57. BÖLÜM
Bahar ve Barış koltukta oturup ayağını tutan Deniz'in yanına geldi.
"Anne çok acıyor." dedi Deniz ağlayarak
"Annecim ne oldu sana?" dedi Bahar endişeyle
"Su içmek için aşağı indin oyuncağa takıldım ve düştüm." dedi Deniz
"Bahar şişmiş morarmaya da başlıyor. Doktora götürelim." dedi Barış
"Burada kal oğlum biz geleceğiz." dedi Bahar
Bahar, hemen odasına gitti ve üzerini değiştirdi. Duru da yeni uyanmış etrafına bakıyordu.
"Anni." dedi Duru gülümseyerek
"Annecim dayınla kal huysuzluk yapma tamam mı?" dedi Bahar
Bahar, kızını kucağına alarak kardeşinin odasının önüne gitti. Deniz, yeni uyanmıştı ablasını görünce konuştu.
"Abla ne oluyor." dedi Deniz
"Ablacım Deniz düştü ayağı ağrıyormuş. Doktora götüreceğiz Duru'ya bakar mısın?" dedi Bahar
"Geliyorum şimdi." dedi Deniz
Bahar, kızını kardeşinin kucağına verdi. Deniz'in kimliğiyle birlikte aşağı indi. Kardeşi de peşinden geldi.
"Bahar hazırsan çıkalım." dedi Barış
"Yere basınca acıyor." dedi Deniz gözyaşları içinde
"Tamam oğlum kucağıma alacağım seni." dedi Barış
"Acıyor mu dayıcım." dedi Deniz
"Çok acıyor." dedi Deniz ağlayarak
Barış, oğlunu kucağına alıp arabanın arka koltuğuna yerleştirdi.
"Ayağını uzat oğlum." dedi Bahar
"Tamam." dedi Deniz burukça
"Doktorla konuştun mu sen?" diye sordu Bahar
"Sen yukardayken Selimi aradım o birisine yönlendirdi." dedi Barış
Yarım saat sonra hastaneye doğru gelip arabayı park ettiler. Barış, oğlunu kucağına alıp hastanenin içine doğru girdi.
"Barış tekerlekli sandalye var burada Denizi koy." dedi Bahar
Barış, hemen Bahar'ın gösterdiği tekerlekli sandalyeye dikkatlice Deniz'i koydu. Danışmadan doktorun odasını öğrenip asansörle yukarı çıktılar.
"Deniz olacaktı dimi Selim söyledi bana." dedi Doktor
"Evet, sabah yere takılıp düşmüş. Ayağım ağrıyor diyor." diyerek açıklama yaptı Barış
"Seni bir oturtulalım buraya Denizcim önce." dedi Doktor
Barış, hemen oğlunu kucağına alıp sedyeye oturttu. Deniz bağırarak konuştu.
"Çok acıyor." dedi Deniz ağlayarak
Doktor ayağını kontrol ettikten sonra Deniz'in ayağının filmini çekmeye götürdü. Beş dakika sonra film sonucu geldiğinde Doktor konuştu.
"Kırık yok sadece burkulma olmuş. Onu da bandajlayalım kas gevşetici yazıyorum sabah akşam sürersiniz sağ ayağına ağrısı olursa ağrı kesici verirsiniz. Geçmiş olsun." dedi Doktor
Deniz'in ayağına bandaj koyduktan sonra tekerlekli sandalyeyle arabaya götürdüler.
********************
Burcu, sabah uyanınca ablasının burada olması ile birlikte kahvaltıya çağırdı. Bahar'ı da aradı ama bir türlü telefonu açmıyordu. Hemen yanında duran Alp'e doğru seslendi.
"Alp hayatım Bahar ablaya gitsene beş dakika arıyorum telefonu açmıyorlar." dedi Burcu
"Burcu işe gideceğim ben şimdi bekle sonra açarlar ya." dedi Alp söylenerek
"Hemen gideceksin iş kaçmıyor." dedi Burcu sinirle
"Of tamam." dedi Alp
Doruk ve Derin babasını görünce yanına doğru gitti.
