38.BÖLÜM
Burcu'nun hastaneden çıkıp eve gelmesinin üzerinden tam üç gün geçmişti. Bu süre zarfında Duygu da tekrar evine gitmişti. Şimdi ise Bahar artık kızının hareketleri yüzünden uyuyamadığı için erkenden kalktı ve mutfağa doğru gitti. Canı açma çekmişti malzemeleri alıp tezgahın üstüne koydu ve söylenerek yapmaya başladı.
"Ah Duru hanım ah senin yüzünden her gün canım bir şey istiyor. Be kızım." dedi Bahar gülümseyerek
Kızının hızlı bir tekmesiyle sitem ederek konuştu.
"Oh ne güzel hem uyutmuyorsun hem de tekmeliyorsun anneyi." dedi Bahar
Bahar telefonunu çıkartıp evdekiler uyanmasın diye kısık seste müzik açtı ve açmayı yapmaya başladı. Kısa sürede açmanın hamuru oldu ve fırına attı. Daha saat yeni sekize geliyordu. Evdekiler dokuzda kalkardı. Hemen kendine gelmek için kahve yapıp içeride ki koltuğa oturdu.
Venüs de uyanıp ayaklarının altına doğru geldi.
"Günaydın Venüs'üm sende erkencisin bakıyorum." dedi Bahar
Venüs hemen koltuğa çıkıp Bahar'ın yanına sokuldu.
"Tamam hadi koy başını dinleyelim Duruyu." dedi Bahar
Venüs hemen dediğini yaptı ve koydu başını Bahar'ın karnına kızının hareketlerini hissetmesiyle Venüs şaşkınca Bahar'a baktı. Barış sessizce gelmiş Bahar'ı dinliyordu.
"Günaydın canım." dedi Barış
"Günaydın sen ne zaman geldin?" diye sordu Bahar
Barış, Bahar'ın yanına doğru gelerek konuştu.
"Beş dakikadır seni dinliyorum. Niye erken kalktın." dedi Barış
"Kızın uyutmuyor babası hep tekmeliyor." dedi Bahar sitem ederek
Barış, Venüs'ü başını Bahar'ın karnında görünce hemen itti.
"Çık bakalım Venüs biraz ben kızımı dinleyeceğim." dedi Barış
Venüs hemen inip Barış'a kızgın bir şekilde baktı.
"Ne yapıyorsun ya." dedi Bahar
Barış duymamazlıktan gelip dinlemeye başladı.
"Bahar bu çocuk hareket etmiyor." dedi Barış
Venüs gülümseyerek Barış'a baktı.
"Barış açmalar yandı." diyerek koştu Bahar
Bahar fırının kapağını açtığında açmaların yanmadığını gördü.
"Yanmamış." dedi Barış
Sesleri duyan kardeşi aşağı doğru geldi.
"Bu güzel koku nereden geliyor?" dedi Deniz
"Fırından ablacım fırından." dedi Bahar gülümseyerek
"Bizim oğlan nerede kaldı." dedi Barış
"O heyecandan uyamamıştır enişte geliniz Gözdeye hediyesini verecek bugün." dedi Deniz gülümseyerek
"Bak geliyor sana terlik Deniz." dedi Bahar kızarak
"Kaçtım ben." diyerek gitti Deniz
Barış masayı kurdu, Bahar, kardeşi ve oğlu da gelip kahvaltı yapmaya başladılar.
"Venüs'ün yemeğini unuttum." dedi Deniz
"Sen geç gelince verdim ben annecim." dedi Bahar
"Venüs halen bana trip mi atıyor." dedi Deniz
"Yani dayıcım biraz fazla Kajuyla ilgilendiğin için olabilir." dedi Deniz
"Ama ben Venüs'ü seviyorum." diyerek yanına gitti Deniz
Venüs, Deniz'e gülümseyerek baktı.
"Affetti seni oğlum affetti. Hızlı olmazsan okulla geç kalacaksın." dedi Barış
"Doğru Gözde'nin hediyesini vereceğim bugün." dedi Deniz
"Akıllı oluyorsun bu sefer Deniz." diyerek uyardı Barış
"Tamam ya." dedi bıkınca Deniz
"Ne karıştırıyorsunuz siz." dedi Bahar ikisine bakarak
"Aramızda." diyerek göz kırptı Barış
"Bana bakma abla ben hiçbir şey bilmiyorum." dedi Deniz
"Geç kaldık okula." dedi Barış
"Açma koydum beslenme çantana Deniz güzelce ne ye." dedi Bahar
"Tamam anne." dedi Deniz
Deniz çantasını ve beslenmesini takarak Barışla beraber arabaya binip okula doğru gitti.
