Akşam toplantısı...

Eve salona girdi ve etrafına bakındı.Bir masanın etrafına dizilmiş kişiler savaş stratejilerini paylaşıyor kral ise sadece dinliyordu.Eve masadaki tek boş sandalyeye oturdu.Varlığı fark edilmemiş gibiydi.Kral ayağa kalktı.

-Susun.Diyeceklerim var.ardından söze devam etti kral Stephen Walker.
-Bu canavarın ordusunun başında.3 insan general var.İlk önceliğimiz onlar olacak.Asker durumumuz ne?
-Bizim 20.000 askerimize karşın.80.000 kadar canavar saydım kral'ım.
-Durum pek de iç açıcı değil.Ne yapmamızı önerirsiniz komutanlar?
-Bence kalıp savaşmalıyız.Ölürsek bile onurumuzla ölmüş olacağız.dedi genç bir komutan.Kanı deli akıyordu belli.Ama iş stratejiye gelince yetersiz kalıyordu.Yine de odadan onay dolu mırıltılar yükseldi.

Başka biri:
-Bemce daha iyi bir konum için şatoyu terkedelim.Böylece savaşın şartlarını biz seçmiş oluruz.
Bu fikir Eve'e makul geldi.Ama odadan onaylayan olmadı.

-Bence bütün gücümüz ile hemen harekete geçelim.Eğer onları şaşırtırsak avantaj elde ederiz.dedi başka biri.

Ama herkes ölür diye düşündü Eve.Oda yine cahillerle doluydu ve bu Eve'i bir parça sinir ediyordu.

Odada konuşma devam ediyordu ama konuşmayan sadece Eve'di.
Kral bir müddet sonra Eve'e döndü.
-Senin fikrin nedir?
-Abimi çağırmak.O olmadan ateş gücümüz eksik kalır.
-Peki bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?diye sordu biri bilmiş bir şekilde.Eve sakin kaldı.

-Sadece bir tahmin.Abim kesin bir yerlere bir mühür koymuştur.Bu sayede saldırı olursa anlar.O mührü bulmamız gerekiyor.

-Peki ya koymamışsa?
-Hiç onun tarzı değil.Ama daha iyi bir fikriniz varsa ki olmadığına eminim söyleyebilirsiniz.

-...

-Güzel.Şöyle yapıyoruz.Bu bir savunma savaşı olacak bu yüzden ona göre hazırlık yapın.Ben ön saflarda olacağım ve onları durduracağım.Bu sayede Vergil'a zaman kazandıracağız.O geldiğinde ise hepsini defedeceğiz.

-Gayet basit.dedi kral Stephen.
İtirazı olan?

Kimseden ses çıkmadı.Dağılın ve hazırlıklarınızı yapın.Şafak sökerken burda olurlar.

Herkes toplantı salonundan çıktı.

O sorada Vergil(Ejderhaların gizli dünyasının yakını büyük okyanus)...

-Varmak üzereyiz çete.Son hazırlıklarınızı yapın.
-Zamanı gelmişti.Bizi baya dolandırdın ha Hıçkıdık.
-Heh buraya ilk deniz yoluyla gelişim.Olsun o kadar.

-Bayanlar baylar.Gizli Dünya'ya hoşgeldiniz.
-Vay canına Hıçkıdık.Burası da ne böyle.
-Eh gel ve kendin gör.Astrid buraya demirliyoruz.
-Tamamdır.
-Peki içeri nasıl giricez?
-Hallediyorum.dedi ve bir ejderha çağrısı yaptı.
-Bu da neydi?
-İzle ve gör.
30 saniye kadar sonra karşılarına dev bir ejderha çıktı.

-Bu da ne?
-Bir kerestekesen.
-Vay canına ne kadar da büyük.
-Aynen öyle.Hadi kuyruğuna tutunun.
Herkes tutundu ve dev ejderha onları sırtına attı.
-Bizi içeri götür.dedi hıçkıdık.
Ardından Kerestekesen son gız delikten içeri daldı

-Ama burası boş.
-Biraz daha bekle Caitlyn.
Ardından bir mağaradan geçtiler.
Karşılarında ise...

Dişsiz ve ışığın öfkesi.
Mağaranın bitiminde indiler.
O sırada Caitlyn'in ağzından bir inleme kaçtı.
Vergil ona döndü?
-Bir sorun mu var?
-Hayır sadece bir an belim ağrıdı.
Vergil'ın içinde kötü bir his vardı.
-Neresi?
-Belimin biraz üstü hatta tam bana çarptığın yer...Vergil.Bana söylemek istediğin bir şey car mı?
-Sonra.Hıçkıdık bir sorun...

O sırada orda olmaması gereken bütün mantık kurallarına aykırı bir kesik açıldı Mağaranın tepesinde.Ve ejderhalarını içine çekmeye başladı.Neredeyse bir anda oradaki ejderhaların yarısını içine almıştı.Ardından kendiliğinden kapandı.

-Bu da ne böyle?
-Boyut yarığı.Lanet olsun sana canavar.
-Vergil?
Vergil Hıçkıdık ve Astrid'e her şeyi anlatır.
-Ve bu yüzden gitmemiz gerekiyor.Söz o ejderhaları en yakın zamanda geri getireceğiz.Ama sizin burda kalmanız lazım.Dişsize destek olun.Geri döneceğiz.
-Peki nasıl eve geri döneceğiz vergil?
Vergil kılıcını çekti ve onüne x şeklinde iki çizik açtı.Sonra portal belirdi.
-Bunu yapabildiğini bilmiyordum.
-Bir kaç marifetimden biri.Hadi.dedi Vergil ve içine girdi.
Ardından Caitlyn de içeri girdi ve portal kapandı.

Yavaştan aksiyon başlıyor artık hadi bakalım.