7.BÖLÜM

Bahar huzurla gözlerini açtı, kardeşi daha uyuyordu. Gülümseyerek yanından kalktı ve odasına doğru gitti hemen pijamalarından kurtuldu rahat bir eşofman takımı giyindi. Bugün oğlunun doğum günüydü misafirleri gelecekti tam odadan gidecekken Barış geldi telaşla, Bahar'ı görmesiyle rahatladı.

"Ne bu telaş yakışıklı." dedi Bahar gülerek

"Sana dün söylemeyi unuttum ablamlar geliyor Deniz'in doğum gününe babama gidemeyecekleri için az önce aradı ve buraya kahvaltıya geleceklermiş." dedi Barış

"Aferin sana hayatım neyse ki bugün oğlumun doğum günü sinirlenmecem, üzerini değiştirip mutfağa yardıma geliyorsun bana." dedi Bahar yarı sinirlenerek

Bahar mutfağa doğru gitti oğlunun en sevdiği şeyleri yapacaktı bugün dolabın kapağını açtı ve kahvaltılıkları masaya teker teker koymaya başladı kısa süre içinde Barış da geldi yanına.

"Bahar şefim ne yapıyoruz kahvaltıya?" diye sordu Barış

"Dünkü poğaçalar var, böreği ısıtacağım pankek, sosis ve kahvaltılıklar işte." dedi Bahar gülümseyerek

"Süper o zaman başlayalım 1 buçuk saate gelir ablam ve bizim damat." dedi Barış

"Barış bugün sorun çıkarmazsın dimi?" dedi Bahar kahvaltıyı hazırlamaya çalışarak

"Ben mi sorun çıkartıyorum yani." dedi kızgınca

"Evet hayatım bak Alp de gelecek,  birde bizim damat deyip durma ablanı sinirlendiriyorsun." dedi Bahar

"Merak etme ben yapmadan babam halleder ama ona izin vermem." dedi Barış

"Orası da ayrı konu ya." dedi burukça

"Neyse boş ver sen ne aldın Deniz'e? merakla sordu Barış

"Benim ki büyük sürpriz Tuna getirecek akşam bence hiç sorma." göz kırparak dedi

"Bende söylemem o zaman." dedi Barış

"Ben seninkini biliyorum ki hayatım teleskop aldın." dedi Bahar

"Senden de bir şey kaçmıyor." dedi Barış

"Kaçmaz tabi." dedi Barış'ın dudağından öperek

" Deniz bugün okula gitmeyecek galiba yarın zaten hafta sonu." dedi Barış

"Öyle oldu ne yapalım siz dün baba oğul ne konuştunuz o kadar." dedi Bahar merakla

"Hiç" dedi gevilerek

Bahar ikna olmamıştı tam konuşacakken kardeşi ve oğlu geldi.

"Günaydın annecim." dedi Bahar'a sarılarak

"Günaydın mis kokulum." diyerek oğlunun başından öptü

Deniz ablasının ve Barış'ın hazırlık yaptığını görünce merakla sordu.

"Birisi mi geliyor?" diye sordu

"Ablam geliyor Muğla'dan kahvaltıya." dedi Barış

"Duygu halam geliyor yaşasın." dedi mutlukla Deniz

"Ekmek almak lazım şimdi." dedi Bahar

"Ben giderim." dedi Deniz

"Ablacım sen bilmiyorsun ki nerde olduğunu" dedi Bahar

"Anne sen merak etme ben öğretirim buraları dayıma hem belki Ela ablama ve bebeğe bir şey alırız." dedi bilmiş bir şekilde

"Bebek değil oğlum Eren çocuğun adı." dedi Barış

"Ama bebek o." dedi  ısrar ederek

"Tamam tamam hadi gidin 4 ekmek birde simit alın." dedi Bahar

Barış parayı uzattı ama Deniz almadı.

"Benim param var." diyerek geri çekti

"Yine de yanında bulunsun." dedi Barış

Bahar kardeşine baktı ve gülerek konuştu.