"Sen gidecek misin ablacım bugün." dedi Bahar
"On beş dakikaya Piraye gelir. O zamana kadar burayı toplarım." dedi Deniz
"Teşekkür ederim ablacım bende biraz oturup Burcu'ya gideceğim." dedi Bahar
Deniz mutfağı toplamayı bitirdikten sonra Piraye'nin kornaya bastığını duydu.
"Ben çıkıyorum." dedi Deniz
"Akşam görüşürüz ablacım." dedi Bahar gülümseyerek
Bahar odasına gidip üstüne rahat bir elbise giyindi Venüs'ü de alıp Burcu'ya doğru gitti. Kapıyı Aysun hanım açtı.
"Hoş geldin kızım." dedi Aysun hanım
Venüs içeri doğru girdi. Bahar da Aysun hanıma gülümseyerek cevap verdi.
"Hoş bulduk anne ne yapıyorsun burada." dedi Bahar
"Burcu'nun yanında kalayım biraz dedim kızım hem ikizlerin eşyalarını da yıkıyorum." dedi Aysun hanım
"Bende buradayım." dedi Burcu seslenerek
Burcu arkasına yaslanarak tepsinin üzerinde makarnayı yiyordu.
"Ne yiyorsun yine." dedi Bahar
"Benimkiler makarna istedi ananeleri de yaptı." dedi Burcu
"Afiyet olsun." dedi Bahar gülümseyerek
"İster misin sende kızım." dedi Aysun hanım
"Yok sağ ol anne daha yeni kahvaltı yaptık." dedi Bahar
Kaju ağızında mavi emzikle yanlarına doğru geldi.
"Kaju lütfen oğlumun emziğini bırakır mısın?" dedi Burcu kızarak
"Of kızım daha yeni yıkadım ben onu." dedi Aysun hanım sinirlenerek
"Ben sonra tekrar yıkarım onu, inat yapacak şimdi." dedi Burcu
Venüs hemen Kaju'nun yanına doğru geldi.
"Şimdi onun hakkından Venüs gelir." dedi Bahar
"Ah acıdı." dedi Burcu dişini sıkarak
"Ne oldu?" dedi Aysun hanım telaşla
"Çok kötü tekme atıyorlar anne." dedi Burcu dudağını büzerek
"Sende öyleydin kızım." dedi Aysun hanım gülümseyerek
"Ayaklarım ağrıyor artık." dedi Burcu
"Uzat o zaman Burcu ayağını." dedi Bahar
"Kızım sık dişini biraz üç ay sonra doğacaklar." dedi Aysun hanım
Burcu ayaklarını koltuğa uzatarak konuştu.
"Demesi kolay zaten." dedi Burcu dudağını büzerek
"Sizi sanki leylekler getirdi Burcu." dedi Aysun kızarak
"Anne ya." dedi Burcu gülerek
"Hele sen Burcu vaktinden bir hafta geç doğdun." dedi Aysun hanım
"Kız çocukları geç mi doğar?" diye sordu Bahar
"Bilmiyorum kızım ama benimkilerin biri erken diğeri geç doğdu." dedi Aysun hanım
"Ağabeyim sabırsız olduğu anne karnında belli olmuş." dedi Burcu
Bahar tam konuşacakken telefonu çaldı ve arayana baktı.
"Deniz'in okulundan arıyorlar." dedi Bahar
Bahar telefonda konuştuktan sonra sinirle ayağa kalktı.
"Ne oldu kızım." dedi Aysun hanım merakla
"Deniz okulda kavga etmiş." dedi Bahar sakin kalmaya çalışarak
"Ağabeyime niye söylememişler." dedi Burcu
"Senin o ağabeyine üç kez söylemişler Burcucum. Hayır yani ben oğlumu tanıyorum yapmayacağı bir şey." dedi Bahar
"Ağabeyime kızacaksın galiba." dedi Burcu
"Sabah kahvaltısında zaten bir şeyler karıştırıyorlardı." dedi Bahar sinirle
"Hadi kızım sen sakin bir şekilde git sonra bize haber ver ama." dedi Aysun hanım
"Tamam anne Venüs burada kalabilir mi? Ben sonra gelip alırım." dedi Bahar
"Tamam hadi sen git." dedi Burcu
Bahar eve gidip odasından arabanın anahtarını aldı. Okula doğru gitti. Barış'ın dışarda ders yaptığını gördü. Barış, Bahar'ı görünce yanına geldi.