"Baba." dedi Doruk ve Derin
"Kaju ile oynayın akşam geleceğim ben." dedi Alp
Kaju, isminin duyulmasıyla birlikte yanlarına doğru geldi.
"Kadu." dedi Derin
Doruk, oyuncak sepetini dağıttı. Derin gelip oyuncakların içinden oyuncak telefonunu alıp. Kajuya yaslanıp camın önünde beklemeye başladı.
Alp, Baharların kapısının oraya doğru gidecekken Barış'ın arabasının geldiğini gördü. Barış arabayı park ettikten sonra Alp konuştu.
"Nerden geliyorsunuz" diye sordu Alp
"Doktordan sabah Deniz düştü ayağını burktu sağ olsun." dedi Barış
"Burcu, Duyguyu kahvaltıya çağırmıştı. Baharı da aradı ama açmayınca beni yolladı." dedi Alp
Bahar, arabadan çıktı ve konuştu.
"Deniz bu haldeyken gelemem ben Burcuyu arayıp konuşurum. Telaştan telefonumu evde unutmuşum." dedi Bahar
Deniz, eliyle arabanın camına vurdu kendisini almaları için.
"Geldim oğlum geldim." dedi Barış
"Geçmiş olsun o zaman." diyerek gitti Alp
Barış, oğlunu kucağına alıp eve doğru götürdü. Koltuğa doğru yatırdı ayağının altına da yastık koydu.
"Acıktım ben." dedi Deniz
"Masayı hazırlamıştım ben tepsiye bir şeyler koyup getiriyorum dayıcım." dedi Deniz
"Bahar, ben bugün işe gitmesem mi acaba." dedi Barış
"Saçmalama Barış burada durup ne yapacaksın Deniz zaten bütün gün yatacak böyle." dedi Bahar
"Hep yatacak mıyım ben ya." dedi Deniz dudağını büzerek
"Doktor yanındaydın ya sen çocuğum üzerine basmayacağını biliyorsun." dedi Bahar göz devirerek
"Abi uf." dedi Duru, ağabeysinin yanına gelerek
"Ben bir Burcuyu arayayım sonrada senin kahvaltını vereyim oğlum." dedi Bahar
"Ben hallederim abla sen konuş." dedi Deniz
"Sen işe gitmiyor musun?" diye sordu Bahar
"Yarım saat sonra Piraye gelecek daha zamanım var." dedi Deniz
"Ben yedikten sonra kalkıyorum Bahar." dedi Barış
Bahar, yukarı çıkıp odasına gitti ve telefonunu alıp Burcuyu aradı.
"Alo Burcu beni aramışsın telefona bakamadım." dedi Bahar
"Alp bir şeyler dedi doğru mu ya." dedi Burcu
"Doğru evet Deniz sabah sabah bizi korkuttu." dedi Bahar
"Geçmiş olsun bende kahvaltıya çağıracaktım sizi." dedi Burcu
"Teşekkür ederim canım ama Deniz yerinden kalkmaması gerekiyor." dedi Bahar
"Tamam o zaman ama Duruyu alabilirim hem çocuklar burada olacak." dedi Burcu
"Duru gelmek ister mi bir sorayım." dedi Bahar
Bahar, aşağı doğru indi ve oyuncaklarıyla oynayan kızına bakıp konuştu.
"Annecim Doruk ve Derin'in yanına gitmek ister misin?" diye sordu Bahar
"Ditcem." dedi Duru gülümseyerek
"Gelmek istiyormuş Burcu." dedi Bahar
"Tamam gelirim birazdan." dedi Burcu
"Tamam canım. Kahvaltısını yaptı bir şey verme ama." dedi Bahar
"Tamam merak etme sen kapatıyorum ben şimdi." diyerek telefonu kapattı Burcu
Bahar, kızının yanına doğru geldi ve konuştu.
