54. BÖLÜM
Bahar, telefon konuşmasını bitirince hemen yataktan kalkıp dolabının yanına gitti ve giyinmeye başladı
"Kim bu sabahın köründe Bahar." dedi Barış telefon sesinden rahatsız olarak
"Yade aradı acil işi çıkmış Tuna da gelemeyecekmiş Ezgi ile birlikte pastaneye bakmamı söyledi." dedi Bahar hızlı bir şekilde
"Deniz ve Duruyu ne yapacaksın benim erkenden toplantım var." dedi Barış
"Annen müsaitse oraya bırakırım." dedi Bahar
"Hiç oraya bırakmayı düşünme bence babam dün grip oldu bulaşmasın çocuklara." dedi Barış
"Tek seçenek kaldı Burcuya bırakacağım o zaman." dedi Bahar
"O bugün evde kalacaktı zaten." dedi Barış
"Neyse ben şu kahvaltıyı hızlıca hazırlıyorum sonra gitmem lazım." dedi Bahar
Bahar, tam aşağı inecekken beşikten Durunun ağlama sessi geldi. Barış hemen ayağı kalkıp konuştu.
"Ben bakarım sen git." dedi Barış
Barış, kızına bakmaya giderken Bahar da aşağı inip hızlıca kahvaltılıkları masaya koydu ve tost yaptı. Kardeşi dün Yade ve Piraye'nin yanında kaldığı için sadece oğlunu uyandırmaya gidecekti ki Denizin aşağı mutfağa doğru geldiğini gördü.
"Günaydın oğlum." dedi Bahar gülümseyerek
"Günaydın anne." dedi Deniz
Venüs kuyruğunu sallayarak yanlarına doğru geldi ve dilini gösterdi.
"Venüs acıkmış annecim sen mamasını ve suyunu ver hadi." dedi Bahar
"Tamam anne." dedi Deniz
Deniz, dolaptan Venüs'ün mamasını ve suyunu alıp tasa koydu. Barış ve kızı da gelince kahvaltı yapmaya başladılar.
"Annecim benim bugün biraz işim var. Kardeşin ve seni Burcu halana bırakacağım." dedi Bahar
"Of ama Burcu halam da sıkılıyorum ben." dedi Deniz mutsuzca
"Hemen işimi bitirip gelmeye çalışacağım oğlum." dedi Bahar
"Anni." dedi Duru kaşıkla tabağa vurarak
"Çabuk ye bakalım. Doruk ve Derin'e gideceğiz." dedi Bahar
"Doyuk, Deyin." dedi Duru el çırparak
"Baba senin işine gelsem olmaz mı?" dedi Deniz
"Oğlum benim toplantım var sıkılırsın sen." dedi Barış
"Of tamam." dedi Deniz
Kahvaltı bitince Bahar mutfağı topladı. Barış da işe gitti. Deniz de odasına gidip üstünü değiştirdi. Bahar kızının çantasını hazırlayıp kirlettiği kıyafetlerini değiştirip aşağı doğru indi.
"Hadi bakalım gidiyoruz." dedi Bahar
Venüs'ü de alıp kısa sürede Burcu'nun evine geldiler. Burcu kapıyı kucağında Derin ile birlikte açtı.
"Bahar abla." dedi Burcu
"Deyin." dedi Duru gülerek
"Burcu benim pastane de işim çıktı. Çocuklara baka bilir misin?" diye sordu Bahar
"Tabi bakarım geç halacım sen." dedi Burcu
"Deniz kardeşinin elinden tut. İçeri götür hadi." dedi Bahar
"Tamam anne." diyerek Duru'nun elinden tutup götürdü Deniz
"Venüs hadi sende." diyerek işaret yaptı Bahar
Venüs de koşarak evin içine doğru gitti.
"Ben bakarım sen işine bak." dedi Burcu gülümseyerek
"Yade işi biterse erken gelmeye çalışacağım Burcu." diyerek gitti Bahar
Burcu kapıyı kapattı ve kucağından inmeye çalışan Derini yere bıraktı.
"Ne yapıyorsun bakalım Deniz?" dedi Burcu yeğenine bakarak
"Sıkılıyorum hala keşke okul açılsa." dedi Deniz mutsuzca
"Sen okulu sever miydin?" dedi Burcu gülerek
"Evde sıkılacağıma okula giderim hala." dedi Deniz
Burcu etrafına doğru baktı. Derin ve Duru oynuyorlardı. Ama Doruk yoktu.
