15.
Beklemediğiniz bir olay olacak bu bölüm😌💥
Söylediğim sözlerden sonra Salvador kısa bir an duraksamış sonra yeniden gitmeye başlamıştı.
Gitmeyi belkide her şeyden çok istiyordum evet, ama gidemezdim. Onu bırakamazdım. Ya onu da öldürmeye çalışırlarsa? Ya ona bir şey olursa?
Hapsini geçtim, en kötüsü neydi biliyor musunuz? Ben ona alıştım. Her gün birlikte olmaya alıştım. Siyah gözlerine aşık oldum. Ben onu sevdim. İlk kez birine karşı bir şeyler hissetmiştim. Ve bu öylesine hisler değildi.
Ben onu tehlikenin içinde bırakarak gidemezdim. Yürüdüğüm bu yolu asla yarıda bırakamazdım.
***
Uzun bir süre odaya gitmemiş restoranda oturmuştum. Sonunda gece olduğunda ayağa kalkıp Salvador'un odasına doğru gitmeye başladım.
İçeriye girdiğimde Salvador'un koltukta oturduğunu gördüm.
"Yemeğe inmedin. Aç değil misin?"
"Hayır. " dedi bana bakmadan. Sakince gidip yanına oturduğumda bakışlarını yerden alıp üzerime getirdi.
"Git Aria." dedi. Oda kapkaranlıktı ve camdan gelen ışık Salvador'un yüzünü aydınlatıyordu. Gözlerinin altı yorgunluktan şişmişti. Saçları düzensiz bir şekilde alnına dökülmüştü.
"Sana gitmeyeceğimi söyledim. "
"Sana yalvarıyorum git!" dediğinde sarhoş olduğunu anlamıştım. "Git Aria, git."
"Sen iyi değilsin. Sarhoş olmuşsun. Kalk yatağa gidelim, uzanıp yat. Hadi." diyerek ayağa kalktım ve onu da kaldırdım. Gözleri yoğunlukla kapanıp açılıyordu.
Zar-zor onu yatak odasına sokup yatağın üzerine bıraktım. Üzerini örttükten sonra odadan çıkmak için arkamı dönerken elimden tuttu.
"Seni yakamam. " Dönüp gözlerinin içindeki hüzne baktım.
"Beni sen yakmıyorsun. Son kez söylüyorum ne dersen de gitmeyeceğim. "
"Gitmiyorsun öyle mi?" dedi bir anda Salvador. Kafamı salladım. "O zaman söz ver. "
"Ne sözü?"
"Ne olursa olsun bırakıp gitmeyeceğini, hep benimle olacağına bir söz ver."
"Yani cinayet bitene kadar mı seninle olmaya?"
"Hayır, cinayet olayı bittikten sonra da benimle olmaya." dedi ve ben uzun süre sonra ilk kez gülümsedim.
"Söz veriyorum. Hep seninle kalacağım." dedim ve o beni üzerine çekerek yorganın içine saldı.
"Şimdi uyu." dedi ve ben de onun dediğini yaptım.
***
"Bayan Marta, hatırlarsanız size bir soru sormuştum. Kimden şüpheleniyorsunuz diye. Siz de bana Jason demiştiniz. Nedenini öğrene bilir miyim?" dedi Salvador. Dünün aksine bu gün yine toparlamış ve çok yakışıklı gözüküyordu.
"Eee...şey çünkü Jason'u biriyle telefon görüşmesi yaparken duydum. "
"Ne duydunuz?"
"Birine 'Merak etme. Her şey yolunda. Her şey iyi olacak. Her şey bitecek' diyordu. Ve bu konuşmayı saklanarak sessizce yapmıştı."
"Anladım. Başka bir şey var mı peki?"
"Hayır. " dedikten sonra Salvador kadına gidebileceğini söylemişti. Marta çıkar-çıkmaz içeriye Jason girdi.
"Beni çağırmışsınız."
"Evet. Otur Jason." Jason sakin adımlarla gelip Salvador'un karşısında oturdu.
