Burcu, erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa doğru gitti. Kaju da peşinde dolaşıyordu.

"Günaydın Kaju bizimkileri kaldır bakalım hadi." dedi Burcu gülümseyerek

Kaju, yukarı çıkıp Doruk'un odasına çıktı ve havlamaya başladı.

"Of tamam Kaju uyandım. Derin'i uyandıralım." dedi Doruk

Doruk, Kaju ile birlikte Derin'in odasına gitti. Derin yatakta oturmuş karnını tutuyordu.

"Doruk karnım ağrıyor." dedi Derin ağlayarak

"Derin ağlama annemi ve baba mı çağırıp geleceğim. Kaju sen burada kal." dedi Doruk

"Çabuk gel ama." dedi Derin dudağını büzerek

Doruk, hemen annesi ve babasının yatak odasına gitti. Alp yatakta uyuyordu.

Doruk, hemen yatağa çıkıp babasını uyandırmaya çalıştı.

"Baba uyan çabuk." dedi Doruk bağırarak

Alp, gözlerini açınca karşısında oğlunu gördü.

"Ne güzel uyandırıyorsun oğlum." dedi Alp

"Ya baba Derin ağlıyor." dedi Doruk

"Ne oldu kardeşine." dedi Alp telaşla

"Hasta galiba." dedi Doruk

"Yürü bakalım hadi." dedi Alp

Alp, oğluyla birlikte kızının odasına gitti. Derin, yatağa oturmuş karnını tutuyordu.

"Baba." dedi Derin ağlamaklı bir sesle

"Nazlı kızım benim." diyerek kızını kucağına alarak aşağı indi

"Kaju gelemediniz bir türlü." dedi Burcu

"Sanırım bir hastamız var annesi." dedi Alp

Burcu, kızını sandelyeye oturturup konuştu.

"Anneciğim neyin var." dedi Burcu

"Karnım ağrıyor birde boğazım." dedi Derin

"Çok az ateşin var, yanaklar kızarmış. Hoşgeldin grip." dedi Burcu

"Doktora götürelim hadi." dedi Alp

"Doktorluk birşey yok babası sen Doruk'u kreşe götür. Derin dinlensin bugün evde." dedi Burcu

"Emin misin?" dedi Alp

"Eminim hayatım." dedi Burcu gülümseyerek

"Derin gitmezse bende gitmem." dedi Doruk

"Doruk ama sen kurt olacaksın." dedi Derin öksürerek

"Olmak istemiyorum." dedi Doruk omuz sirkerek

"Doruk'un inadını biliyorsun kalsın." dedi Alp

"Tamam ben Nil ile konuşacağım gelemeyeceğini söyleyeceğim. O tabaktakiler bitiyor." dedi Burcu

"Hadi bakalım." dedi Alp

Burcu, on dakika telefonda konuştuktan sonra geldi.

"Derin tabaktakiler duruyor ama kızım." dedi Burcu

"Yemessen iyleşemezsin Derin." dedi Doruk

"Doğru söylüyor kardeşin." dedi Alp

"Boğazım ağrıyor ama." dedi Derin

"Neyse biraz yemişsin şurupun iç. Ben öğlen sana çorba yapıcağım." dedi Burcu

Burcu, şurupu kızına içirdi. Doruk ve Derin içeri televizyon izlemeye gitti.

"Birşey olursa ara beni." dedi Alp

"Tamam canım." dedi Burcu

Burcu, mutfağı toplayıp koltukta yatan Doruk ve Derin'in yanına gitti.

"Doruk ya." dedi Derin huysuzca

"Tamam Derin ya." dedi Doruk oflayarak

"Üşüdünüz mü bakalım." dedi Burcu

"Üşüyorum anne." dedi Derin bataniyeyi çekerek

"Oğlum sende fazla yaklaşma kardeşine." Burcu

"Tamam." diyerek diğer tarafa yattı Doruk

"Anne şaşırdın mı ben Doruktan büyüğüm." dedi Derin

"Hayır sen şaşırdın Derin amcam dedi  ikizlerden sonra doğan büyük okuyormuş." dedi Doruk

