60. BÖLÜM

Bahar ve Barış bahçede ki sesse doğru gitti. Derya'nın kriz geçiren Güneşi sakinleştirmeye çalıştığını gördüler. Deniz, korkarak annesinin arkasına doğru saklandı.

"Anne ne oluyor?" dedi Deniz korkarak

"Dayınla içeri git Deniz." dedi Bahar kardeşine bakarak

"Gel dayıcım." dedi Deniz yeğenin götürerek

"Derya." diye seslendi Bahar

"Görkem gelsin, Görkem gelsin." dedi Güneş bağırarak

"Güneş, sakinleşirsen ağabeynin yanına gideceğim." dedi Derya kızına sarılarak

"Görkem, Görkem." dedi Güneş daha çok bağırarak

"Bahar, piyanonız var mı sakinleşmesi lazım Güneşin." dedi Derya

"Var içeride." dedi Bahar

Derya, kızını kucağına aldı ve içeri doğru götürdü. Bahar ve Barış da peşinden geldi.

"Burada." diyerek gösterdi Barış

"Annecim hadi çal." dedi Derya

Güneş, annesine bakarak sakinleşti ve piyanoyu çalmaya başladı.

"Görkem ağabey nerede teyze?" diye sordu Deniz merakla

"Benim birde Görkem'i almam gerekiyor of." dedi Derya

"Hadi oğlum sen odana git uyu geç oldu." dedi Barış

"Ama ya." dedi Deniz oflayarak

"Hadi dayıcım gidelim." dedi Deniz

"İyi geceler teyze." dedi Deniz

"İyi geceler tatlım." diyerek Deniz'i öptü Derya

Deniz gidince Bahar konuşmaya başladı.

"Hiç iyi gözükmüyorsun Derya." dedi Bahar

"Görkem kavgaya karışmış. Nasıl olduğunu bilmiyorum. Güneş durmuyor hangisine bakacağımı bilmiyorum. Sizi de rahatsız ettim." dedi Derya üzgünce

"Görkem bende sizde konuşun biraz isterseniz." dedi Barış

"Teşekür ederim Barış." dedi Derya gülümseyerek

"Nerede olduğunu söyle sen." dedi Barış

Derya, adresi Barış'a verdi. Güneşe doğru baktı Derya.

"Derya bugün burada kalın siz." dedi Bahar

"Zahmet etme Bahar zaten rahatsızlık verdik." dedi Derya

"Ne zahmeti canım." dedi Bahar gülümseyerek

"Görkem gelsin." dedi Güneş

"Ağabeyin gelecek ama senin uyuman gerekiyor." dedi Derya

Bahar, misafir odasını gösterdi. Derya da kızını alıp yatırdı. Sonra da Bahar'ın yanına mutfağa doğru geldi.

"Anlat bakalım Derya." dedi Bahar

"Görkem kız arkadaşıyla ayrıldıktan sonra hırçınlaştı. Güneş de etkileniyor bu durumdan ve fazla kriz geçiriyor hangisi ile uğraşacağımı bilmiyorum tek başıma iki çocukla ilgilenemiyorum." dedi Derya üzgünce

"Özel olmazsa birşey sorabilir miyim?" dedi Bahar

"Tabi." dedi Derya burukça

"Ailen yardım etmiyor mu? Yada rahmetli eşinin ailesi." dedi Bahar

"Görkem ve Güneş'in babasıyla kaçarak evlendik biz. Sinan'ın ailesi Güneş'in hastalığı yüzünden görüşmek. Görkem de kardeşini kabul etmeyen dede ve babaannesi ile görüşmek istemedi. Babam da çok katı oldugu için Nisan evlenmeden çocuk yaptığı için ben kardeşimin yanında durduğum için evlatlıktan silindim. Annem babamın sözünden hiç çıkmaz. Yanlız baktım hep çocuklarıma." dedi Derya gözyaşları içinde

"Üzme canım kendini ne zaman konuşmak istersen ben burdayım." dedi Bahar

On dakika sonra Barış kapıyı anahtarla açtı. Görkem'in kaşı çizilmiş ve yüzünde morluklar vardı.

