34. BÖLÜM

Bahar, yatakta yatan kadına baktı. Deniz onu doğuran kadına benziyordu. Tek anlamadığı şey vardı. Bir anne evladını nasıl bırakabilirdi.

"Niye bıraktın oğlunu?" dedi Bahar

"Öyle gerekti." dedi Nisan üzülerek

"Öyle mi gerekti, hiçbir anne çocuğunu bırakmamalı oğlun Deniz benim büyüttüğüm çocuk biliyor musun gerçeği biliyor korka korka buraya geldi. Sen nasıl öyle gerekti diyebilirsin anlamıyorum." dedi Bahar sinirle arkasını dönerek

"Sen şimdi bağırıyorsun ama benim yaşadıklarımı kimse bilemez." dedi Nisan ağlayarak

"Ne yaşamış olabilirsin ki sen Deniz'in yaşadıklarının birinden biri bile yaşayamazsın. Birgün okuldan geldi. Öğretmeni demiş ki çocuklar anne ve babalarına benzer ben ona beziyorum diye ağladı. Benim oğlum." dedi Bahar bağırarak

"Ben sanki bakmak istemedim o çocuğu hamile kaldığımı öğrendiğimde annem ve babam beni evden attı. Yine de vazgeçmedim çocuktan ablamla yaşamaya başladım. Doğurdum ama kulakları duymuyor dedi doktorlar. Bakamazdım engelli bir çocuğa bırakmak zorunda kaldım Barış'ın kapısına." dedi Nisan bağırarak

"Bağırma çocuk deyip de durma onun adı var Deniz. Kulakları da duyuyor merak etme." dedi Bahar sahte bir gülümsemeyle

"Duyuyor mu?" diye sordu Nisan mutlulukla

"Evet, şimdi gelecek sakın üzme oğlumu." deyip odadan çıktı Bahar

Barış, oğlunu güldürmeye çalışıyordu ama Deniz'in yüzü gülmüyordu. Bahar'ın başı dönmeye başladı. Derya tuttu.

"İyi misin?" dedi Derya

"Evet." dedi Bahar

Barış, korkarak Bahar'ın yanına doğru geldi.

"Bahar hadi otur." dedi Barış elinden tutarak

"Barış, sen Deniz'in yanında olur musun?" dedi Bahar

"Anne." diyerek sarıldı Deniz

"Annecim yok bir şey kardeşin sadece yoruldu biraz." dedi Bahar gülümseyerek

"Gidelim de bitsin." dedi Barış

Deniz, babasının elinden sıkı bir şekilde tutarak Deryayla birlikte odaya girdi.

"Nisan bak sana kimi getirdim ablacım." dedi Derya

Deniz babasının arkasında saklanmaya başladı.

"Barış, oğlumuz mu?" dedi Nisan gözyaşları içinde

"Oğlum Deniz." dedi Barış sert bir şekilde

"Tamam peki merhaba ben Nisan." dedi yanına çağırarak

Barış, oğlunun boy hizasına eğilerek konuştu.

"Korkmana gerek yok. Ben buradayım oğlum." dedi Barış

Deniz yavaş adımlarla Nisan'ın yanına geldi.

"Çok benziyorsun bana." dedi Nisan elinden tutarak

Deniz hızlı bir şekilde Nisan dan elini çekti.

"Ben sana bezemiyorum. Ben babama benziyorum. Sen beni karnında büyütürken bıraktın. Beni kalbimde büyüten annem var. Seni istemiyorum." diyerek Barış'ın yanına gitti

"Yapma bir daha böyle. Hadi oğlum sende annenin yanına git. Ben geleceğim." dedi Barış

"Özür dilerim." dedi Nisan ağlayarak

"Gel ben seni götüreyim." dedi Derya

Derya, Deniz'in elinden tutarak dışarı çıktı ama Bahar yoktu.

"Annem nerede?" dedi Deniz dudağını büzerek

"Birazdan gelir canım." dedi Derya gülümseyerek

"Ben bağırdım ona kızdın mı?" diye sordu Deniz

"Hayır tabi ki ama biliyor musun sen onun karnındayken seninle konuşuyordu. Bende sana hep masal anlatıyordum." dedi Derya saçlarından okşayarak

"Annem de bana masal anlatıyor ama beni bırakmadı." dedi Deniz

"Bunun için çok küçüksün büyünce anılacaksın her şeyi." dedi Derya

Deniz tam konuşacakken Bahar elinde su şişesiyle geldi.