"Ya hayır ya ben büyüğüm." dedi Derin

"Anne ben sonra doğdum dimi?" diye sordu Doruk

"Evet oğlum." dedi Burcu gülümseyerek

"Bak ben büyük oluyorum işte." dedi Doruk

"Annem öyle demedi Doruk." dedi Derin

"Ay yeter bu konuyu amcanızla konuşursunuz sonra." dedi Burcu

**************************
Duru, yatağından kalkıp annesi ve babasının odasına gitti.

"Anne girebilir miyim?" diye sordu Duru

"Gir kızım." dedi Bahar gülümseyerek

"Uykum kaçtı." dedi Duru dudağını büzerek

"Birazdan uyandıracaktım seni zaten." dedi Bahar

"Babam nerede." dedi Duru

"Banyoya bak aşkım görürsün. Ben kahvaltıyı hazırlamaya aşağı gidiyorum." dedi Bahar

Duru, koşarak banyoya gitti. Barış, tıraş oluyordu.

"Baba ne yapıyorsun sen burada." dedi Duru

"Seni öptüğümde sakalların batıyor diyordun. Bende kesiyorum kızım." dedi Barış

"Hepsini kesme baba yakışıklığın gider." dedi Duru

"Yakışıklı mıyım ben." dedi Barış gülerek

"Kreşteki en yakışıklı baba sensin." dedi Duru

"Yamanın babasından da mı?" dedi Barış

"Yamanın babasının saçı yok." dedi Duru

"Bak şimdi içim rahatladı." dedi Barış gülümseyerek

"Ya baba." dedi gülerek

"Hadi bakalım aşağı annenin yanına git bende geliyorum." dedi Barış

Duru, aşağı doğru gidecekken ağabeysini gördü.

"Günaydın ağabey." dedi Duru

"Günaydın sabah şekeri." dedi Deniz

"Dayımı da kaldıracağım." dedi Duru

"Dayım kendisi kalkar Duru." dedi Deniz

"Depyosyon da olduğu için mi kaldırmayayım." dedi Duru

"Sen onu nereden biliyorsun." dedi Deniz gülerek

"Pire ile ayrıldıar ya girdi işte." dedi Duru

"Maşallah sende herşeyi biliyorsun." dedi Deniz

"Kulaklarım var ağabey duyuyorum." dedi Duru gülümseyerek

Deniz ve Duru konuşarak aşağı indi.

"Günaydın dayı." dedi Deniz

"Günaydın." dedi Deniz

"Hadi bakalım omlet yaptım." dedi Bahar

"Patetesli en sevdiğim." dedi Duru sevinçle

"Babanız nerede?" dedi Bahar

"Geldim." dedi Barış

"Afferin hepsini kesmemişsin. Sakalsız düşünemiyorum." dedi Bahar

"En son askere giderken kesildi o kadar çok." dedi Barış

"O dönem de karşılaşmadık ama biz." dedi Bahar

"Afiyet olsun ben çıkıyorum." dedi Deniz

"Ben seni bırakacaktım ablacım." dedi Bahar

"Yürüyerek gidecegim abla." dedi Deniz mutsuzca

Venüs, kapıya vururak açmaya çalışıyordu.

"Venüs durur musun?" dedi Barış

"Venüs bugün benimle gelebilir." dedi Deniz

"Tamam ablacım." dedi Bahar

Deniz ve Venüs gitti. Bahar'ın telefonuna mesaj gelince baktı.

"Kimden." dedi Barış

"Burcu yazmış Derin grip olduğu için gelmiyormuş kreşe." dedi Bahar

"Sana niye yazıyor bu kız Bahar öğretmene söylesin." dedi Barış

"Barış bir sakin ol. Kreş'in whatsapp grubuna yazmış öğretmende var orada." dedi Bahar

"Doruk geliyor mu?" dedi Duru

"Yok anneciğim Doruk da gelmiyor." dedi Bahar

"Bende gitmeyeceğim." dedi Duru

"Duru sen hasta değilsin gidiyorsun." dedi Bahar

"Evet Bahar gitmesin." dedi Barış

"Barış." dedi Bahar uyararak

"Baba sen Yaman konusunda mısın halen." dedi Deniz

"Evet oğlum." dedi Barış

"Duru sen pijamanı çıkar odana bıraktığım üstünü giy hadi kızım." dedi Bahar

Duru, gidince Bahar masanın altından Barış'ın ayağına vurdu.

