8.BÖLÜM
Bahar sabahın erken saatinde yatağından kalkıp Barış'a doğru baktığında derin bir uykunun içinde olduğunu gördü ve gülümsedi. Hemen üstüne bir şeyler geçirip oğlunun odasına doğru gitti. Deniz ve Ela birbirlerine sarılıp uyumuşlardı. Deniz'in yavrulu yatağını Ela için hazırlamıştı Bahar ama köpeği getirip koymuşlar yatağa çocuklar, akıllılar birde köpek üşümemesi içinde üstünü örtmüşler. Bu konuyu oğluyla konuşması için aklının bir köşesine yazdı ve odadan çıktı hemen. Mutfağa doğru gitti ama bahçe kapısının açık olduğunu gördü merakla dışarı doğru çıktı. Duygu'yu gördü ama hiç iyi görünmüyordu hemen yanına gitti.
"Duygu iyi misin sen?" diye sordu Bahar
Duygu elleri başında titreyerek konuştu.
"İyim." diyerek başını salladı
"Hiç öyle gözükmüyorsun ama anlatmak istersen dinlerim ben." Duygu'nun yüzüne bakarak söyledi Bahar
"Tamam." diyerek sandalyeye oturmasını istedi Duygu
"Dinliyorum." dedi Bahar gülümseyerek
"Geçmiyor acısı benim kalbim sıkışıyor, nerdeyse her gün rüyamda kızımı görüyorum Bahar. Ben bir kızımı kurtarmaya çalışırken diğer kızım gitti." dedi gözyaşları içinde Duygu
"Ben ne desem senin acını hafifletemem ama senin suçun yoktu o kazada artık kendini suçlamayı bırak." Duygu'nun ellerini tutarak konuştu Bahar
"Benim suçumdu her şey, sadece bir ay kalmıştı kızımı kucağıma almaya, ben o gün uyumasaydım bir dakika bile gözümü kapatmasaydım olmayacaktı hiçbir şey. Ela daha üç yaşındaydı yalnız bıraktım kızımı pencereden düşecekti onu yakalayıp kucağıma aldım ama ayağım kaydı üzerime düştü Ela." dedi ağlayarak Duygu
Bahar da ağlayarak Duygu'ya baktı. Duygu nefes alarak konuşmaya devam etti.
"En kötüsü de ben hastanede son kez kızımı görmek için suni sancıyla ölü doğurdum onu göğsüme aldım buz gibiydi bedeni doktorlar elimden zorla aldığında bayılmıştım gözlerimi açtığımda babamı bekliyordum ama o günde yanımda yoktu." dedi Duygu
Bahar o günü dün gibi hatırlıyordu hastaneye geldiklerinde Barış annesine bağırmıştı babasının gelmek istemediğini duyunca Bahar zor sakinleştirmişti Barış'ı yine.
Bahar kalkıp Duygu'ya sarıldı ve konuştu.
"Hadi kalk toparlanan bende mutfağa geçeceğim şimdi." dedi Bahar
Bahar ve Duygu içeri doğru gitti. Eren'in ağlama sesi geldi Duygu toparlanarak konuşmaya başladı.
"Acıkmıştır emzireyim ben." diyerek gitti
"Tamam." dedi Bahar
Bahar tam mutfağa geçecekken Ela ve Deniz geldi köpekle birlikte.
"Hayırdır siz niye bu kadar erken kalktınız bakalım." dedi Bahar gülümseyerek
"Köpek üzerimize atladı bizi uyandırdı anne ya." dedi Deniz esneyerek
"Odaya alırsanız olur tabi bu konuyu seninle sonra konuşacağız Deniz bey." dedi Bahar yarı kızarak
"Ben dedim sana almayalım beni dinlemedin ki Deniz." dedi Ela
"Yatağını verirken öyle demiyordun ama." sinirlenerek söyledi Deniz
Bahar ikisinin atışmasını engelleyerek köpek için aldığı mama ve su kapını Deniz ve Ela'ya doğru verdi.
"Madem köpek istedin artık suyunu ve mamasını vermek senin görevin Denizcim." dedi oğlunun saçını okşayarak
"Tamam suyu vereceğim ama ne yiyecek?" diye sordu Deniz
"Kuru mama yiyor bizim Çirkin'e de veriyorduk." dedi Ela
"Doğru Elacım şimdi alın bakalım bunu verin bende kahvaltıyı hazırlamaya başlıcam artık." diyerek dolabın içindeki köpek mamasını verdi Bahar
Deniz ve Ela köpeğin suyuyla mamasını verdi. Bahar da kahvaltıyı hazırlamaya başladı kısa sürede her şey hazırladı ve Barış yanına geldi.
