64. BÖLÜM
Bahar, kızına baktığında her yerinin kırmızı noktalar içinde olduğunu gördü.
"Duru sen fıstık yedin mi?" dedi Bahar
"Birazcık yedim." dedi Duru
"Alerji yapmış annecim sana." dedi Bahar
"Karnım ağrıyor." dedi Duru dudağını büzerek
Bahar, kızını kucağına aldı ve sakinleştirmeye çalıştırdı.
"Sanki birazcık da ateşimiz var." dedi Bahar
Barış, aşağı doğru indiğinde kızı ve Bahar'ın konuşmasını duydu.
"Ne oldu benim kızıma." dedi Barış
"Fıstık yemiş babası alerjisi tuttu." dedi Bahar
"Güzelim benim." dedi Barış
"Babası sen kahvaltıyı hazırla biz bir duş alıp geliyoruz." dedi Bahar
"Ateşi mi var." dedi Barış sesizce
"Biraz." dedi Bahar
Bahar, kızını alarak banyoya götürdü ılık su açıp yıkamaya başladı.
"Çok soğuk." dedi Duru
"Dayan biraz kızım. Ateşinin düşmesi için." dedi Bahar
Bahar, kızını yıkadıktan sonra odasına götürüp üstünü giydirdi ve saçını kuruttu.
"Kucak." dedi Duru
"Hasta olduğun için alıyorum küçük hanım." dedi Bahar gülümseyerek
Bahar, gülümseyerek kızını kucağına aldı ve aşağı indiler.
"Duru ne oldu sana." dedi Deniz
"Fıstık yedim." dedi Duru
"Alerjin tuttu tabi ben sana dedim. Tuna ağabeydeyken yeme." dedi Deniz
"Nefes." dedi Barış
"Babam kızdı ikinci ismini söylediğine göre." dedi Deniz
"Canım istedi." dedi Duru ağlayarak
"Tamam kızmadı baban kahvaltını yap ilaç vereceğim." dedi Bahar
"Abla ben kahvaltıdan sonra çıkıyorum." dedi Deniz
"Yine nereye." dedi Bahar
"Bilmiyorsun sanki anne." dedi Deniz
"Yani Bahar." dedi Barış gülümseyerek
"Of tamam. Bu arada senin suratın niye düşük bir kaç gündür." dedi Bahar
"Önemli birşey değil." dedi Bahar
"O cadı mı birşey yaptı." dedi Bahar
"Abla." dedi Bahar
"Tamam sustum." dedi Bahar
"Afiyet olsun ben doydum." diyerek montunu alarak çıktı Deniz
"Bende doydum." dedi Duru
"Birşey yemedin kızım." dedi Bahar
"Yarın kreşe gitmesin bence." dedi Barış
"Hayır gitmek istiyorum." dedi Duru
"Nereden çıktı bu kreş aşkı." dedi Bahar
"Gösteri yapacağız anne." dedi Duru
"Pamuk prenses ve Yedi Cüceleri yapacaklarmış." dedi Deniz
"Sen yoksun kızım tiyatro o da." dedi Barış sinirle
"Neden acaba babası." dedi Bahar
"Kimse benim kızımı öpemez annesi çünkü annesi." dedi
"Prensesin senin kızın olacağını nereden biliyorsun." dedi Bahar
"Ya masal değişti Kırmızı Başlıklı Kızı oynayacağız." dedi Duru
"Çok iyi o zaman." dedi Barış
"Ama babiş Yaman öptü beni." dedi Duru gülümseyerek
"Hep yanında duran mı?" dedi Deniz
"Evet." dedi Duru
"Kızım sen niye Doruk ve Derin ile oynamıyorsun." dedi Barış sinirle
"Ama baba Derin de Ayper ile oynuyor." dedi Duru yüzünü buruşturarak
"Alper kızım o." dedi Bahar gülerek
"Okul değil sanki aşk yuvası." dedi Barış somurtarak
"Barış uzatma." dedi Bahar
"Ağabeysine çekmiş bu da Gözdeyle biz evlenceğiz dedi herkesin ortasında." dedi Barış
"Bana nereden geldi konu ya şimdi." dedi Deniz
"Babiş ama sen benim ilk aşkımsın." dedi Duru
"Yaman kim o zaman kızım." dedi Barış
"Kahvaltınız bitti galiba çeneniz açılmış. Duru ilacını iç hadi kızım." diyerek ilacı verdi Bahar
Deniz, odasına gidip ders çalıştı. Duru da oyuncaklarını getirip Barış ile oynadı.