"Niye geldin." dedi Barış
"Deniz okulda kavga etmiş." dedi Bahar
"Yine mi?" dedi Barış bıkkınca
"Yine mi derken Barış." dedi Bahar gözlerini devirerek
"Yok bir şey hadi gidelim." dedi Barış
Tam gidecekken Nazlı'nın geldiğini gördüler.
"İyi günler." dedi Nazlı
"İyi bir gün mü bilmiyorum Nazlıcım okuldan aradılar." dedi Bahar
"Tahmin ediyorum çocuklar kavga etti." dedi Nazlı gülümseyerek
"Sizde onun için geldiniz." dedi Bahar
"Hanımlar burada konuşmak yerine içeri mi girsek." dedi Barış
Nazlı ve Bahar başlarını sallayarak Deniz'in sınıfına doğru gittiler. Kapıyı vurup içeri girdiklerinde Gözde'nin öğretmenine sarılıp ağladığını gördüler.
"Gözde." dedi Nazlı
Gözde koşarak Nazlı'ya sarıldı.
"Gitmek istiyorum buradan Nazlı abla." dedi Gözde daha çok ağlayarak
Gözde bazen Nazlıya anne diyordu bazen ise abla diyordu Nazlı da üstüne gitmiyordu.
"Önce burada ne olduğunu öğrene bilir miyiz meleğim." dedi Nazlı küçük kızın saçlarını okşayarak
"Ne olacak bu çocuklar benim oğlumu dövmüş." dedi diğer veli
"Selma hanım size daha önce de dedim diğer veliler gelmeden konuşmayalım." dedi öğretmen İpek hanım
Bahar oğluna baktığında yanağının kızardığını gördü. Ömer de bir şey yoktu ama diğer çocukta ise çenesinin altında morluk vardı.
"Ben bir şey yapmadım anne." dedi Ömer
"Çocuklar anlatmak ister misiniz? Sizi daha önce de uyarmıştım. Hatta Barış hocam size de söylemiştim." dedi İpek hanım
"Biliyorum hocam." dedi Barış oğluna bakarak
"Bakma bana öyle baba Can, Gözdeye hediye ettiğim bilekliği kıskandığı için kopardı. Gözde'yi ağlattı. Annen gibi Deniz de seni sevmiyor bırakacak dedi. Ben onu uyardım öyle deme dedim. O da bana saldırdı bende karşılık verdim." dedi Deniz
"Doğru mu bu Gözde." dedi İpek hanım
"Doğru." diyerek daha çok Nazlıya sarıldı Gözde
"Sende güzel bir şekilde konuşacağına kavga ettin oğlum." dedi Bahar sinirlenerek
"Kaç kez konuştum anlamadı bende babamın yaptığını yaptım." dedi Deniz
"Ben ne yapıyormuşum oğlum." dedi Barış şaşkınca
"Baba sen halamla Alp ağabeyimin sevgili olduğunu öğrendiğinde dövmedin mi Alp ağabeyi." dedi Deniz
"Doğru mu Can." diye bağırdı Selma hanım
"Evet." dedi Can üzülerek
"Akşam babana söyleyeceğim seni." dedi Selma hanım
"Hayır anne söyleme babam çok kızar." diye bağırdı
Nazlı kadının davranışlarına daha fazla dayanamayarak konuştu.
"Hanımefendi böyle konuşmak yerine çocuğunuzla konuşmayı çalışsanız daha iyi olur. Çocuklar evde ne görüyorsa onu yapar." dedi Nazlı
İpek öğretmen ortamın gerildiğini anladı ve çocuklara bakarak konuştu.
"Deniz sen arkadaşından özür dile Can sende hem Denizden hem de Gözdeden özür dile konu kapansın burada." dedi İpek öğretmen
"Dilemesin özür falan o bana annemin beni sevmediği için bıraktığını söyledi." dedi Gözde bağırarak
"Ömer oğlum sen Gözdeyi al dışarı çık hadi." dedi Nazlı sert bir şekilde
"Tamam anne." diyerek gitti Ömer
Diğer velide çocuğuyla birlikte gitti. Bahar ve Deniz'e bakarak konuştu.
"Kapının önünde bekle bizi Deniz." dedi Barış
Deniz annesi ve babasının sinirli olduğunu görünce bir şey demeden çıktı. Nazlı konuşmaya başladı.