"Oteldeki ilk geceyi hatırlıyorsun değil mi? Elinde bıçakla görmüştük seni." Jason'un gözleri korkuyla bakmaya başladı.
"E-evet."
"Otel odalarında bıçak olamadığını biliyorsun değil mi?" Jason sertçe yutkundu. Bunu beklemiyor olmalıydı. "Bir şey diyecek misin?"
"Biliyorum. " dedi pes ederek.
"O bıçağı nereden aldın peki? Ve nereye gidiyordun? Yeni bir cinayetin karşısını mı aldık o gün?" dedi Salvador ileriye doğru eğilerek.
"Ha-hayır, hayır. Yemin ederim öyle bir şey yok!"
"O zaman seni dinliyoruz."
"O bıçağı yerde buldum."
"Ne?" dedim kendimi tutamayarak.
"Yemin ederim o bıçağı yerde buldum. Odamdan çıkmış mutfağa gidiyordum. Bir anda bıçağı gördüm. Ne olduğunu anlamak için elime aldım bir-iki adım atar-atmaz beni gördünüz zaten."
"O bıçak şimdi nerede? Otelin mutfağında olan bıçaklardan mıydı?"
"Evet. Mutfağa yerine bıraktım. "
"Yalan söylemiyorsun değil mi Jason?"
"Peki ya o gün neden bize bunları anlatmadın?"
"Ben...ben korktum. İlk günden benden şüphelenirsiniz diye. Çünkü bir bıçağın koridorda bulunması çok saçma gelirdi. " Salvador bir süre dikkatle Jason'un gözlerine baktı.
"Yalan söylemiyorsun değil mi Jason?"
"Hayır tabii ki."
"Peki ya senin şüphelendiğin biri var mı?"
"Hayır. " dedikten sonra Salvador'un emriyle odadan çıkmıştı.
"Ona inanıyor musun?" diye bir soru sordu Salvador.
"Evet." dedim sorduğu soruya şaşırarak. "Sen inanmıyor musun?"
"Hayır. "
"Neden?" diye sordum ama o cevap vermeden elindeki dosyalarla birlikte odayı terketti.
***
Açlıktan ölüyordum ve mutfağa gitmek üzere yola çıkmıştım. Polislerle dolu koridoru gezerken kendimi bir korku filminin içinde hissediyordum. Bulunduğun ortam bir film gibiydi.
Mutfağın kapısına geldiğimde içeride iki kişinin bir şeyler konuştuğunu duydum.
"İnanmış mıdır?"
"Bilmiyorum ki. Bence inanır. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. "
"Bir an önce bitsinde bu iş hayatınıza geri dönelim. "
"O değilde çöp kutusunu Aria'nın boş görmesi baya bir kötü oldu. Her şey bitecekti o gün ne güzel. "
"Evet! İyi ki atarken beni görmemiş."
"İyi ki. Neyse yemeğini ye. Biri gelir duyar." Sertçe yutkundum. İçeride konuşanlar Marta ve Oliver'di.
Kulaklarıma inanamıyordum! Katil onlardı! Onlar yapmıştı! Her şey bitti! Artık biliyorum!
Hemen Salvador'un odasına doğru koşmaya başladım. Heyecandan ayaklarım titremeye başlamıştı. Gözlerim dolmuştu.
Bitiyordu...bitiyordu.
Bir kaç kez tökezledikten sonra odanın önüne gelip hızla kapıyı açtım ve içeriye girdim.
"Salvador. " diye bağırmaya başladım. Tüm odaları gezmeye başladım. "Salvador, neredesin?" Ama ses yoktu. Herhalde oda da değildi.
"Aria?" diye odanın açık kapısından içeriye girdi Salvador.
"Ben her şeyi duydum! Duydum! Katillerin kim olduğunu biliyorum Salvador! " diyerek yanına koştum. O ise şoka uğramış bir şekilde bakıyordu.
"Aria ne diyorsun?"
