42. BÖLÜM

Burcu ve Alp hastaneden çıkıp bebeklerle birlikte arabaya doğru bindiler. Burcu ikizlerin birini sağ köşeye diğerini ise sol köşeye pusetle birlikte koydu kendi ortalarında durdu.

"Alp arkaya oturuyorum. Yavaş sür arabayı sende." dedi Burcu

"Sen artık hep arkaya oturmak zorundasın Burcucum." dedi Alp gülümseyerek

"Doğru öyle olacak artık." dedi Burcu burukça

"Ne yapıyor Efe ve Yaz." diye sordu Alp

"Doruk ve Derin uyuyorlar babası." dedi Burcu göz devirerek

"Uyumaları güzel. Eve gelene kadar kalkmasınlar sakın." dedi Alp

Alp'ın demesiyle Doruk ve Derin çığlık çığlığa ağlamaya başladı.

"Al nazar değdirdin çocuklara Alp ne güzel uyuyorlardı." dedi Burcu

"Ben ne yaptım ya." dedi Alp söylenerek

Burcu ikizlere baktı ellerini ağızlarına götürmüş bir şekilde duruyorlardı.

"Arabayı durdurman gerekiyor Alp acıkmışlar galiba emzirmem gerekiyor." dedi Burcu

"Eve kadar bekleyemezler mi?" dedi Alp

"Bekleyemezler tabi ki Alp." dedi Burcu sinirlenerek

"Tamam tamam hayatım yeter ki ağlamasınlar." dedi Alp

Alp arabayı sokağın kenarına park etti.

"Sen Doruk'u dışarıda dolaştırıp sakinleştir. Ben Derin'i emzirene kadar."  dedi Burcu

Alp arabanın arka kapısını açıp oğlunu kucağına aldı.

"Gel bakalım aslan parçası." diyerek oğlunu gezdirmeye çalıştı

"Sıkı sar çocuğu üşümesin." dedi Burcu uyarak

"Tamam." dedi Alp göz devirerek

Alp oğlunu sakinleştirmeye çalıştırdı. Burcu ise kızını emziriyordu. Doruk halen ağlıyordu.

"Hadi annecim çabuk iç Doruk da açıktı." dedi Burcu gülümseyerek

Derin kısa sürede Burcu'yu emdi. Alp arabanın kapısını açtı.

"Bitmedi mi daha Burcu." dedi Alp

"Bitti bitti sen şimdi Derin'i alıyorsun sırtına hafifçe vurup gazını çıkartıyorsun. Ben oğlumu emzirene kadar." dedi Burcu

Burcu kızını pusetin içine koydu oğlunu almak için.

"Bu son dimi Burcu." dedi Alp ağlayan oğlunu Burcu'ya doğru verdi

"Başka çocuğumuz olmadığına göre Alp." dedi Burcu gülümseyerek

Alp pusetin içindeki kızını kucağına aldı ve sıkıca sarıp dışarıda gazını çıkarmaya çalıştı. Burcuda oğlunu göğsüne koyup emzirmeye çalıştı. On dakika sonra Alp kucağında Derinle birlikte geldi.

"Gazını çıkarır çıkarmaz üzerime kustu bu cadı." dedi Alp

"Yaramaz kızım benim." dedi Burcu gülerek

"Uyudu mu Doruk?" diye sordu Alp

"Uyudu gazını da çıkardım ama indirince kucağımdan ağlıyor." dedi Burcu gülümseyerek

Alp kızını pusette yerleştirdi. Burcu da oğlunu pusette koymaya çalışacaktı ki Doruk, Burcu'ya daha çok yapıştı ve minik parmaklarıyla annesinin saçının ucundan sıkıca tuttu.

"Yerini çok iyi biliyor sıpa." dedi Alp gülümseyerek

"Doğru konuş oğlumla." dedi Burcu kızarak

"Bir şey demedim say Burcu." dedi Alp

Burcu huysuzlanan oğlunun sırtını sıvazladı. Doruk altını kokutmuştu.

