Ay Işığında Yürüyüş

-&-

JK Anlatıyor:

Okul bitmişti ve eve gelmiştim. Bütün heyecanımla çantamı odamın bi köşesine fırlatıp yatağa zıpladım.

Hemen telefonu açtım ve kaydettiğim numaranın Kakao Talk hesabına baktım.

Nick Name:     V 💜                              Profili görmek için tıklayınız.

 -Kim Taehyung                                       Numara: 05***1230*** 

-

- V - : Profili Görüntüle /Daha fazla seçenek

Jungkook:
Selam Taehyung

*Jungkook bir konum gönderdi.*

Taehyung:
Teşekkür ederim Jungkook. Bugün saat 19.00 gibi uygun olur mu?

Jungkook:
Evet olur.

Taehyung:
Öyleyse seni parkta bekleyeceğim. 

-

JK Anlatıyor:

Saat çoktan 18.30 olmuştu bile ve ben ne giyeceğimi bile bilmiyordum. Yürüyüş yapacağımız için pantolon gibi rahat olmayan bir şey giyemeyeceğimden, büyük beden mavi bir t-shirt ve altına da sıradan bir şort giydim. Kafama da Jimin'den çaldığım kırmızı bir bereyi taktım.

(Görünüşü betimledim ama yine de resimli halini görüverin bişicik olmaz:)

Parka onu bekletmemek için on dakika erken gittim. Ama o benden daha da erken gelmişti bile. Hava karanlık olsa da onu farketmem kolay olmuştu. Çünkü o diğer insanlardan farklı olarak her ona bakışımda parlıyordu. Bir sokak lambasının yanında duvara yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu.

Tarzı gerçekten de rahatlığın başka bir seviyesiydi. Çünkü baştan aşağı bol giyinmişti. Bol ve gri sweat- tshirtin üstüne kot bir ceket geçirmişti. Ceketi büyük olduğundan dolayı da sadece elinin bir kısmını görebiliyordum ve bu onun çok sevimli gözükmesine sebep oluyordu. Altına giydiği bol eşofmanla da birleştirildiğinde; giydikleri tatlılığına tatlılık katıyordu. 

Kafasını gökyüzüne doğru çevirmiş, gözleriyse aya doğru bakarken bir elmas gibi parlıyordu. Gerilmiş boynundaki ince uzun damarını da böylece çok net görebiliyordum. Kafamı her seferinde karıştırdığı yetmezmiş gibi yine seksilik ve tatlılık nasıl bir arada bu kadar uyum içinde olabilir diye düşünüp duruyordum.

(Yine betimledim ama olsun siz yine resimli halini görüverin  bu sefer de bişecik olmaz:)

Gözlerim onu izlemeye dalmıştı bir süre. Sonra da vakit kaybetmemek için hemen yanına doğru yürüdüm. 

''Taehyung, buradayım''

''Ne çabuk geldin Jungkook.''

''Ama sen de çabuk gelmişsin Taehyung''

''Bana hyung demene gerek yok kısaca Tae de diyebilirsin...'' Minikçe bir duraksadı ve yere doğru eğdiği başını hızlıca kaldırarak;

''Evet! bana Tae demeni isterim.'' dedi gülümseyerek. 

Akşam serin olacağını akıl edemeyip şort giymiştim ve hafiften üşüyordum ama o yüzündeki sıcacık gülümsemesiyle bile aniden içim ısınmıştı ve bir anda her şeyi unutuvermiştim.

''Peki öyleyse Taehyu- pardon Tae, sen de bana istediğin gibi seslenebilirsin.''

''Öyleyse sana Tavşan demek istiyorum. Çünkü çok sevimli bir tavşana benziyorsun.''

Yanağım domates gibi kızarmıştı. Ama karanlık olduğu için bunu göremiyordu. Ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Kafamı yere eğmiş ve hiçbir şey söyleyememiştim.

''Yoksa beğenmedin mi? Sorun değil adınla da seslenebilirim.''

''Hayır, gerçekten de çok beğendim.''

 Bu görünüşümle nasıl bir tavşan kadar sevimli olduğumu düşünebiliyordu? Ben onun gibi seksi ve sevimli görünen biri bile değilim. Buna rağmen beni böyle görebiliyor olması kalbimin yerinden çıkmasına yetiyordu.

Birlikte ay ışığı altında yürümeye başladık. Bu anın bozulmasını hiç mi hiç istemiyordum ama bir anda yağmur çiselemeye başladı. İçimden oflayıp puflamaya başladım. 

''Yağmur giderek hızlanıyor hadi bir bankın altına gidelim''

Kafa salladım ve boş bir bank bulup orta kısmına oturduk. O sırada ıslak vücudumu incelemeye başladı. 

''Üzerin ıslanmış hasta olacaksın.'' Üzerindeki kot ceketi çıkararak kollarımı sarmaya başladı. 

Sanırım oracıkta ölüp gitmemi istiyordu. Yağmur bitene kadar orada bekledik. Yağmur her ne kadar kısa sürmüş olsa da günlerdir orada kalmışım gibi bir his veriyordu. 

''İstersen artık eve gidelim saat geç oldu.''

''Tamam öyleyse.'' dedim her ne kadar kabul etmek istemesem de.

''Benim markete uğramam gerekiyor. Tek gidebilirsin değil mi?''

''Tabi, tabi sorun değil gidebilirim.'' Ondan ayrılmak beni üzüyordu ama olanların şokunu atlatmam için benim de oradan gitmem gerekiyordu.

''Öyleyse görüşürüz, Tavşancık ''

Karanlığın içine gömülüp ortadan kaybolana kadar onu izlemeye dalmıştım. Bir anda ceketini unuttuğu aklıma geldi ama artık çok geçti bu yüzden ona sonra da verebilirdim.

Eve gidip odama kapandım ve cekete sımsıkı sarılıp kokusunu içine çekmeye başladım. 

Telefonu açarak fotoğrafına baktım. Çok güzeldi, hem de fazlasıyla güzeldi. 

''Benim için gerçekten de fazlasın bana hiç iyi gelmiyorsun Taehyung!'' Telefonu hızlıca sallamaya başladım ve aniden elim arama tuşuna değivermişti.  

''Ne yapıcam ulan şimdi ben?!'' 

Tam aradığım sırada pencereden gelen bir telefon zil sesi duydum. Koşarak pencereye yapıştım ve o orada, tam da bizim evin önündeydi. Evet yanlış görmüyordum gerçekten de oydu;

Taehyung...

-Lahmacun Severim.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top