***********************
Burcu, ikizler ve Alp ile kahvaltı yaptı. Şimdi de hazırlanıp evden çıkıyorlardı.
"Bisikletimi götürebilir miyim?" dedi Doruk
"Bende götürmek istiyorum." dedi Derin
"Bisikletler nereden çıktı şimdi." dedi Burcu
"Sude ablam ile yarış yapacağız." dedi Doruk
"Götürsünler bırak." dedi Alp
"Tamam peki." dedi Burcu
"Babaannem ve dedem de gelecek mi?" diye sordu Doruk
"Gelecek oğlum." dedi Burcu
Alp, ikizlerin bisikletlerini dışarıdan aldı ve arabaya koydu.
"Hadi bakalım yolcular gidelim." dedi Alp bağırarak
Doruk ve Derin oto koltuğuna oturdu. Burcu da ön koltuğa oturdu.
"Alper doğum günü olacak anne hediye almam gerekiyor." dedi Derin
"Alırız kızım." dedi Burcu gülümseyerek
"Alper kim?" dedi Alp kaşlarını çatarak
"Kreşte ki arkadaşımız baba." dedi Doruk
"Bana çok güzelsin dedi baba." dedi Derin utanarak
"Alper ismi de senin ismine benziyormuş hayatım." dedi Burcu gülerek
"Hiç sorma küçük velet kızımın kalbini çalmış." dedi Alp sinirle
"Yaman da Duru'yu öptü baba." dedi Doruk
"Sende birşeyler yok mu oğlum." dedi Burcu
"Ben avcı olacağım." dedi Doruk
"Öğretmenimiz seçmedi ama Doruk." dedi Derin
"Ne avcısı ya." dedi Burcu
"Kırmzı Başlıklı Kız gösterisi yapacağız." dedi Doruk
"Evet ondan. Avcı olmak istiyorum." dedi Doruk
"Yanlız karıcım oğlumuz çok edepli." dedi Alp
"Kıskanç kocam arabayı park et hadi sen geldik." dedi Burcu
Alp, arabayı park ettikten bahçeye doğru girdi.
"Amca." dedi Doruk
"Burdayım." dedi Can
"Dede diyen yok zaten." dedi Mustafa bey
"Dede diyecektim ben." dedi Derin
"Hoşgeldiniz." dedi Selen içeri girerek
"Sude abla ve Selin nerede." diye sordu Doruk
"Selin hanım ile uğraşıyor Sude ablanız. Gidin isterseniz." dedi Selen
Doruk ve Derin koşarak evin içine girdi. Alp, somurtarak oturuyordu.
"Senin bu suratın ne oğlum." dedi Mustafa bey
"Bir Alper meselesi babacım." dedi Burcu gülümseyerek
"Çok komik." dedi Alp gülümseyerek
"Hiç birşey anlamadım ben." dedi Mustafa bey
"Derin'in arkadaşı Alper çok güzelsin demiş kızına Alp de kıskanıyor." dedi Burcu
"Ne var bunda oğlum bunda çocuk bunlar." dedi Aylin hanım
"Kimse benim kızıma çok güzelsin diyemez." dedi Alp
"Yanlız damatın ismi de senin ismine benziyormuş." dedi Can
"Ağabey." dedi Alp bağırarak
"Babi kuytar." diyerek koşarak geldi Selin
"Ya Selin dur biraz." dedi Sude gelerek
"Ne oluyor kızım." dedi Can
"Çikolatalı ekmek yedi baba ağızını sileceğim durmuyor." dedi Sude
"Seni cadı." diyerek kucağına aldı kızını Can
"Babam." dedi Selin gülerek
"Şirinlik yapıyorsun şuan Selin." dedi Can
"Ver kızım sen ıslak mendili babana." dedi Selen
Sude, ıslak mendili babasına doğru verdi. Can da kızının ağızını sildi.