"Bakın İpek hanım biz Gözde'nin durumunu önceden size açıkladığımızı zannediyordun. Ama bakıyorum buraya geldiğimde Gözde'nin ağladığını görüyorum. Bir daha böyle bir şey olursa ben çocukların sınıfını değiştireceğim." dedi Nazlı
"Dikkat edeceğim Nazlı hanım." dedi öğretmen İpek mahcup bir şekilde
"Etseniz iyi olur." diyerek kapıyı çarpıp çıktı
"Üç kez eşime söyleyeceğinize çocukların daha çok başında durun lütfen. Aksi takdirde bende Deniz'in sınıfını değiştiririm." diyerek gitti Bahar
Barış hemen Bahar'ın arkasından koşarak gitti.
"Bahar." dedi Barış
"Git dersine gir Barış akşam evde konuşuruz. Hadi oğlum sende düş önüme." dedi Bahar
Deniz bir şey demeden Bahar'ı takip edip arabaya bindi.
"Anne ben özür dilerim." dedi Deniz burukça
"Senden böyle bir şey beklemiyordum Deniz. Şimdi yaptığın şeyi düşün ve Burcu halana gidene kadar konuşmayalım." dedi Bahar
Deniz üzülerek arkasına yaslandı. Bahar arabayla yirmi dakikada eve geldi. Önce arabayı evin önüne park etti. Sonra eve gidip Deniz'in üstünü değiştirdi ve bahçede oturan Burcu'nun yanına geldi. Burcu gelenleri görünce elindeki su şişesiyle karnını tutarak yanlarına geldi.
"Ooo hoş geldiniz. Ben bir şeyler duydum halacım." dedi Burcu
"Doğru duydun her şeyi Burcucum." dedi Bahar sinirle
"Benim suçum yok hepsi Can'ın yüzünden." dedi Deniz Venüs'ün yanına giderek
"Senin suçun onunla kavga etmen. " dedi Bahar
"Sakin bir şekilde anlatır mısınız bana." dedi Burcu
"Anlat bakalım oğlum." dedi Bahar
Deniz, Burcu'nun yanına gelerek anlatmaya başladı.
"Gözde'nin doğum günde hediyesini verdim. Can da kıskançlığından aldı kopardı bilekliği Gözdeye dedi Deniz de seni annen gibi bırakacak. Gözde ağlamaya başlayınca bende uyardım ama o beni itti. Bende karşılık verdim napayım." dedi Deniz dudağını büzerek
"Bir Gözde vakası iyi yapmışsın ama halacım." dedi Burcu
"Burcu saçmalamadan önce düşün bence seninkiler ikiz bir gün böyle yaparlarsa ben bunu hatırlatırım sana." dedi Bahar kızarak
"Doğru bu yaptığın hiç hoş değil kime çektin sen acaba." dedi Burcu
"Ağabeyine çekti kime olacak bütün aile sırlarımızı da açıkladı zaten." dedi Bahar
"Bunu ne demek Deniz." dedi Burcu
"Hiçbir şey değil." diyerek Venüs ve Kaju'nun yanına gitti Deniz
"Barış'ın Alp'le senin ilişkini öğrendiğinde kavga ettiğini söyledi öğretmenine" dedi Bahar
"Rezil ettin bizi Deniz." dedi Burcu
"Siz rezil olmadınız Burcucum. Rezil olan senin ağabeyin." dedi Bahar
Biraz daha konuştuktan sonra Bahar, oğlunu ve Venüs'ü alıp eve doğru gitti.
"Ben odama kitap okumaya gidiyorum." dedi Deniz
"Git." dedi Bahar sert bir şekilde
"Artık benimle konuşmayacak mısın anne." dedi Deniz üzülerek
Bahar oğlunun üzüldüğünü gördü ama bir daha böyle bir şey yapmaması için tavrını korudu.
"Sadece sana kırgınım oğlum." dedi Bahar
Deniz bir şey demeden odasına gitti. Bahar da yemekleri yapmaya başladı. Kısa sürede işi bitince kapı çalınca açmaya gitti. Gelenin kardeşi olduğunu gördü. Deniz ablasın yüzünün asık olduğunu görünce merakla sordu.
"Bu ne surat abla." dedi Deniz
Bahar olan her şeyi kardeşine anlattı. Deniz şaşkınlık içinde ablasını dinliyordu.