"Doruk nerede?" dedi Burcu ayağa kalkarak
"Kaju da yok hala." dedi Deniz
"Kızlar siz gördünüz mü Doruk'u?" dedi Burcu bebeklerle oynayan Duru ve Derin'e bakarak
"Bebe." diyerek elindeki bebeği gösterdi Derin
"Tamam kızım." dedi Burcu gülümseyerek
Burcu ve Deniz dağılmış evin içinde Doruk'u aramaya başladı. Deniz görünce bağırdı.
"Buldum hala." dedi Deniz bağırarak
Doruk, Kaju'nun sepetinin içine girmiş. Uyuya kalmıştı.
"Dün gece hiç uyumadı ben odasına götürüyorum. Sen kızların yanında kal onlarda kaybolmasın şimdi." dedi Burcu
"Tamam hala." diyerek Duru ve Derin'in yanına gitti Deniz
Burcu, oğlunu kucağına alıp odasına götürdü ve beşiğine yatırdı. Sonra çalışma odasına girip çekmeceden Denizle oynamak için yapbozu aldı. Aşağıdan bağırma sesleri gelince koşarak indi.
"Vey." dedi Duru çığlık atarak
"Ne oluyor burada." dedi Burcu
Deniz oyuncağı Duru'nun elinden alıp konuştu.
"Hala küçük parçalı oyuncakları ağızlarına götürüyorlar." dedi Deniz kızarak
"Kızlar Deniz ağabeyiniz haklı küçük parçalı oyuncaklarla oynamak yok." dedi Burcu
Burcu ve Deniz küçük parçalı oyuncakları toplayıp sepete koydu. Duru ve Derin de bebeklerle oynamaya başladı. Deniz halasının elindeki yapbozu görünce konuştu.
"Yapboz mu aldın hala." dedi Deniz
"Yaparız diye getirdim." dedi Burcu gülümseyerek
"Ama önce Duru ve Derin'in altı değişmesi gerekiyor. Çok kötü kokuyor." dedi Deniz yüzünü buruşturarak
"Duru'yu halledene kadar. Sen Derinle ilgilen uyuyacaklar şimdi zaten." dedi Burcu
"Tamam ama çabuk ol." dedi Deniz
"Gel bakalım sarı civcivim." diyerek kucağına aldı Burcu
Burcu, Duru'nun çantasını alıp bebek bezini aldı ve zor bir şekilde altını değiştirdi. Duru parmağını emmeye başladı.
"Süt çanta da biraz bekle ısıtıp getireceğim." dedi Burcu
Burcu, hemen çantadan Bahar'ın biberondaki sütünü aldı ve biberon ısıtıcısına koydu. O sırada Derin'in altını değiştirdi.
"Meme." dedi Derin ağlayarak
"Duru'nun sütünü vereyim hemen geleceğim aşkım." dedi Burcu
"Burcu hala ben Duru'nun sütünü vere bilirim." dedi Deniz
Burcu hemen biberonu ısıtıcıdan aldı ve Denize verdi.
"Dikkatli ver halacım." dedi Burcu
Deniz, biberonu alıp Duru'ya içirdi. Burcu da Derin'i alıp odasına görürdü ve emzirdi. Derin emerken uykuya daldı. Burcu da yatağına koydu kızını sonra da aşağı indi. Deniz kardeşinin sütünü verdikten sonra ağızına emziğini koymuştu.
"Emziğini verdikten sonra uyudu hala." dedi Deniz
"Tamam halacım ben kardeşini bir odaya götürüp geliyorum." dedi
Burcu, hemen Duruyu kucağına alıp kendi yatağına götürdü ve yatırdı.
Sonra da aşağı indi mutfaktan meyve getirip Deniz'in önüne koydu. Dağılan saçları içinde dağınık topuz yaptı.
"Ben biraz yaptım hala." dedi Deniz önündeki elmasını ısırarak
"Aferin sana." dedi Burcu yapbozu yapmaya çalışarak
Yarım saat sonra yapbozun yarısını yapıldı.