"Hadi al." dedi Bahar

Deniz mecbur olarak parayı aldı cebine koydu ve Deniz'in elinden tutarak dışarı çıktı.

"Yanlış bir şey mi yaptım?" diye sordu Barış

"Bilmiyorum ama galiba benim kardeşim biraz gururlu." dedi Bahar

"Ablası gibi bana çektirmediğin kalmamıştı." dedi Barış

"Sen çok konuşuyorsun susman için bunları alıyorsun bahçedeki masaya götürüyorsun hadi bakalım." dedi Bahar sitem ederek

"Of Baharım of." diyerek gitti

Barış kahvaltılıkları bahçedeki masaya doğru götürdü. Bahar da çayı demledi ve portakal suyunu götürdü bahçeye kısa sürede her şey bitti.

"Güzel bir iş çıkardık." dedi Bahar gülümseyerek

"Senin sayende" diyerek  göz kırptı

Dışardan araba sesi geldi Bahar ve Barış bakmaya gitti ve tahmin ettikleri gibi ablası gelmişti Barış'ın hemen yardıma gittiler. Duygu oğlunu kocasına verip Barış'a sarıldı. Ela da dayısını görünce annesini geri çekip dayısının yanına geldi.

"Dayıcım." diyerek sarıldı

Mert onların haline gülerek baktı oğlunun huysuzlandığını görünce karısına baktı ama görmüyordu onu. Bahar'a doğru uzattı oğlunu.

"Bizimkiler görmüyor galiba." diyerek Eren'i verdi

Bahar minik bebeği alarak sevmeye başladı.

" Ne kadar büyümüşsün sen." gülümseyerek dedi

Mert taksinin bagajından bavulları ve bebek arabasını çıkarmaya çalıştı. Barış fark edince yardım etmek için yanına geldi. Bahar, Duygu ve Ela bahçeye doğru girdi kısa süre içinde Barış ve Mert bahçeye doğru girdi bavullarla Ela hemen konuşmaya başladı.

"Deniz nerde yenge." Bahar'a bakarak sordu

"Dayısıyla markete gitti canım." dedi Bahar

"Deniz'in dayısı yok ki?" şaşırarak dedi Ela

"Var artık canım." dedi Barış

Duygu oğlunun ağladığını duyunca Bahardan aldı ve sırtını sıvazlayıp sakinleştirmeye başladı bir yandan da Bahar'la konuşuyordu.

"Senin adına sevindim kardeşini bulmuşsun." dedi gülümseyerek

"Teşekkürler." dedi Bahar

Bahçe kapısından kardeşinin ve oğlunun geldiğini gördü Bahar hemen tanıştırdı.

"Kardeşim." dedi Bahar kardeşini göstererek

Deniz ablasının ne yapmaya çalıştığını anladı ve hemen elini uzattı ilk Mert'e doğru.

"Deniz" dedi elini uzatarak

"Hoş geldin." dedi Mert

Sonra Duygu'ya doğru elini uzattı.

"Deniz" dedi

"Tutmak isterdim ama ellim dolu kusura bakma." dedi Duygu

"Önemli değil." diyerek Eren'in başını okşadı

Deniz heyecanla dayısını elinden tutup Ela'nın yanına getirdi.

"Dayı bak buda benim Ela ablam." dedi

"Merhaba küçük hanım." dedi elini uzatarak

"Merhaba ben sana ne diyeceğim?" diye sordu

"Dayımın adı da Deniz sakın Deniz deme kafamı karıştırırsın." dedi

Herkes Deniz'in dediğine gülmeye başladı.

"Sen ne istersen onu de." dedi Deniz

"Deniz ağabey diyebilirsin Ela." dedi Barış

"Çok iyi fikir baba." dedi Deniz

"Hadi kahvaltı yapalım." dedi Bahar

"Mert bebek arabasını getirsene Eren'i de yedirelim." dedi Duygu

"Tamam." dedi Mert

Mert bebek arabasını Duygu'nun yanına getirdi ve Duygu oğlunu arabaya koyup yedirmeye başladı. Herkes de masaya oturup yemeye başladı.