"Anne." diyerek Bahar'a sarıldı

"Baban nerede annecim." diyerek oğlunun başından öptü Bahar

"Ben bağırdım ona babamda beni odadan çıkarttı." dedi Deniz

"Olmadı ama bu biz seninle ne konuşmuştuk. Büyüklerimiz ne yaparlarsa yapsın biz onlara bağırmayacaktık." dedi Bahar

"Ne yapacağım peki." dedi Deniz

"Biliyorsun bence sen ne yapacağını, ben buradayım kardeşin biraz yoruldu." dedi Bahar karnını tutarak oturdu

Deniz, Derya'nın yanına gelerek konuştu.

"Beni götürür müsün?" dedi ve elinden tuttu

"Tamam canım." dedi Derya

Derya kapıyı açtı ve içeri girdiler. Barış, Nisanla konuşuyordu. Deniz'i görünce sustu.

"Ne oldu oğlum." dedi Barış

"Onunla konuşa bilir miyim baba." dedi Deniz

"Konuş bakalım." dedi Barış gülümseyerek

Deniz hemen Nisan'ın yanına gelerek konuştu.

"Annem dedi ki büyüklerimize bağırılmaz. Sana bağırdığım için özür dilerim." dedi Deniz

"Önemli değil oğlum." dedi Nisan saçından okşayarak

"Hadi gidiyoruz Deniz." dedi Barış

"Senden bir şey isteyeceğim Deniz." dedi Nisan

"Ne?" diye sordu Deniz

"Ben uzaklarda seni izlerken sen teyzenle arada görüşür müsün?" dedi Nisan

"Nisan yapma." dedi Derya uyararak

"Tamam. Hadi gidelim baba." dedi Deniz

"Ona iyi bak Barış." dedi Nisan

"Bakıyorum zaten." dedi Barış

Barış oğlunu kucağına alarak odadan çıktı. Derya, Deniz'in yanına gelerek konuştu.

"Seni bir kez öpebilir miyim?" dedi Derya

Deniz annesine baktı onay isteyerek Bahar da gülümseyerek cevap verdi.

"Hadi git." dedi Bahar oğluna bakarak

Deniz babasının kucağından inerek Derya'nın yanına geldi.

"Biliyor musun benimde senin gibi bir kızım var." dedi öperek

"Gerçekten mi?" dedi Deniz şaşırarak

"Birde oğlum var. Ama o çok büyük senden." dedi Derya

"Tamam." dedi Deniz gülümseyerek

"Güle güle canım." dedi Derya

Denizle vedalaştıktan sonra arabaya doğru gittiler.

"İyi misin oğlum." dedi Barış

"Evet." dedi Deniz burukça

"Ama yüzün öyle demiyor Deniz." dedi Bahar

"Anne, baba." dedi Deniz susarak

Bahar ve Barış oğlunun zor bir şekilde bir şey söylemeye çalıştığını anladı.

"Söyle bakalım oğlum." dedi Barış

"Ben Deryayla arada sırada görüşmek istesem üzülür müsünüz?" dedi Deniz burukça

"Sevdin mi sen teyzeni." dedi Bahar gülümseyerek

"Sen üzülürsen sevmem anne." dedi Deniz

"Senin mutluluğun benim için önemli annecim üzülmem." dedi Bahar

"Ama o kadını sevmedim." dedi Deniz

"Tamam annecim." dedi Bahar

"Nereye gitmek istersin oğlum?" diye sordu Barış

"Venüs'ü alalım halamdan." dedi Deniz bağırarak

"Tamam hadi o zaman." dedi Barış

Barış arabayı sürerek kısa sürede eve geldi. Arabayı park ettikten sonra yürüyerek Burcu'ya doğru geldiler. Kapıyı çaldıklarında karşısında Pamir'i gördüler.

"Amcam burada." dedi Deniz şaşırarak

"Görüyorum oğlum." dedi Barış

Bahar ve Barış içeri doğru girdi. Venüs, Deniz'i görünce koşarak yanına geldi.