"Alp çabuk eve gitmeniz gerekiyor. Doruk altına yaptı." dedi Burcu

"Bu ne ya biri üzerime kusar diğeri altına yapar." dedi Alp söylenerek

"Alp daha yeni başlıyoruz her şeye söylenme hemen." dedi Burcu kızarak

Kısa sürede eve geldiler. Alp arabayı park etti. Pusetleri ise arabada bıraktılar. Alp kızını kucağına aldı. Burcu ise kucağındaki oğluyla birlikte kapının oraya gitti. Pencerenin önündeki Kaju'yu gördüler.

"Kumam bekliyor orada." dedi Alp gülerek

"Alp demesene Kaju'ya öyle." dedi Burcu

Bebekler ağlamaya başlayınca kapı açıldı. Duygu'yu karşılarında gördüler.

"Ablacım nerede kaldınız." dedi merakla

"Hiç sorma abla bir çocukları emzireyim dedim. Biri kustu diğeri altına yaptı." dedi Burcu ağlayan oğlunu susturmaya çalışarak

"Pis bebek." dedi Eren yüzünü buruşturarak

"Derinle ilgilene bilir misiniz?. Ben üstümü değiştirim." dedi Alp bebeği Duygu'ya uzatarak

"Anne benim baba." dedi Eren

Mert yerde duran oğlunu kucağına alarak konuştu.

"Tamam oğlum senin anne." dedi Mert gülerek

Eren babasının kucağında kollarını açmış tepinerek Duygu'nun onu almasını bekliyordu.

"Kızım sen oğluna bak anlaşılan Eren kıskançlık yapacak gibi." dedi Aysun

"Gel bakalım Eren bey." dedi Duygu oğlunu kucağına aldı

"Gel sende benimle altlarını değiştirmeyi öğreteceğim sana. Aysun hanım

Alp yukarı odasına gidip üstünü
değiştirmeye gitti. Burcu ise  Aysun hanımla ile birlikte ikizlerin odasına gitti.

"Ne yapacağım şimdi anne." dedi Burcu

Aysun hanım tam konuşacakken Ela'nın geldiğini gördüler.

"Bende yardım edebilir miyim teyze." dedi Ela

"Et bakalım teyzecim." dedi Burcu gülümseyerek

"Önce yere bir alt değiştirme örtüsünü sereceksin kızım." dedi Aysun hanım

Burcu kucağındaki oğlundan dolayı alamayacağı için Ela'ya seslendi.

"Elacım beşiklerin oradaki ilk çekmecede örtüyü getirir misin." dedi Burcu

"Tamam." diyerek almaya gitti Ela

"Örtüyü yere ıslak mendil, bez ve pişik olmaması için pudrayı alıyorsun kızım." dedi Aysun

Ela örtüleri yere sererken Burcu annesine bakıp konuştu.

"Pudra kullanmayacağım anne enfeksiyon yapıyormuş." dedi Burcu

"Tamam kızım ne veriyorsan ver." dedi Aysun hanım

"Elacım çekmecenin üzerindeki kremi getirir misin?" dedi Burcu

Ela hemen koşarak çekmecenim üzerindeki kremi getirdi.

"Getirdim teyze." dedi Ela

"Önce ayakları hafifçe havada tutup ıslak mendille siliyorsun kıçını sonrada yeni bezi altına koyup pişik olan yerlere sürüyorsun." dedi Aysun hanım

"Iyy iğrenç kokuyor." dedi Ela burnunu tutarak

Burcu annesinin dediğini yaptı. Doruk ve Derin'in altını değiştirdikten sonra yeni kıyafet girdiler. Alp de odaya doğru geldi.

