yemin-
şimdi ben neredeyim, ilerlemek benim hayatımın hangi safhasına zerk edilmiş bilemiyorum.
anlamaya çalışıyorum. umduğum gibi olmasa da memnun kaldığım her anı, koştuğum gibi bana koşmasa da "insandır" deyip kırılamadığım dostlarımı, gördüğüm gibi beni görmese de beni seveceğine inandığım o kalbi...
fazla mı çabalıyorum diye düşünüyorum bazen. konuşurken düşüne düşüne söylediğim her şeyi dönüp dönüp defalarca daha düşünmek, sonrasında pişmanlık yaşamak, pişmanlığın altından kalkamayınca kendini hayattan çekip çıkarmak istemek.
bir döngü bu. bir döngünün içinde nasıl var olunur bilmeden günü, haftaları, ayları ve yılları döngü katmanları haline getirmiş bir biçimde yaşayıp gitmek. sanırım utanılacak bir şey.
işte o yüzden diyorum ya, şimdi neredeyim. nerelerdeyim. ilerlemenin haddizatında hayatıma nefesiyle bile dokunmadığını düşünürken bile bunu ummakla ömrümü belki de katlettim, kendime küstürdüm.
belki de, fazla çabalamamalıydım. söylediklerime fazla takılmamalı, anlık his ve düşünce cereyanlarıma güvenmeliydim. böyle insan olunur, deyip derin bir nefes almalı, sonra aynı derinlikte o nefesi ciğerlerimden itmeliydim.
insanım, deyip geçmek bu kadar zor olmamalıydı.
ya da bana doğrultulan her eleştiride haklılık payı aramamak. elbette ki insan kendisini tarafsız gözlerle izlemeli ve şekillendirmelidir, ancak abartıyordum işte. yaptığım birçok şey gibi bunu da fazla fazla yapıyor ve aynı şekilde fazlasıyla üzülüyordum.
(Mart 2023)
***
bu şehrin neresindeyim bilmiyorum. rastlantılara, öylesi denk gelmelere anlam yüklemenin eski bir alışkanlıktan fazlası olmayacağını fark ediyorum. hayır, o yanlışlıkla göz göze geldiğin kişi senin kaderinin bir parçası olamaz, hayır seninle laf dalaşına giren kadın eve gittiğinde seni kırmış olabileceği korkusuyla pişmanlıktan ölmeyecek... ve hayır, o çiçeği gözlerinle sevdin diye günün geri kalanında kokusu senin üstüne sinmeyecek.
neyse.
kulağımda yine kulaklık var.
bu arada dinlediğim şarkıların anlamı daha fazla, dıptısı az olmaya başladı. arabeske de kaçmıyor. anlam güzel olunca bass az, bağlama tıngırtısı fazla. bu doğanın kanunu gibi. gitgide özüme çekilmek bu mu, onu da bilmiyorum esasen. dedim ya, fazla anlam yüklememeyi öğreniyorum. anlam yüklemeye çalıştığım tek şey düşüncelerim. bir anlamı olsun diye çabaladığım tek kişi kendim. emek verdiğim kim, elimden kayıp gitmedi ki? aynadaki için de bu son olmasın. dua ediyorum.
gerçi suç bende de vardı. çok gençtim. hani şu eski edebiyatçıların hoyratça kullandığı "hoyrat" kelimesi var ya. o bendim. hayatımdan geçip giden o kadar insan oldu, ben hep o hoyrattım işte.
geçip gittiğime üzülmedim aslında. durup kaldığım zaman da üzülmüyorum. bana zamanın kattığı bir şeyler hep oldu, olacak. ben çünkü Allah'a inanıyorum. fetret devrimiz bir devinimi barındırır ve kazara düşersek de kalkarız, kendi hatalarımızla yerde yuvarlansak da mutlaka o bayırın bir sonu vardır. ben buna iman ettim. biz ettik. iman edenler olarak yani. her yükseliş bir düşüşü barındırıyorsa her düşenin de bir dostu olur.
vallahi düşe kalka yürüyen biri olarak söyledim bunu.
yemin ettim.
(haziran 2023)
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top