"Hala ya hepsini sen yaptın." dedi Deniz somurtarak
"Deniz bugün çok huysuzsun ya." dedi Burcu gözlerini devirerek
"Ben tatil istiyorum. Bütün arkadaşlarım tatile gitmiş. Ben evde saksı gibi duruyorum." dedi Deniz
"Bunu bana söyleme babana söyle o zaman." dedi Burcu
"Dedem çok çalıştırıyor babamı." dedi Deniz
"Daha yeni başladı baban çalışmaya." dedi Burcu
"Of ya." dedi Deniz kollarını birleştirerek
Burcu, tam konuşacakken kapı çaldı. Bakmaya gitti gelen Bahardı.
"Hoş geldin Bahar abla." dedi Burcu
"Annem geldi." diyerek koştu Deniz
"Sıkıldın mı oğlum." dedi Bahar
"Evet." dedi Deniz mutsuzca
"İçeri girsene Bahar abla çocuklar uyuyor." dedi Burcu
"Tamam bende zaten onlara baloncuk oyuncağı almıştım." dedi Bahar gülümseyerek
"Birazdan uyanırlar zaten." dedi Burcu
Bahar, içeri doğru girdi ve koltuğa oturdu.
"Ben yapboza devam ediyorum." dedi Deniz
Deniz, yapboz yapmaya devam etti. Burcu'nun da telefonu çaldı. Konuşmaya gitti. On dakika sonra geldi.
"Ağabeyim ve Alp bir şeyler çeviriyor. Akşam burada yemeğe kalın konuşacaklarmış." dedi Burcu
"Barış yolda aradı bir şeyler dedi ama hiç anlamadım." dedi Bahar
"Ben bir mutfağa gireyim o zaman akşam yemeği hazırlamak için." dedi Burcu
"Anne dayım gelecek mi?" dedi Deniz
"Dayın evde annecim. Biraz dinlensin söylerim ben." dedi Bahar
"Eve gitsem olur mu?" dedi Deniz
"Neden oğlum burada kal işte." dedi Bahar
"Birazcık Playstation oynamak istiyorum." dedi Deniz
"Anahtarla gir o zaman eve arkadan bakıyorum." dedi Bahar
"Tamam." dedi Deniz gülümseyerek
Bahar, çantasından anahtarı alıp Deniz'e doğru verdi.
"Ses yapmak yok dayın uyuyor. Akşam burada olacağımızı da söylersin dayına." dedi Bahar
"Tamam anne tamam." dedi Deniz bıkınca
Deniz eve doğru gidince Bahar da arkasından baktı. Burcu ve Bahar mutfakta yemek yapmaya başlayacakken çocukların ağlama sesleri geldi.
"Önce çocukları alalım bence." dedi Bahar
"Duru'yu bizim odaya koydum." dedi Burcu
"Tamam canım." dedi Bahar
Burcu, ikizlerin odasına gidip Doruk ve Derin'i aldı. Bahar da Burcu'nun odasına gitti ve kızını aldı. Sonrada aşağı indiler.
"Acıktınız mı bakalım." dedi Burcu gülümseyerek
"Baba." dedi Doruk ve Derin
"Baba yok meyve var." dedi Burcu
Doruk ve Derin ağlamaya başladı.
"Burcu niye ağlatıyorsun ya." dedi Bahar
"Uyanır uyanmaz baba diyorlar ya." dedi Burcu
Bahar, çocukların önüne oyuncak koyup mutfağa gidip meyve püresi yapmaya başladı.
"Seninkilere de yapıyorum Burcu." dedi Bahar
Kapı çalınca Burcu kapıya baktı gelenin Alp olduğunu gördü.
"Geldi babanız." dedi Burcu
Derin ve Doruk emekleyerek Alp'ın yanına doğru geldi.
"Ne oluyor Burcu." dedi Alp
"Uyanır uyanmaz baba dediler sinirim bozuldu. Ellerini yıkamadan dokunma çocuklara." dedi Burcu sinirle
"Anne kıskandı geleceğim bekleyin." dedi Alp gülümseyerek
Bahar, kızının önlüğünü takıp meyve püresini yedirmeye başladı.
"Aç bakalım ağızını annecim." dedi Bahar kaşıkla Duru'ya vererek
Duru meyve püresini yiyorken kızgın bir şekilde baktı.