"Görkem." dedi Derya oğluna sarıllarak

"İyim anne." dedi Görkem

"Korkutun beni lütfen bir daha olmasın. Güneş'in yanına da gider misin?" dedi Derya

"Ev gitmiyor muyuz?" dedi Görkem

"Burdayız bugün Güneş'i uyandırırsak yine kriz geçirir." dedi Derya

"Tamam." dedi Görkem

Derya da oğluyla birlikte yukarı misafir odasına gitti. Bahar da Barışla birlikte yatak odasına gidip pijamalarını giyip konuştular.

"Görkem çok fena var ya." dedi Barış gülerek

"Ne anlamda Barış çocuk dayak yemiş." dedi Bahar

"Kız meselesi hayatım. Bir kızı kurtarmak için o dayağa girmiş. Ben gelmeseydim baya yakınlaşacaklardı." dedi Barış

"Derya bana dedi Irmak daha yeni ayrıldıklarını." dedi Bahar

"Bilmiyorum yani Irmak çoktan unutulmuş gibi geldi bana." dedi Barış

"Uyu hadi Barış hadi geç oldu." dedi Bahar

"İyi geceler." diyerek uyudu Barış

Bahar, sabah kalkıp üstünü değiştirdi ve kızına baktı. Duru uyuyordu. Hemen mutfağa gidip kahvaltı hazırladı. Yirmi dakika sonra Derya Güneş ile birlikte geldi.

"Günaydın Güneşcim." dedi Bahar gülümseyerek

"Yardım edilecek birşey var mı?" dedi Derya

"Yok şimdi bitti işim." dedi Bahar

"Güneş piyano çalmak istiyor." dedi Güneş

"Önce kahvaltı yapalım ondan sonra kızım." dedi Derya

"Görkem." dedi Güneş

"Geldi Görkem küçük hanım." diyerek kardeşinin yanına geldi

Barış, kucağında Duru ile geldi.

"Annesi bu hanım çok acıkmış." dedi Barış

"Tete." dedi Duru gülümseyerek

"Boncuk ne kadar büyümüşsün sen." dedi Derya

"Deniz uyanmadı halen." dedi Bahar

"Uyandı abla." dedi Deniz

Duru, babasının kucağından Derya'nın kucağına geldi.

"Duru." dedi Görkem

Duru, korkarak Derya'ya sıkıca sarıldı.

"Çocuğu korkutma şu suratla Görkem." dedi Derya

Deniz, aşağı inip Görkem'i görünce konuştu.

"Görkem ağabey yüzüne ne oldu." dedi Deniz

"Küçük bir kaza Denizcim." dedi Görkem

"Kavga ettim demiyor da Görkem ağabeyin." dedi Derya

"Kavga kötü birşey değil mi anne." dedi Deniz

"Evet oğlum kavga etmek çok kötü." dedi Bahar

"Sen sakin Görkem ağabeyini örnek alma Denizcim." dedi Derya

"Anne abartma sende." dedi Görkem gözlerini devirerek

"Abla ben kahvaltı dışarıda Piraye ile birlikte yapacağım. Söz vermiştik de size afiyet olsun." dedi Deniz

"Tamam canım." dedi Bahar

"Benim toplamtım var erkenden. Çıkıyorum ben." dedi Barış

"Sana da tamam Barış." dedi Bahar

Barış ve kardeşi gidince kahvaltı yapmaya başladılar. Derya, Duru'yu mama sandalyesine koydu. Bahar da kızının önüne ekmek ve peynir koydu. Duru ekmeği kemirerek yemeye başladı.

"Çok acıkmış bu kız." dedi Derya gülümseyerek

"Bu aralar iştahmız çok iyi nazar değmesin." dedi Bahar

"Görkem de böyleydi bebekken." dedi Derya

Görkem, telefonda gülerek mesajlaşıyordu Deniz hemen konuştu.