"Bitti mi işiniz." dedi Alp

"Bitti boklu bezleri atmak ister misin?" dedi Burcu gülümseyerek

"Yok ben kızımı alıp aşağı ineyim." dedi Alp

"Hiç bana bakma Burcu kendi çocuğunun boklu bezinden iğrenemezsin. Topla burayı." dedi Aysun hanım

"Tamam ya  ama bebek minderleri olacaktı dolapta koltuğa koymam için." dedi Burcu

"Ablanla hallettik biz onları." dedi Aysun hanım

Aysun hanım Doruk'u kucağına aldı. Alp ise Derin'i kucağına alıp aşağı indi.

"Sen niye buradasın tatlım. dedi Burcu, Ela'ya bakarak

"Yardım etmek istedim." dedi Ela

"Kahvaltı yaptın mı sen." dedi Burcu

"Biz Erenle çoktan yaptık." dedi Ela

"Tamam hadi burayı toplayalım aşağı inelim." dedi Burcu

Burcu ve Ela etrafı topladı. Burcu kirli bezleri de alıp aşağı inecekti ki Ela durdurdu.

"Teyze dur Doruk ve Derin emzikleri almayacak mısın?" dedi Ela

"Doğru söyledin şuradaki çekmecenin içinden iki tane emzik getirir misin?" dedi Burcu

Ela emzikleri aldı. Burcuda elindeki kirli bezlerle birlikte aşağı indi.

"Abla bebek eee." dedi Eren

"Görüyorum ablacım." dedi Ela

Burcu bezleri çöpe attıktan sonra Doruk ve Derin'in yanına geldi. Bebekler battaniye serilmiş bir şekilde uyuyorlardı.

"Hadi kızım sen gel uyusunlar orda." dedi Asaf bey

"Ela dikkatli bak düşmesinler." dedi Burcu

"Düşmezler gel Burcu." dedi Aysun hanım

"Uyuyor uyuyor bebek." dedi Eren

"Sesiz ablacım ama uyanmasın." dedi Ela uyararak

"Tamam." diyerek Kaju'nun yanına gitti Eren

Burcu kahvaltısını yapmaya başlayacaktı ki Derin'in ağlama sessi geldi.

"Derin ağlıyor teyze." dedi Ela

"Tamam sen yemeğini ye Burcu ben bakarım." dedi Pamir

"Yedin mi ki sen." dedi Burcu

"Yedim merak etme." dedi Pamir

Pamir kalkıp Derin'i kucağına aldı. Ama daha çok ağlıyordu.

"Sus bebek." dedi Eren elleriyle kulaklarını kapatarak

"Dayı emzik verirsen susar." dedi Ela

"Haklısın galiba dayıcım." dedi Pamir

Ela emzik ki Pamir'e doğru verdi. Eren ablasının yanına gelip konuştu.

"Abla emzik." dedi Eren

"O senin değil Eren." dedi Ela gülerek

"Benim emzik neyde?" dedi Eren

Eren annesinin yanına doğru geldi.

"Acıktın mı sen annecim." dedi Duygu

"Düt istiyorum." dedi Eren

"Tamam gel senide halledelim o zaman." diyerek oğlunu kucağına aldı Duygu

Tam o sırada Dorukta ağlamaya başladı. Burcu hemen ayağa kalktı.

"Yok bu böyle olmayacak Alp en iyisi biz sallanan salıncağı buraya kuralım." dedi Burcu

"Neredeydi ki o? diye sordu Alp

"Çocukların odasında dolabın üstünde." dedi Burcu

Derin de ağlamaya başlayınca Aysun hanım kalkıp Pamir'in yanına geldi.

"Ver oğlum sen bana biz Burcu'nun odasında halledelim bunları." dedi Aysun hanım

Pamir kucağından Derini alıp Aysun hanıma verdi. Duygu ve Burcuyla birlikte odaya gittiler.

"Bebek sussun anne." dedi Eren kulağını kapatarak

"Susacak oğlum merak etme." dedi Duygu

Burcu önce Derin'i emzirmeye başladı hem de Erenle konuştu.