"Ne vuruyorsun." dedi Barış

"Arkadaş onlar." dedi Bahar

"Deniz içinde Gözdeye arkadaş demiştin sonucunu görüyorsun." dedi Barış

"Baba rica ederim benim ilişkime karışma." dedi Deniz

"Geldim." diyerek çantasını takarak aşağı indi Duru

"Suluğunu al kızım." dedi Bahar

"Hadi oğlum sende yediysen gidelim." dedi Barış

"Gidelim baba." dedi Deniz

Barış, çocuklarla birlikte gidince Bahar da mutfağı toplayıp pastahaneye doğru gitti. Arabayı park edip içeri girdi.

"Yade." dedi Bahar gülümseyerek

"Abla dört numara havuçlu kek istiyor." dedi Serkan

"Götür sen Serkancım." dedi Bahar kekki tabağa koyarak

"Ne yapıyorsun Bahar." dedi Yade sinirle

"Küs müyüz?" dedi Bahar

"Evet." dedi Yade

"Yade bizim küsmemizin zamanı değil bu ikisini barıştırmamız gerekiyor." dedi Bahar

"Bahar sen şakamısın sen dün neler söylüyorsun. Şimdi neler diyorsun." dedi Yade

"Ya ben onu sinirle söyledim." dedi Bahar

"Hay ben senin sinirine Bahar." dedi Yade

"Tamam Yade bana sonra kızarsın. Pirayye ile konuştun mu?" dedi Bahar

"Konuşmuyor ki." dedi Yade

"Son günlerde Yade de hiçbir değişiklik hissetin mi peki." dedi Bahar

"Ne olduysa annesine gittikten sonra oldu." dedi Yade

"Onlar görüşmüyordu en son." dedi Bahar

"Aslı evlenecekmiş yanında olmasını istedi. Bende annesi diye gitmesine izin verdim." dedi Yade

"Yade bu öğrenmen lazım nasıl ayrıldılarsa Deniz eşyalarını toplamış Pirayye'nin sana vermem için." dedi Bahar

"Bahar sakın eşyalar arabada deme bana." dedi Yade

"Değil tabi Yade ben kardeşini tanıyorum. Kızgın olduğu için topladı aklı halen Pirayye de." dedi Bahar

"Neyse ben çözeceğim bu işi." dedi Yade

"Barıştık dimi." dedi Bahar gülümseyerek

"Barıştık başımın belası." dedi Yade

*************************
Aydın bey kızı ve damatının işinden dolayı torunu Ece'yi okuldan alıp eve doğru götürdü.

"Dede önce fırına gitsek olur mu?" dedi Ece

"Anahtarı alacağız zaten." dedi Aydın bey

"Atlas uyanmasın diye mi?" diye sordu Ece

"Evet lokumum." dedi Aydın bey

"Çok ağlıyor Atlas ya." dedi Ece somurtarak

"Bebekler ağlar Ececim." dedi Aydın bey

"Aaa annanem niye bekliyor orada." dedi Ece

"Karşıya geçeceğiz elimi tut." dedi Aydın bey

Ece dedesinin elini tutup karşıya geçti.

"Ecem okul nasıl geçti." dedi Sevda hanım

"Çok kötü." dedi Ece somurtarak

"Aaa neden ama." dedi Sevda hanım şaşırarak

"Harfleri yapamıyorum çok zor." dedi Ece

"Biz sana yardım ederiz canım." dedi Sevda hanım gülümseyerek

"Yukarı mı çıkacaksın canım." Aydın bey

"Evet çocuklara yardım edeceğim. Miray canı sıkkın birde." dedi Sevda hanım

"Hayırdır bir sorun mu var." dedi Aydın bey

"Atlas emmediği için mamaya başlatılar." dedi Sevda hanım

"Üşüdüm hadi ya." dedi Ece

"Tamam yukarı çıkalım hadi." dedi Aydın bey

Sevda hanım fırını çalışana bıraktı ve yukarı doğru çıktılar.

"Koş ellerini yıka Ece." dedi Sevda hanım

Aydın bey içeri girdiğinde oğlu ve gelinin birbirlerine sarılarak uyuduğunu gördü. Hemen battaniye alıp üzerilerine örtü. Bebek telsizinden ses gelince hemen Atlasın odasına gitti. Atlas beşikte gözlerini açmış etrafına bakıyordu.

"Uyandın mı zeytin gözlüm sen." dedi Aydın bey

Atlas dudağını büzüp ağlamaya başlıyordu.

"Ağlayacak yine dede." dedi Ece

"Acıkmış galiba." dedi Aydın bey

Aydın bey Atlası kucağına alıp mutfağa doğru götürdü.

