31. BÖLÜM
Kapının hızlı bir şekilde çalınmasıyla Bahar ve Barış hemen yataklarından kalktı.
"Barış kalk kapı çalıyor." dedi Bahar endişeyle
"Biliyorum hayatım ama çalar çalar gider. Uykumu bölemem bir kapı için." dedi Barış
Bahar, Barış'ı takmayarak hemen giyinme dolabının oraya doğru gitti. Kapı tekrar çalmaya başladı.
"Barış kalk lütfen zaten midem bulanıyor." diyerek lavaboya doğru gitti Bahar
Barış pes ederek kapıya doğru bakmaya gitti. Ama kapı açıktı karşısında annesi ve babası vardı.
"Kim açtı size kapıyı." diye sordu Barış
"Bahçe camından Venüs bizi gördü açtı." dedi Aysun hanım
"Venüs bunu da mı öğrendin artık kızım." dedi Barış şaşırarak
Venüs masum bir şekilde kafasını eğerek Barış'a doğru baktı.
"Bahar nerede oğlum." dedi Asaf bey
"Banyoda babacım hayırdır sizin gelişinizin sebebi ne?" dedi Barış
"Torunuma hediyeler aldık." dedi Asaf bey
Bahar içeri doğru geldi. Arkasından oğlu ve kardeşi de geldi.
"Hoş geldiniz anne, baba." dedi Bahar
"Kusura bakma biraz erken geldik kızım." dedi Aysun hanım
"Babaanne dede." diyerek sarıldı Deniz
"Paşam." diyerek sarıldılar torunlarına
"Hoş geldiniz efendim." dedi Deniz
"Hoş bulduk oğlum hoş bulduk." dedi Asaf bey
"Bu poşettekiler ne?" diye sordu Deniz
"Bebeklere kıyafet aldık paşam." dedi Aysun hanım
"Bana yok mu?" diyerek dudağını büzdü Deniz
Barış koltuğa oturup poşetleri karıştırmaya başladı.
"Bu galiba senin ki oğlum." dedi Barış
Deniz hemen babasının yanına gelerek poşeti açtı içinden düğümlü bir kutu çıktı. Barış oğluna yardım ederek kutunun düğümünü açtı. İçinden çıkan oyuncağı oğluna gösterdi
"Bu kadar mı?" dedi Deniz
"Diğerleri de bebeklerin." dedi Asaf bey
"Tamam." diyerek gitti Deniz
Bahar oğlunun kıskandığını anladı ve Barış'a doğru baktı.
"Acaba biraz dikkat mi etmeye çalışsanız Deniz yanında." dedi Barış uyararak
"Tamam bir dahakine dikkat ederiz." dedi Aysun hanım
"Aldıklarınız için teşekkür ederim. Ben kahvaltıyı hazırlıyorum." diyerek mutfağa doğru gitti Bahar
Arkasından kardeşi de geldi. Yavaş yavaş sofrayı kurmaya başladılar. Deniz de formasını giyip. Kahvaltı masasına oturdu.
"Burcuya niye gitmediniz sabahın köründe bize geldiniz acaba." diye sordu
"Burcu daha kalkmamıştır. İlk sana uğrayalım dedik." dedi Aysun hanım
"Ben bebekken bana böyle kıyafet aldınız mı?" diye sordu Deniz
"Sen sürpriz bir şekilde geldiğin için ilk babanın eskilerini giyindin. Sonra aldık ama." dedi Asaf bey Barış'a doğru bakarak
"Baba lütfen." dedi Barış hızlı bir şekilde çatalı masaya koyarak
Bahar sakin kalmaya çalışarak konuştu.
"Hadi annecim gel senin beslenmeni hazırlayalım birlikte." dedi Bahar
"Daha bir şey yemedin abla." dedi Deniz
"Sonra yiyeceğim ben ablacım hadi gel oğlum." dedi Bahar
Deniz, annesiyle birlikte mutfağa doğru gitti.
"Muz istiyorum birde çikolatalı süt." dedi Deniz
"Pastaneden sana poğaça alalım mı sana." dedi Bahar
"Olur." dedi Deniz somurtarak
Bahar oğlunun üzüldüğünü anladı. Kardeşini kıskanmaya başlıyordu Deniz. Hemen oğlunun boy hizasına doğru gelerek konuştu.
"Biz seni çok seviyoruz biliyorsun dimi Deniz." dedi Bahar
Deniz bir şey demeden dayısının yanına gitti.