"Kız cadı beğenmedin mi?" dedi Burcu gülümseyerek
"Ih ıh." dedi Duru yüzünü buluşturarak
"Ama yemek zorundasın küçük hanım." dedi Bahar kızına bakarak
Bahar, zor bir şekilde Duru'nun meyve püresini yedirdi ve ağızını silerek yere bıraktı. Alp de ellerini yıkayıp üstünü değiştirdi geldi.
"Baba." dedi Doruk ve Derin alkış yaparak
"Babanız yedirsin o zaman sizi." dedi Burcu
"Seve seve veririm ben." dedi Alp
"Önlüklerini tak dökülmesin üstlerine." dedi Burcu
"Tamam hayatım." dedi Alp
Alp, ikizlerin önlüklerini takıp mama sandalyesine koydu. Önlerine de sesli oyuncak bırakıp meyvelerini yedirmeye çalıştı. Kısa sürede Doruk ve Derin yedi.
"Yok artık ne güzel yediler." dedi Burcu şaşırarak
"Çocuklar acıkmış Burcu hemen yediler." dedi Alp biten tabakları Burcu'ya vererek
"Oyala çocukları Alp biz yemek hazırlayacağız." dedi Burcu
Kaju ve Venüs evin içinde koşmaya başladı.
"Bahçeyi mi atarım bak sizi yerinizde durun." dedi Bahar kızarak
Kaju ve Venüs hemen Alp'ın yanına doğru gitti. Burcu ve Bahar yemek yapmaya başladı. Yarım saat sonra kapı çaldı. Alp bakmaya gitti. Barış, oğlu ve Deniz geldi.
"Biz geldik." dedi Deniz
Duru, babasını görünce koltuktan tutunarak ayağa kalktı ve bir adım atıp yere düştü sonra vazgeçip emekleyerek geldi.
"Kızım az kaldı yürüyeceksin." dedi Barış kızını kucağına alarak
"Baba." dedi Duru babasını öperek
"Bu çocuklar niye hep babacı oluyor ya." dedi Bahar
"Valla ya biz dokuz ay karnımız da taşıyalım bunlar babacı olsun." dedi Burcu
"Kıskanmayın be." dedi Barış
"Babam sürprizini açıklamadı daha." dedi Deniz
"Ne sürprizi abla Deniz geldiğinden beri söylüyor." dedi Deniz
"Yemekten sonra söyleyeceğim merak etmeyin." dedi Barış, Alp'e bakarak
"Ağızımdan kaçırmadım merak etme." dedi Alp gülümseyerek
"Tamam o zaman bahçeye masayı kuralım sonrada anlatırsınız." dedi Burcu
Burcu ve Bahar bahçeye masayı kurdu. Duru ve ikizler için oyun parkını kurdular içine oyuncakla küçük topları koydular. Kısa bir süre sonra yemek yeme işi bitti ve sofrayı topladılar. Duru ve ikizler oyun parkında ağlamaya başladı.
"Sıkıldılar tabi." dedi Bahar
"Biz bakarız." dedi Alp
"Bizde bir kahve yapıyoruz." dedi Burcu
Barış, kızını alıp masanın üstüne oturdu. Alp de Doruk ve Derin'i kucağına alıp masaya oturttu. Deniz de mutfağa doğru girdi.
"Annecim kardeşinin suluğunu doldurur musun?" dedi Bahar
"Tamam anne." dedi Deniz
Bahar, kızının suluğunu Deniz'e doğru verdi. Deniz de doldurdu.
"Doruk ve Derin suluğunu da doldurur musun halacım?" dedi Burcu
"Ona da tamam." dedi Deniz
Burcu kahve tepsisini götürdü Deniz de sulukları doldurdu. Bahçeye doğru götürdüler.
"Durmuyorlar mı?" dedi Bahar
"Biraz abla." dedi Deniz
"Ben onları nasıl susacağını biliyorum şimdi." dedi Baha gülümseyerek
Bahar, çantasından baloncuk oyuncağını çıkardı ve üfledi.
Duru, Doruk ve Derin neşeyle oynamaya başladı.
"Ben yapabilir miyim anne?" dedi Deniz
"Tamam al bakalım sen oynat." dedi Bahar
"Aşağı iniyorsunuz sizde yaramazlar." dedi Alp
Alp, ikizleri yere bıraktı. Barış da Duru'yu yere bıraktı. Denizle birlikte baloncuk oynamaya başladılar. Venüs ve Kaju da ağızını açmış balonları yemeye çalışıyordu.
