5.BÖLÜM

Bahar gözlerini huzurla açtığında kardeşinin ve oğlunun yanında derin bir uykunun içinde uyuduğunu gördü, uykularını bölmemek için hemen ortalılarından ayrıldı ve kendini  bahçeye doğru attı, yarın kardeşinin doğum günüydü sonraki gün ise oğlunun ona geldiği gündü her zaman Deniz'in Bahar'a geldiği gün doğum günü  kutluyorlardı şimdi iki gün üst üste kutlama yapması gerekiyordu, düşüncelere dalarken, Yade üstünü giymiş bir şekilde Bahar'ın yanına geldi.

"Erkencisin bakıyorum." dedi Yade, Bahar'a bakarak

"Ben hep erken kalkıyorum, asıl sana sormalı Yadecim hemen uyumuşsun oğlum yanıma geldi akşam. Yade'yi uyuttum geldim dedi." 

"Hiç sorma ya beni uyutup kaçmış sizin yanınıza benim minik aşkım." dedi Yade gülümseyerek.

"Kardeşimle konuştum." dedi elleriyle oynayarak.

"Kötü bir şey mi olmuş?" dedi Yade hemen anlayarak.

Yade, Bahar'ı masanın oradaki sandalyelerden birine oturttu ve karşısına geçti.

"Önceden arkadaşları varmış, hastalığı ortaya çıkınca kimse oynamak istememiş Yade benim kardeşimle çok üzülmüş, ama bir gün üst katına yeni birileri taşınmış onların kızları varmış, kardeşimle bir tek o oynamış." dedi ağlayarak

"Bahar canım ağlama, bulmuş yine de birini" dedi Yade

"Biliyor musun sırf o kız hastalığı yüzünden arkadaşlığını bırakmasın diye kızın ismini öğrenmek istememiş, kıza Turna  Kuşu dermiş kendisi de Güvercin  olmuş ama o da gitmiş Yade yine yalnız kalmış benim kardeşim." dedi Bahar

Baharın dedikleri Yade'yi geçmişine götürdü, küçük kardeşiyle konuşması aklına geldi.
  
            YILLAR  ÖNCE
             
Yade yurt da Bahar'la birlikte resim çizerken, ikisiyle ilgilenen Fatma teyze yanlarına geldi.

"Yadecim telefon var sana." dedi Yade'nin saçlarını okşayarak konuştu.

"Fatma teyze ben resim çiziyorum ama" dedi minik Yade dudağını büzerek.

"Kardeşin aradı ama senle konuşmak istiyor." dedi Yade'ye bakarak

Yade Bahar'a baktı üzülmüştü küçük Bahar, anlamasınlar diye buyruk bir gülümseme oluştu dudaklarından.

"Hadi git Yade ben boyamaya devam edeceğim, hem kardeş bekletilmez." diyerek kutudaki pastel boyaları aldı.

Yade, Fatma teyzeyi takip ederek telefonun olduğu yere doğru gitti. Fatma teyze telefonu Yadey'e verdi, kardeşinin sesi geldi telefondan.

"Ablacım ne yapıyorsun babamdan aradım. Seni çok çok özledim, keşke yanımda olsan." dedi üzgünce

Yade babasının ismini duyunca sinirlendi, annesi ölünce babası hemen evlendi ve sırf kardeşinin annesi Yade'yi istemediği için bırakmıştı yurda, çok ağlamıştı Yade o gün ama babası bir kez bile arkasını dönüp bakmamıştı Yade'ye, şimdi de kardeşine babalık yapıyordu.

"Miniğim bunu seninle konuşmuştuk ama ben burada kalmak istediğim için buradayım hem burası çok güzel bir yer." derin bir nefes alarak söyledi Yade

Yade zaten babasından nefret ediyordu ama kardeşi de babasından nefret etmesin diye yalan söylemek zorunda kalıyordu.