"Dayı bugün siz beni okula bırakır mısınız?" diye sordu Deniz
Barış oğluna doğru bakarak konuştu.
"Oğlum zaten aynı yere gidiyoruz. Ben bırakırım seni." dedi Barış
"Ya ben dayımlarla gitmek istiyorum." diyerek omuz silkti Deniz
Bahar, Deniz'in yeni doğacak kardeşini kıskandığı için böyle yaptığını biliyordu. Barış'a susması için işaret yaptı. Şimdi Deniz dayısıyla gitmese oğlunun okulda olay çıkaracağını biliyordu.
"Tamam, ablacım siz bırakır mısınız?" dedi Bahar
"Olur." dedi Deniz
Asaf bey ve Aysun hanım gitmek için ayağa kalktı.
"Şu aldıklarının yarısını da Burcu'ya götürelim. Bizim deli kızda iki tane bebek var." dedi Asaf bey
"Gel seni öpelim Deniz." dedi Aysun hanım
"Ben çantamı hazırlayacağım." diyerek odasına gitti Deniz
"Ne bekliyordunuz acaba biz daha dün konuştuk çocukla kabullenmişti kardeşi olacağını ama sayenizde tekrar konuşacağız." dedi Barış sinirlenerek
"Tamam Barış sakin ol. Anne bizde Denizle konuşuruz merak etmeyin." dedi Bahar gülümseyerek
"Tamam kızım." diyerek gittiler Asaf bey ve Aysun hanım
"Abla, Deniz şimdiden böyleyse. İşiniz var." dedi Deniz
"Hiç sorma ablacım. Barış sen okulda Deniz'e bakarsın hayatım." dedi Bahar
"Tamam, sende pastane de kendini yormuyorsun, bırak Yade yapsın." dedi Barış
"Of Barış uğraşamayacağım seninle ablacım yol üstünde durup bizim pastaneden Deniz'in sevdiği Yade'nin yaptığı zeytinli poğaçadan alırsınız." dedi Bahar
"Tamam abla." dedi Deniz
Piraye kornaya basınca Bahar kardeşine oğlunun beslenme çantasını verdi.
"Öpmek yok mu anneyi." dedi Bahar
Deniz yüzünü düşürerek Bahar'ın yanına gidip öptü.
"Görüşürüz okulda oğlum." diyerek Deniz'e sarıldı Barış
"Hadi bakalım okula gidelim." diyerek Deniz'in çantasını aldı
Piraye ikisini beraber görünce şaşırarak baktı.
"Misafirimiz var bakıyorum bugün arabada." dedi Piraye gülümseyerek
"Önce pastaneye gidip Yade'nin zeytinli poğaçasından alacağız." dedi Deniz
"Yade'nin poğaçasından istemiyorum dayı." dedi Deniz yüzünü buluşturarak
Piraye araba sürerken Deniz'le konuştu.
"Ama niye ablam senin için yapıyor, o poğaçaları." dedi Piraye
"Hayır Yade artık benim için yapmıyor. Doktor aşkı için yapıyor. Annemle telefon da konuşurken duydum. Selim poğaça istiyor diyordu Yade." dedi Deniz
"Tamam anlaşıldı bugün ters tarafından kalkılmış." dedi Piraye
Piraye arabayı durdurunca Deniz poğaça alıp geldi. Kısa sürede Deniz'i okula bıraktılar. Piraye ve Deniz de işe gitti.
################
Bahar arabayı pastanenin oraya doğru park etti. Venüs'le birlikte arabandan indi.
"Sen yerine Venüs hanım bende işime." dedi Bahar
Venüs, Bahar'ı anlayarak yerine doğru geçti. Bahar da içeri doğru girdi.