"Böyle işte ablacım bir daha yapmaması için biraz sert davranıyorum." dedi Bahar
"Tamam ben şimdi konuşurum Denizle." dedi Deniz
Deniz ayağa kalkıp yeğeninin odasına gitti. Bahar'ın da telefonu çalınca açıp konuşmaya başladı arayan Nazlıydı hafta sonu Gözde'nin moralinin düzelmesi için doğum günü partisini hazırlayacaklarını söyledi Deniz'i de çağıyorlardı. Beş dakika sonra konuşması bitince kardeşinin geldiğini gördü Bahar.
"Kısa sürdü konuşman." dedi Bahar
Deniz ablasının yanına gelerek konuştu.
"Konuşamadım uyumuş." dedi Deniz gülümseyerek
"Yorulmuştu zaten." dedi Bahar
Kapı çalınca Deniz kapıyı açmak için ayağa kalktı.
"Ben bakarım." dedi Deniz
Kapıyı açtığında elinde çiçekle Barış'ı gördü.
"Kim gelen?" diye sordu Bahar merakla
Deniz hemen kapının önünden çıkıp ablasını görmesini sağladı.
"Benim." dedi Barış, Bahar'ın yanına gelerek
Bahar çiçekleri aldı ve Barış'a bakarak konuştu.
"Bu çiçekleri almam seni affettiğimin anlamına gelmesin." dedi Bahar
"Ama Baharım yapma böyle." dedi Barış
Deniz ablası ve eniştesinin haline sesli bir şekilde gülmeye başladı. Barış'ın ters bakışını görünce sustu.
"Pardon." dedi kendini tutarak
"Git üstünü değiştir Barış yemek yiyeceğiz şimdi." dedi Bahar trip atarak
Barış mecbur ayağa kalkarak odasına gitti. Bahar da kardeşi ile birlikte sofrayı kurdu. Tam o sırada Deniz geldi.
"Uyumuşum ben." dedi Deniz annesine bakarak
Bahar cevap vermedi onun yerine kardeşi cevap verdi.
"Gördüm dayıcım." dedi Deniz
Deniz üzülerek masaya oturdu Barış da gelince yemek yapmaya başladılar. Yemek bitince Barış sofrayı topladı. Bahar koltuğa oturdu.
"Anne ya öyle kötü kötü bakma." dedi Deniz burukça
"Deniz üç kez okulda tartışmışsın arkadaşınla ve sonunda kavga etmişsin. Bunların hiçbirini söylemediniz bu beni üzdü. Biz hani bir şey saklamayacaktık. " dedi Bahar sert bir şekilde
"Ama ben söyleyecektim babam dedi ki annene söylersen üzülür. Bende sustum." dedi Deniz üzülerek
"Öyle mi Barış?" dedi Bahar
Barış sakin bir şekilde Bahar'ın yanına gelerek konuştu.
"Evet öyle Bahar sonra üzüldükçe kızımda etkileniyor." dedi Barış
Bahar şiddetle ayağa kalktı. Deniz ablasının bu halinden korkarak konuştu.
"Abla ne yapıyorsun?" dedi Deniz merakla
Bahar cevap vermeden odasına doğru gitti ve Barış'ın yastığını yorganını alıp geldi.
"Madem kızımızın üzülmemesini istiyorsun. Bu gece burada yat Barış. Ben yatıyorum." dedi sinirle Bahar
Bahar kimsenin bir şey demesine kalmadan odasına doğru gidip pijamasını giyindi ve yatağına yatacağı sırada kapısı çalındı.
"Birisi seninle konuşmak istiyor abla ben gidiyorum." dedi Deniz
Deniz pijamasını giyinmiş elinde oyuncak ayısı bademle birlikte Bahar'ın yatağının üzerine çıktı.
"Özür dilerim annecim seni üzdüğüm için." dedi Deniz burukça
"Badem oğluma söyle ki affettim onu." dedi Bahar gülümseyerek
"Gerçekten mi anne." dedi Deniz mutlulukla
"Gerçekten." dedi Bahar oğlunu öperek
"Babamda üzgün onu da affet ama." dedi Deniz
"Baba bugün içerde yatsın." dedi Bahar
"Ben burada yatta bilir miyim?" dedi Deniz
"Yat hadi." dedi Bahar oğlunu kendine çekerek
Deniz annesine sarılarak uyumaya başladı. Sabah Bahar kalkıp yataktan ineceği sırada gördüğü şeyle şok oldu...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top