İlk Gün İçin Bu Çok Fazla!

-&-

-Okuyacağınız en heyecanlı bölümlerden biri burada başlıyor bebeklerim, iyi okumalar.

-Biliyorum hep Jungkook anlatıyor ama sonraki bölümlerde Taehyung ağırlıklı olacak.

JK Anlatıyor:

 Taehyung'un aşağıda bir yer/bir şey ararmışçasına hareketler sergilediğini farkedince meraklanıp koşar adım yanına gittim.

Kapının önüne çıkıp ona doğru seslendim.

''Tae, burada ne yapıyorsun?''

''Ahh, Jungkook?''

''Evlerimizin yakın olduğunu bilmiyordum.''

''Burada mı oturuyorsun?! Vay canına''

''Aslında, pek emin değilim. Ev adresinden hatırladığım talimatlara tamamen uydum ama şuan burada kayboldum sanırım...'' Utanıp kafasını okşamaya başladı.

''Hava karanlıkken henüz ezberleyemediğim bir mahallede gezince böyle oldu. Ama normalde ışıklar olduğunda evimi bulabiliyordum. Hem neden bir mahalle bu kadar karışık olur ki?''

Çok tatlı ve sevimliydi ve kendimi tutamayıp, bu haline gülüvermiştim.

Omzumu tuttu ve gözümün içine doğru baktı.

''Ya! Neden gülüyorsun?''

''Gülmesene!'' Bana gülme derken kendisi de gülmeye başlıyordu.

''Anlatış şeklin çok sevimli bu yüzden gülüyorum.''

İlk defa onunla bu kadar rahat bir şekilde konuşabilmiştim. Ondan hiç ayrılmamak için onu burda konuşmaya tutmak istiyordum ama bunu yapamazdım. O sırada annem kapıdan çıktı.

''Jungkook ne yapıyorsun  bu saatte burada? Taehyung'a doğru döndü;

''Ahh, yeni arkadaşın mı?''

''Siz Jungkook'un annesi olmalısınız. Ben Kim Taehyung.''

''Ne kibar bir delikanlısın sen öyle.'' dedi gülümseyerek. Tekrar bana döndü;

''Jungkook da senin gibi olmalı...''

Utancımdan ve sinirimden kıpkırmızı olmuştum. Annem daha fazla beni rezil etmeden onu götürmeye çalıştım. Anneme doğru dönüp;

''Taehyung yeni taşındığı için yolunu kaybetmiş, ben ona yardım edeyim.''

''Olmaz. Saat çok geç oldu. Ne kadar büyük, olgun olsanız da etrafda çeteler var, biliyorsun Jungkook. En iyisi bugün bizde kal Taehyung.''

''Yük olmak istemiyo-

''Hayır hayır olur mu öyle şey hiç? Dışarısı da iyice serinlemiş, gel sıcak bir kahve de içersin hem. Yatak ve kıyafet için endişelenme Jungkook'un eşofmanlarından birini giyebilirsin''

''Teşekkür ederim öyleyse...''

Annem onu içeri geçirirken ben gözlerimi fal taşı gibi açmış zorlukla yutkunmuştum. 

''Jungkook hadi ne dikiliyorsun sen de geç içeri'' 

Taehyung garipsemesin diye dışardan hiçbir şey olmamış gibi gözükmeye çalıştım. Oysa içim binlerce yıldır sönmemiş bir ateş sıcaklığı derecesinde yanıyordu. 

Oturma odasında, babam, annem, ben ve Taehyung bir yandan kahvelerimizi içiyorduk. Bir yandan da annemler Taehyungla sohbet ediyorladı. Kız kardeşimse odasında uyuyordu.

Bugün olanların fazlalığı yetmezmiş gibi şimdi de onunla aynı odada uyuyacaktık. Olaylar nasıl bu hale gelmişti hala kafam almıyordu.

Kahveler bittikten sonra uyumak için odama geçtik. Utancımdan konuşamıyordum ve bakamıyordum. Yüzüm yerde, en güzel eşofmanlarımdan birini alıp ona doğru uzattım.

Kıyafetini çıkarmaya başlamıştı. Panik olmuştum ve;

''Ben odadan çıkayım en iyisi, sen rahat giyin'' dedim.

''Sorun değil kalabilirsin.''

Evet kalmayı çok isterdim. Kıyafetlerini çıkarıp usulca ben giydirmek isterdim. O uyuyana kadar saçını okşamak, kulak memesine kadar her yerine öpücükler kondurmak isterdim. Eğer korkak biri olmasaydım ona daha çok yakınlaşır belki de onunla ömrümün sonuna kadar beraber olabilirdim.

O kıyafetlerini indirirken bakmamaya çalışıyordum ama gözlerim ona dönmem için benimle mücadele ediyordu. Kısa bir süreliğine gözüme yenik düşmüş ve güçlü karın kaslarını, hafif aşağıya doğru kayan pantolonu sayesinde de Boxer'ının üst tarafını görüvermiştim.

İçimdeki alevler tüm gücüyle dışarıya püskürmüştü sanki. Kendimi çok fazla kastığımı düşündüm. Hiçbir şey olmuyormuş gibi devam edip zemine bir yer yatağı açmaya başladım.

Rahat etmesini istediğim için ona kendi yatağımı vermiştim. O uyuduktan sonra önümü dönüp, pencereden gelen ay ışığıyla aydınlanan yüzünü izlemeye başladım.

Uyuyakalmıştım.

Gece üstüme çöken bir ağırlık farkedip gözlerimi araladım. Aralar aralamaz Taehyung çeneme kondurduğu eliyle dudaklarını dudaklarıma doğru çekip, yavaşça öpmeye başlamıştı. Bir andan diziyle penisime baskı uyguluyordu. 

O an neye uğradığımı şaşırmıştım. Ne olduğunu, ortada neler döndüğünü anlayamıyordum ama hiçbir şeyi umursamayacak kadar zevk alıyordum bundan.

Bir süre sonra aramızda henüz bir şey olmadığını hatırladım ve her ne kadar ona sırılsıklam aşık olsam da şuan ki davranışı onu sapık yapmıyor muydu?

Bir elimle göğsüne baskı uygulayıp kurtulmaya çalıştım ama o ellerimi tutup üzerimdeki baskısını arttırmaya başlamıştı.

İnlemelerim nefesime mal oluyor çıkardığım sesler burnumdan verdiğim soluğa karışıp gidiyordu.

Ne oluyordu böyle?

Bu sefer edit bana ait değil bugünlük böyle olsun.

-Lahmacun severim.







Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top