"Duydum! Onları duydum!"
"Ne duydun Aria?!" dedi Salvador heyecanla.
"Marta ve Oliver! Konuşmalarını duydum!" Salvador'un kaşları havalanırken hiç beklemediği ortadaydı.
"Aria sakin ol lütfen. Güzelce bir anlat. " diyerek beni kollarımdan tuttu.
"Bitti Salvador bitti! Duydum onları. Onlar yapmış. " diyerek duyduğum konuşmayı Salvador'a anlattım. Heyecanla yüzüne bakmaya başladım. Dudaklarının arasından çıkacak kelimeyi sabırsızlıkla bekliyordum. 'Bitti' diyecekti. 'Özgürüz' diyecekti.
O ise " Bu mümkün değil. " dedi.
"Ne?" dedim şaşırarak. "Nasıl mümkün değil? Ne diyorsun sen Salvador?!"
"Aria. Ben onların yanından geliyorum. Oliver, Marta ve Kate otelin kütüphanesindeydik. 1 saattir oradayız ve Marta ve Oliver oradan hiç ayrılmadılar."
"Ne?! Hayır ben onları mutfakta konuşurken duydum! Eminim! Onlardı! Eminim ben!" dedim delirmiş bir şekilde. Salvadorsa bana çok garip bir şekilde bakıyordu. Sanki benim hakkımda bir şeyler düşünüyordu.
"Bir şey söylesene! " diye bağırdım.
"Aria, senin psikolojik bir hastalığın var mı?" diye sordu tereddütle. O soruyu duyduğum an ise hissettiğim acının tarifi yoktu.
"Ne?" dedim sakince. "Ben hasta mıyım? Beni hasta mı zannediyorsun?"
"Hayır, hayır. Sadece sordum. "
"Ne sadece sordum ya?! Bana inanmıyorsun! Beni hasta zannediyorsun!" dedim hayal kırıklığı ile. Beni tam şu an öyle bir yakmıştı ki.
"Aria her gece kabuslar görüyorsun. Her gece kötü bir halde kalkıyorsun. Belkide yaşadığın şeyler seni etkilemiştir." dediğinde şaşırdım.
"Ben her gece kabus falan görmüyorum. " Salvador bir az daha şaşırarak bana baktı.
"Aria, hatırlamıyor musun? Daha dün seni kaldırıp yeniden uyutmuştum."
"Hayır. " dedim korkarak. Ama öyle bir şey olmamıştı. Hatırlamıyorum. Yani olamazdı. Eminim.
"Aria gerçekten hatırlamıyor musun? Yaklaşık 5 gündür her gece kabus görüyorsun sen."
"Hayır. " dediğimde artık ikimizde ne tepki vereceğimizi bilmiyorduk. Öyle bir şey olamazdı ama. Ben...ben emindim.
Evet, psikolojik bir rahatsızlığım vardı küçükken. Kabuslar görürdüm. Ama geçmişti. En son Salvador'un odasında kalmaya başladığım ilk gece kabus görmüştüm. Ondan sonra hiç görmedim.
"Aria yorgunsun. Git biraz uzan, yat. Sonra yeniden konuşuruz. Tamam mı?" Bir şey demeden hayal kırıklığıyla baktım gözlerine. Haklı olamazdı. Ben hasta olamazdım!
Bir şey demeden sakince arkamı dönüp yatak odasına gitmeye başladım. Kendimi yorgun bir şekilde yatağın üzerine attım. Sonra gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Her şey bitti sanmıştım. Kurtulduğumuzu düşünmüştüm. Ama olmadı. Bana inanmadı ve yine olmadı.
Bitmiyordu. Her gün her şey daha da berbat bir hal alıyordu. Ben hasta olamazdım. Biliyorum, olamazdım. Buna emindim.
Ama şimdi beynimin bir köşesine şüphe tohumu yerleşmişti.
Düşünceleri alayım😁
Aria hasta ola bilir mi?🤔
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top