"Günaydın canım." diyerek Bahar'ı öptü
"Sana da günaydın uykucu." dedi Bahar gülümseyerek
Barış konuşacakken Deniz'in sesi geldi.
"Anne acıktık artık." dedi Deniz
"Şimdi hazır koş dayını kaldır sende annenle babanı çağır hadi." dedi Bahar çocuklara bakarak
Deniz ve Ela başını sallayarak gitti köpekte gidiyordu Bahar hemen durdurdu.
"Dur bakalım sen Barış al bunları bahçeye köpeği de götür." dedi Bahar
"Tamam tamam." diyerek kapıyı açtı ve köpekle birlikte gitti
Herkes bahçeye doğru geldi kahvaltı yapmaya başladılar. Deniz heyecanla konuştu.
"Bugün çadırımı kurabilir miyiz?" diye sordu
"Ben yardım ederim size." dedi Deniz
"Yok yok ben kuracağım o kadar aldık." dedi Mert gülerek
"Yaşasın." dedi Ela ve Deniz
"Şu köpeğine de isim bulursun artık oğlum." dedi Barış Deniz'e bakarak
"Olur, dayı sende yeni kamerandan bizi çeker misin?" dedi Deniz
"Olur." dedi Deniz
"Ama bunları yapmak için o tabaklar bitecek önce." dedi Bahar gülerek
Eren masaya vurarak mırıldanmaya başladı.
"Peynir istiyor bizim ki." dedi Duygu oğlunun başından öperek
"Tam bir peynir canavarı." dedi Mert peyniri uzatarak
Barış gülmeye başladı, herkes Barış'a doğru baktı.
"Ne gülüyorsun sen?" dedi Bahar
"Aklıma bir şey geldi de." dedi gülerek
"Sakın tahmin ettiğim şeyse söyleme." dedi Duygu
"O kadar güldünüzse göre söyleyin." dedi Mert
"Biz küçükken gece yarısı karnımız çok acıkmıştı dolaptan bir şeyler yemeye gittik, dışarıdan da kedi sesi geliyordu, dolaptan peynir süt falan aldık, tam kediye vereceğimiz zaman kapı kapandı ve biz bütün günü dışarda geçirdik soğukta tabi ablamda hasta oldu." dedi gülerek
"Küçüktük tabi." dedi Duygu
"Sen 7 yaşındaydın bende 5 yaşındaydım o kadar değil yani." dedi Barış
"Barış her zaman kendini büyük sanıyor siz bakmayın ona." dedi Bahar
Barış, Bahar'a kızgınca baktı kahvaltıyı yapmaya başladılar. Kısa sürede kahvaltı bitti ve masayı topladılar tam gidecekken Deniz mutfağa doğru geldi.
"İlacını mı içeceksin?" diye sordu Bahar
"Evet ama az kaldı içinde." dedi Deniz
"Sen doktora gidiyor musun bu hastalık yüzünden?" dedi Bahar kardeşine bakarak
"Ayda bir gidiyordum ama birkaç aydır gitmiyorum." dedi Deniz
"En yakın zaman da doktordan randevu alıyorum gidiyoruz beraber." dedi Bahar kardeşine bakarak
"Gerek yok ya abla." dedi Deniz
"Bunu duymamış oluyorum kardeşim." dedi Bahar gülümseyerek
Deniz ilacını içti ve bahçeye doğru gitti. Bahar da arkasından geldi.
"Çadırımı kuralım mı şimdi?" dedi Deniz
"Oğlum bir dinlenselerdi ya." dedi Barış
"Babam yorulmaz ki." dedi Ela gülerek
"Ver sen bana Eren'i git çadırı kur hadi." diyerek Eren'i aldı
"Tamam hadi getirin bakalım." dedi Mert
"Giderken Eren'e de oyuncak getirin." dedi Bahar
"Tamam." diye bağırdı Deniz ve Ela
Deniz ve Ela koşarak odaya doğru gidip çadırı ve birkaç oyuncak getirdi.
"Anne küçük parçalı oyuncak getirmedik yutar diye." diyerek oyuncakları verdi
"Aferin benim güzel kızıma." diyerek Ela'yı öptü
Duygu oğlunu masaya oturtturup eline oyuncakları verdi. Eren de neşeyle oynamaya başladı. Mert çocukların yanına gelip çadırı kurmaya başladı.