"Annecim hadi hazırlanalım Burcu halan gelip seni alacak." dedi Bahar
"Of." dedi Deniz sıkılarak
"Hiç oflama sen bir hafta böyle yatacaksın." dedi Barış
"Biz birazdan seninle eğleniriz oğlum." dedi Bahar gülümseyerek
Barış, oğlunun başından öpüp kapının yanına doğru gitti.
"Bir şey olursa ararsınız beni." dedi Barış
"Tamam canım." dedi Bahar
Bahar, kızını kucağına alıp önce altını değiştirdi. Sonra da dolaptan beyaz tişörtünü ve beyaz tulumunu giydirdi. Kafasına da pembe bandanasını takarak yere bıraktı.
"Taysan." diyerek tavşanını aldı
"Tamam tavşanını götüre bilirsin ama önce çorabını giyeceksin." diyerek çorabını giydirmeye çalıştı Bahar
Bahar, kızını kucağına alıp aşağı doğru indi. Duruyu yere bırakıp oğlunun yanına gitti.
"Dayım da gitti. Venüs bana topu veriyor onunla oynuyorum." dedi Deniz
"Çizgi film izleyebilirsin istiyorsan." dedi Bahar
"İstemiyorum." dedi Deniz mutsuzca
Bahar, tam cevap verecekken kapı çaldı. Gelen kişiye baktı Pamir'di.
"Duruyu alacaktım." dedi Pamir
"Burcu seni mi yolladı." dedi Bahar
"İkizler kriz çıkardı annelerinin gittiğini görünce ben gelmek zorunda kaldım. Deniz nasıl." diye sordu Pamir
"Sıkıntıdan patlıyor." dedi Bahar
"Amca." dedi Duru tavşanıyla birlikte gelerek
"Gel bakalım lokum. Kahvaltıdan sonra uğrayacağız buraya bu arada." dedi Pamir, Duruyu kucağına alarak
"Tamam canım güle güle annecim." diyerek el salladı Bahar
Bahar, kapıyı kapattıktan sonra buz dolabından buz torbasını alıp Denizin yanına doğru geldi.
"Aşkım şimdi bandajını açacağım ayağının üzerine biraz buz koyalım şişi insin." dedi Bahar
"Tamam anne." dedi Deniz
Bahar, oğlunun ayağındaki bandajı açıp buz torbasını üstüne koydu. Venüs ağızındaki topla birlikte Deniz'in yanına geldi.
"Venüs ile oyna biraz ben kahvaltımı yapıp geleceğim." dedi Bahar gülümseyerek
"Tamam." dedi Deniz burukça
Bahar, kahvaltısını on dakika içinde yaptıktan sonra mutfağı topladıktan ve poşetten Deniz'in ayağına sürülmesi için kremi alıp geldi.
"Yavaş bir şekilde ayağına süreceğim şimdi oğlum." dedi Bahar
"Çok sıkılıyorum anne yatmaktan." dedi Deniz
"Birazdan sana bir şey göstereceğim oğlum." dedi Bahar
"Ne göstereceksin anne." dedi Deniz merakla
"Bekle biraz." dedi Bahar
Bahar, oğlunun ayağına kremi sürdükten sonra tekrar bandajı sardı. Yukarı çıkıp elini yıkadı ve dolabın arkasından Denizin bütün özel anlarını sakladığı kutuyu alıp aşağı doğru indi.
"Anne o kutunun içinde ne var." dedi merakla Deniz
"Annecim bu kutunun içinde senin bütün ilklerin var. Kardeşin içinde yaptık beraber hatırladın mı?" dedi Bahar oğlunun yanına gelerek
"Hatırladım evet." dedi Deniz
Bahar, kutunun kapağını açtı içinden beyaz ve kahverengi bebek tulumu çıktı. Beyazı tulumu Deniz, kapılarının önüne geldiğinde giymişti. Kahverengi ise Barışla beraber almışlardı.