"Hey küçük yaramaz sen sanki bebekken hiç ağlamıyordun." dedi Burcu göğüsün de emen kızının başından tutarak

"Ağlamam ben." dedi Eren

"Sen süt istemiyor muydun oğlum." dedi Duygu

"Pis oldum." dedi Eren

"Kaka yaptın önce değiştirelim. Sonra emelim." dedi Duygu

Duygu çantasını alıp içindekileri çıkardı ve Eren'in altını temizlemeye başladı. Burcu da Derin'in emzirmesi bitince annesine verdi.

"Gel bakalım prensesim." dedi Aysun hanım torunu alarak

Burcu da Doruk'u halletmeye başladı. O sırada Duygu oğlunu halletti.

"Süt anne süt." dedi Eren

"Gel oğlum gel." dedi Duygu

Eren annesini emerken uyuya kaldı.

"Uyumuş abla." dedi Burcu

"Uyusun artık bir konuşuyor dahada susmuyor." dedi Duygu

"Dillendi baya o zaten." dedi Aysun hanım gülerek

"Hiç sorma." dedi Duygu göz devirerek

Duygu oğlunu Burcu'nun yatağının üzerine yatırıp üstünü örtü. Burcu da Doruk'u emzirdikten sonra gazını çıkarmaya başladı. Aşağıdan kapı sessi geldi.

"Ağabeyinler gelmiştir." dedi Aysun hanım

Doruk ve Derinden büyük bir gaz sessi geldi.

"Oh maşallah bunlara Eren sayesinde bakamıyordum. Ablacım bunlar ama pamuk gibi." dedi Duygu bebeklerin elinden tutarak

"Ben doğurdum için olabilir ablacım." dedi Burcu gururlanarak

"Ay kızım bir kerede kendine pay çıkarmasan olmaz." dedi Aysun hanım

"Eren uyanacak aşağı inelim hem Bahar da geldi." dedi Duygu

Aşağı indiklerinde Bahar kocaman karnıyla koltukta oturuyordu. Burcu ikizleri Alp'ın kurduğu salıncağa yerleştirdi.

"Hiç uykuları yok." dedi Burcu ikizlere bakıp

"Sizden nasıl böyle çocuk çıktı anlamıyorum." dedi Barış

"Uğraşma benimle ağabey." dedi Burcu

Bahar oğlumun elinden tutup ikizlerin salıncağının oraya götürdü.

"Gel annecim sen Doruk ve Derin'i merak ediyordun." dedi Bahar bir eliyle belini tutarak

Deniz bebeklerin salıncağının oraya gitti ve yüzünü buruşturarak konuştu.

"Bunlar çok çirkin anne." dedi Deniz

"Deniz ayıp oğlum." dedi Bahar uyararak

"Hey çocuklarıma çirkin deme sende bebekken suratsızdın. Biz sana suratsız diyor muyuz." dedi Burcu

"Anne halama bir şey söyle." dedi Deniz

"Sen halana bakma oğlum çok güzel bir bebektin." dedi Bahar koltuğa tekrar oturarak

"Deniz ben sana babanın fotoğraflarını gösterim bize gelince baban bebekken hem buruşuktu hem de huysuzdu." dedi Aysun hanım

"Anne karıştırıyorsun herhâlde o Burcu olmasın." dedi Barış

"Yok oğlum o sendin Burcu çok güzel bir bebekti." dedi Asaf bey

"Evet ablacım sen birde çok kıskançtın ya." dedi Duygu gülerek

"Hepiniz bir oldunuz beni gömmeye mi geldiniz buraya." dedi Barış kızgınca

"Anne ben nasıl bir bebektim." dedi Ela

"Sen çok güzel bir bebektin kızım babanın kucağından da hiç inmek istemiyordun." dedi Duygu

"Annende kıskanıyordu bizi." dedi Mert gülümseyerek

"Duru da böyle küçük mü olacak?" dedi Deniz

"Bebek olduğu için öyle olması gerekiyor." dedi Bahar

"Of gelsin artık kardeşim." dedi Deniz

"Sabredeceksin artık oğlum."  dedi Barış

Eren ağlaması sessi gelince Duygu ayağa kalktı.