"Kızılderili çadırı bu dimi?" diye sordu Deniz
"Evet." dedi Mert
"Beş tane çubuk var burada baba." dedi Ela
"Evet kızım evet." dedi Mert sakin kalmaya çalışarak
"Yardıma ihtiyacın varsa yardım edebilirim." dedi Deniz
"Olabilir." dedi Mert
Deniz hemen Mert'in yanına doğru gitti.
"Bir çadırı bile kuramıyor." dedi Barış sessizce
Bahar ve Duygu ters ters Barış'a baktı. Eren elindeki oyuncak arabayı Barış'a doğru attı.
"Babasına laf söylersen daha çok şey atar sana." dedi gülerek Duygu
"Hakkettin." dedi Bahar gülümseyerek
"Sağ ol Eren paşa ya." diyerek oyuncağı verdi
Deniz çubukları tuttu Mert ise iple bağlamaya başladı kısa sürede çadır oldu.
"Oradan kılıfını verir misin kızım?" dedi Mert
Ela koşarak çadırın kılıfını getirdi ve verdi.
"Al baba." dedi Ela
Mert çadırın kılıfını koyarak konuştu.
"Bitti." diyerek çadırı gösterdi.
"Çok güzel oldu teşekkür ederim." diyerek Mert'e sarıldı Deniz
"Bir şey değil." dedi ve Deniz'in saçlarını okşadı
"Ben kitaplarımı getireceğim sende köpeğimle burada kal." dedi Ela'ya Deniz
"Senin işlerin nasıl gidiyor?" dedi Barış
"Bir davayla uğraşıyorum." dedi Mert geçiştirerek
"Sen Eren'e bak ben meyve püresini hazırlayayım." diyerek susturdu Duygu
"Bende yardıma geliyorum." dedi Bahar
"Babacım seni ablanın yanına götüreyim mi?" dedi Mert
Eren mutluktan ellerini alkış yaptı. Mert'e gülümseyerek oğlunu götürdü.
##################
Duygu Bahar'ın yardımıyla Eren'in meyve püresini hazırlıyordu. Bahar Duygu'nun hareketlerinden bir şey sakladığını anladı ve hemen sordu.
"Siz bir şey mi saklıyorsunuz?" diye sordu Bahar
"Yok." dedi Duygu geçiştirerek
"Duygu siz kötü bir şey olmazsa buraya asla gelmezsiniz biliyorum hadi dökül." dedi Bahar
"Of tamam şimdi Mert bir davayla uğraşıyor adamda tehdit ediyor bizi ondan buradayız." dedi meyveleri karıştırarak
"Nasıl?" dedi Bahar şaşırarak
"Ela'nın okuluna kadar geldi adam. Deniz'in doğum günü sayesinde uzaklaştık biraz ama halen peşimizde ." dedi Duygu üzgünce
"Eee yakalanacak mı peki?" dedi Bahar
"Şikayet ettik bekliyoruz aman Barış duymasın olay falan çıkartır şimdi o." dedi Duygu
"Sonradan duyarsa sanki olay çıkarmaz Barış." dedi Bahar gözlerini devirerek
Deniz'in sesiyle kendilerine geldiler. Deniz elinde bir sürü kitapla ikisine doğru bakıyordu.
"Hayırdır oğlum bütün kitaplarını niye taşıyorsun dışarı." dedi Bahar gülerek
"Yaa anne köpeğime isim bulacağım kitaplarımdan ama taşıyamıyorum." dedi Deniz mutsuzca
"Ver biraz bana o zaman." dedi Bahar gülerek
"Tamam." diyerek verdi
"Hadi gidelim meyve püresi hazır." dedi Duygu
Duygu çantasından Eren'in önlüğünü aldı ve tabağı getirip dışarı doğru çıktılar.
"Ela kardeşini getirsene kızım." dedi Duygu
"Getiremem anne şuan köpeği Çirkin zannediyor yanından ayrılınca ağlıyor." dedi Ela
"Şu Çirkin'i merak ettim o kadar bahsettiniz." dedi Barış
"Sizin köpeğin aynısı dayı sadece yüzü daha siyah." dedi Ela gülerek
"Sorma her ağladığında pencereden Çirkin'e bakınca susuyor." dedi Mert gülerek
Eren köpeğin üstüne çıkmaya çalışıyordu Duygu hemen oğlunun yanına doğru gitti ve indirdi.