"Bu beyaz beyaz tulum ilk seni gördüğümüzde üzerinde vardı. Bunu da babanla beraber almıştık." dedi Bahar göstererek
"Çok küçük bunlar anne." dedi Deniz
"Sen daha küçüktün ama içinde kayboluyordun." dedi Bahar gülümseyerek
Deniz, kutunun içinden örülmüş sarı bebek patiğini alıp gösterdi.
"Bu çok güzel anne." dedi Deniz gülümseyerek
"Babaannen bana ve Yadeye öğretti. Ben sarı yaptım Yade ise beyaz tam bir hafta uğraştık. Yadenin ördüğü patiği hep ayağından çıkartıyordun. Sonunda Yade sinirlendi aldı götürdü patiği." dedi Bahar
"Ne yaptığı ki patiği." dedi Deniz
"Onu da Yade soracaksın oğlum." dedi Bahar
Deniz, küçük kutuları alıp Bahar'a doğru gösterdi.
"Anne bu küçük kutulardakiler ne?" dedi Deniz
"Göbek bağın, ilk dişin ve ilk kez saçını kesmiştik onlar annecim." dedi Bahar gülümseyerek
"Çok kötüler." dedi Deniz yüzünü buruşturarak
Bahar, kutunun içinden Deniz'in emziğini çıkartıp gösterdi.
"Bu emziği üç yaşına kadar ağızından çıkarmadın. Baban bir kez emziğini çıkardığında bir ağladın komşular kapıya dayandı." dedi Bahar o günü hatırlayarak
"Babam niye emziğimi çıkartıyor ki." dedi Deniz
"Annecim çünkü kirleniyor başka emzikte takmıyorsun." dedi Bahar
Deniz, kutunun içinden bebek battaniyesini alıp üzerine serdi. Bahar bu battaniyeyi görünce duygulandı. Nisan, oğlunu kapılarının önüne bıraktığında bu battaniye vardı Deniz'in üzerinde annesinin kokusunu bu battaniye sayesinde hatırlıyordu. Bahar bu battaniyeyi hiç yıkamamıştı. Deniz annesinin kokusunu hatırlasın diye.
"Bu battaniyeyi kim aldı?" diye sordu Deniz
"Bizim oğlumuz olduğunda üzerinde vardı." dedi Bahar
"O mu aldı." dedi Deniz burukça
"Annen aldı evet." dedi Bahar üzgünce
"Benim annem sensin." diyerek battaniyeyi kutunun içine geri koydu Deniz
**************************
Burcu, ailesiyle kahvaltı yaptıktan sonra ablasıyla birlikte mutfağı toplamaya başladı.
"Senin yaramaz kızın terlediği için pantolonu çıkarmak istedi bende çıkardım bu arada." dedi Duygu
Burcu, bulaşıkları makineye koydu ve konuştu.
"O sadece pantolonla kalmaz abla çorabını da çıkartır şimdi." dedi Burcu
İçeriden Duru'nun ağlama sesi gelince Duygu bağırarak konuştu.
"Ela ne oldu kızım." diye bağırdı Duygu
"Doruk ağlatı anne." dedi Ela
"Sabır geliyorum ben oraya." dedi Burcu
Burcu, ikizlerin yanına doğru gitti. Derin elinde oyuncak maymunu ile su içerken Doruk iki biberonu almış yere süt ve suyu dökmüştü.
"Duyu'nun suyunu aldı döktü." dedi Eren
"Yakalandınız küçük bey hemen geri veriyorsun Duruya." dedi Burcu
Doruk, hemen ayağa kalkıp biberonları yere attı ve Kaju'nun peşinden gitti.