"Kalktı benimki." diyerek gitti Duygu

Doruk ve Derinde ağlamaya başlayınca Burcu ve Alp ayaklandı.

"Of her yerden bebek sessi geliyor." dedi Deniz

"Bir ay sonra sizin evde böyle olacak Deniz bey." dedi Alp

Alp kızını kucağına aldı Burcu da oğlunu kucağına alıp susması için sakinleştirmeye çalıştı.

"Yok susmayacaklar biz en iyisi odaya götürelim." dedi Burcu

"Derin de altına yapmış." dedi Alp

Duygu huysuzlanan Erenle birlikte aşağı doğru geldi.

"Sizin odaya girebilirsiniz." dedi Duygu

"Muz anne muz." dedi Eren annesinin kucağında

"Tamam vereceğim oğlum. Sen şimdi babaya git." dedi Eren'i babasına uzatarak

"Gel oğlum." dedi Mert

Eren daha sıkıca annesine sarılmaya başladı.

"Tam kızım ben hallederim sen oğluna bak." dedi Aysun hanım ayağa kalkıp

"Muz ezilecek sadece." dedi Duygu kucağındaki Erenle birlikte

Alp ve Burcu odalarına gidip Doruk ve Derin'i susturmaya çalışıyordu.

"Alp ben Doruk'u emzirene kadar sen Derin'in altını değiştire bilirimsin?" dedi Burcu

"Ben nasıl yapacağım Burcu." dedi Alp

"Sen önce Derin'i yatağın üzerine bırak sonrada çocukların odasındaki alt değiştirme örtüsü, ıslak mendil ve bebek bezlerini getir. Ben sana nasıl yapılacağını göstereceğim." dedi Burcu

"Of Burcu of." söylenerek kızını yatağının üzerine bıraktı Alp

"Söylenme hayatım." dedi Burcu göğüsün de emmen Dorukla birlikte

Alp ters bir şekilde Burcu'ya baktı ve bebek odasına gitti.

"Tamam kızım sende ağlama artık baba gelecek." dedi Burcu öpücük atarak kızına

Kısa sürede Alp, Burcu'nun yanına gelip konuştu.

"Ağabeyinler, Pamir ve Duygular gitti." dedi Alp

"Yolcu edemedim ya." dedi Burcu

"Zaten rahatsız etmek istemediler seni." dedi Alp

"Neyse sen çocuğun altını değiştir." dedi Burcu

Alp, Burcu'nun söylemesiyle Derin'in altını değiştirdi.

"Annemler akşama doğru geleceklermiş Sude'nin kreşte ateşi çıkmış. Yengem uçuştan çıkınca gelirler herhâlde." dedi Alp

"Daha dün bir şeyi yoktu Sude kuşumun." dedi Burcu dudağını büzerek

"Çıkmış işte Burcu." dedi Alp

"Tamam bir şey demedim. Doruk'un altını değiştir. Ben kızımın gazını çıkartacağım." dedi Burcu

"Pis işleri de bana bıraktın." dedi Alp sinirle

"Söylenme canım hadi." dedi Burcu gülümseyerek

Burcu kucağındaki oğlunu Alp'e verdi. Kendisi de ayağa kalkıp Derin'in gazını çıkarmaya çalıştı. İşleri bitince odanın kapısı çalındı. Gelen Aysun hanım ve Asaf beydi.