"Ay." dedi Selin
"Acıtmadım kızım yalan söyleme." dedi Can
"Amca." dedi Selin masaya çıkarak
"Gel güzelim." dedi Alp
"Yavaş kızım düşeceksin." dedi Selen
"Düşmem." dedi Selin
"Doruk ve Derin nerede Sudecim." dedi Burcu
"Çikolata yiyorlardı." dedi Sude
"Anne." dedi Doruk ve Derin gelerek
"Siz benden izin aldınız mı çikolata yemek için." dedi Burcu
"Burcu sorun değil yesinler." dedi Selen
"Sude ablandan izin aldık." dedi Derin
"Sen diyorsun yabancılardan birşey alma. Sude abla yabancı değil." dedi Doruk
"Haklı." dedi Alp gülerek
"Şimdi ki çocuklara birşey söylemeye gelmiyor." dedi Aylin hanım
"Öyle valla." dedi Mustafa bey
"Bisiklet yarışı yapalım mı? Sude abla." dedi Derin
"Sizin bisikletleriniz burda değil ki." dedi Sude
"Araba da babam getirdi." dedi Doruk
Selin, masanın üstünden inmeye çalışıyordu.
"Baba bisikletleri getirir misin?" dedi Derin
"Gel bakalım Selin hanım indirelim. Sonra da şu yaramazların bisikletlerini alalım." dedi Alp
Selin, yere inerek annesinin yanına doğru geldi.
"Anne piş." dedi Selin altını tutarak
"Tuvaletin mi geldi kızım." dedi Selen
"Oyy." dedi Selin sallanarak
"Hadi gidelim koş." dedi Selen
"Tuvalete alıştırıyoruz." dedi Can
"Çok zor Doruk ve Derin'i alıştırdığım günler gözümün önüne geldi." dedi Burcu
"Sende iki tane vardı kızım birde kızım." dedi Mustafa bey
"Valla Selin şuana kadar sorun çıkarmadı." dedi Can
"Nazar değecek şimdi oğlum sus." dedi Aylin hanım
Alp, çocukların bisikletlerini yere bıraktı ve geldi. Doruk ve Derin sürmeye başladı.
"Aba." dedi Selin annesinin kucağında
"Uykusu geliyor uyumuyor." dedi Selin
"Ver bana sen." dedi Can
"Al bakalım göreceğiz." diyerek Selin'i babasının kucağına verdi
Selin, babasının kucağında gözlerini kapatıp mayışmaya başladı.
"Örtü var mı?" dedi Can
"Yatağına götür seslerden uyanır." dedi Selen
"Tamam." diyerek gitti Can
"Baba yarış yapacağız." dedi Doruk
"Bu çizgiden başlıyorsunuz." dedi Sude
"Tamam ya." dedi Derin
"Hadi bakıyorum kim kazanacak." dedi Alp
************************
Piraye ve Deniz sahilde konuşuyordu. Deniz, Piraye'nin son durgunluğunu bir türlü anlamıyordu. Kaç gündür telefonlarını da açmıyordu. Artık bu konuyu konuşmaları gerekiyordu.
"Sen iyi misin kaç gündür telefonlarını da açmıyorsun." dedi Deniz
"Söyledim ya sana annem de kaldım birkaç gün." dedi Pirayye soğuk bir şekilde
"Pirayye birşey olmuş anlıyorum ben. Senin gözlerinin içinden." dedi Deniz
"Deniz yeter yok birşey." dedi Pirayye bağırarak
"Birşey mi oldu anlata bilirsin bana." dedi Deniz
"Yok birşey." dedi Pirayye
"Gözlerin hiç öyle demiyor. Anlat hadi." dedi Deniz
"Ayrılmak istiyorum ben." dedi Pirayye
"Şaka yapıyorsun." dedi Deniz gülerek
"Şaka değil Deniz." dedi Piraye
"Çocukluğumuz herşeyi bir kenara atamazsın." dedi Deniz zor konuşarak
"Yeter artık anla Turna kuşunun bir Güvercine ihtiyacı yok. Özgür olmak istiyor." dedi Piraye
"Neden ya." dedi Deniz bağırarak
Pirayye tam konuşacakken arkasından birisi geldi.