"Siz birkaç gün kalacaksınız galiba." dedi Barış

"Evet üç gün kalmayı düşünüyoruz." dedi Mert sıkıntılı bir şekilde

"Nerde kalacağız peki anne." dedi Ela

"Bilmem babamlarda kalamayız bir otele gideriz." dedi oğlunun ağzına peynir koyarak                      
"Burada kalın." dedi Bahar

"Yok yük olmayalım size." dedi Mert

"Ablam bana yük olmaz sen merak etme." dedi Barış sinirlenerek

Bahar eliyle Barış'ı cimcikledi. Barış da Bahar'a doğru baktı. Bahar gözleriyle ne yapıyorsun dedi.

"Burada kalın lütfen." dedi Bahar  ısrar ederek

"Tamam olur." dedi Mert

"Yaşasın." dedi Ela ve Deniz mutlulukla

Kahvaltı bitince Duygu oğlunu kocasına verdi ve Bahar'a sofrayı toplamaya yardım etti.

"Bahar kardeşin için çok mutlu oldum." dedi Duygu Bahar'a bakarak

"Teşekkür ederim canım." dedi Bahar

Ela mutfağa doğru geldi ve konuşmaya başladı.

"Anne Eren susamış tu tu diyor." dedi gülerek

"Bekle biberonunu vereceğim şimdi." dedi gülerek

Duygu çantasından biberonu çıkarıp yıkadı ve suyu doldurup Ela'ya verdi.

"Hadi bizde gidelim." dedi Bahar

İçeri doğru gittiler erkeklerin sohbet ettiğini çocuklar da kendi aralarında konuşuyordu.

"Benim kendim var ismi Duman." dedi Ela

"Bende köpek istedim ama beni duyan olmadı." dedi Bahar'a bakarak

Bahar oğlunun bu sitemine güldü Barış da takmadı bile.

"Bizim sitenin köpeği de var ismi Çirkin." dedi Ela

"Niye köpeğe Çirkin diyorsunuz ya." dedi Deniz

"Herkes Çirkin diye sevdi ismi öyle oldu Deniz." dedi Ela

Barış'ın kucağında Eren biberonundan su içerken birden biberonun kapağını açtı ve suyu döktü Eren hem Barış'ın üstü ıslandı hem de Eren'in, gülerek baktı Eren, Barış'a

"Ne yaptın oğlum." dedi Mert

Eren gülerek mırıldandı Duygu hemen oğlunu aldı.

"Sorun değil yaramazlık yaptı sadece." dedi Barış

Bahar ve Deniz gülerek Barış'a baktı.

"Babam ıslandı." dedi Deniz gülerek

"Ben üstümü değiştirim." diyerek gitti Barış

"Bahar sende bana odayı göstersene Eren'in üstünü değiştirip uyutmaya çalışacağım, uyku saati geldi." dedi Duygu

"Tamam." dedi Bahar gülümseyerek

Bahar Duygu'yu odaya doğru götürdü ve gitti Mert de bavulları götürüp oğlunu öpüp gitti. Duygu oğlunun ilk önce altını değiştirdi sonrada üstünü Eren'in gözleri kapandığını gördü yatağın ortasına yatırıp içeri doğru gitti.

"Uyudu mu?" diye sordu Barış

"Uyudu." dedi Duygu

"Eee Deniz sen ne okuyorsun?" diye sordu Mert

"Mezun oldum artık Fotoğrafçılık Bölümünden." dedi Deniz heyecanla

"İyi bölünmüş senin ki." dedi Mert

"Ben seni bir yerden tanıyorum Deniz ağabey." dedi Ela

" Nerden tanıyacaksın ya ben daha yeni tanıyorum dayımı" dedi Deniz

Herkes Deniz'in dediğinde güldü ve iki saat sonra Burcu, Alp geldi. Burcu hemen Duygu ablasını görünce sarıldı.