"Irmak abla ile mi konuşuyorsun Görkem ağabey." dedi Deniz

"Irmak ablan tarih oldu Denizcim. Bu Melis ablan." dedi Görkem

"Melis kim oğlum." diye sordu Derya

"Birkaç hafta önce tanıştık anne." dedi Görkem

"Suratının bu hale gelmesinin sebebi anlaşıldı." dedi Derya

"Değdi ama şimdi." dedi Görkem

"Fotoğrafı var mı kızın." dedi Derya

"Var." dedi Görkem gülümseyerek

Görkem, telefonundan kızın fotoğrafını annesine gösterir.

"Ooo maşallah oğlum hızlısın. Irmak çok çabuk unutulmuş." dedi Derya

"Yeni gelin adayın teyze." dedi Deniz gülerek

"Güzel kızmış." dedi Bahar

"Anne benim bugün yüzme kursum var mı?" dedi Deniz

Güneş, yemeğini yedikten sonra piyanonun başına geçti.

"Var oğlum." dedi Bahar

"Ben götüre bilirim izin verirsen Bahar." dedi Derya

"Zahmet olmasın sana." dedi Bahar

"Olmaz bana önce bir dondurma yemeye gideriz Deniz ile sonra da Güneşi okuluna götürüceğim zaten." dedi Derya

"Çıkışta Barış alır ama." dedi Bahar

"Tamam canım." dedi Derya

"Ben sizinle gelmiyorum anne." dedi Görkem

"Melis ile olacaksın galiba." dedi Derya

"Evet." dedi Görkem gülerek

"Kavga etmede ne yapıyorsan yap oğlum." dedi Derya

"Daha çok söyleyeceksin bunu dimi anne." dedi Görkem

"Anni." dedi Duru masaya vurarak

"Doydun mu annecim." dedi Bahar

"Hıhı." dedi Duru gülümseyerek

Kahvaltı bitince Deniz hazırlandı ve Derya ile yüzme kursuna gitti. Bahar da kızını alıp odasına götürdü üstünü değiştirdi.

"Yade'ye gidiyoruz annecim." dedi Bahar

"Yaya." dedi Duru alkış yaparak

*************************

Burcu, ikizleri yemeğini yedirdikten sonra evinde Doruk ve Derin için yaptıkları oyun alanına koydu.

"Güzelcene oynayın tamam mı çocuğum." dedi Burcu

"Kadu." dedi Derin

"Kaju sende kal yanlarında oyna anne biraz dinlensin artık." dedi Burcu

Kaju, hemen Doruk ve Derin'in yanına geldi. Burcu da kitabını alıp okumaya başladı. Bir yandan da gözü ikizlerdeydi. Burcu, on dakika kitabın içine daldığında Doruk ve Derin'e bakacakken oyun alında Derin'in olmadığını gördü.

"Doruk kardeşin nerede?" diye Burcu

"Kadu." dedi Doruk eliyle mutfağı gösterek

Burcu, kitabını koltuğun üzerine bıraktı ve mutfağa doğru gitti. Derin, Kaju'nun üzerine çıkmış. Buzdolabının  içini karıştırıyordu. Burcu, hemen fotoğrafını çekti ve Alp'e attı.

"Kızımız da artık yaramazlık yapıyor babası." dedi Burcu gülerek

"Suç ortağı da yanında ama." dedi Alp

Burcu, telefonu kapatarak Derin'in yanına gitti ve konuştu.

"Derin ne yapıyorsunuz orada." dedi Burcu

"Kadu." dedi Derin

"Hiç Kaju deme küçük hanım sen yapıyorsun." dedi Burcu gülümseyerek

"Payk." dedi Derin, Kaju'nun üzerinden çıkarak

"Parka mı gidelim kızım." dedi Burcu

"Aba." dedi Derin gülerek

"Sude abla da gelsin başka kızım." dedi Burcu gülümseyerek

"Doyuk." dedi Derin

"Doruksuz olmaz tabi kızım. Ben şimdi yengeyi arıyorum akıllı ol. Doruk'un yanına git." dedi Burcu uyararak

Derin, yavaş adımlarla Doruk'un yanına geldi. Burcu da telefon da Selen'i aradı ve konuştu. Doruk ve Derin'i hazırlayıp Kaju'yu da alarak evlerinin yakınında ki parka doğru gittiler.

