5.

Salvadorun son sözlerinden sonra kapı açılmış ve içeriye aşçının yardımcısı olan Oliver girmişti.

"Bayan Elizabeth için meyve suyunu kim hazırladı?"

"Ben." dedi Oliver şaşırak. Galiba bunu bilmemizi beklemiyordu.

"Meyve suyunu hazırlarken içeriye başka birisi girdi mi?"

"Zaten mutfakta kalabalığız. Ama ben meyve suyunu hazırladığımda hepsi mola vermiş, dışarı çıkmışlardı. "

"Emin misin?" diyerek şüpheci gözlerle Oliver'e bakmaya başladı Salvador.

"Aslında benim telefonum çaldığı için kısa bir anlık dışarıya çıkmıştım. İçeriye girdiğimde de Jason'u su içerken görmüştüm. " Salvador'un nedense kaşları çatıldı. Sanki bir şeyleri anlamaya çalışıyormuş gibi hali vardı.

"Kim arıyordu seni?" Oliver bu soruyu beklemiyor olacak ki kaşları havalandı.

"Marta. Temizlik görevlisi. "

"Neden aradı?"

"Yanlış numarayı tuşlamış."

"Peki sen neden telefonla konuşurken meyve suyunun yanından ayrıldın?"

"Çünkü telefonum diğer tarafta şarjdaydı. "

"Kendin mi oraya koymuştun?"

"Hayır Kate'den rica etmiştim. "

"Kate'den telefonunu yan odaya şarja koymasını mı rica etmiştin?" Salvador ne yapmaya çalışıyordu?

"Ona sadece şarja koymasını söylemiştim ve o da diğer odaya koymuş. "

"Çıkabilirsin. " dedi Salvador. Sinirli bir hali vardı. Oliver'in dedikleri onu sinirlendirmişti ama ben onun neden sinirlendiğini anlamamıştım.

Tam bir şey soracakken içeriye Marta girdi. Izin aldıktan sonra yavaşça oturup beni ve Salvadoru süzdü.

"Hangi katların odalarını temizliyorsunuz?"

"Sadece 3-cü kattaki odaları."

"Demek öyle." dedi Salvador şüpheyle. "Peki dün neden Aria hanıma 1153 numaralı odanı sordunuz? O oda 3-cü katta değil."

"4-cü katta temizlik yapan hizmetçi rahatsızlanmıştı ve benden o kattaki odaları da temizlememi rica etti. " Salvador bir süre düşündü. Sanki Marta'ya bir şey sormak istiyor ama bir yandan da tereddüt ediyordu.

"Şüphelendiğiniz biri var mı bayan Marta?" Bu soruyu gerçekten beklemiyordum. Henüz hiç kimseye böyle bir soru sormamıştı.

"Ben...aslında Jason'dan şüpheleniyorum. "Salvadorun dudağı yana doğru kıvrıldı.

"Teşekkürler. Gidebilirsiniz." Marta çıktıktan sonra içeriye müşteri olan Jane Miller girmişti. Sarı saçlı, uzun boylu bir kadındı. Kırmızı dudakları ve topukları ile ilgiyi üzerine çekiyordu.

"Bu kadar yakışıklı bir adamın cinayeti çözdüğünü gördükten sonra sanırım buradan çıkar- çıkmaz cinayet işleyeceğim ki gelip çözesiniz. " dedi kadın sahte gülümsemeyle. Ne kadar yavşak bir kadın. Gelmiş Salvadora yürüyor!

"Sanmıyorum. Ben öyle sade ve ucuz cinayetlerle uğraşmıyorum. " dediğinde istemsizce gülmüştüm. Kadın bu duruma bozulmuştu.

"İlginizi çeken bir şey yaşadınız mı bayan Jane?"

"Ben 1154-cü odada kalıyorum ve bayan Elizabeth'in odasından gelen sesleri iyi bir şekilde duyabiliyorum. Dün akşam odasına bir kız girmiş ve onunla kavga etdiğini duymuştum. "

"Hangi kız?" dedi Salvador büyük bir ilgiyle.

"Sanırım hizmetçi olan kız. Adı neydi....Ha Sofia."

"Sofia mı?"

"Evet. Hararetli bir şekilde kavga etmişlerdi. "

"Tamam. Şimdilik gidebilirsiniz." Kadın ayağa kalktıktan sonra bir an durdu.

"Bay Salvador size bir soru sora bilir miyim?"

"Buyurun. "

"Jamie Andersson bu otelin sahibi mi?" Ona mı yürüyecekti?

"Evet. Neden ki?"

"Hiç sadece dün gece sıkıldığım için oteli gezmeye çıkmıştım ve onu otelin bahçesinde gördüm. Ağaçların arasında duran biriyle kavga ediyordu. " Nasıl olabilirdi? Adam bu gün sabah yurtdışından geldiğini söylemişti.

"Emin misiniz bayan Jane?"

"Kesinlikle."dedikten sonra dışarıya çıktı.

"Bu işte bir terslik var." dedi düşünürek Salvador. "Birisi yalan söylüyor. Ama hangisi?!"

İçeriye Tom Sanders girmiş ve yine kendinden emin adımlarla gelip oturmuştu.

"Bu otele neden yerleştiniz?"

"Bu ne biçim bir soru?!" dedi kızarak Tom. Salvadorsa onun bu çıkışından rahatsız olacak ki derin bir nefes aldı.

"Size sorduğum soruyu sorgulayamazsınız. Cevap verin." İki adam da bir-birine kötü bakışlar atıyordu.

"Londonda küçük bir işim vardı. Onu halletmek için Amerikadan buraya gelmiştim. İşimi hallettikten sonra da en yakın olan otele, yani buraya geldim."