"Siz artık rahat rahat takılıyorsunuz bakıyorum." dedi Alp'i kastederek

"Evet sağ olsun ağabeyim öğrendiğinde saldırdı ama artık bir şey demiyor." Barış'a bakarak

Barış duymamazlıktan geldi. Ela Burcu'nun yanına doğru geldi.

"Teyze bende varım burada." diyerek Burcu'ya sarıldı

"Sen ne kadar büyümüşsün kız." diyerek burnunu sıktı

"Enişte sende göbek yapmışsın." diye takıldı Burcu

"Ablan yediriyor ne yapalım." gülerek söyledi Mert

"Benim tavşanım nerde." dedi Burcu

"Uyuyor birazdan kalkar." demesiyle Eren'in sesi geldi

"Sesimizi duy benim tavşanım." dedi Burcu

Duygu odaya doğru gidip oğlunu aldı ve dışarı gitti. Eren uykusundan yeni kalktığı için huysuzdu Duygu'ya iyice sokulmuştu.

"Tavşanım." diyerek almaya çalıştı

Eren annesine daha çok sokulmaya başladı.

"Tabi çocuk nerden tanıyacak beni." diyerek sitem etti Burcu

"Dayımın kucağından inmedi ama hala." dedi Ela

"Ama sonrada üstüne su döktü." dedi Deniz gülerek

Alp ve Burcu güldü Barış sinirlenerek baktı.

"Uykudan yeni kalktı alışır sana birazdan." dedi Duygu

Bahçe kapısından ses geldi baktıklarında Yade ve Piraye'nin geldiğini gördüler.

"Hoş geldiniz." dedi Bahar

"Yade geldi aaa Piraye abla sende mi geldin dayım orda." dedi gülerek

Yade Deniz'in dediğine güldü Bahar oğluna sabır çekerek baktı.

"Ben sana gelmiştim ufaklık ama neyse." dedi Piraye

Deniz omuz silkerek Yadey'le konuştu.

"Yade benim Duygu halam geldi." Duygu'yu göstererek konuştu

Yade Duygu ve Mert'le selamlaştı Ela'nın da ellini sıktı. Yarım saat sonra Eren sakinleşip Burcu ve Alp'le oynamaya başladı. Deniz de bir köşede Piraye'yle konuşuyordu.

"Baba dedem ve babaannem ne zaman gelecek başlasın artık doğum günüm." dedi Deniz sıkılarak

"Oğlum yoldalarmış bekle şimdi gelir." dedi Barış

Demesiyle bahçe kapısından geldiler. Deniz ve Ela koşarak sarıldı. Duygu babasına bakıyordu ama babası onu görmüyordu. Mert karısının üzüldüğünü gördü ve hemen elini tuttu. Duygu da tebessümle baktı kocasına.

"Beni özleyen yok galiba." dedi Aysun hanım

"Ben özledim babaanne." dedi Deniz sarılarak

"Bende özledim anneanne." dedi Ela sarılarak

Aysun hanım Ela'dan ayrılarak Duygu ve Mert'in yanına doğru geldi.

"Hoş geldiniz kızım." diyerek tebessüm etti

"Babam bize karşı hâlâ aynı mı?" diye sordu üzülerek

"Babanı bilmiyor musun huysuzun teki boş ver sen." dedi Aysun hanım

"Biz alıştık zaten canım." dedi Mert

Bahar ortamın dağılması için kardeşini gösterdi.

"Anne seni kardeşim Deniz'le tanıştıracağım." diyerek Deniz'i çağırdı ve Deniz geldi

"Merhaba efendim." diyerek elini uzattı

"Ablanı bulmana sevindim." diyerek elini sıktı

"Teşekkürler." dedi Deniz

Onlar konuşurken Asaf beyin sesi  geldi.

"Burcu torunumu bırak ta biraz benle oynasın." dedi Asaf bey bağırarak

Burcu sakin kalarak Eren'i Alp'in kucağından aldı ve babasına götürdü. Eren Asaf beyin kucağına gelince ağlayarak bağırmaya başladı.