"Hadi oğlum hadi gel." diyerek Eren'i aldı ve masaya doğru oturttu
"Sizin çocuklar korkmuyor galiba hayvanlardan." dedi Deniz
"Yok korkmuyor tapıyorlar resmen evde kedi ve balık var şimdi de hanımefendi tavşan istiyor." dedi Mert kızına bakarak
"İstiyorum baba siz alana kadar vazgeçmeyeceğim." dedi Ela somurtarak
"Ablam ve Burcu da hep böyleydi." dedi gülerek Barış
"Sende bir gün bakıyordun sonra bize bırakıyordun hatta bir kez aldığımız balığı öldürmüştün." dedi Duygu oğluna yemeğini yedirmeye çalışarak
"Canisin hayatım." dedi Bahar
"Bir kere ben o balığı öldürmedim benim yem verme günümdü Burcu verdi o gün, suçluda ben oldum." dedi Barış sinirlenerek
"Sen o gün sıranı Burcuyla değiştirdin ama yine verdin o kadarı yemden öldü hayvan." dedi Duygu
"Beni sinir etmişti hakketti." dedi Barış
"Burcu daha 5 yaşındaydı o zaman, nasıl sinir edebilir seni." dedi Duygu
"Günlerdin uğraştığım ödevimi boyadı kalemle." dedi Barış sinirlenerek
"Bu dava çok uzar daha." dedi Mert gülerek
"Sen Avukatsın çözersin işte." dedi dalga geçerek
Bahar masanın altından Barış'ın ayağına vurdu. Barış da Bahar'a Ney der gibi baktı.
Çocuklar kendi aralarında kokuşuyordu Deniz bütün kitaplarını ortaya saçmaya başlayınca Ela sinirlenerek konuştu.
"Ne yapmaya çalışıyorsun Deniz." dedi Ela
"Köpeğimin ismini kitaplarımdan bulacağım ama karar veremiyorum." dedi Deniz
"Kulakları uzaylıya benziyor Uzay'la ilgili kitabın var mı?" diye sordu Ela
"Uzaylı değil benim köpeğim." diye bağırdı
"Çirkinde Çirkin değil ama biz öyle sevdiğimiz için ismi Çirkin oldu." dedi Ela kızarak
"Of senin kararın var mı peki?" diyerek köpeğe baktı
"O nerden anlasın ya." dedi Ela
Köpek patisini Gezegenlerin olduğu bir kitaba doğru koydu.
"Bak bunu gösteriyor yeni almıştı annem bu kitabı." dedi Deniz
"Evet." dedi Ela
"Ama burada bir sürü Gezegen hangisi olacak." dedi Deniz
"Patisinin üzerinde durana baksana." dedi Ela
"Bunun ismi neydi okuma yazma bilmiyorum ya ben." dedi Ela'ya bakarak
"Bakıyorum." diyerek köpeğin patisini indirdi
"Hadi." dedi heyecanla
"Venüs en sıcak Gezegenmiş." dedi Ela
"Beğendiysen ismini iki kez havla." dedi Deniz
Köpek iki kere havlamaya başladı.
"Ne oluyor orda?" diye sordu Bahar
"Köpeğim ismini beğendi de ondan havlıyor." dedi Deniz gülerek
"Neymiş bakalım ismi?" dedi Barış
"Venüs kendisi seçti." dedi Ela
"Güzel isim." dedi Deniz
Barış ayağa kalkarak konuşmaya başladı.
"Ben bir su içeceğim bir şey isteyen var mı?" diye sordu
"Meyve falan getirsene hayatım giderken tabakları götür." dedi Bahar gülerek
"Tamam." dedi Barış göz devirerek
Barış tabakları mutfağa doğru götürmeye gitti. O sırada Mert'in telefonu çaldı.
"Kim?" diye sordu Duygu
"Önemli bir dakika." diyerek ayağa kalkarak konuşmaya başladı
Mert hareketli bir şekilde on dakika konuştuktan sonra teşekkür ederek konuşmasını bitirdi ve Duygu'nun yanına doğru geldi.
"Yarın gidebiliriz eve tutuklanmış adam." dedi Mert
"Bitti yani tehlike kurtulduk mu?" dedi dolu gözlerle Duygu
"Bitti canım bitti." diyerek Duygu'nun başından öptü Mert
Onlar kendi aralarında konuşurken birden bir ses geldi. Eren ağlamaya başladı herkes o tarafa doğru baktı...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top