"Ağabey kalkamıyorum kusura bakma." dedi Burcu

"Tamam tamam otur." dedi Barış gülerek

"İkizlerin canı çiğ köfte çekince getirmek zorunda kaldım." dedi Pamir

"Ne yapayım babaları işte seni aramak zorunda kaldım." dedi Burcu

"Afiyet olsun canım kuzulara." dedi Bahar

"Siz ne yaptınız." dedi Burcu

"Evet ya Burcu bir şeyler dedi bana doğru mu?" diye sordu Pamir

"Doğru doğru." dedi Barış oflayarak

Deniz'in baktığını görünce Bahar oğluna seslendi.

"Annecim sen hadi Venüs'ü al dışarıda oyna." dedi Bahar

"Tamam." diyerek gitti Deniz

"Kansermiş işte görmek istedi oğlunu." dedi Bahar

"Oğlunu deyip durma Bahar, Deniz senin oğlun." dedi Barış bağırarak

"Barış bağırma Deniz'i ben büyüttüm biliyorum ama bu gerçeği de kabullenmek zorundayız." dedi Bahar

"Neyse ya tamam sakin olun Deniz görünce ne yaptı." dedi Burcu

"Bilmiyorum ben yanında değildim. Barış yanındaydı." dedi Bahar

"Nisan salağı Deniz'i görünce aynı bana benziyorsun dedi. Deniz de bağırdı ben sana benzemiyorum babama benziyorum diye yanıma geldi bende dışarı çıkardım Deniz'i sakinleşsin diye." dedi Barış derin bir nefes alarak

"İyi yapmış Deniz." dedi Burcu sinirlenerek

"Birde Bahar'a sor istersen bunu." dedi Barış Bahar'a bakarak

"Niye?" diye sordu Burcu

"Ben doğrusunu öğrettim oğluma Deniz yanıma geldiğinde ben bağırdım ona dedi. Bende biz büyüklerimize bağırmıyorduk diye uyardım. Deniz de özür dilemeye gitti." dedi Bahar

"Haklı gibi burada ağabey." dedi Pamir

"Yani ağabey Nisan'ı ne kadar sevmesem de ileride Deniz de senin gibi sinir küpü olmaması için özür dilemeyi öğrenmeli." dedi Burcu gülerek

"Bahar hanımın sayesinde Deniz teyzesiyle görüşecek." dedi Barış

"O nereden çıktı ya." dedi Pamir

"Nisan dedi ben seni uzaklarda izlerken sen arada teyzenle görüşür müsün?" dedi Barış

"Arabada da bana arada Deryayla görüşsem üzülür müsünüz? dedi. Anladım ben sevdiğini ama sonra bana dedi ki bana sen üzülürsen sevmem anne orda kalbim parçalandı işte kendinden önce beni düşünmesi." dedi Bahar ağlayarak

"Ağlama canım." dedi Barış sarılarak

"Deniz'in mutluluğu için izin vermek zorundayım. Ben kendimden biliyorum o kadın kardeşini kaybedecek bende yıllardır kardeşimi aradım. Onun arayacak bir kardeşi olamayacak. Sadece kardeşinden bir hatırası var. O da Deniz." dedi Bahar

"Seni iyi ki tanımışım." dedi Barış gülümseyerek

"Hadi Bahar abla kendini topla şimdi Deniz gelecek." dedi Burcu burukça

Bahar banyoya giderek elini yüzünü yıkadı ve içeri geldi. Deniz bahçeden Venüs'le birlikte geldi.

"Ne zaman eve gideceğiz?" dedi Deniz

"Sıkıldın mı sen halacım." dedi Burcu

"Hayır hala ama ödevlerim var." dedi Deniz

"Öyle olsun." dedi Burcu

"Hadi gidelim o zaman biz bir ihtiyacın olursa söyle Burcu." dedi Bahar

"Yok Bahar abla sende hamilesin senin ihtiyacını ağabeyim karşılasın. Benim ikizlerimin babası gelene kadar burada dağ gibi Pamir amcası var." dedi Burcu Pamir'in omuzuna vurarak

"Kolay gelsin sana o zaman amcası." dedi Barış gülerek

"Sağ ol ağabey ya." dedi Pamir

Vedalaştıktan sonra Venüs'ü peşlerine takarak eve doğru geldiler.

"Ben ödevlerimi yapmaya gidiyorum." diyerek odasına gitti Deniz

Bahar koltuğa yatarak Barışla konuştu.