"Bir sorun var hayatım." dedi adam
"Yok canım." dedi Pirayye gülümseyerek elini tuttu
"Aldım ben cevabı." dedi Deniz burukça
"Deniz." dedi Pirayye
"Bu ilişkiyi sen bitirmedin. Ben bitirdim." dedi Deniz
Deniz, arkasını dönüp zor bir şekilde nereye gideceğini bilmeden yürümeye başladı. Bara doğru girdi. Bu zamana kadar ağızına hiç içki atmamıştı. Mekana girip içmeye başladı.
"Fazla gelmesin bu sana." dedi barmen
"Doldur." dedi Deniz
"Haydi hayırlısı yine beni buldular." dedi barmen
"Bıraktı beni." dedi Deniz içerek
"Kim ağabeycim ya sabahtan beri aynı şeyi diyorsun anlamıyorum seni." dedi barmen
"Turna kuşu." dedi Deniz
"Yine kuşa bağladık." dedi barmen
"Özgür olmak istedi." dedi Deniz
"Senin ayılmanı bekleyemem şimdi. Arayacağım birisi var mı?" dedi barmen
"Al." dedi Deniz telefonu uzatarak
"Çok yardımcı oldun gerçekten." dedi barmen gülümseyerek
**************************
Cansu, oğlunu yıkadıktan sonra eşortmanlarını giydirdi ve havlu alıp yanına geldi.
"Saçlarımızı da kurutalım." dedi Cansu
"Anne." dedi Rüzgar annesine bakarak
"Söyle bakalım." dedi Cansu gülümseyerek
"Kedi evi iki tane yaptık ya bir tane dedemlere diğerini de okula götürelim mi?" diye sordu Rüzgar
"Öyle yapacağız annecim zaten. Okul da meslek tanıtma var. Baban gelip mesleğini tanıtacak." dedi Cansu
"Diğer kedi evini de arkadaşlarım ile boyacağız." dedi Rüzgar sevinçle
"Korsan da gelsin mi okula." dedi Rüzgar
"Karlos gelse olmaz mı oğlum." dedi Cansu
"Olmaz anne Karlos gelirse herkes yem verir. Sonra karnı şişer Karlosun." dedi Rüzgar
"Babana sor o zaman anneciğim Korsan'ı getirebilir mi?" dedi Cansu oğlunun saçını tarayarak
Rüzgar, hemen odasından çıkıp içeride Korsanla oynayan babasının yanına gitti.
"Baba." dedi Rüzgar
Korsan, Arda'nın kucağında yüzünü yalamaya çalıyordu.
"Dur bakalım Korsan bu yakışıklı ne diyecek." dedi Arda
"Okul da mesleğini tanıtacaksın ya Korsan da gelsin mi?" dedi Rüzgar
"Korsan gelmek istiyor mu bakalım." dedi Arda
"Korsan gelir misin?" dedi Rüzgar
Korsan, mutlukla havlamaya başladı.
"Tamam anlaşıldı geliyor Korsan sen şimdi Karlosun yemini ver bakalım." dedi Arda
"Yaşasın." dedi Rüzgar babasına sarılarak
Rüzgar, balığı Karlosa yemini vermeye gitti. Cansu da banyoyu toplayıp Arda'nın yanına doğru geldi.
"Rüzgar daha iyi okul sorunumuz yok artık." dedi Arda
"Deniz ile konuştuktan sonra düzeldi." dedi Cansu burukça
"Ama biz yine de pedagog ile konuşalım." dedi Arda
"Nazlı ile konuştum ben o işi." dedi Cansu gülümseyerek
Arda, tam konuşacakken telefonu çaldı ve konuşmaya gitti. On dakika sonra Cansu'nun yanına geldi.
"Deniz içmiş yanına gitmem gerekiyor." dedi Arda
"Deniz mi?" dedi Cansu şaşırarak
"Bunlar kavga etmiş Pirayye ile sessi kötü geliyordu." dedi Arda
"Tamam sen git." dedi Cansu
"Babacığım ben gidiyorum geri geleceğim." dedi Arda
"Nereye baba." dedi Rüzgar
"Deniz ağabeyin hasta olmuş onun yanına." dedi Arda
"Tamam." dedi Rüzgar
Arda, arabasının anahtarını alarak aşağı doğru indi ve Selimi gördü.
