I'm back.What a big suprize huh?

Vergil...

Kliniğe vardıklarında hava yeni kararmıştı.Yada klinikten ne kaldıysa.
Vergil ve Angelina kliniğe kalan son köşeyi döndüklerinde gördükleri şey kliniğin cayır cayır yanıyor oluşuydu.

Vergil kliniğe doğru koşmaya başlamıştı.Angelina ise donup kalmıştı.Klinik patladı ve Vergil geriye doğru savruldu.Vergil yerinden kalkmadı.Yorulmuştu.Biraz sonra zar zor ayağa kalktı.

İleriye doğru bir adım attığı anda başında inanılmaz bir acı hissetti.Bir eli kılıcına gitti.Diğer eliyle başını tutup yere çöktü ve acıyla haykırdı.Zihninde bir görüntü canlanmıştı.

Karşısında bir grup adam vardı.Bir an sonra hepsi yanmaya başlamıştı.

Ardından tekrar gerçekliğe döndü.Angeline yanında onu kendine getirmeye çalışıyordu.

-Tamam.Tamam iyiyim.
-Vergil!O neydi?!
-Önemli bir şey değil.

Klinikten kalanlar ise sadece yıkıntılardı.Vergil göğüs kafesinin sıkıştığını hissetti.Zar zor nefes alabiliyordu.

-Gitmemiz gerekiyor.dedi Vergil.
-Kalacak bir yer lazım.
-Kart hala sende mi?
-Tamam hallediyorum.dedi ve kartı çıkardı.Vergil ayağa kalktı.Angeline elini Vergil'ın omzuna koydu.

Bir an sonra bir kumarhanenin önündeydiler.
Vergil üstteki yazıyı okudu.
-The Twist of Fate.

Dedi ve içeri girmeye yeltendiler.Koruma onları durdurdu.
-Siz de kimsiniz.
Angeline cevap vermeye yeltendi.Vergil Angelina'dan kartı aldı ve korumaya gösterdi.

-Fate'i görmeye geldik.
Koruma bir an durdu ve kartı inceledi.
-Geçin.dedi ve kenara çekildi.

Baya salaş bir yerdi.Tahta döşemeli ama güzel aydınlatılmış bir yerdi.
İçerisi baya kalabalıktı.Her masada kumar oynanıyordu.Bazıları bilardo oynuyordu.Vergil bir an bilardo oynayan insan boyunda bir sansar gördüğünü sandı.Gözlerini kırpıştırdı ve tekrar baktı.Gerçekten bir sansardı.
Sansarlar ne zamandır bilardo oynayabiliyorlardı?

O sırada Fate yanlarına gelmişti bile.
-Sizi bu kadar erken beklemiyordum.Bir sorun mu var.

Vergil tam konuşacakken Fate tekrar konuştu.

-Neyse boşverin ofisimde konuşalım.Hadi takip edin beni.

Kumarhanenin üst katında bir odaya girdiler.
Fate şapkasını askılığa astı.
-Görüyorum ki hala giyecek bir şeylerin yok.Ve ceketimi de mahvetmişsin.
-Bunun için üzgünüm.Olaylar hızlı gelişti.
-Peki sizin için napabilirim?
-Kalacak bir yer iyi olur.
-Tek odada mı kalacaksınız?
Vergil Angelina'nın bakışlarının onu deldiğini hissetti.
-Mümkünse farklı odalar.
-Peki ya mümkün değilse?

Vergil terlemeye başlamıştı.
-O zaman geceyi dışarda geçirmem gerekecek.dedi umutsuzca.

Fate yüksek sesli bir kahkaha attı.
-Sevdim seni çocuk.Merak etme.Hallederim.Ben odaları ayarlıyana kadar kumarhanede takılabilirsiniz.
-Eh ben meteliksizim.
-Ben de öyle.diye onayladı onu Angelina.

Fate ona Vergil'a 10 altın verdi.
-Bunlat buranın para birimi.Altın kraken.dikkatli harca.
Ardından Angelina'ya da verdi.
-Sen de aynı şekilde

Vergil kafa salladı.
Açıkçası kumar oynamak pek ilgisini çekmiyordu Vergil'ın.O yüzden içecek bir şeyler bulabileceği tek yere yani bar kısmına gitti.Angelina'da peşinden gelmişti.

