Son Söz


Kitap fikri nereden çıktı?

İstenmeyen, aklına koyulmuş sınırları aşmakta zorlanan, çevresine acı veren, sevimsiz, sıradan bir klon gibi ama dolu dolu bir hikâyesi olan bir karakter yaratmak istedim. Yaroslav böyle doğdu. Hata'ya konuk ettim onu. Bir hikâyeye layık olduğunu düşündüm. O hikâyede acıyı ve nefreti her yönüyle ele almak istedim.

Kitaptaki semboller

Giyotin, Fransız İhtilali'nin sembollerinden biri. Özgürlüğün getirdiği zorluklar, ayaklanmanın bedeli... Bilirsiniz, devrimler kanlı olur. Yaroslav ve Yohan da iradelerine epey kanlı bir yolla kavuşuyorlar. Yaroslav'ın son ölümünün giyotinle olması da bunu simgeliyor.

Diğer bir mevzu kesilen yerler. Kelepçeler bileklere takılır. Yaroslav'ın elleri, bileklerinin biraz yukarısından kesildi. Yaroslav'ı kendinden başka kimse tutsak edemezdi artık.

Yavruağzının yin, Kan kırmızısının yang bir renk olduğunu Telafi'de belirtmiştim. Telafi yavruağzı, Ceza ise kan kırmızısı ağırlıklı. Ceza'nın epey vahşet içerikli olmasının yanı sıra, karakterlerin durmaksızın değiştiğini simgeliyor.

Telafi'de mevcut olan, var olan, Elena korunmaya çalışılırken Ceza'daki karakterlerler eskiyi yıkıp yeni olanı getiriyor. Yaroslav ve Yohan kalıplarının dışına çıkıyorlar. Bu içsel yıkım, bu dinamizm, bu değişim döngüsü bana yine bu felsefeyi çağrıştırıyor. 

Bölüm sayısı 13. Aynı zamanda Ceza için hazırladığım Pinterest panosunda 52 yani 13'ün 5 katı kadar pin var.

On üç, altın oranın bir parçası. İsa'nın on üç havarisi var. Hem İskandinav hem Yunan mitolojisinde uğursuz bir sayı on üç. Mezopotamya kültüründe de uğursuz kabul edilmiş. Tarot kartlarında on üçüncü kart ölüm kartı. Epey derin bir sayı.

Telafi ve Ceza ilişkisine değinecek olursak, ikisinin de son bölümü aynı terazi işareti ile bitiyor. İkisi de on üç bölüm. İkisinin de Pinterest panosunda 52 pin var. Aynı Uzak Doğu öğretisinin zıt yönlerini simgeliyorlar. Benim gözümde kardeş hikâyelerdi.

Karakterler

Yaroslav

Yaroslav ismi "şiddetli ve görkemli" anlamına geliyor. Onun gibi hırslı, hınç dolu bir karaktere bu ismin yakışacağını düşündüm. Ama soyadının bile olmaması onu gösterişli olmaktan uzaklaştırdı. Soysuz, aşağılanmış, çaresiz bir çocuktu o.

Kimsesiz, acımasız, arayış içinde bir adam Yaroslav. Sevilecek bir adam değil. Katiyen haklı değil ama yaptıkları anlaşılabilir. Yıllarca hainlerin ne kadar kötü olduğunu dinleyerek büyümüş, elleri bir hain tarafından kesilmiş bir çocuktan beklenecek şekilde hareket etti. Onun durumunda bu tepki doğaldı.

Kuznetsov ondan sadece ellerini almamıştı üstelik. Ona düşünsel özgürlük vermişti ki bu Yaroslav'ın baş edemediği asıl şeydi. Bir bebek, dünyaya geldiği gibi gözleri açılırsa aklını oynatabilir. Zamanla görmeye başlar insanlar. Yaroslav'ın ani özgürlüğü onu zorladı. Yeni bir renk keşfetmiş gibiydi. Korktu. Görmezden geldi. Yıllarca devletine sadık bir asker olarak görev yaptı.

Yaroslav için adam öldürmek bir suç değildi. O, çocukluktan beri bunun üzerine eğitim almıştı. Çevresinden merhamet görmediği gibi duygularından da genleri sebebiyle kısmen yoksun bırakılmıştı. Hainleri, yoksulları, propaganda yapanları, aydınları öldürürken bu yüzden tereddüt etmedi.

İntikamını alırken Yaroslav, iradesinin farkına varmaya başladı. Kuznetsov'un ailesini, yalnız kendini tatmin etmek için öldürdüğünü anladı. Bu durum ona epey ruhsal sıkıntı verdi. Özgürlükle yüzleşti. Sorumlulukla yüzleşti. Öğle yemeğini seçme hakkı bile olmayan bir çocuktu o, şimdiyse eline tarafını seçme özgürlüğü verilmişti. Hatırlarsanız yanlışlıkla çatal kaşığını çöpe düşürünce ertesi gün yemek yeme hakkı elinden alınan, arkadaşlarının önünde azarlanarak aşağılanmıştı. Yetiştiği ortamın nasıl travmatik olduğu bariz.