"Hiç vermesin kızım Duru uyudu." dedi Aysun hanım
"Ağlaya ağlaya uyudu." dedi Pamir
"Duru'yu getirdiğime pişman ettiniz." dedi Burcu
"Burcu, mutfağı topladım hadi Bahar'a gidelim." dedi Duygu
"Tamam abla şu çıplak hanımı haledeyim geliyorum." dedi Burcu
Burcu, kızını alıp odasına götürdü. Altını değiştirip rahat bir kıyafet giydirdi. Duygu kucağında Dorukla birlikte Burcu'nun yanına geldi.
"Her yerini ıslattı bu annesi." dedi Duygu
"Tamam abla sen al Derini götür. Ben Doruk'un üstünü değiştirip geliyorum." dedi Burcu
"Tamam ablacım." Duygu kucağına Derini alıp aşağı indi
"Anne." dedi Doruk gülümseyerek
"Hiç sevimlilik yapma Doruk bey bugün çok yaramazlık yaptın." dedi Burcu
Burcu, oğlunun altını değiştirip rahat bir takım giydirdi ve kucağına alıp aşağı doğru indi.
"Dede." diyerek kollarını açtı Doruk
"Gel bakalım yaramaz sıpa." dedi Asaf bey Doruk'u kucağına alarak
"Kaju burada kalıyorsun hemen geleceğiz biz." dedi Burcu
Kaju, mutsuzca yatağının yanına geçti. Burcu, kızını kucağına aldı. Duygu da Eren'in elinden tutup Baharların kapısının önüne geldiler. Bahar, kapıyı açınca Pamir'in kucağında uyuyan kızını gördü.
"Uyudu mu o?" dedi Bahar
"Ağlayarak uyudu." dedi Pamir
Bahar, gülümseyerek Duru'yu alıp odasındaki beşiğe koydu ve aşağı indi.
"Düştüm dede işte." dedi Deniz
"Nasıl düştün çocuğum önüne bakmıyor musun?" dedi Aysun hanım
"Sabah su içmek için kalmıştım. Duru'nun oyuncağına takıldım kendimi yerde buldum." dedi Deniz
"Bir hafta üzerine basamayacak sıkılıyor beyefendi." dedi Bahar
"Benim ayağımda böyle olmuştu." dedi Ela
"Sen bildiğin kırmıştın kızım. Bir ay sürdü seninki." dedi Duygu
Pamir, telefonda mesajlaşarak gülerken Asaf bey oğluna takılarak konuştu.
"Biraz daha gülersen oğlum çenen çıkacak." dedi Asaf bey
"Gelininizle mesajlaşıyor baba." dedi Burcu gülerek
"Şu meşhur boncuk gözlü kız mı?" dedi Duygu
"Sumru abla o anne." dedi Ela
"Bulaşalım mı diyor. Bende ablam buraya geldi dedim." dedi Pamir
"Tanışacaktım bende hani." dedi Duygu
"Abla ya velisi gibi gitmesene sen." dedi Burcu
"Öyle mi olduk Burcu şimdi." dedi Duygu
"Tamam tartışmanıza gerek yok sordum. Ablanla da tanışırım dedi." Pamir telefonu bırakarak
"Kaçta tanışıyoruz Sumru hanımla." dedi Duygu
"Bir saat sonra ablacım." dedi Pamir göz devirerek
Eren, annesini gideceğini duyunca yanına geldi.
"Anne nereye gidiyorsun." dedi Eren
"Sumru ablayla tanışmaya oğlum." dedi Duygu
"Bende geleceğim." dedi Eren
"Yok artık sürü halinde gidelim." dedi Pamir
"Düzgün konuş çocuğun yanında." dedi Duygu uyararak
"Ben seni parka götürürüm Eren." dedi Asaf bey
Doruk ve Derin parkı duyunca Venüs'ün yanından ayrılıp dedelerinin yanına geldi.
