08
"Senin neyin var?" Pazartesi günü Wooyoung kafeteryaya girer girmez Hongjoong'a sorduğu ilk şey bu olmuştu. "İlk öpücüğünü almak seni değiştirdi mi yoksa?"
Hongjoong onu görmezden geldi ve hayal dünyasında kaybolmaya devam etti.
"Öpüşme baya hoşuna gitmiş galiba," dedi Yeosang Wooyoung'a. "Sonunda aşkını buldu," dedi sırıtarak.
"Ah... ama bizimle aynı okulda olmaması çok kötü." Wooyoung kollarını göğsünde bağlarken sırıtmasını saklamaya çalışıyordu.
"Gerçekten mi? Aynı okuldayız demişti ama," dedi Hongjoong. "Bir süredir konuşuyoruz ve çok tatlı birisi," diye ekledi. "Keşke kim olduğunu bilseydim." Kaşlarını çattı. "Siz ikiniz biliyorsunuz... ne kadar şanslısınız."
"Ne konuşuyorsunuz?" diye sordu Seonghwa ve Hongjoong anında gözlerini devirdi.
"Seni ilgilendirmez."
"Neyse... O gün partide yaptığın şey için teşekkür etmek istemiştim."
"N-ne yaptı ki?" Yeosang ve Wooyoung'un gözleri kocaman açıldı. 'Biliyor mu?' diye düşündüler anında kendi kendilerine.
"Ne yaptığım için?" diye sordu Hongjoong, onun da kafası karışmıştı.
"İçmeme izin vermediğin için," diye açıkladı Seonghwa. "Bu sayede mükemmel bir gece geçirdim ve her şeyi hatırlıyorum, o yüzden teşekkür ederim."
Wooyoung veYeosang birbirlerine bakıp sırıtırlarken görünmez patlamış mısırlarını ağızlarına atıyorlardı.
"Ah o mu?" Hongjoong başını salladı, "Önemli değil."
"Pekala, sonra görüşürüz çocuklar," dedi Wooyoung ve Yeosang'a. Yanlarından ayrılmak üzereydi ki Hongjoong'un telefonuna daldığını fark etti. "Senin neyin var?" diye sordu. "Aptal gibi telefonuna bakıp gülümsüyorsun."
"Seni ilgilendirmez," dedi Hongjoong gülümseyerek. "Bugün hiçbir şey modumu düşüremez."
"Şu an iyi modda mısın yani? Sevindim o zaman," dedi Seonghwa omuzlarını silkerek ve birisine mesaj atmak için telefonunu çıkardıktan sonra adımlayarak uzaklaşmaya başladı.
Hongjoong tekrar telefonuna dönüp gülümserken ilk öpücüğünü paylaştığı kişiyle olan mesajlarını okuyordu.
Mesajları okuduğu sırada yeni bir mesajın gelmesiyle gözlerini büyüdü.
Sevimli Çocuk - Seonghwa Çilek - Hongjoong
Sevimli Çocuk:
selam, ne
yapıyorsun?
Çilek:
Okuldayım. Sence
birlikte aldığımız bir
ders var mı?
Sevimli Çocuk:
Eminim vardır :(
Kim olduğunu
öğrendiğimde seni
sınıfına ben götüreceğim 🤍
Hongjoong mesaja bakarken art arda gözlerini kırpıştırdı. "Bana kalp gönderdi." Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Yeosang ve Wooyoung birbirlerine bakarken kıkırdadılar.
"Vay canına, daha iki gündür konuşuyorsunuz ve şimdiden aşık mı oldun yani?"
"Düğün ne zaman?" diye sordu Wooyoung kaşlarını hızla kaldırarak.
"Ee... daha yeni konuşmaya başladık ama çok sevilesi biri gibi duruyor." Hongjoong hala gülümserken cevap yazmak için telefonuna geri döndü.
"Pek öyle demiyordun ama," diye mırıldandı Yeosang ve Wooyoung ne dediğini anlayınca kahkaha attı.
"Bu arada... bana aynı okula gittiğimizi söyledi," dedi Hongjoong bir kaşını kaldırarak. "Yalan söylediniz." Gözleri direkt Wooyoung'u buldu.
"Nereden bilebilirdim ki?"
Çilek:
Umarım yakında öğreniriz.
Bir ay boyunca bekleyebileceğimi
sanmıyorum :(
Sevimli çocuk:
kim olduğumuzla ilgili
ipuçları veremeyiz o yüzden
öğrenmek zor olacak.
elimden geleni yapacağım :)
Çilek:
peki, ama çabuk ol
Sevimli Çocuk:
anlaşıldı
__________________________________________________
'Sevimli Çocuk' Hongjoong'un telefonuna kayıtlı olan Seonghwa, 'Çilek' ise Seonghwa'nın telefonuna kayıtlı olan Hongjoong
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top