"Kızım çocukları verin sizde dinlenin biraz." dedi Asaf bey

"Ağlamasınlar ama şimdi." dedi Burcu

"Onlar şimdi uyudu kızım bir saate kadar kalkmazlar." dedi Aysun hanım

"Tamam peki öyle olsun." dedi Burcu

Alp kucağındaki oğlunu Aysun hanıma verdi. Burcuda kızını babasına verdi. Onlar ikizleri alıp aşağı indi.

"Hep böyle mi olacak rutinimiz bizim emecekler, gaz çıkartıp altlarına yapıp, uyacaklar mı?" dedi Alp

"Ne bekliyordun aşkım bir günlük bebekler bunlar daha." dedi Burcu gülerek

"Ne bileyim konuşsunlar işte." dedi Alp mutsuzca

"Alp saçmalama istersen. Çok uykum var benim biraz uyalım mı?" dedi Burcu esneyerek

"Uyalım Burcu uyuyalım gece zaten nöbet tutulacak ikizlerin sayesinde." dedi Alp

Alp ve Burcu yatağa yatarak birbirlerine sarılarak uyudular.

Birkaç saat sonra kapının çalma sesiyle uykularından kalktılar.

"Ben üstümü değiştirip aşağı ineceğim." dedi Burcu

"Tamam bende bir yüzümü yıkayıp geliyorum." dedi Alp

Alp odadan çıkıp banyoya girdi ve yüzünü yıkayıp aşağı indi. Burcuda hızlıca üstünü değiştirip aşağı indi. Bebekler dedelerinin kucaklarındaydı.

"Hoş geldiniz." dedi Burcu gülümseyerek

"Boş ver torunlarını görünce bizi unuttular." dedi Alp

Aysun hanım ve Aylin hanım mutfakta kahve yapıp getirdiler.

"Hiç ağlamıyor bunlar." dedi Asaf bey

"Ağız kısımları sana benziyor Alp." dedi Mustafa bey

"Sonunda birisi bana benzetti." dedi Alp gülerek

"Sadece ağız kısmını benzetti baban oğlum. Geri kalan kısım Burcu'ya benziyor." dedi Aylin hanım

"Ona da şükür annecim." dedi Alp

"Herkes bana benzediklerini söyledi. Siz böyle deyince sevindi Alp." dedi Burcu gülerek

"Daha çok değişecek onlar siz merak etmeyin." dedi Aysun hanım

"Daha bir günlük bebekler zaten." dedi Aylin hanım

        ###################

Bahar ve Barış akşam yemeğini yedikten sonra Bahar canı ananas istemişti. Bahar oturduğu yerden bir kilo ananas yiyordu. Denizde annesinin karnındaki kardeşine kitap okuyordu.

"Bitti kitap anne Duru uyudu mu?" dedi Deniz

"Yok annecim halen hareket ediyor." dedi Bahar

"Ama benim uykum geldi Duru niye uyumuyor." dedi Deniz burukça

"Oğlum annen o kadar ananas yerse uyumaz kardeşin." dedi Barış

"Annemin yüzünden mi uyuyamıyor kardeşim." dedi Deniz

"Evet oğlum." dedi Barış

"Dayıcım seni odana götüreyim istersen." dedi Deniz

"Olur dayı uykum var." dedi Deniz esneyerek

"Önce sütünü iç oğlum." dedi Bahar

"Tamam." dedi Deniz

Deniz sehpanın üzerindeki sütünü aldı ve içti. Sonrada dayısıyla birlikte odasına gitti. Barış, Bahar'ın elinden ananas tabağını alıp konuştu.

"Sende bırak artık o tabağı yediğin yeter rahatsızlanacaksın sonra." dedi Barış

"Of tamam ya." dedi Bahar

Bahar elini uzattı Barışta kalkmasına yardım ederek odasına gidip pijamalarını giyinip  yatağa yattılar.

"İyisin dimi?" dedi Barış

"İyim merak etme." dedi Bahar gülümseyerek

Bahar ve Barış uyumaya başladılar. Gece ikisinde Bahar'ın bağırmasıyla Barış yataktan sıçradı...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top