"Bahar buradayım." diyerek eliyle gösterdi Yade
"Geldim canım." diyerek Yade'nin yanına gitti
"Bahar nasıl gidiyor hamilelik." dedi Yade
"İyi gidiyor iyi ama Denizle uğraşıyoruz." dedi Bahar
"Evet onu biliyorum sabah bana trip attı. Piraye söyledi." dedi Yade
"Hiç haberim yok ne oldu." diye sordu Bahar merakla
"Sen buradan poğaça almasını söylemişsin. O da Piraye'ye demiş ki Yade artık doktor aşkına poğaça yapıyor. Bahar siz bu çocuğa ne yaptınız acaba." dedi Yade
"Ya of sabah erkenden annemle babam bebeğe hediyeyle geldi kapıya Deniz'e de bir tane oyuncak getirmişler. İşte kahvaltı yaptık falan Deniz sordu ben bebekken bana bu kadar aldınız mı? Onlar ne desin Yade." dedi Bahar derin nefes alarak
"Ay ne dediler Bahar yoksa kötü bir şey mi dediler." merakla sordu Yade
"Sen habersiz bir şekilde geldiğin için babanın eskilerini kullandın. Deniz zaten bu konu hakkında hassas. Barış da sofrada sinirlenince Deniz'i o ortamdan uzak tutarak mutfağa yolladım biz seni seviyoruz dedim ama bir şey demeden ayrıldı yanımdan. Barışla da okula gitmek istemedi. O hali gözümün önünden gitmiyor." dedi Bahar üzülerek
"Ay çok üzüldüm tabi benimkisi de tuzu biberi olmuş." dedi Yade
"Senin ki bir şey değil Yade. Barış'a söyledim okula arada bakması için." dedi Bahar
"Sen şimdi kesin sabah bir şey ağızına bir lokma falan atmamışsındır." dedi Yade gülümseyerek
"Biraz öyle oldu." dedi Bahar burukça
"O zaman ben senin sevdiğin kıymalı börek ve limonatadan veriyorum. Küçük bebeğimizin karnını doyuralım." dedi Yade gülerek
"Tamam." dedi Bahar
Yade hemen kıymalı börek ve limonata alıp Bahar'ın yanına getirdi.
###############
Deniz teneffüs zillinin çalmasıyla birlikte Gözde ve Ömer'e baktı. Birbirlerine küsmüştüler galiba çünkü konuşmuyorlardı.
"Dışarı da beslenme saati yapalım mı?" dedi Deniz
"Olur." dedi Gözde
"Bende geleceğim." dedi Ömer
"Hayır sen gelme." dedi Gözde
"Ben seninle gelmeyeceğim Gözde. Deniz çağırdığı için geleceğim." dedi Ömer sinirlenerek
Deniz, Gözde ve Ömer beslenme kutusunu alıp bahçeye doğru çıktılar.
"Siz niye küstünüz.?" diye sordu Deniz poğaçasından ısırarak
"Babama kötü dedi Ömer." dedi Gözde
"Öyle demek istemedim ben." dedi Ömer üzülerek
Gözde, Ömer'in üzüldüğünü anladı ve yanına geldi.
"Bir daha öyle deme babama." dedi Gözde
"Benim babamda çok iyiydi ama sonra kötü oldu. Annemle Kerem ağabey evlenince Kerem ağabey kötü olur diye korktuğum için öyle dedim." dedi Ömer
"Bende korkuyorum Ömer tamam affettim seni." dedi Gözde gülümseyerek
"Benim de kardeşim olacak bir sürü hediye aldılar." dedi Deniz
"Ben eve gitmek istemiyorum." dedi Gözde
"Bende ama nereye gidiceğiz." dedi Ömer
Tam o sırada Alp nöbetçi olduğu Denizlerin yanına geldi.
"Çete ne yapıyorsunuz?" dedi Alp
"Yemek yiyoruz öğretmenim." dedi Gözde
"Halamın bebekleri ne yapıyor?" diye sordu Deniz
"Çok iyiler şimdi aradı halan canı çilek çekmiş. Bende sizi gördüm bir selam vereyim dedim. Gideceğim şimdi. Dersim yok zaten." dedi Alp
Alp gidince Deniz, Gözde ve Ömer'e bakıp konuştu.
"Ben buldum nereye gideceğimizi. Siz çantaları getirin ben Alp ağabeyi oyalıyacağım." dedi Deniz
Gözde ve Ömer gülümseyerek gitti. Deniz ise Alp yanına doğru geldi. Okulda Deniz, Alp'e öğretmenim diyordu.
"Öğretmenim halamın bebeklerinin ikisi de mi çilek istiyor." diye sordu Deniz
"Evet küçük bey." dedi Alp gülerek
Deniz, Alp'ın arkasından Ömer ve Gözdeye bakıyordu. Alp anahtarla arabanın kapısını açınca Gözde ve Ömer içeri girdi.
"Ama iki bebekte aynısını istemez ki." dedi Deniz
Alp, Deniz'in saçmalamasına gülerek cevap verdi.
"Deniz başına güneş mi geçti. Ne saçmalıyorsun sen." dedi Alp
Deniz tam cevap verecekken Alp'ı öğrencisi çağırdı ve gitti. Deniz de arabanın içine girdi.