"Barış ben burada biraz uyusam. Sen Denizle ilgilene bilir misin?" dedi Bahar

"Uyu hayatım sen uyu ben bakarım." dedi Barış

Barış koltuğun üzerinden battaniyeyi alıp Bahar'ın üzerine örttü. Sonrada odasına gidip duş aldı ve üstünü giyindi. Mutfağa inmeden önce Deniz'in odasına gitti. Deniz babasını görünce konuştu.

"Baba bitirdim kontrol eder misin?" diye sordu Deniz

"Ver bakalım." dedi Barış

Deniz babasına doğru verdi. Barış da kontrol etti.

"Aferin hepsi doğru annen uyuyor. Dayın da birazdan gelir. Yemek yapamama yardım eder misin?" dedi Barış

"Ne yapacağız ki biz." dedi Deniz

"Baban sadece hazır yemek yapmayı biliyor oğlum. Dolapta hazır mantı var. Onu yapacağız." dedi Barış burukça

"Of baba çok beceriksizsin." dedi Deniz gülerek

"Annen gibi yapamıyoruz ne yapalım." dedi

Deniz ve Barış mutfağa doğru gitti. Venüs dili dışarıda yanlarına doğru geldi.

"Venüs'ün suyunu vereceğim susamış." dedi Deniz sessizce

"Tamam koş hadi." dedi Barış

Deniz, Venüs'ün kabına su koydu ve geldi. Barış tencereye su koydu ocağın altını açtı. O sırada Deniz geldi. Yarım saat sonra mantıyı yaptılar. Bahar da yanlarına geldi.

"Ne yapıyorsunuz siz burada." dedi Bahar

"Mantı yaptık anne." dedi Deniz

"Bir tek bunu yapabiliyorum." dedi Barış

Deniz tam konuşacakken kapı çaldı koşarak gitti.

"Dayım geldi." dedi Deniz

Bahar ve Barış yanlarına doğru geldi.

"Hoş geldin ablacım." dedi Bahar

"Biraz geciktim ama işim uzadı." dedi Deniz

"Önemli değil bizde yeni hazırladık yemeği Denizle." dedi Barış göz kırparak

"O zaman ben bir üstümü değiştirip ellerimi yıkayıp geliyorum." dedi Deniz

Deniz odasına doğru gitti. Bahar da sofrayı kurdu kısa sürede Deniz gelince yemek yemeye başladılar. Yemek işi bitince mutfağı toplayıp içeri doğru gittiler.

"Uykum geldi benim." dedi Deniz

"Yatağına götüreyim mi seni oğlum." dedi Bahar

"Hayır ben büyüdüm anne kendim uyurum." dedi Deniz

"Öyle olsun bakalım." dedi Bahar gülümseyerek

"Abla bugün nasıl geçti." dedi Deniz

"Konuştuk işte." dedi Barış her şeyi anlatarak

"Deniz için neyin doğru olduğunu siz biliyorsunuz. Üzmeyin kendinizi." dedi Deniz

"Sağ ol ablacım." dedi Bahar burukça

Biraz daha konuştuktan sonra herkes odasına gidip uyudu. Sabah Bahar kalkıp kahvaltıyı hazırladı ve evin erkekleri de uyandı.

"Günaydın beyler." dedi Bahar gülümseyerek

"Niye erken uyandın sen." dedi Barış

"Bu çocuk uyutmuyor ki beni Barış." dedi Bahar

"Çok yaramaz kardeşim var benim." dedi Deniz

"Evet annecim yaramaz kardeşin." dedi Bahar

"Abla bu böyleyse diğer aylarda ne yapacaksın." dedi Deniz

"Hiç bilmiyorum ablacım." dedi Bahar

Kahvaltı yaptıktan sonra Deniz okul formasını giyinmeye gitti. Bahar da beslenme çantasını hazırladı.

"Sen ne yapacaksın bugün." dedi Barış

"Bilmiyorum belki biraz evde oturup sonrada Deniz'i okuldan almaya giderim. Yade hanım pastaneye gelme diyor." dedi Bahar

"İyi diyor o cadı Deniz ben getiriyorum sen gelme." dedi Barış

"Olmaz Barış doktor diyor yürüyüş yapmam gerekiyor." dedi Bahar

"Onu son aylarda yapman gerekiyor ama neyse." dedi Barış

"Of Barış ya." dedi Bahar kızarak

"Abla görüşürüz Piraye bekliyor beni." dedi Deniz

"Tamam git hadi sende." dedi Bahar oflayarak

"Ben geldim." dedi Deniz

"Hadi oğlum gidelim." dedi Barış

Deniz çantasını sırtına taktı, beslenmesini de aldıktan sonra Bahar'ı öptü ve gitti.