"Nereye oğlum." dedi Selim
"Deniz içmiş barda onu toparlamaya gidiyorum." dedi Arda
"Atla benim arabayla gidelim. Zamanın da seni çok toparladım." dedi Selim
Arda, ağabeysinin arabasına bindi ve konuştu.
"Laf sokmadan duramıyorsun bana dimi." dedi Arda
"Deniz efendinin derdi neymiş de içmiş." dedi Selim
"Bilmiyorum zaten barmen telefona çıktı. Turna kuşu diyormuş başka birşey demiyormuş." dedi Arda
"Az içmiş olsun onun için hiç iyi olmaz." dedi Selim
Kısa sürede bara doğru geldiler. Arda ve Selim içeri doğru girdi.
"Burda ağabey." dedi Arda
"Deniz." dedi Selim
"Siz niye geldiniz." dedi Deniz
"Neden acaba şu haline bak." dedi Arda
"Sonunda ağabey ya ismini soruyorum güvercin diyor." dedi barmen
"Sende maşallah içirmişsin çocuğu." dedi Selim
"Ben ne yaptım ya." dedi barmen
"Al şu parayı sus." dedi Selim cebinden para çıkartarak
"Ağabey bu yetmez ama." dedi barmen
"Kaç bardak içti bu." dedi Selim
"Dokuzdan sonra saymadım." dedi barmen
"Of al şunu kes sessini." dedi Selim parayı vererek
"Gel hadi sende." dedi Arda
"Özgür olup uçmak istedi." dedi Deniz
"Pirayye ben seni varya ben." dedi Selim söylenerek
Çıkışa doğru gelince Deniz midesini tutmaya başladı.
"Ağabey kusucak galiba bu." dedi Arda
"Şurda ki çöpe kus lütfen Deniz." dedi Selim
Arda ve Selim kolundan tutup çöp kovasına kusturdu. Deniz'i arabaya doğru bindirdiler.
************************
Barış, kızıyla etkinlik kitabını yapıyordu. Bahar oğlunun ödevine yardım ediyordu. Ama aklı başka bir yerdeydi.
"Anne bu sorunun cevabı bu değil ki." dedi Deniz
"Pardon oğlum dalmışım." dedi Bahar
"Dayımı düşünüyorsun biliyorum." dedi Deniz
"Hadi dersini yap." dedi Bahar
"Of sıkıldım." dedi Duru kitabı kapatarak
"Ne çabuk Duru." dedi Barış
"Çizgifilm izleye bilir miyim?" dedi Duru
"Olmaz." dedi Barış
Duru, babasına yapışarak konuşmaya başladı.
"Beneklerim gitti babacığım lütfen." dedi Duru yalvararak
"Minik koala çizgi film saattimizi geçirdik bugün. Kuralara uymamız gerekiyor." dedi Barış
"Her yerde kural bıktım." dedi Duru sinirle
"Sessiz ol bakalım. Ağabeyin ders çalışıyor." dedi Barış uyararak
"Gel Venüs gidelim." diyerek ayağa kalktı Duru
Duru, Venüs ile birlikte odasına doğru gitti.
"Küçük ergen seni." dedi Barış gülerek
"Anne bitti." dedi Deniz
"Tamam anneciğim topla eşyalarını sonra da kardeşine Kırmızı Başlıklı Kızı okut biraz." dedi Bahar
"Tamam." diyerek gitti Deniz
Bahar, Barış'ın yanına doğru geldi.
"Güzel gözlüm neyin var senin." dedi Barış
"Bilmiyorum içimde kötü bir his var." dedi Bahar
"Kardeşin iyi Bahar anlatır sana derdini." dedi Barış
Bahar, tam konuşacakken telefonu çaldı.
"Arda arıyor." dedi Bahar
"Aç hadi." dedi Barış
Bahar, telefon da konuştuktan sonra gözyaşları içinde Barış'a baktı.
"Deniz, Barış hastaneye kaldırmışlar. Durumu iyi değil." dedi Bahar ağalayarak
Barış, yere düşen telefonu aldı ve Bahar'ı sakinleştirmeye çalıştı. Şuan hiç iyi değildi Bahar...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top