün Orion denize girer ama o kadar çok karadan uzaklaşmıştır ki kafası küçük bir ada gibi gözükmektedir. Bundan habersiz olan Artemis'in yanına Apollon gelir ve Orion'u göstererek "Bu adayı vurabilir misin?" Diye sorar. Hırs ile dolan Artemis yayını gerer ve o adayı vurur. Ama on ikiden isabet ettirdiği alanın bir ada değil sevdiği adam olduğunu görünce yıkılır."
"Artemis sevdiği adamı gümüşten yapılmış bir at arabası ile gökyüzüne çıkarır ve onu bir takım yıldızına dönüştürür. Orion'un ölümü onu kadar kahreder ki hayata küsmesine neden olur. Hatta ay tanrıçası Artemis'in içindeki bu acı yüzünden ayın soğuk, kasvetli ve cansız olduğu rivayet edilir."
Yunanistan elini aya doğru kaldırdı. "Ayın bu kadar güzel olmasına karşılık arkasında büyük bir acı saklaması çok büyüleyici"
Türkiye, hayranlıkla aya baktı. "Bu hikayeyi dinledikten sonra aya bakış açım biraz daha değişti"
Yunanistan üzüntü ile güldü. "İçinde bir sıkıntı olduğunda Aya anlat, bu kadar büyük bir acıyı sakladığı gibi senin acılarını da saklar"
Türkiye, Yunanistan'a baktı hüzünlenmiş gibi gözüküyordu. Acaba Yunanistan'ın aya anlattığı acıları nelerdi diye düşündü Türkiye.
Yunanistan Aya bakmayı kesti ve Türkiye'ye gülümsedikten sonra ordan ayrıldı.
Yunanistan'ın bu davranışı Türkiye'yi düşündürmüştü. Belki de araları o kadar kötü değildi. Belki birbirlerine olan ön yargılarını yıkabilirlerdi.
Türkiye gülümsedi ve odasına doğru yol aldı.
.
Türkiye'nin Yunanistan'a olan iyi bakış açısı sabaha kadar sürmüştü. Kapısına çıkmayan kalem ile yazılan "Tipsiz hindi" yazısı ile bütün nefreti geri gelmişti. Türkiye bunun öcünü alıcaktı.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top