"Kaldık baş başa Venüs." dedi Bahar

Venüs ağızında oyuncak kemiğini alıp Bahar'ın yanına geldi.

"Oyun oynamak istiyorsun anlaşıldı. O zaman bahçeye çıkalım." dedi Bahar

Bahar, Venüs'ün peşinden bahçeye çıktı. Bir saat Venüs'le oynadıktan sonra yorulduğunu anladı.

"Venüs ben yoruldum otursam." diyerek yere oturdu

Venüs neşeyle Bahar'ın üzerine çıkmaya başladı.

"Tamam Venüs rahat vermeyeceksin sen bana ben yemek yapmaya gidiyorum." dedi Bahar

Bahar mutfağa gidip fırında tavuk, patates yapmaya başladı. Çorba da yaptıktan iki buçuk saat sonra işi bitti. Pilavı da geldikten sonra yapmaya karar verdi. Tam o sırada Deniz anahtarla kapıyı açtı.

"Hoş geldin ablacım bende şimdi çıkacaktım." dedi Bahar

"Nereye abla?" diye sordu Deniz

"Deniz'i okuldan alacam ya." dedi Bahar

"Eniştem getirir ya." dedi Deniz

Bahar tam cevap verecekken kapı çaldı.

"Kargo Deniz'e hediye almıştım da." dedi Bahar

Bahar hemen adamdan kargoyu aldı ve geldi.

"Ne aldın?" diye sordu Deniz

"Mp3 çalar ve içinde kulaklığı var." dedi Bahar gülümseyerek

"Sen bundan okula gitmek istiyorsun bence." dedi Deniz

"Evet canım evet hadi sen Venüs'e bakıyorsun bende gidiyorum." dedi Bahar

"Tamam abla." dedi Deniz

Bahar, Deniz'in hediyesini ve askılıktan çantasını alıp. Yarım saatlik yürüyüşle okula doğru geldi. Bahçede beklemeye başladı. Zil çalınca Barış oğlunun elinden tutup geldi. Deniz annesini görünce koşarak yanına gitti.

"Annem gelmiş." diyerek sarıldı

"Oğlum benim." dedi Bahar öperek

"Erken çıktık bugün. Hadi arabaya girelim." dedi Barış

Deniz arabaya oturup kemerini taktıktan sonra annesine ve babasına bakıp konuşmaya başladı.

"Anne Deryayla konuşabilir miyim?" diye sordu Deniz

"O nerden çıktı oğlum." dedi Barış sakin kalmaya çalışarak

"Bilmiyorum baba ama konuşmak istiyorum." dedi Deniz üzgünce

Bahar oğlunun üzüldüğünü anladı ve gülümseyerek cevap verdi.

"Tamam ben arıyorum." dedi Bahar gülümseyerek

Barış, Bahar'a doğru baktı arama diye. Ama Bahar oğlunun mutluğu için aradı. Telefon uzun süre çaldıktan sonra tam kapanacaktı ki ses geldi. Bahar telefonda konuştu.

"Tamam siz adresi attın. Deniz geliyor deyin." dedi Bahar üzgünce

"Ne oldu." dedi Barış merakla

"Deniz ben sana hediye aldım. Onu aç dinle hadi oğlum. Sonrada teyzene gidiyoruz." dedi Bahar

"Teşekkür ederim anne." diyerek mutlulukla açıp dinlemeye başladı

Bahar da Barış'a bakarak zor bir şekilde konuştu.

"Derya'nın oğluyla konuştum. Nisan ölmüş. Derya odadan çıkmıyor. Barış, Deniz ona iyi gelecek gitmemiz gerekiyor." dedi Bahar

"Of Bahar." dedi Barış

Deniz annesinin ona baktığını görünce kulaklığı çıkartıp konuştu.

"Niye bakıyorsun bana öyle anne." dedi Deniz

"Annecim şimdi teyzene gideceğiz. O biraz üzgün sana ihtiyacı var." dedi Bahar burukça

"Niye üzgün ki." dedi Deniz merakla

"Kardeşi yıldız olmuş ondan." dedi Bahar üzülerek

"Benim kardeşim gibi mi?" diye sordu Deniz

"Evet." dedi Bahar üzülerek

Deniz tekrar kulaklığı taktı. Barış da arabayla yarım saatlik yolculuktan sonra adresse geldiler.