"Of ama" dedi kardeşi

"Sen ne yapıyorsun bakalım yeni evde?" diye sordu Yade

"Ablacım bir tane arkadaş buldum ama ismini söylemiyor." dedi kardeşi üzülerek

"Nedenmiş bakalım?" dedi Yade gülerek

"Hastaymış çok çok önceden arkadaşları olmuş hasta olduğunu öğrenince bırakmışlar arkadaş olmayı, benim de bırakacağım düşünüyor galiba ama ben onu bırakmak istemiyorum ki." dedi kardeşi

"Hım ne hastasıymış bakalım." dedi Yade

"Epilepsi o ne ki ya!" dedi kardeşi

"Sen de öğrenme miniğim." dedi Yade gülerek

"Ne yapacağım peki ben." dedi kardeşi 

"Sen kuşları çok seviyorsun dimi miniğim." dedi Yade

"Evet" diyerek uzattı

"Birbirinize kuş ismi takın o zaman" dedi kardeşinin aklına girerek.

"Olur o Güvercin olsun, ben ne olsam ki." düşünmeye başladı

"Senden anca Turna Kuşu olur." gülümseyerek dedi Yade

"Sevdim bu ismi teşekkür ederim, annem geliyor yakalanacağım kapatıyorum ablacım." deyip kapattı

Başka bir anı daha geldi Yade'nin aklına bu kadarı da olamazdı.

Yade ve Bahar yurdun bahçesin de arkadaşlarıyla saklambaç oynuyordu, birden yurdun güvenlikçisi Süleyman efendi dış kapıyı açtı kardeşi ve babasının geldiğini gördü. Babası kenarda duruyordu kardeşi de hemen Yade'nin yanına geldi.

"Ablacım." kardeşi ağlayarak Yade'ye sarıldı

Bahar ikisine anlamsızca bakıyordu.

"Miniğim neden ağlıyorsun bakalım." kardeşini kedine doğru çevirerek konuştu Yade

"Babama küstüm ben işi yüzünden başka bir uzaklara gidiyoruz, senden ayrılacağım bir de Güvercinden ayrılacağım ben istemiyorum abla." dedi kardeşi

"İstediğin zaman beni araya bilirsin, bunun için üzme kendini sakın." dedi Yade üzülerek

"Ama Güvercin çok üzüldü abla, o hasta üzülmesin." kardeşi üzülerek söyledi

Yade ne diyeceğini bilemediği için hemen Bahar araya girdi ve konuştu.

"Sen bulursun arkadaşını merak etme Pirayecim." dedi Bahar, Piraye'nin minik ellerini tutarak.

"Bulacağım tabi o benim tek arkadaşım sen de ablama iyi bak üzülmesin." dedi

"Tamam" deyip burnunu sıktı

Yade, Bahar ve Piraye birbirlerine sarılıp vedalaştılar.

      ŞİMDİ Kİ  ZAMAN

Bahar, Yade'nin daldığını gördü eliyle Yade'ye dokundu yavaş bir şekilde Yade irkildi birden.

"Yade neye daldın bu kadar." diye sordu

"İyim." dedi saçlarıyla oynayarak

Bahar hemen anladı Yade'nin bir şeyler sakladığını.

"Yade bir şey saklıyorsun benden." dedi Bahar

"Bahar ben bir şey hatırladım." dedi Bahar'a bakarak

"Ney Yade?" dedi bağırarak

"Senin kardeşin benim kardeşimin Güvercini galiba." dedi Yade

"Ne diyorsun anlamıyorum ya." anlamsızca baktı Yade'ye

"Anlatmıştım ya sana yurttayken  Turna Kuşu ve epilepsi hastası Güvercini yani benim kardeşim senin kardeşinin Turna Kuşu olabilir." dedi Yade

"Bizim Piraye mi?" dedi şaşırarak

"Evet" deyip başını salladı

"Yade yarın kardeşimin doğum günü kutlama yapacağız, ne yapıp et Piraye'yi buraya getir." dedi kesin bir şekilde

"O iş bende merak etme Piraye duysa yarını beklemez." dedi gülerek

"Hadi o zaman kahvaltıyı hazırlayalım daha pastaneye ve Deniz'i okula okulla bırakmam gerekiyor." dedi Bahar

Bahar odasına gidip pijamasını çıkardı ve kısa kollu beyaz bluzla kot bir pantolon giydi. Mutfağa doğru gitti Burcu da uyanmış kahvaltıyı hazırlamaya yardım ediyordu, kısa sürede kahvaltı hazırlanmıştı.