"Geldin sonunda." dedi Gözde
"Ne yapayım sizi görmesin diye oyaladım." dedi Deniz
Alp'ın arabasının içi geniş olduğu için çocuklar saklansa bile Alp arkayı göremezdi. Deniz, Gözde ve Ömer arabanın altına saklandı. Alp gelince araba çalıştı. Kısa sürede Alp arabayı manavın oraya park etti ve indi. Manavdan çilek alıp gelecekken telefonu çaldı. Arayan kişi Barıştı.
"Efendim Barış." dedi Alp
"Şimdi beni iyi Deniz ve çetesi okuldan kaçmış. Kameralara baktık senin arabana binmişler." dedi Barış sakin kalmaya çalışarak
Alp, Barış'ın dediğini şaşkınlıkla dinledi. Arabanın arkasına baktı. Deniz ve arkadaşlarını gördü.
"Tamam şimdi gördüm ne yapayım." dedi Alp
"Bir şey yapma size götür geliyoruz. Herkesi paniğe soktular zaten." dedi Barış
"Tamam." diyerek telefonu kapattı Alp
Alp arka koltuğunu açmak için kapıyı açtı. Deniz, Gözde ve Ömer iyice yere eğilmeye çalıştı.
"Yolculuk nereye çocuklar." dedi Alp
"Yakalandık işte." dedi Gözde
"Yakalansak da bir şey olmaz ki." dedi Deniz gülümseyerek
Alp şaşkınlık içinde Deniz'e baktı. Hem suçlulardı birde üste çıkmaya çalışıyorlardı.
"Neden bir şey olmazmış Deniz." dedi Alp sakin kalmaya çalışarak
"Annemle babam hep diyordu. Yabancılar konuşma, Alp ağabey yabancı değil öğretmenimiz. İzinsiz bir yere gitmeyin diyorlar. Biz izinsiz gitmedik senin arabana bindik sen kaçırdın bizi." dedi Deniz
"Evet haklı." dedi Gözde ve Ömer
"Tamam ben bir şey demiyorum. Kemerlerinizi takın bizim eve gidiyoruz." dedi Alp sakin olmaya çalışarak
Deniz, Gözde ve Ömer kemerini takınca Alp arabayı çalıştırıp eve doğru geldi. Nazlı, Kerem, Bahar ve Barış evin önündeydi.
"Nereye gittin oğlum sen." dedi Nazlı oğluna sarılarak
"Özür dilerim anne seni üzmek istemedim." dedi Ömer ellerini annesinin yüzüne değdirerek konuştu
Kerem kızının yanına gelerek hafif bir şekilde kızdı.
"Ah be Gözde bütün emniyet toplattın başımıza." dedi Kerem
"Babacım kanunsuz hiçbir şey yapmadım. Merak etme." dedi gülerek Gözde
Bahar ve Barış Deniz'in yanına gelerek konuştu.
"Beni çok korkuttun Deniz." dedi Bahar
"Biz kaçmadık Alp ağabeyinin arabasına girdik. O bizi kaçırdı. Sizin dediğiniz gibi de yabancılarla da konuşmadık." dedi Deniz
"Bunu seninle sonra evde konuşacağız." dedi Barış
Nazlı ve Kerem, Alp'ın yanına geldi.
"Teşekkür ederiz." dedi Kerem gülümseyerek
"Hadi gidiyoruz oğlum." dedi Nazlı oğlunun elinden tutarak
Ömer annesinin elini geri çekerek konuştu.
"Anne ben gelmek istemiyorum eve gelirsem üzülürsün." dedi Ömer üzülerek
"Biz beraber konuşunca üstesinden gelemediğimiz hiçbir şey yok oğlum." dedi Nazlı
"Anne ben bugün halamda kalabilir miyim?" diye sordu Deniz
"Deniz." dedi Barış
"Ağabey bırak kalsın benimle yarın sabah alırsınız." dedi Burcu
"Ne zaman istersen gelebilirsin ama eve." dedi Bahar
Deniz, Nazlı'nın yanına doğru gelip konuştu.
"Nazlı abla Ömer üzgün olduğu için burada kalabilir mi?" diye sordu Deniz
"Denizcim ama halanın karnında bebekler var. Yorulmaması gerekiyor." dedi Nazlı
Burcu hemen yanlarına gelip konuştu.