"Hadi geldik." dedi Barış arabayı park ederek

Bahar ve Deniz de arabadan indikten sonra verdikleri adresteki eve geldiler. Zili çaldıklarında büyük bir erkek çocuğu kapıyı açtı.

"Hoş geldiniz Görkem ben." dedi çocuk

"Merhaba biz Deniz'in ailesiyiz." dedi Bahar

"Deniz sensin demek." dedi Görkem

"Evet ama sen kimsin?" diye sordu Deniz

"Ben teyzenin oğluyum." dedi Görkem

Barış, Bahar ve oğluyla içeri doğru girdi.

"Bana söyledi oğlum ve kızım var." dedi Deniz

"Hadi oğlum montunu çıkart sen." dedi Barış

Barış oğlunun montunu çıkardı. Bahar da Görkeme bakıp konuştu.

"Ben bir ellerimi yıkaya bilir miyim?" diye sordu Bahar

"Tabi." dedi Görkem

Bahar, Görkem'i takip edip banyoya girdi. Ama banyo da yerde çamaşır makinesini izleyen bir kız çocuğu vardı.

"Güneş benim kardeşim otizmli." dedi Görkem

Güneş değişik sesler çıkartıp elindeki iplikle yerde duruyordu.

"Üzüldüm." dedi Bahar burukça

"Bir şey yapmaz o." dedi Görkem

Görkem, Güneş'i kucağına alıp odasına götürdü. Bahar da ellerini yıkayıp banyodan çıktı.

"Ne oldu." dedi Barış

"Yok bir şey." dedi Bahar üzgünce

Görkem hızlı bir şekilde yanlarına gelip konuştu.

"Ben ne yapacağımı bilmiyorum annem en son babam öldüğün de bu kadar kötü olmuştu." dedi Görkem ağlayarak

Barış üzülerek Görkem'in yanına gelerek konuştu.

"Üzülme delikanlı." diyerek sarıldı

"Derya nerde?" diye sordu Deniz

Görkem soldan ikinci odayı Deniz'e gösterdi. Deniz de kapıya vurdu.

"Gelme Görkem git. Güneş'e bak." diye bağırdı Derya

"Görkem ağabey değil ben Deniz gelebilir miyim?" dedi Deniz

Bahar gururla oğluna baktı ve Derya da kapıyı açıp Deniz'e sarıldı.

"Deniz." dedi Derya ağlayarak

"İçeri girebilir miyim anne?" diye sordu Deniz

"Gir oğlum." dedi Bahar burukça

Deniz, Derya'nın elinden tutup yatağın üstüne oturdu.

"Üzülme sen." dedi Deniz minik elleriyle Derya'nın gözyaşlarını silerek

"Canım acıyor ama benim." dedi Derya

"Annem dedi ki sevdiklerimiz bizi hep izliyormuş. Ağlarsak onlarda üzülürmüş. Mutlu olursak onlarda mutlu olurmuş." dedi Deniz

"Doğru söylemiş annen." dedi Derya gülümseyerek

"Benim kardeşimde bir yıldız olmuştu. Artık o da bir yıldız." dedi Deniz

Deniz, Derya'nın elinden tutup pencerenin oraya gitti.

"Nereye?" diye sordu Derya

"Açar mısın pencereyi?" dedi Deniz

Derya, Deniz'in dediğini yaptı ve pencereyi açtı.

"Açtım." dedi Derya

"Bak orda bir sürü yıldız var. Onlardan bir tanesi senin kardeşin bir tanesi de benim kardeşim. Akşam olunca hep göreceksin. Birde hep buranda yaşayacak o." dedi Deniz elini Derya'nın kalbine götürerek

"Sende beni bırakmayacaksın dimi?" dedi Derya

"Bırakmayacağım teyze." dedi Deniz, Derya'ya bakarak

Derya birden Deniz'i kendine çekip sarıldı. Kardeşinden ona kalan kişi Denizdi. İzin verdikleri sürece Denizle görüşmeye çalışacaktı artık...

Medyadakiler:
Nisan
Görkem
Güneş

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top