"Günaydın anne" dedi oğlu

"Günaydın bir tanem." diyerek oğlunun saçlarını okşadı

"Günaydın abla" dedi kardeşi

Kısa sürede kahvaltı bitti.

"Anne babam yok kim beni okula götürecek?" dedi oğlu üzülerek

"Ben götüreceğim bebeğim seni oradan pastaneye gideceğim." dedi Bahar

"Benim acil eve gitmem gerekiyor." dedi Burcu

"Deniz sende pastaneye gelebilirsin orda Tuna var iyi anlaşırsınız." dedi Yade

"Tuna ağabey benim adamım dayı, bende gelsem olmaz mı?" dedi Bahar'a bakarak

"Olmaz dayıcım sen okula gitmen gerekiyor ben pastaneye giderim." Deniz yeğenine bakarak konuştu

"Hadi o zaman." dedi Bahar

"Benim arabayla gelirsin." dedi Yade

"Tamam" dedi Deniz

"Beni de eve atsanız iyi olur bisikletle geldim de." dedi Burcu

"Aferin sana Burcu neyse oyalanmadan siz çıkın, ben de burayı toplayıp oğlumu götürüm okula." Bahar oğluna göz kırparak konuştu

Yade, Burcu ve kardeşi, Yade'nin arabasıyla gitti, Bahar da mutfağı topladı ve Denizin çantasını alıp kendi arabasına gitti.

"Annecim sürpriz bir kutlama yapacağız yarın." Bahar oğluna bakarak konuştu

"Benim doğum günüm yarın değil ki anne"

"Biliyorum bir tanem senin değil zaten dayının ki." dedi gülümseyerek

"Anne bugün okulda çömlek yapacağız bende dayıma bardak yaparım o zaman." dedi oğlu

"Çok güzel olur ama bak dayına söylemek yok sürpriz olacak bebeğim."

"Tamam" dedi Deniz

Bahar arabayı okulun bahçesine park etti ve arabadan inip arka koltuktan Denizin kemerini açtı, Denizin çantasını sırtına taktı ve öğretmenine teslim etti, tam gidecekken Barış'ın sesi geldi kulaklarına.

"Bahar" diye bağırdı

Bahar arkasına dönüp baktığında Barış'ı gördü.

"Söyle" dedi

"Kızgın mısın halen bana?" dedi üzülerek

"Biraz ama geçmek üzeri" dedi gülerek

"Oh be" dedi ve Bahar'ı öptü

"Deniz'i akşam alırsın, ben pastaneye gidiyorum." dedi ve gitti

Bahar arabayla pastaneye doğru yol aldı kısa sürede geldi ve içeri girdi.

"Baya kalabalık galiba" dedi

"Az konuş canım 3 numaralı masanın çayını getir bak orda" dedi Yade

Bahar Yade'ye göz devirdi siparişi alıp götürdü. Kardeşine baktığında Tunay'la sohbet ediyordu.

"Gençler ne yapıyorsunuz siz orda" diyerek yanlarına geldi

"Bahar abla bu çocuğu daha önce niye getirmedin bizim yeni yeteneklere ihtiyacımız var." dedi Tuna

"Bak sen benim kardeşime" deyip omuzuna dokundu

"Bir şey yapmadım ki" dedi mahcupça

"Oğlum tabakları çok iyi süslüyorsun." dedi Tuna

"Su alabilir miyim ben ilaç saatim geldi de" dedi Deniz

"Tuna oradan suyu versene" dedi Bahar Tuna'ya bakarak

Tuna suyu Deniz'e doğru verdi. Deniz de ilacını içti, Bahar onları yalnız bırakarak, Yade'nin yanına geldi.

"Yade" dedi Bahar

"Efendim Bahar." dedi Yade

"Piraye'yi aradın mı?" diye sordu

"Aradım sevinçten ağladı benim ki, hemen gelmek istedi zor ikna ettim telefonda." dedi gülerek

"Ya canım benim" dedi gülerek

"Biz çok büyük bir iyilik yaptık galiba" dedi Yade burukça

"Aynen öyle canım ben yarın evde hazırlık yaparım, Deniz'i Barış buraya getirir sen oyalarsın artık." dedi Bahar

"Orası bende merak etme" dedi Yade

Birkaç saat sonra akşam oldu ve Bahar kardeşini alıp eve gitti. Barış ve oğlu erkenden geldiği için yemekleri yapmışlardı.