"Ne gibi bir işiniz vardı?" Bu soru üzerine Tom biraz daha sinirlenmişti.

"Özel bir iş. " Bana yalan söylüyormuş gibi geliyordu. Salvador ise uzatmayarak dışarı çıkabileceğini söylemişti.

Daha sonra Kate gelmişti ve korkuyor gibi görünüyordu.

"Oliverin telefonunu siz şarja koymuşsunuz." Kate'in beklemediği soru olacak ki kaşları havaya kalktı.

"Evet."

"Neden yan odaya koydunuz? "

"Bir nedeni yok. Öylesine koydum."

"Ama sizin öylesine yaptığınız şey bir cinayetin işlenmesine zemin yaratmış. "

"N-ne?"

"Burada ne zamanda beri çalışıyorsunuz?"

"1 yıldır."

"Peki dün gece otelde miydiniz?"

"Evet." dedi ve bana baktı. "Aria'nın yerinde nöbetdeydim."

"Şüphenizi çeken bir durum oldu mu?"

"Hayır. "

"Gidebilirsiniz." Kate eminim hala Salvadorun az önce dediği şeyi düşünüyordu. Onu tanıyordum ve bence bu cinayette onun eli yoktu. Kendi halinde sakin bir kızdı, hiç kimseyle işi olmazdı.

Kate çıktıktan sonraysa içeri otel müşterisi olan Alison Berry girdi. 50-li yaşlarında birisiydi ve sakin bir yapıya sahipti. Siyah saçlarının arasında ki beyaz saçlar az da olsa kendini belli ediyordu.

Sakince gelip karşımızda oturmuştu.

"Hangi odada oturuyordunuz?"

"1152-ci oda."

"Şüphelendiğiniz bir durum oldu mu?"

"Şüphelendiğim bir durum yok. Sadece bir kez hizmetçi Sofia'nı bayan Elizabeth'in odasına girerken gördüm. Odadan kavga sesi geliyordu ve galiba kavga ediyordular."

"Başka?"

"Yok." Nedense Salvadorun bu kadına karşı çok yumuşak davrandığını düşünmüştüm. Belki de yaşından dolayı saygı duymuştu.

"Peki gidebilirsiniz." Kadın bir şey demeden ayağa kalkmış ve dışarıya çıkmıştı.

"Kimden şüphelenyorsun?" dedi Salvador.

"Aslında şu an belkide Jason'dan şüphelenmem gerekiyor ama nedensizce ondan şüphe duymuyorum. Kadına yapılan işkenceleri Jason hayatı boyu yapamaz. " Salvador cevap vermeden içeriye aşçı Bechkam içeri girdi. Kilolu ve 50 yaşlarında bir adamdı. Onu çok görmesemde tatlı ve sevecen biri olduğunu biliyordum.

"Aşçı Bechkam şüphelendiğiniz bir durum ve ya şahıs varmı?" Bu soruyu sorduğu ikinci isim. Demek ki onları katil olarak görmüyordu ve görüşlerini öğrenmek istiyordu. Belkide tam aksine, onların katil olduğunu düşünüyor ve suçu kimin üzerine atacaklarını öğrenmek istiyordu.

"Şüphelendiğim birisi yok ama..."

"Ama?"

"Bir durum var. "

"Nedir?"

"Dün sabah çöpe bir şey atacakken gözüme zehir kutusu ilişti. "

"Mutfakta ki çöp kutusunda mı?"

"Evet. Elime alıp baktığımda etkisinin ölüme kadar yol açabileceği zehir olduğunu gördüm. "

"Sonra?" Aşçı eline cebine sokup bir kutu çıkarttı. Salvadorun önüne koyarak "araştırmak için yanıma almıştım. Ama bu durumda size daha çok yardım edeceğini düşünüyorum. " Salvador kutunu eline alip incelemeye başladı.

"Sizce bunu oraya kim atmış olabilir?"

"Bilmiyorum ki. Biz mutfakta yüzlerle kişiyiz. Herkes olabilir." Biraz düşündü ve devam etti: "Ama her gece çöp kutuları boşaltılıyor. Kutuyu atan her kimse ya gece yarıdan sonra ya da sabah atmış. "

"Teşekkürler Bay Bechkam, çıkabilirsiniz. " Bu kadar kısa konuşmasını bir türlü anlamıyordum. Belkide kafasını karıştırmak istemiyordu ama topladığı bilgiler bir cinayeti çözmek için hiç yeterli değildi bence.

Aşçının gitmesinin ardından bir süre sessizlik çökmüştü odaya. Salvador elindeki kutuyu inceliyor, ben ise aldığımız bilgilerden yola çıkarak olayı çözmeye çalışıyordum.

Bir anda kapı hızla açıldı ve içeriye telaşla otel müdürü Jamie Andersson girdi.

"Ben bayan Elizabeth'le konuştum bay Salvador. Size az önce yalan söyledim. "

"Lütfen geçin oturun. Sakinleşin." Bay Jamie sanki koşmuştu ve bir şeyden korkmuştu.

"Ne oldu Bay Jamie?" dedim telaşla.

"Size yalan söylediğim için kusuruma bakmayın. Ben bir an ne diyeceğimi bilememiştim. "

"Peki, şimdi anlatır mısınız?"

"Tabii. Siz doğru biliyorsunuz. Ben bayan Elizabeth'le konuştum. O-o benim kızımın annesi. " Duyduğum şeyle bir şok dalgası yaşamıştım. Kızının annesi mi?!

"Kızınız?" diye sordu Salvador. Jamie derin bir nefes aldı ve bakışlarını yere eğdi.

"Sofia."

Olaylar başlıyooorrr😎🔥

Yanacak buralar🔥

Bir tahmininiz var mı?🤔

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top