Nihayetinde vicdanının sesini duymayı başarıyor. Çektiği korkunç eziyete rağmen fedakâr davranıyor ve huzura kavuşuyor.

Çelişkiler, ikilemlerle dolu bir karakter Yaroslav. Unutulmaması dileğiyle.

Yohan

Yohan isminin anlamı: "Tanrı merhametlidir." Her şeyi başlatan, bacağı kesilen ve buna rağmen doğru yolu bulan bir karakter için ironik ama uygun olduğunu düşündüm. Onun da soyadı yok, bu nedenle Yaroslav gibi soylu ve yüce olmaktan uzak.

Yohan, aynı olayın farklı kişilerde farklı tesiri olduğunu ortaya koyuyor. Yaroslav'ın genlerini paylaşmasına ve onun gibi korkunç bir ceza almasına rağmen Yaroslav'ın tam tersi şekilde hareket ediyor. Bu durumu, yıllardır söylenen kaynar sudaki patates-yumurta-kahve örneğiyle pekiştirebiliriz.

Olayları başlatan o olsa da her şeyden onu sorumlu tutmak doğru olmaz. Ne kadar canı yandıysa da kimsenin canını yakmıyor. Yaptığı zorbalığın bedelini, en ağır biçimde ödedikten sonra bir daha kimseye zorbalık da yapmıyor. Aldığı ceza ona ders veriyor. Uysallaşıyor, olgunlaşıyor.

Kendini çok suçluyor Yohan. Yaptıklarından utanıyor, pişman oluyor. Kuznetsov'u suçlamaya haddi yok, bunu biliyor. Kuznetsov'un ona ceza vermek istemediğinin farkında, bu yüzden ona yakınlık duyuyor. Bu yakınlık onu gerçeğe yakınlaştırıyor. Vicdanın, ahlakın önemini kavrıyor. Tarafını ortaya koyma cesareti gösteriyor çünkü kaybedecek bir şeyi yok. Bacağını çocukken kaybetmiş, kimsesiz bir adamı tehdit edecek bir şey bulmak neredeyse imkânsız.

Nihayetinde doğru yolu buluyor Yohan. İntikam silsilesinden kendini sıyırıyor. Kendinden başka kimseyi suçlamıyor. En az zararla kurtuluyor, bacağına karşılık özgürlüğünü kazanıyor.

Unutulmaması dileğiyle.

Sergei Fedoroviç Kuznetsov

Hikâyede etkin rol oynasa da ondan fazla bahsetmeye gerek yok. Öncelikle Kuznetsov'un genç ve güçsüz hâlini görüyoruz. Tecrübesiz, çaresiz, çocukları kurtarmaktan aciz. Yaroslav ve Yohan'ı özgür bırakmayı deniyor, elinden başka bir şey gelmiyor.

Zamanla güç kazanıyor. Böylece Kuznetsov'un kindar yüzünü görüyoruz Ceza'da. Olabilecek en sert biçimde intikamını alıyor. Öç almak uğruna tekrar tekrar öldürüyor. Telafi'de ne kadar yumuşaksa Ceza'da bir o kadar sert. Böylelikle, her insan gibi kendi içinde çelişki dolu olduğunu görüyoruz.

Mariya Pavlovna Novikova

Basit bir insan Novikova. Düşüncesiz. Yaroslav'ın teklifini, fırsat ayağına gelmiş gibi kabul ediyor. Onursuz. Bebekleri kasten, doğrudan öldürmediği için vicdanını rahatlatabilecek kadar kör.

Vera'yla arasında şahsi bir mevzu var: onun genç yaşına rağmen başarılı kariyerini kıskanıyor. Önünden çekilmesini istiyor. "Modern dünya insanı" olduğu için doğrudan bu engeli kaldırmaya yöneliyor. Pragmatist, bencil. Yaşlı, dar kafalı.

Çarpık modernleşmenin etkisinde, "Ubermensch" kavramını yanlış yorumlamış, çağına göre eski kafalı bir kadın Novikova.
Hiçbir iyi dileği hak etmiyor.

Vera İvanovna Flovorova

Bu kurguda onu göremesek de gölgesini görüyoruz. Telafi'de onun, kızına son bir mesaj bırakacak kadar düşünceli olduğunu görmüştük. Ceza'da ise zinciri bulan bilim insanı olduğunu görüyoruz.

Yaroslav ve Novikova'nın sonunu getiren, bilmeden kendi intikamını alan, yeri geldiğinde sert, kıskanılacak kadar başarılı bir bilim insanı olduğuna şahit olduk. Bir başka kurguda onu yeniden, bu defa her yönüyle göreceğiz.

Ceza benim için ayrı bir hikâyeydi, bana pek çok şey kazandırdı ve gelişmeme katkıda bulundu. Bu yüzden onun için bir Pinterest panosu hazırladım. https://pin.it/6vBB2eWSZ

Başka hikâyelerde görüşmek dileğiyle.

***

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top