"Ap ap ap" diye ağladı

Asaf bey sinirlenerek baktı, Burcu gülümseyerek konuştu sessizce.

"Çocuk kime gideceğini iyi biliyor."

"Ne diyor bu." dedi Asaf bey

"Alp'i istiyor babacım." dedi gülerek

"İyi al yabancıya götür çocuğu." dedi homurdanarak

Burcu sinirlenerek babasından Eren'i alıp Alp'in yanına götürdü. Eren Alp'in kucağında susmaya başladı.

"Anne artık pasta ne zaman gelecek?" dedi Deniz

"Şimdi getiriyorum." dedi Bahar

Bahar mutfağa doğru gidip pastayı aldı ve dışardaki masaya koydu.

"Baba hadi sende gel yanıma." diyerek Barış'ı çağırdı

Barış hemen geldi oğlunun yanına. Bahar sol tarafa, Barış sağ tarafa, Deniz de ortada pastayı üfledi. Herkes "İyi ki Doğdun Deniz." diyerek. eşlik etti

Bahar bıçakla pastayı bölüp tabaklara koyup herkese dağıttı, kısa süre içinde pastalar yenildi.

"Hediyelerim." diye bağırdı Deniz

"Önce dedesi Ela ve Deniz gelin bakalım." dedi Asaf bey

"Benim doğum günüm değil ki." dedi Ela şaşırarak

"Deniz alıyoruz sana niye almayalım." dedi Aysun hanım

Ela mutlukla Deniz'in elini tutarak geldi.

"Bakın bakalım çiftliğe sizin için yeni iki midilli aldık." diyerek telefondan gösterdi

"Çok güzel." dedi Ela ve Deniz sarılarak

"Babam çıtayı yükseltmiş." Barış Bahar'a bakarak konuştu

"Bekle sen benimkini." dedi göz kırparak

"Dayı sen ne aldın?" diyerek Deniz'in yanına geldi

"Al bakalım paketi aç görürsün." dedi

Deniz heyecanla paketi yırttı ve hediyesine baktı.

"Dayı çok teşekkür ederim." diyerek sarıldı."

Duygu ve Mert Deniz'in yanına gelerek hediyesini verdi.

"Sana çok güzel bir çadır aldık." diyerek kutuyu gösterdi Mert

"Ama önce kurmamız gerekiyor Mert ağabeyin burada olduğuna göre kurar." dedi Duygu kocasına bakarak

"Benimde pembesinden var." dedi Ela gelerek

"Yarın beraber oynarız burada." dedi Deniz

"Olur." dedi Ela gülerek

Deniz hediyesini diğer hediyelerinin oraya götürüp Barış'ın yanına geldi.

"Anne baba siz ne aldınız bana" dedi Deniz

Barış hemen arkasından hediye kutusunu çıkardı. Deniz de hemen açtı.


"Teleskop çok güzel." dedi Deniz mutlukla                                                                                                      "Sen istemiştin bende aldım oğlum." dedi Deniz'i başından öperek

"Annem sen ne aldın?" dedi Deniz

"Benim hediyemi bulman için ipuçlarını takip edeceksin önce Yadey'le Piraye'ye sonrada Alp ağabeyin ve Burcu halana." dedi gülümseyerek

"Direk versen olmaz mı?" dedi Deniz üzülerek

"Olmaz bebeğim." dedi Bahar oğlunun burnunu sıkarak

"Deniz boş ver gel ipuçlarını takip edelim." dedi Ela destek vererek

"Tamam." dedi Deniz

Deniz ve Ela hemen Yadey'le Piraye'nin yanına geldi.