-Ne alırdınız?diye sordu barmen.
-İçecek bir şeyler güzel olurdu.
-Nasıl bir şey?
-Susuzluğumu gidersin yeter.dedi Vergil elini sallayarak.Açıkça Vergil'ın kafası o an olabileceklere pek takılmıyordu sadece susamıştı.

-Siz hanımefendi?
-Bana da ver aynından.
Barmen kafa salladı ve biraz sonra elinde iki küçük bardakla döndü.

Vergil bir an bardaklar neden bu kadar küçük diye düşündü ama hemen sonra içindeki sıvıyı tek dikişte bitirdi.Angelina da aynısını yapmıştı.

Vergil ve Angelina bir an başlarının döndüğünü hissettiler.Sonrası karanlık.

Caitlyn...

-Hayır hiçbir yere gitmiyorsun!
-Ama baba.diye inledi Caitlyn.
-Aması yok.Hayır hayır demektir.diye cevap verdi kızına kral.

Aslında Caitlyn'in babası asla ona hayır diyebilen birisi olmamıştı.Ama bu sefer şartlar bunu gerektiriyor diye düşündü.

-Onun bize ihtiyacı var!
-Nerden biliyorsun?
-O bunun olacağını biliyordu baba.Her şeye hazırlıklıydı.Ve bir not bıraktı.diyerek notu gösterdi.

Kral notu iyice inceledi.Arkasını çevirdiğinde ise sadece "v" harfini gördü.Caitlyn büyüyle notu silmiş sadece v harfini bırakmıştı.

-Cait.Lütfen.Ya not sahteyse.Biliyorsun sen kırallığın tek varisisin.Seni öldürmek isteyen onca kişi var.Seni onların ortasına atamam.Hayır.

-Baba.Onun bize ihtiyacı var.Onun BANA ihtiyacı var!

Kral yorgunca tahtına çöktü.Ve dehşetle kızının ne kadar büyüdüğünü gördü.Canavar'a karşı verdiği savaşta öylesine uzak kalmışlardı ki.Sonra ise savaşı düşündü.White kardeşler olmasa savaşın kaybedilmesi işten bile değildi.İkisi de bizzat ön safda mücadele etmişlerdi.Şimdi kızı da kurtarıcısını kurtarmak istiyordu.

Sonra tekrar baktı Caitlyn'e.Kızı cidden de büyümüştü be.Sonra Vergil'ın peşinden gitme isteğinin bir nedeni daha olabileceğini farketti.Sanırım kızı o çocuğa karşı bir şeyler hissediyordu.

-Baba lütfen.Eğer onun yerinde annem olsa bir dakika düşünür müydün?

Tescillendi.Cidden hoşlanıyor.diye düşündü kral.Ve kızının haklı bir tarafı da yok değildi.Eğer eşi öyle bir durumda olsaydı şu anda yolu yarılamış olurdu bile.Ama bu şansını son bir kez daha denemeyeceği anlamına gelmiyordu.

-Lütfen Cait.Eğer sana bir şey olursa ben naparım.diye duygu sömğrğsüne başladı.

-Merak etme baba.Bana hiç bir şey olmicak.Hem yanımda yüce buz prensesi ve gezegenin en iyi avcısı olacak.

-Gerçekten de öyle.Hele o White kızının gücünün herhangi bir eşi yada benzerini görmedim.diye kabul etti.

-Lütfen.

Kral bir anda 10 yıl yaşlanmış gibiydi.

-Peki.İzin veriyorum.

Caitlyn sevinçe bağırmak üzereydi.

-Ama gittiğin her yerleşkeden bana mektup yollayacaksın.Ve sana en ufak bir zarar gelirse hemen geri döneceksiniz.

Caitlyne tam ağzını açacakken kral elini kaldırdı.
-İtiraz istemem.

Caitlyn babasını yeterince zorladığını farketti.

-Kabul.
-Ne zaman yola çıkacaksınız?
-Yarın sabahın ilk ışıklarıyla.
-Tamam kızım.Yolunuz açık olsun.
-Saol babacım.

Caitlyn taht odasından ayrıldı.Onun için zorlu bir gün olmuştu.Kolidordan bir uşağı durdurdu.Eve ve Ava'ya haber vermesini söyledi.Uşak başıyla onayladı.Caitlyn de odasına çıkıp uyudu.En azından uyumaya çalıştı.Keza bütün gece gözüne tek damla uyku girmemişti.

Evet evet biliyorum trilyon yıldır bölüm yazmıyordum.Neden mi?Üşendim.Neyse sonraki bölüm sonraki yüzyıla ona göre.