"Annem" deyip Bahar'ın kucağına atladı oğlu

"Oğlum mis kokulum." deyip her yerinden öptü

"Kapıda kaldık galiba." dedi Deniz

"Hadi bırak da içeri girsinler." dedi  Barış

Bahar oğlunu kucağından indirip odasına gitti ve kıyafetlerini değiştirdi. Barış yanına geldi.

"Baharım çok özledim seni." deyip boynundan öptü

"Alp'le adam gibi konuştun mu?" diyerek kendini uzaklaştırdı.

"Evet Baharım evet bu bizim hıyar gerçekten Burcu'yu seviyormuş." dedi Barış

"Sonunda anladın yani" dedi Bahar gülerek

"Sen ne yaptın bakalım kardeşinle" dedi Bahar'a bakarak

"Yarın kardeşimin doğum günü sürpriz kutlama yapacağız sen yarın oyalarsın, kafamda fikirler var." dedi Bahar

"Ne gibi" diye sordu

"Güvercini, Turna Kuşuyla buluşturacağız" dedi gülümseyerek

"Bahar beni bir gün evden attın acaba ben yokken ne yaşadın." dedi ve anlamsızca baktı

"Of Barış çok uzun hikaye sen benim dediğimi yap yeter."

Bahar ve Barış masaya oturdular ve yemeğe başladılar. Yemek bitince Barış oğlunu alıp arabaya doğru gitti, gelince elinde çiçekle birlikte Barış ve Deniz geldi.

"Ya baba ben vereceğim anneme" diyerek elindeki çiçekleri çekiştiriyordu

"Hadi ya ben gidip aldım sen niye veriyorsun."

Bahar ve kardeşi ikisinin bu tartışmasına gülerek bakıyordu.

"Ne oluyor burada?" dedi Bahar

"Anne babam sana çiçek aldı, ben söylemesem vermeyecekti şimdi benim vermem gerekiyor." dedi Bahar'a bakarak

"Ama ben aldım." dedi Barış

"Çocuk gibisiniz ya" dedi Bahar gülerek

"Ben çocuğum ama baba mı bilmiyorum." dedi Deniz

"Öyle mi al ver o zaman."

"Bence ikiniz verseniz iyi olacak." dedi Deniz

"Doğru söyledi benim kardeşim çiçeğimi alabilir miyim?"

Barış ve Deniz çiçeği Bahar'a verdi. Bahar da çiçeği alıp vazoya koydu.

"Teşekkürler beyler çiçek için." dedi Bahar

"Hadi siz içeri geçin ben geleceğim." dedi Bahar

Barış, Deniz ve kardeşi içeri geçti. Bahar da mutfağı toplayıp yanlarına geldi.

"Okulda ne öğrendin bakalım bugün Denizim." dedi Bahar

"Çok güzeldi bugün çömlekten bardak yaptım ve boyadım ama kuruması için okulda bıraktım." heyecanla anlatı Deniz

"Okulda öyle şeyler yapılıyor mu ki?" dedi kardeşi

"Benim okulum akıllı okul dayı ya."

"Kolej yani ben orda öğretmenlik yapınca Denizi de anasınıfına yolladık." dedi Barış

"Yarın Yade birisiyle tanıştıracak bizi" Bahar gülerek söyledi

"İyi başını bağlayalım Yade'nin de"

"Baba ya!"

"Çok beklersin hayatım gelen kişi kız" dedi Bahar

"Oh be" dedi Deniz

"Benim çok işim olacağı için ablacım sen pastaneye gider misin Barış'la?"

"Olur" dedi Deniz

"Bugün bir film izleyelim mi?" dedi Bahar

"Yaşasın izleyelim." diye bağırdı oğlu

"Siz filmi seçin ben mısır patlatmaya gidiyorum." dedi Bahar

Bahar mutfağa doğru gitti, dolaptan tencereyi aldı ve içine sıvı yağı koydu, mısırları da alıp içine attı sonra ocağın altını açtı, tencerenin kapağıyla da tencereyi kapattıktan sonra mısırlar patlamaya başladı ve hemen tabaklara koyup içeri götürdü.