**************************

Bahar, pastanede siparişler ile ilgileniyorken Yade kucağında Duru ile yanına geldi.

"Annesi bu kızın altından pis bir koku geliyor." dedi Yade

"Altına yapmış olabilir mi acaba Yade." dedi Bahar

"Olabilir bence." dedi Yade dudağını büzerek

"Anne." dedi Duru

"Gel kızım gel buraya." dedi Bahar kızını kucağına alarak

Bahar, kızını alıp arka tarafta altını değiştirdi ve Yade'nin yanına geldi. Yade sevinçten bağırıyordu.

"Yaşasın." dedi Yade sevinçle

"Yade ne oluyor." dedi Bahar anlamsızca

"Tuna." dedi Yade

"Doğru Tuna nerede?" diye sordu Bahar

"Miray'a evlenme teklifi etmiş Bahar. Kız da kabul etmiş." dedi Yade

"Çok iyi Tuna için sevindim. Ama şu kızı bir ben göremedim." dedi Bahar

"Gördüm ben gördüm. Çok iyi ve güzel kız bizim Tuna ile de çok  yakışıyorlar." dedi Yade

"Maşallah Yade senin de bilmediğin birşey yok." dedi Bahar

"Al bak geldiler." dedi Yade

Bahar, içeri gelen Tuna ve Mirayı gördü.

"Hayatım bu da Bahar ablam bu güzelikte Duru." dedi Tuna

Miray, elini Bahara doğru uzatarak konuştu.

"Mehraba." dedi Miray gülümseyerek

"Merhaba canım Tuna'nın dilinden düşürmediği Miray ile tanıştım sonunda." dedi Bahar

"Tuna çok bahsetti sizden." dedi Miray

"Nasıl evlenme teklifi etti." diye sordu Yade

"Detayları öğrenmeden rahat bırakmazlar." dedi Tuna

"Vüsvüs." dedi Duru

"Gel biz Venüs'ün yanına gidelim Durucum." diyerek Duru'yu kucağına alıp götürdü Tuna

Miray, evlenme teklifini Yade ve Bahar'a anlatmaya başladı.

"Evde beraber Delibal filmini izliyorduk. Ben filmi izlerken ağlıyordum. Tuna birden mutfağa gitti. Bir tişört giymiş üstünde benimle evlenir misin? yazıyordu. Sonra diz çöktü yüzük gösterdi." dedi Miray

"Sende hayır dedin ama." dedi Tuna, Duru ile gelerek

"Ben heyecandan öyle dedim söyledim ya sana." dedi Miray

"Bende mal gibi kaldım sayende." dedi Tuna

"Tuna, Duru'nun yanın da konuşmalarına dikkat et." dedi Bahar uyararak

"Anlıyor mu ki." dedi Tuna

"Anlıyor tabi Tuna ve şuan çok kötü bir örneksin." dedi Miray

"Karşımda anasınıfı öğretmeni olduğunu unuttum çok pardon." dedi Tuna gülümseyerek

"Duru büyüsün öğretmeni sen ol Miray ya." dedi Bahar

"Çok isterim küçük hanımın öğretmeni olmak." dedi Miray gülümseyerek

"Sen daha Deniz ile tanışmadın." dedi Tuna

"Deniz kim?" diye sordu Miray

"Bahar'ın bir numarası. Tuna beyin kankası yedi yaşında o da." dedi Yade

"Yüzme kursun da birgün onunla da tanışırsın." dedi Bahar

Duru, hapşırınca Miray hemen konuştu.

"Çok yaşa." dedi Miray

"Bahar abla Duru'nun anlı sıcaktı galiba ateşi var biraz." dedi Tuna

Bahar, hemen Duru'yu kucağına aldı ve ateşine baktı.