"Nazlıcım ben yorulmam merak etme. Ömer istiyorsa gelebilir." dedi Burcu
"Annecim sadece bir gün ayrı kalabilir miyiz?" dedi Ömer annesine bakarak
Nazlı oğlunun huyunu biliyordu ne zaman üzülüp, yalnız kalmak istese teyzesine gitmek isterdi Ömer. Teyzesiyle konuşur sabah gülen yüzüyle annesini karşılardı. Ama şuan Nazlı'nın kız kardeşi evinde olmadığı için Ömer burada kalmak istiyordu. Alp öğretmenini çok seviyordu Ömer onunla konuşacağını biliyordu.
"Tamam annecim Burcu ablanı ve öğretmenini üzmek yok." dedi Nazlı
"Baba bende Ömer'le birlikte kalsam olur mu?" dedi Gözde
"Bizim için sorun yok bize de alıştırma olur." dedi Alp gülümseyerek
Çocuklar izini alınca eve doğru girdiler. Nazlı ve Kerem arabaya binip gitti.
"Hadi bakalım kolay gelsin size." dedi Barış
"Burcu bir şey b olursa ararsın beni canım." dedi Bahar gülümseyerek
"Ya tamam abartmayın ben zaten birkaç ay sonra iki çocuk bakacağım." dedi Burcu sakin kalmaya çalışarak
Bahar ve Barış bir şey demeden. Alp'le evlerine doğru girdi.
"Üstünüzü giyindiğinize göre yemek ister misiniz kaçaklar." dedi Alp
Çocuklar başlarını sallayarak sofrayı hazırladılar.
"Burcu abla bebekler senin karnında dans ediyor mu?" diye sordu Ömer
"Daha küçük oldukları için dans edemiyorlar Ömercim." dedi Burcu gülümseyerek
"Doydum ben." diyerek kalktı sofradan Gözde
"Gözde'nin annesi Gözdeyi istemediği için üzülüyor hala." dedi burukça Deniz
"Tamam canım ben konuşurum onunla." dedi Burcu
"Üzme kendini sakın Burcu." dedi Alp
"Tamam canım siz yedikten sonra burayı toplayın." dedi Burcu
Burcu salonda oturan Gözde'nin yanına gitti. Gözde ağlıyordu Burcu'yu görünce gözyaşlarını sildi.
"Özür dilerim." dedi Gözde
"Neden özür diliyorsun." dedi Burcu
"Ben annemi isteyince babam beni anneme götürürdü yanına gidince beni istemezdi bende ağlardım ağlama derdi. Babam da hep kızardı anneme. Ben kötü bir çocuk muyum?" dedi Gözde
"Hayır canım bazı anneler vardır. Kendi annesinden sevgiyi görmediği için nasıl çocuklarına davranılacağını bilmiyordur." dedi Burcu, Gözde'nin saçlarından okşayarak
"Babam, Ömer'in annesiyle evleneceklerini söyledi. Ben Nazlı ablayı seviyorum ona anne demek istiyorum ama korkuyorum o da beni annem gibi bırakırsa." dedi Gözde
"Bence bırakmaz Gözdecim Alp öğretmeninin anlattığına göre Ömer'in annesi ve babası boşanınca annesi Ömer'i yanına almış." dedi Burcu gülümseyerek
Alp çocuklarla birlikte sofrayı topluyordu. Sofrayı topladıktan sonra Deniz, Gözde'nin yanına gitti. Alp de Ömer'le konuşmaya başladı.
"Neden kaçtınız okuldan." diye sordu Alp
"Deniz'in babaannesi ve dedesi kardeşine hediye aldıkları için bende Gözdeyle tartıştığım için gelmek istedik." dedi Ömer
"Anlatmak ister misin Gözdeyle sorununu." dedi Alp
"Annem ve Kerem ağabey evleneceklerini söyledi korktum bende ya Kerem ağabey de babam gibi kötü olursa diye Gözde de buna kızdı." dedi Ömer
Alp üzülerek Ömer'e baktı. Ömer'le ilk tanıştığında içine kapanık bir çocuktu bu konuyu annesiyle konuştuğun da Nazlı hanımın eşiyle sorunlu bir boşanma sürecinden geçtikleri için Ömer de bu süreçte izler kaldığını söyledi.
"Peki sen ne hissediyorsun Kerem ağabey hakkında." dedi Alp
"Kerem ağabey annemi babamdan kurtardı. Bizim yanımız da oldu." dedi Ömer gülümseyerek
"Siz Gözdeyle bu sorunu çözersiniz bence." dedi Alp
"Barıştık ki zaten biz Gözdeyle." dedi Ömer
"Tamam o zaman barıştığınıza göre bana Deniz'i çağır bakalım. Burcu ablanız da size kurabiye ve meyve suyu versin." dedi Alp
"Tamam." diyerek gitti Ömer
Ömer gidince Deniz Alp'ın yanına geldi.