"Payk." dedi Doruk ve Derin bağırarak
"Hiç park demeyin siz uyacaksınız." dedi Burcu
"Parka gitsinler ondan sonra uyurlar kızım." dedi Aysun hanım
"Annecim gece dörtte kalktılar gitseler bile huysuzluk edecekler şimdi." dedi Burcu
"Anne susadım." dedi Deniz
"Getiriyorum oğlum." dedi Bahar
Bahar, mutfağa gidip oğluna su getirdi. Yarım saat sonra gittiler. Burcu, kendi evine gitti. Pamir önce babasını, Aysun hanımı, Ela ve Ereni parka bıraktı. Duyguyla da Sumru'yla buluşacağı kafeye geldi. Sumru dışarıda oturmuş bekliyordu.
"Burada işte abla Sumru." dedi Pamir
Sumru, Pamir ve Duyguyu görünce selam vermek için ayağa kalktı.
"Merhaba." dedi Sumru gülümseyerek
"Merhaba güzelim." dedi Duygu
"Sumrucum bizim ailede tanışmadığın bir ablam kalmıştı." dedi Pamir
"Biz eşimle Muğla yaşadığımız için bir türlü kısmet olmadı." dedi Duygu
"Pamir sizden bahsediyordu." dedi Sumru
"Ne içeriz?" diye sordu Pamir
"Limonata alayım ben." dedi Duygu
"Bende aynısından." dedi Sumru
"Tamam üç tane limonata." dedi Pamir
Pamir, garsona limonataları söyleyince Duygu konuşmaya başladı.
"Nasıl tanıştınız bakalım siz?" diye sordu Duygu
"Sahilde gitar çalıp şarkı söylüyordu Pamir. Sonra da Hülya teyze yani Pamir'in annesi bizim eve Gözdeye bakmak için geliyordu. Tam tanışmamız böyle oldu." dedi Sumru
"Sonrada kendisi beni kullandı." dedi Pamir gülerek
Limonatalar gelince Duygu, bir yudum içti ve konuştu.
"Nasıl yani." dedi Duygu şaşırarak
"Okulda bir çocuğu kıskandırmak için teklif götürdüm. Pamir de kabul etti. Hala atlatamamış bu konuyu Pamir. Kaç sene önceydi." dedi Sumru sinirle
"Pamir sonunda kazanan sen olmuşsun oğlum." dedi Duygu
"Burasından hiç düşünmüyor Pamir." dedi Sumru
"Erkekler böyle düşünmek onların aklına en son geliyor. Biz kadınlar gibi değiller." dedi Duygu gülümseyerek
"Beş dakikada gömdünüz bizi." dedi Pamir gülerek
************************
Bahar, akşam yemeği için hazırladığı tavukları fırına attı ve içeride telefonda çizgi film izleyen kızı ve kardeşine baktı.
"Ne izliyorsunuz böyle." dedi Bahar gülümseyerek
"Dakıl." dedi Duru
"Taş Devri izliyor böyle heyecanla kızın." dedi Deniz
"Ondan mı Duru'nun saçını böyle yaptın." dedi Bahar
"Çakıl olmak istedi kendisi." dedi Deniz
"Ama çok izliyorsun kızım biraz oyuncaklarınla mı oynasan." dedi Bahar dudağını büzerek
"Alıyoruz küçük hanım telefonu." diyerek telefonu aldı Deniz
Bahar, oğlunun yanına geldi ve konuştu.
"Benim mutsuz oğlum ne yapıyor." dedi Bahar
"Kitap okudum anne." dedi Deniz
"Akşama en sevdiğin menüyü yaptım." dedi Bahar
"Soslu tavuk, mısırlı pilav ve baharatlı patates mi?" diye sordu Deniz
"Evet." dedi Bahar
Duru, pencereden Barış'ın geldiğini görünce çığlık atarak kapının yanına gitti.
"Baba." dedi Duru çığlık atarak
"Babacı kızım benim tamam açıyorum kapıyı." dedi Bahar
Bahar, kızını kucağına aldı ve kapıyı açtı. Duru, babasını görünce kollarını açtı.