"Al bakalım minik aşkım." dedi Yade

"Beraber aldık ablamla." dedi Piraye                                                                                                            Deniz kutuyu açtı ve anlamsızca baktı.                                                                                                        "Köpek koltuğu." dedi Yade

"Köpeğim olmadan koltuğunu ne yapacağım Yadecim ben mi oturacağım?" dedi Deniz

"Aaa minik aşkım çok acele ediyorsun bekle biraz." dedi Yade Deniz'i öperek

"Of of of." dedi Deniz sıkılarak

Şimdi de Alp ve Burcu'nun yanına geldi. İlk önce Alp'in hediyesini aldı.

"Al bakalım." dedi Alp hediyesini vererek

"Bana top alacağını söyledin de ama bu köpek topu olacağını Alp ağabey." Deniz topa bakarak söyledi


"Çok biliyorsun sen ama hiçbir şey bildiğin yok." dedi ve Deniz'i öptü

Deniz Burcu'nun yanına geldi ve konuşmaya başladı.

"Burcu hala sıra sende." dedi Deniz

Burcu hediyesini Deniz'e verdi. Deniz heyecanla paketi açtı.

"Hala şaka mı yapıyorsun sen?" dedi Deniz oyuncağa bakarak

"Sen istedin benden." dedi Burcu Deniz'i kızdırarak

Bahar oğlunun tepkilerine gülerek bakıyordu tam o sırada telefonuna Tuna'dan mesaj geldi ve baktı.

"Bahar abla ben artık köpeği getiriyorum sokakta dolaşmaktan helak oldu hayvan."

"Tamam hadi getir."

Deyip telefonu kapattı. Barış anlamsızca karısına baktı.

" Neler dönüyor senin aklından." dedi Barış

"Bekle de gör." dedi Bahar göz kırparak

"Anne seninki nerde artık." dedi Deniz Bahar'ın yanına gelerek

Bahçe kapısından Tuna'nın geldiğini gördüler.

"Bak orada." diyerek Tuna'nın yanındaki köpeği gösterdi

"Anne bu benim mi?" köpeğin yanına giderek mutlukla dedi Deniz

"Evet annecim sen istedin." dedi Bahar oğlunun yanına giderek

"İki gün önce almıştı annen hem de eğitimli uzat elini." dedi Tuna köpeğin tasmasındaki ipi çıkartarak

"Merhaba." diye ve elini uzattı Deniz

Köpek de patisini uzattı. Ela da gelip elini uzattı Ela'ya da patisini uzattı.

"Bu arada yeni bir şey öğrendim sizin kızdan iki kere havlarsa evet, bir kere havlarsa hayır anlamına geliyor. Hadi ben kaçtım." dedi Tuna

"Kalsaydın." dedi Bahar

"Yok abla biliyorsun bizim evin durumunu gitmem lazım." diyerek gitti

"Bahar senden beklemiyordum bunu." dedi Barış

"Oğlum isterse her şeyi yaparım ben." dedi Bahar gülerek

3 saat sonra misafirler gitti. Bahar ve Barış Deniz'in hediyelerini odasına götürdü. Deniz annesinin yanına gelerek konuştu.

"Anne dur köpeğimin koltuğunu nereye koyacağım." dedi Deniz

"Çok doğru söyledin bir düşünelim." diyerek düşünmeye başladı Bahar

"Benim odam olsa." dedi Deniz

"Senin odanda yer yok oğlum." dedi Barış

"Buldum bak salonda burası boş oraya koyalım." dedi Bahar eliyle göstererek

"Tamam." dedi Deniz mutsuzca

Barış köpeğin koltuğunu bir köşeye koydu.

"Burada kalıyorsun tamam mı?" dedi Deniz ama köpek anlamadı

"Deniz öyle olmaz bak şimdi."

Ela koltuğun yanına gidip eliyle oturmasını gösterdi.

"Burasın senin yerin, burada kalacaksın." dedi ve köpek gitti

"Aferin benim köpeğime sana isimde bulmamız gerekiyor o da yarına kaldı." dedi köpeğin yanına gelerek başını okşadı

Akşam olunca herkes odalarına gitti ve uyudu huzurla...

Medya: Duygu, Mert ve çocukları Ela ve Eren

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top