Onu Öpen de Kim?
*KAKAO TALK KONUŞMASI*
Grup adı: Yumurtlayan Develer 👉👌
ChimChim:
Kookieeee sanrm sizde kıyafet poşetimi untmşm. Kırmızı rnkli
üstünde LC Waikiki yazıyodu.
Kookie:
Annem o poşeti dolaba kymuştu
Noldu ki?
ChimChim:
Nasıl ne oldu?! Onun içinde en sevdiğim mavi beyaz çizgili
Pijamam varrdııı!! O olmadan bu eve alışmam mmkn değil
😭😭
Kookie:
Yarn yollarım kargoya zırlama. Bebe
Namjoon:
Tam oyunun ortasında ne msj yazıyosnuz be!
Jin:
Çocuklr moralim çok bozuk T.T
ChimChim:
Neden Hyung? Nldu siparişle ktü yemek mi göndrdilr? kkkkk
Jin:
Bu ay otele yeni aldığım aşçı yemeğe bşy katmış bütün müşteriler
şikayetçi oldular herkes yemek yüzünden hasta olmuş. Babamın
bana olan bütün güveni sarsılacak bu sefer kesin affetmez
Kookie:
Hyung senin yüzünden olmamış kii bu sefer anlayış
gösterir
Namjoon:
Bugün Kafede buluşalm mı belki moralin brz düzelir
Kookie:
Evet Jin hyung dert etme hesaplar bizden kkkk
ChimChim:
Orda değilim ama benden de sevgi dolu bir kucak Jin hyung
Jin:
Tşk çocuklar şimdiden brz moralim düzeldi
*KAKAO TALK KONUŞMASI*
Grup adı: Pembe Donlu Tae
Hoseok ''Yunki'' adlı kişiyi gruba ekledi.
Hoseok ''TaeTae'' adlı kişiyi gruba ekledi.
Hoseok:
Taehyung yerleşebildin mi yeni yerine
TaeTae:
Bu grup da ne böyle ahahah 🤣
TaeTae:
Evet yerleştim dün üniversitede sizi aradım ama bulamadım
Yunki:
Sen kendi evini bile bulamıyosn bizi nasıl bulcan kdpsjdpwjs
TaeTae:
Ama bu şehir çok krışık geldiğm yerlr hiç
buraya benzemiyo bnm hiç suçum yok bi kere hıh -.-
Hoseok:
Seni çk özledm bacanak 2 yıldır göremiyoruz o cennetlik yüznü
TaeTae:
Bende sizi özledim hyungs bugün sizle kafede görşmek istiyorumm?
Hoseok:
Tm olur bnm bildiğim bi kafe var dur konum atayım.
TaeTae:
Yunki hyung da gelsin
Yunki:
Tühh ne gzl kaytarmıştım konuşmadan
Hoseok:
Merak etme kucaklar getiririm ben onu
*Hoseok bir GPS (Konum) Gönderdi*
TaeTae:
Tm geliyorm bb
-
JK Anlatıyor:
Kafeye geldim ve etrafı bir gözden geçirdim. Jin ve Namjoon hyung çoktan gelmişlerdi. Yanlarına geçip oturdum.
''Niye geç geldin, hesabı ödemekten kaçtığını düşündüm.'' diye atıldı Namjoon.
''Siktir lan ordan ben sen değilim'' dedim gülerek. Namjoon ve ben çocukluk arkadaşıydık. Her ne kadar aramızda yaş farkı olsa da bunu göz ardı ediyorduk.
''Ahh siz hıyarlar yok mu...'' Dedi Jin Hyung. Jin, babasının ona emanet ettiği bir otelin sahibiydi. Aramızda en büyüğü oydu ama aynı zamanda en çocuk ruhlu kişisi de... Yeri gelince bizi güldürür yeri gelince de bizim dertlerimizi dinler, çözümler bulurdu.
Genelde yaşıtlarımla takılmazdım. Çünkü benim asıl gerçek arkadaşlarım onlardı, ben onları seçmiştim.
Bir süre sonra kafeye birisi girdi. Onu gördüğümde şoka girmiştim çünkü o bugün otobüste gördüğün sarı saçlı çocuktu. Üzerinde yakası açık Gri bir T-shirt altında ise bacaklarını saran siyah yırtık bir pantolon, beline bağladığı ceketle de birleşince bir insan nasıl böyle nefes kesebilir diye düşünüyordum.
Arkadaki bir masaya oturdu. Aramızda sadece bi masa vardı. Önümde onca insan varken, ben sadece onu görebiliyordum. Vücudum kaskatı kesilmişti. Gözlerimi ise ondan başka tarafa hareket ettiremiyordum. Parlıyordu...;
o ve gözlerim...
Namjoon'un ''Sen de bana katılıyorsun değil mi Jungkook?'' demesiyle kendime gelmiştim.
Onları dinlememiştim ve bunu belli etmemeye çalışarak:
''Haa ne, -eğ -e evet kesinlikle katılıyorum.''
''Ne?! Ama sen biberli yemeklerden nefret edersin!'' dedi Jin. Daha fazla batırmamak için devam ettim,
''Ahh evet öyleydi değil mi, unutmuşum'' dedim gülerek.
Gözlerim tekrar ona dalıp gitmişti. Elindeki çayı yudumluyor ve birini beklercesine sürekli dışarıyı gözlüyordu. Bir an göz göze geldik ve panik olarak Jin'e döndüm.
''Neden arkama bakıp duruyorsun? Yoksa omzumda böcek mi var?!'' Jin hyung böceklerden nefret ederdi.
''Ne? Hayıır sana öyle gelmiştir.''
''Yok yok bence o kız kesiyor.''
''Saçmalama Namjoon, ben hesapları ödemeye gidiyorum.''
Hesapları ödeyip geri geldiğimde içimden kendime kızıp duruyordum, ''Neden böyle bir şey yaptım şimdi durduk yere?!'' Bir an kafayı yemiş olmalıyım ki gizlice onun da hesabını ödemiştim.
O sırada ne kadar endişeli göründüğümün farkında bile değildim.
''N'oldu Kookie neden endişeli gözüküyorsun?''
''Bir şeyim yok. Hay aksi yapacak ödevlerim olduğunu unutmuşum ben gideyim artık.''
''Biz de zaten kalkıyorduk, Jin umarım moralin düzelmişdir, dert etme tamam mı?''
''Siz her yanımda olduğunuzda moralim düzeliyor zaten, nasıl düzelmesin'' Hepimiz ona gülümsedik.
Tam çıkarken 2 kişi kafeye girdi ve içerinden biri koşarak, otobüste gördüğüm adama sarıldı. Ve biri sarılıp, yanağından öpmeye başladı.
O an yaşadığım en kötü anlardan biriydi...
(Taehyung dışarıyı gözlerken böyle gözüküyordu.)
-Lahmacun Severim.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top