"Annecim sabah birşeyin yoktu senin." dedi Bahar

Duru, annesinin boyuna yorgun bir şekilde sarıldı.

"Bahar sen git eve Duru'nun ateşi varsa." dedi Yade

"Tamam gidelim biz Yade." dedi Bahar

Bahar, bahçeden Venüs'ü aldı ve Duru'yu oto koltuğuna koyup araba ile eve doğru gitti. Bahar, evin önüne arabayı park etti. Venüs'ü arabadan çıkardı. Duru, arabada uyumuştu kucağına alıp odasına götürdü ve derece ile ateşine baktı.

"Ateşimiz yok iyi." dedi Bahar kızının odasından çıkarak

Bahar, mutfağa giderek akşam yemeği için bir iki saat içinde  fırında tavuk, patates, pilav ve tarhana çorbası yapmaya başladı. Tavuk'u fırına koyduktan sonra kapı çaldı. Kardeşi gelmişti.

"Çok güzel yemek kokusu geliyor abla." dedi Deniz

"Acıktın mı?" diye sordu Bahar gülümseyerek

"Biraz." dedi Deniz

"Birazdan gelirler. Sen ellerini yıka ve üstünü değiştir ablacım." dedi Bahar

Deniz, yukarı çıkıp üstünü değiştirdi ve ellerini yıkadı aşağı inecekken Duru'nun ağlama sesi geldi. Duru'nun odasına doğru  gitti. Duru'yu kucağına aldı.

"Gel bakalım dayıcım." dedi Deniz

"Dayı." dedi Duru gülerek

Deniz, Duru ile birlikte aşağı indi. Bahar, Venüs'ün kabına su koyuyordu.

"Günaydın annecim." dedi Bahar

Deniz, Duru'yu yere bıraktı. Duru da yerdeki oyuncak sepetinin yanına giderek oyuncakları dağıtıp oynamaya başladı.

On dakika sonra kapı çaldı. Barış ve oğlu gelmişti.

"Çabuk banyoya Deniz." dedi Barış

"Ben kendim yapacağım ama." dedi Deniz

"Daha o kadar büyüyemedigin için yapamazsın oğlum babanla giriyorsun." dedi Bahar

"Of ya." dedi Deniz

"Zaten bende yapacaktım oğlum." dedi Barış

Barış, oğluyla birlikte banyoya girdi. Duru, şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Şaşırma kızım her zaman ki halleri." dedi Bahar gülerek

Deniz, ablasıyla birlikte sofrayı kurdu. Bahar, kızını mama sandalyesine koydu. Barış ve oğlu gelince yemeğe başladılar. Duruya önce çorba içirdi. Sonra da tabağına pilav, patates ve tavuk koydu. Duru yemeğini yemeye başladı. Yarım saat sonra yemek bitti içeri girdiler.

"Deniz bakıyorum sen artık ödev yapmıyorsun oğlum." dedi Barış

"Baba tatildeyim ben ya unuttun mu." dedi Deniz

"Oğlum tatildesin ama ders de çalışman gerekiyor." dedi Bahar

"Kitap okuyorum ya annecim." dedi Deniz gülümseyerek

"O ders mi çocuğum." dedi Barış

"Of ya Duru gel biz seninle arabaları yarıştıralım." dedi Deniz kaçarak

"Kaçtı hemen." dedi Deniz gülümseyerek

"Bebe." dedi Duru bebeğini göstererek

"Tamam bebeğini uzağına koyalım. Arabayı kim bebeğe doğru sürecek. Olur mu?" dedi Deniz

"Oyur." dedi Duru gülerek

Deniz, kardeşiyle birlikte oyun oynadı. Bahar, tabağa hazırladığı meyveleri getirdi ve önlerine koydu. Yarım saat sonra uyku saatti gelince uyumaya gittiler.

Arkadaşlar 61. bölüm de dört yıl zaman atlaması olacak. Birkaç gün sonra 4 yıl sonra yeni karakterler fotoğrafları atacağım. İyi okumalar.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top