"Anlat bakalım kaçak bugün ki maceranızı." dedi Alp gülerek
"Bir şey yapmadık ki biz." dedi Deniz
"Emin misin Denizcim ama annenle babanı çok korkutmuşsun." dedi Alp
Deniz koltuğa yaslanarak derin bir nefes aldı. Deniz her zaman zorlanacağı bir şey demek isteyince böyle yapıyordu.
"Alp ağabey sen benim gerçek annemi tanıyor musun?" diye sordu Deniz
Alp bu soru karşısın da afalladı. Barış, Alp, Nisan ve birkaç tane daha arkadaşlarıyla beraber takılıyorlardı. Nisan hep kendine güvenen, her şeye hava atan bir kişiydi. Barış'a o zamanlar hep diyordu Alp, Nisanla fazla takılma başına bir iş açacak. Barış o zamanlar başına buyruk olduğu için Alp'ı dinlemezdi. Nisan'ın bir gün böyle yapacağını tahmin ediyordu Alp.
"Evet, ama senin şansın ne biliyor musun Denizcim?" dedi Alp gülümseyerek
"Ney?" diye sordu merakla Deniz
"Bahar gibi seni seven, koruyan kendinden önce seni düşünen annenin olması." dedi Alp
"Ama annemin gerçek çocuğu olacak beni yine sever mi?" dedi Deniz dudağını büzerek
"Şüphen var mı?" diye sordu Alp
"Yok ama babaannem ve dedem beni sevmiyor." dedi Deniz üzülerek
"Bence yanlış düşünüyorsun onlar da seni çok seviyor." dedi Alp gülümseyerek
"Hayır sevmiyor bugün bebeğe hediye aldılar. Bana bir tane aldılar. Bende dedim ki ben bebekken bana da böyle hediye aldınız mı? Dedem dedi ki sen sürpriz bir şekilde geldiğin için sana babanın eskilerini verdik dedi. Bana eskileri vermişler bebeğe yeni almışlar." dedi Deniz üzülerek
Burcu, Alp'ın Denizle uzun konuşmasını mutfağa gidince duydu. Annesinin ve babasının Deniz'e böyle demesi hiç hoşuna gitmemişti gerçi gereken cevabı ağabeysi vermiştir. Bu konuyu annesi ve babasıyla konuşmaya aklına yazdı. Şimdi Deniz'e moral vermeliydi.
"Bıldırcınım merak etme sen. Ben babaannen ve dedenle konuşacağım. Sen şimdi uyumaya git bakalım. Gözde ve Ömer çoktan uyudu." dedi Burcu gülümseyerek
"Nerede uyuyacağım hala?" diye sordu Deniz
"Yukarı da bizim odanın karşısında ki oda canım." dedi Burcu
Deniz halasının yanağından öptü ve koşarak gitti.
"Bizi mi dinledin sen?" dedi Alp
"Dinlemedim canım kulak misafiri oldum." dedi Burcu gülerek
"Bana Nisan'ı sordu." dedi Alp
"Deniz büyüdü artık soracak ama ona sakın anlatma Nisanı." dedi Barış
"Anlatmam zaten Deniz'i seven bir annesi var." dedi Alp gülümseyerek
"Uykumuz geldi bizim uyuyalım mı?" dedi Burcu esneyerek
"Olur." dedi Alp
Burcu ve Alp odalarına gidip uyudu. Sabah Burcu erkenden kalkıp Alp'le birlikte kahvaltıyı hazırladı. Kapının çalmasıyla Gözde, Ömer ve Deniz aşağı indi.
"Bakalım kim gelmiş." dedi Alp
Burcu kapıyı açtığında Nazlı ve Bahar'ı gördü.
"Duramadınız dimi?" dedi Burcu
"Annem geldi." diyerek koştu Bahara koştu Deniz
Ömer de annesine doğru gidince Nazlı, Gözde'nin üzüldüğünü anladı ve açıklama yaptı.
"Gözdecim babanın acil işi çıktığı için seni almam için beni yolladı. Yanıma gelmek ister misin?" dedi Nazlı gülümseyerek
Gözde mutlukla Nazlıya sarılıp konuştu.
"Tamam annecim." dedi Gözde
Nazlı duygulanarak Gözdeye baktı ve onun boyun hizasına inerek sıkı sıkı sarılarak. Gözde'nin güzel kokusunu içine çekti...
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top