"Güzel kızım benim." diyerek kucağına aldı Barış
"Hoş geldin canım." dedi Bahar gülümseyerek
"Deniz nasıl?" diye sordu Barış
"Ağrısı yok yatıyor." dedi Bahar
"Ellerimi yıkayıp geleceğim." dedi Barış
"Tamam bende sofrayı hazırlıyorum." dedi Bahar
Barış, kızını yere bıraktı. Ellerini yıkamak için banyoya gitti. Bahar oğlu için yemekleri tepsiye koydu ve kardeşine verdi.
"Buyurun Deniz bey." dedi Deniz
"Teşekkürler birde meyve suyu alabilir miyim?" dedi Deniz
"Tabi başka bir isteğiniz var mı?" dedi Deniz
"Yemekten sonra Yade'nin getirdiği eklerler olabilir." dedi Deniz gülümseyerek
"Bahar şefime söylerim sizin için hazırlar." dedi Deniz
Duru, şaşkın bir şekilde ağabeysiyle dayısına bakıyordu.
"Ne yapıyor bunlar kızım." dedi Barış kızını kucağına alarak
"Abi uf." dedi Duru
"Evet kızım ağabeyinin ayağı uf olmuş." dedi Bahar
Barış, kızını alıp mama sandalyesine koydu ve yemek yemeye başladılar. On beş dakika sonra yemek bitince Bahar sofrayı topladı. Barış da oğlunun yanına geldi.
"Ayağın acıyor mu oğlum." dedi Barış
"Biraz." dedi Deniz
Bahar, oğlunun önünden tepsiyi aldı ve Deniz 'in kremini Barış'a doğru verdi.
"Hadi bakalım babası sende Deniz'in kremini sür." dedi Bahar
Barış, oğlunun bandajını açtı ve ayağına kremi sürdü.
"Ellerim yapış yapış oldu." dedi Barış
Duru, elini kreme sürecekti ki Bahar hemen uyardı.
"Hayır sakın Duru." dedi Bahar uyararak
Duru, Venüs'ün yanına gitti ve oynamaya başladı. Barış da ellerini yıkayıp geldi.
"Film gecesi yapalım lütfen." dedi Deniz
"Başka bir etkinlik yapamazsın oğlum zaten." dedi Barış
"Buz Devri mi yine?" dedi Bahar
"Hayır anne Hachiko'nun filmi varmış. O olsun." dedi Deniz
"O baya duygusal ama." dedi Deniz
"Sen izledin mi?" diye sordu Bahar
"Kaç kez izledim." dedi Deniz
"Ben izlemedim." dedi Deniz
"Tamam oğlum Hachiko izleyelim. Ama önce şurada uyuyan kardeşini odasına götüreceğim." dedi Bahar
Bahar, Venüs'ün yanında uyuyan kızını aldı ve beşiğine koydu. Sonra aşağı indi filmi açmış bekliyorlardı.
"Venüs de yanımıza gelmek istedi." dedi Deniz
"Mısır istemiyor musunuz?" dedi Bahar
"Yade hanımın getirdiği tatlıdan yemek istedi." dedi Barış
"Barış Denizi alır mısın?" diye sordu Bahar
"Niye." dedi Barış
"Koltuğu açalım zaten Deniz de burada uyacak odasına taşıyamayız." dedi Bahar
Barış, oğlunu aldı. Bahar da kardeşiyle birlikte koltuğu kurdu.
"Şimdi oldu." dedi Deniz
"Eşofmanlarınla uyu oğlum." dedi Bahar
"Tamam." dedi Deniz
Filmi açtılar. Venüs de gelip ortalarına uzandı. Bir buçuk saat sonra film bitince Deniz'in uyuduğunu gördüler.
"Uyumuş." dedi Bahar
"Tabakları mutfağa götürüp uyumaya gidiyorum." dedi Deniz
"Tamam canım." dedi Bahar gülümseyerek
Deniz, tabakları alıp makineye koydu. Venüs de yatağına geçti. Barış, oğlunu yatağına yatırdı. Sonra da Baharla birlikte odalarına gidip uyudular...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top