"Hangi filmi seçtiniz?" diye sordu

"Hababam Sınıfı" dedi Barış

"İyi seçim."

Mısırları dağıttıktan sonra hep beraber gülerek filmi izlemeye başladılar. Filmin sonuna gelmeye başladığında Bahar oğlunun uyuduğunu gördü.

"Barış siz buraları toplayın ben Denizin pijamasını giydirip yatıracağım." diyerek gitti

"Tamam sende yat istersen geç oldu."  Barış Deniz'e bakarak konuştu

"Olur" dedi Deniz

Bahar oğlunu kucağına alarak odasına götürdü. Deniz'i yatağına koydu dolaptan pijamalarını aldı oğlunun uykusu derin olduğu için dikkatlice uyandırmamaya özen göstererek  giydirdi ve yatağa yatırıp üstünü örttü işi bitince kendi odasına gitti. Barış odada Bahar'ı bekliyordu, üstünü değiştirip Barış'ın yanına uzandı.

"Bahar bana anlatman gereken bir şey var sanki"

"Ne gibi canım"

"Hani şu Güvercin ve Turna Kuşu hikayesi olabilir."

"O mu?" diyerek her şeyi anlattı

"Dünya küçük sen kendini üzme yeter." dedi Bahar'a sarılarak

"Siz yanımda ben üzülmem." deyip güldü

Bahar kendi tarafına Barış da kendi tarafına dönüp uyumaya başladı.

Sabahın erken saatinde Bahar uyandı. Barış halen uyurdu.
Bahar mutfağa doğru gitti, kahvaltı hazırlamaya başladı, kısa sürede işi bitti, ekmekleri masaya koyarken evin beyleri geldi.

"Günaydın beyler" dedi neşeli sesle

"Günaydın hayatım." diyerek Bahar'ın yanağından öptü

"Günaydın anne" dedi oğlu

"Günaydın abla" dedi kardeşi

Kahvaltı yapmaya başladılar, Deniz bugün okulda ne yapacağını anlatıyordu.

"Peki sen tuvalet rulosundan ne yapmayı düşünüyorsun." dedi Bahar

"Bilmiyorum onu orda düşüncem ama eve getirmeyeceğim anne öğretmenimiz yaptığımız etkinlikleri topluyor sergi açacakmış."

"O tabaklar bitsin o zaman."

Kahvaltı bitince Barış oğlunu ve kardeşini götürdü. Bahar da masayı toplayıp hazırlıkları yapmaya başladı. İlk önce şekersiz pastayı yapmaya başladı bir saat içinde bitti buzdolabına koydu. Poğaça, kurabiye, patates salatası ve börek yaptı, dört saat içinde bitti ve bahçedeki masayı kurmaya başladı. Yade'nin geldiğini gördü.

"Bahar burası çok güzel olmuş." Bahar'ın yanına gelerek konuştu

"Sen nasıl geldin?" diye sordu

"Acil işim çıktı dedim Tuna orda merak etme."

"Eee Piraye"

"Onu da düşündüm bir saate burada olur."

" Ben giyinmeye gidiyorum o zaman." dedi Bahar göz kırparak

"Koş koş" dedi Yade

Bahar odasına gitti ve dolabını açtı içinden kahverengi uzun bir elbise giydi birkaç takı takıp saçını açık bıraktı. Yade'nin yanına bahçeye doğru gitti.

"Piraye gelmeden önce haber verecekmiş." dedi Yade

"İyi iyi." dedi Bahar heyecanla

Bahçeden Barış'ın arabası geldi, hepsi arabadan indi. Deniz şaşkınca etrafına bakıyordu.

"İyi ki doğdun kardeşim." dedi Bahar sarılarak

"Ama.."

Deniz tam konuşacakken Yade'nin sesi geldi.

"Bahar geldi."

"Kim?" dedi Deniz

"Şimdi görsün kardeşim." dedi Bahar gülerek

Yade kapıyı açmaya gitti ve Piraye'yi gördü. Piraye hemen içeri girdi.

"Güvercin" dedi ağlayarak

Deniz bu sesi tanıyordu o Turna Kuşuydu çocukluğuydu, geçmişiydi şaşkınca baktı...

Medyada: Tuna

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top