"Acıktı dimi o." dedi Sevda hanım

"Evet ağlamaya hazır." dedi Aydın bey

"Bunun ölçeki var ne kadar vereceğimi bilmiyorum ben." dedi Sevda hanım

Atlas ağlamaya başlayınca Tuna ve Miray uyandı.

"Kalk Tuna Atlas." dedi Miray

"Tamam sakin ol." dedi Tuna

"Burada Atlas." dedi Ece

Miray ve Tuna koşarak mutfağa gitti.

"Geldim anneciğim." dedi Miray koşarak

"Al kızım." diyerek Atlası kucağına verdi Aydın

Atlas daha çok ağlayınca Miray oğlunu Tuna'ya verdi.

"Ben Atlas'ın mamasını hazırlayacağım." dedi Miray

"Gel babacığım." dedi Tuna oğlunu götürerek

Tuna oğlunu alıp içeri götürdü. Miray da Sevda hanımla birlikte mamayı hazırlamaya gitti.

"Doktor ne dedi kızım." dedi Sevda hanım

"Herşeyi yolundaymış ama sütüm acı emmiyor." dedi Miray ağlayarak

"Ağlama kızım oğlun sağlıklı." dedi Sevda hanım

"Doktora sordum önceden ilaç kullandığım için böyle oluyormuş. Ben hamile  olduğumu öğrendiğimde bırakmıştım ilaçları." dedi Miray üzülerek

"Anlatmak istersen dinlerim." dedi Sevda hanım

"Babam annem ve beni terk ettiği için. Annem zor günler geçirdi. Dört yaşındaydım annemin cansız bedeniyle uyududum ben. Komşular ağlama sesime gelmiş. Annem ölünce de annanem baktı bana o da ölünce iyice psikolojim bozuldu. İlaç kullanmaya başladım." dedi Miray ağlayarak

"Sen de benim bir kızımsın artık." dedi Sevda hanım gülümseyerek

"Atlas daha fazla ağlamadan götüreyim." dedi Miray

"Geldi Atlasın sütü." dedi Aydın bey

Miray, Tuna'nın kucağından Atlası aldı ve sütünü içirmeye başladı.

"Ya ödevime yardım edecektiniz." dedi Ece

"Aç geliyorum." dedi Aydın bey

Atlas doyunca Miray oğlunu Tuna'ya verdi. Gazını çıkarması için kısa sürede çıktı.

"Altan da çıkardı." dedi Tuna gülerek

"Ben altını değiştirip uyutmaya çalışayım." dedi Miray

"Yardıma geleyim mi?" dedi Tuna

"Yok canım." dedi Miray

"Ya dede anlamıyorum." dedi Ece gözyaşları içinde

"Sen bu tarafa yardım et oğlum." dedi Sevda hanım

Miray ve Sevda hanım bebek odasına gidince Tuna çekmeceden çıkardığı poşetle geldi.

"Bunlar yaparsan daha iyi olur." dedi Tuna

"Harfler dayı teşekkür ederim." dedi Ece gülümseyerek

"Birşey değil güzelim." dedi Tuna

"Oğlum sen yardım et. Ben akşam yemeğine gelmeleri için Yasemin ve Yiğiti arayım." dedi Aydın bey

"Yaşasın." dedi Ece mutlukla

Aydın bey telefon ile kızı ve damadını aradı ve aşağı fırına doğru gitti.

*****************************
Yade, postaneyi kapatıp market alışverişi yaptıktan sonra eve doğru gitti. Poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra üzerine rahat birşeyler giyindi. Yatağının üzerinde kağıt görünce hemen okumaya başladı.

"Özür dilerim abla bu notu okuyorsan bana kızıcağını biliyorum. Ben bilerek yapmadığım herşeyi annemin yüzünden yapmak zorunda kaldım. Annemin yeni eşinin oğlu psikopat bana takıntılı. Denizle beni gördüğü için Deniz'in hayatıyla beni tehtit etti. Ayrılmazsam öldürürmüş Deniz'i abla ben Deniz'in ölmesine dayanamam. Çok kötü konuştum Denizle affetmiyor beni. Ben daha fazla yaşamak istemiyorum abla. Deniz'e söyle onu çok seviyorum. Affet beni abla seni seven kardeşin Pirayye."

"Hayır sakın bunu yapma Pirayye." dedi Yade ağlayarak

Yade hemen kardeşinin odasına gitti. Gördüğü manzarayla eli ayağa titremeye başladı...