"Anlatın bakalım sürprizinizi." dedi Burcu
Barış, kahvesinden bir yudum aldı ve konuştu.
"Tatile gidiyoruz." dedi Barış
"Al döktün işte Doruk." dedi Deniz bağırarak
"Ne oldu oğlum." dedi Bahar
"Doruk şişeyi almaya çalışırken yere döküldü hep anne." dedi Deniz sinirle
Doruk, gülerek Deniz'e doğru baktı.
"Gel sen buraya zaten rahat durmazlardı onlar." dedi Barış
Deniz, oflayarak sandalyeye oturdu ve kollarını birleştirdi.
"Hayatım ne tatili bu çocuklar daha çok küçük durmazlar şimdi." dedi Burcu
"Ya gidelim lütfen tatile." dedi Deniz mutlukla
"Uçakla gideceğiz zaten." dedi Barış
"Barış biz Deniz bebekken o denemeyi yapmıştık hatırlarsan. Hiç iyi olmamıştı. Şimdi birde üç tane bebek ya." dedi Bahar
"O konuyu da Alp halletti canım." dedi Barış gülümseyerek
"Ağabeyim pilot benim bir günlük uçak ayarlayacaklar bizim için." dedi Alp
"Nereye gidiyoruz peki." dedi Deniz
"Yani ilk sormanız gereken soruyu en son sordunuz." dedi Barış göz devirerek
"Barış biz ince düşünüyoruz." dedi Bahar
"Üç gün sonra İzmir'e gidiyoruz." dedi Barış
"Kaç gün kalıcağız baba." dedi Deniz
"Dört gün oğlum." dedi Barış
"Kaç saat sürüyor yolculuk." dedi Deniz
"Ağabeyime sordum bir saat on dakika sürüyormuş." dedi Alp
"Güzel o zaman." dedi Bahar
"Artık yarın çocukları annemlere bırakıp alışveriş yaparız." dedi Burcu
"Sakın alışveriş yapmadan durmayın." dedi Barış
"Tatile gidiyoruz Barış hazırlık yapmamız gerekiyor." dedi Bahar sinirle
"Bir şey demedim tamam." dedi Barış gülerek
"Çocuklar yerde uyumuş." dedi Deniz
"Barış hadi kalk hadi eve gidelim uyumuş Duru." dedi Bahar
Burcu ve Alp yerde birbirlerine sarılarak uyuyan Doruk ve Derini kucağına aldı. Barış da kızını kucağına aldı. Bahar bebek çantasını evin içinden alıp kardeşi, oğlu ve Venüs'le birlikte eve doğru girdiler.
"Ben uyumaya gidiyorum." dedi Deniz
"İyi geceler oğlum." dedi Bahar
"Abla bende uyuyorum." dedi Deniz
"Tamam ablacım." dedi
Bahar ve Barış kızıyla birlikte odaya gitti. Duruyu beşiğe koydular. Kendileri de pijamalarını giyip uyudular. Aradan üç gün geçti her şey hazırdı. Deniz dün Venüs'ün kalması için Ardaya bırakmıştı. Burcu da Kajuyu annesine bırakmıştı. Deniz sabah erkenden kalkıp neşeyle konuştu.
"Hadi kalkın tatile gidiyoruz." dedi Deniz bağırarak
Deniz, kucağındaki Duruyla birlikte aşağı indi. Barış da bavullarla birlikte zor bir şekilde geldi.
"Yani dört gün için beş bavul ne ya." dedi Barış söylenerek
"Annem nerede baba?" diye sordu Deniz
"Yade hanımla konuşuyor oğlum." dedi Barış
"Geldim söylenme hemen Barış." dedi Bahar
"Ne dedi Yade." dedi Barış
"Selim şimdi onları almış. Yola çıkıyorlar." dedi Bahar
"Tek iyi bir yanı tatilde yanımızda bir doktorun olması." dedi Barış
"Baya kalabalık gideceğiz." dedi Bahar
Barış, bavulları bagaja koydu. Duruyu da oto koltuğuna yerleştirip arabaya binerek tatil için havaalanına doğru gittiler...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top