20. BÖLÜM

Bahar bağırarak kardeşiyle konuştu bir yandan da Barış Bahar'ı sakinleştirmeye çalıştırıyordu.

"Yade'nin nesi var Deniz?" diye sordu Bahar

Deniz ablasının kötü olduğunu anladı ve konuştu.

"Yade ablanın babası ölmüş abla." dedi Deniz üzülerek

Bahar kardeşini sarsarak konuştu çünkü biliyordu Yade'nin şimdi Bahar'a ihtiyacı olduğunu.

"Yade nerde Deniz çabuk söyle bana." dedi Bahar bağırarak

"Bahar bağırma Deniz uyanacak şimdi." dedi Barış

Bahar Barış'ı takmayarak kardeşine baktı.

"Dışarda ama Selim ağabey yanında." dedi Deniz

Bahar Deniz'in son söylediğini duymadan dışarı çıktı. Barış da Deniz'i içeri soktu.

"Hadi sen gir içeri onların yalnız kalmaya ihtiyacı var." dedi Barış

Bahar dışarı çıkınca Yade'yi gördü çok kötü bir haldeydi. Bir omuza ihtiyacı vardı. O da Selim'e sarılmıştı.

"Yade." dedi Bahar arkadaşına bakarak

Yade hemen Selimden ayrılarak Bahar'ın yanına doğru geldi.

"Bahar." diyerek sarıldı Yade

Selim ikisine bakarak konuşmaya başladı.

"Piraye buraya getirmemi söyledi." dedi Selim burukça

"Tamam, teşekkür ederim getirdiğin için. " dedi Bahar

Selim başını sallayarak arabasıyla gitti.

"Babam bu sefer gerçekten bıraktı beni." dedi Yade üzülerek

"Hadi Yade içeri girelim." dedi Bahar üzülerek

Bahar, Yade'ye yardım ederek eve doğru götürdü. Barış kapının önünde bekliyordu ikisini.

"O iyi mi?" diye sordu Barış

Bahar kafa sallayarak kötü olduğunu söyledi ve misafir odasına doğru götürdü Yade'yi.

"Yade sen şimdi burada bekle canım ben sana pijama getireceğim canım." diyerek odadan çıktı Bahar

Yade konuşmadan yatağın üzerine oturdu. Bahar da kapıyı kapattı ve zor yürüyerek odan çıktı.

"Bahar sen iyi misin?" dedi endişeyle Barış

Bahar yere oturtarak konuştu Deniz korkarak ablasına baktı.

"Yade çok kötü Barış." dedi Bahar ağlayarak

Barış Bahar'ın sağ tarafına oturdu Deniz de sol tarafına oturdu.

"Biliyorum." dedi Barış üzgünce

"Piraye nasıl Deniz?" diye sordu Bahar

"O daha kötü oldu Yade ablaya söyledi ama gelmek istemedi Yade abla." dedi Deniz

"Biliyorum o şimdi gelmez." dedi Bahar

"Nâzım amcanın cenazesi yarınmış abla." dedi Deniz

"Piraye Yade'yi istiyor yanında dimi." diye sordu Bahar

Deniz başını sallayarak evet cevabını verdi.

"Hadi Bahar'ım kalkman gerekiyor senin Yade için." dedi Barış

Bahar başını sallayarak ayağa kalktı Deniz de kendi odasına gitti. Barış da Bahar'a yardım ederek odaya götürdü. Dolaptan pijama aldı ve Yade'ye götürdü.

"Al bunları giyin sabah seninle konuşacağız Yade." dedi Bahar burdukça

Yade bir şey demeden kafasını salladı. Bahar odadan çıktı ve karşısında oğlunu gördü.

"Anne." dedi Deniz uykulu bir şekilde

"Sen neden kalktın oğlum." dedi Bahar

"Yade'nin geldiğini duydum." dedi Deniz

"Hadi Deniz odana oğlum Yade bugün biraz üzgün yormayalım onu." dedi Bahar oğlunun başından öperek

Deniz Bahar'ı dinlemeden kapıyı açıp içeri girdi. Yade yatağın üzerine oturuyordu.

"Yade annem diyor ki üzgünmüşsün ben üzgün olunca bir yerim acıyor. Senin neren acıyor?" diye sordu Deniz

Yade Deniz'e bakıp zor bir şekilde konuştu.

"Kalbim acıyor." dedi Yade

Deniz minik ellerini Yade'nin kalbinin üstüne koydu ve konuştu.

"O zaman sarılarak uyalım geçer belki." dedi Deniz

Yade Deniz'in minik ellerinden öperek konuştu.

"Olur." dedi burukça ve Denizle beraber yatağa yattı.

Bahar kapının oradan oğlu ve Yade'yi izledi. Odanın kapısını kapatıp Barış'ın yanına doğru geldi.

"Bahar." dedi Barış

"Deniz yanına geldi şimdi daha iyi gibi." dedi Bahar

"Ama benim Baharım hiç iyi değil." dedi Barış burukça

"Senin Bahar'ın güçlü olmalı ki insanlar ondan güç alsın." dedi Bahar

"Ne zaman kendini kötü hissedersen ben buradayım." dedi Barış

"Şimdi olabilir." dedi Bahar tebessümle

Bahar Barış'a sarılarak uyumaya başladı. Sabah Deniz'in sesiyle uyandılar.

"Uyanın uykucular Yadeyle kahvaltı hazırladık size." dedi Deniz yatağın üzerinde zıplayarak

"Yade mi?" diye sordu Barış

"Yade iyi mi Deniz." dedi Bahar

"Evet, anne beraber uyuduk kalbinin acısı geçti." dedi Deniz

"Tamam hadi sen git biz geleceğiz." dedi Bahar gülümseyerek

Deniz odadan gidince Bahar ve Barış üstünü giyindi.

"Yade de senin gibi yapıyor üzgün olunca hiçbir şey olmamış gibi davranıyor." dedi Barış

"Biz birbirimizi tamlıyoruz çünkü hayatım." dedi Bahar

Bahar ve Barış aşağı inip mutfağa baktı. Yade şarkı söyleyerek kahvaltıyı hazırlıyordu. Bahar hemen Yade'nin yanına gitti.

"Yade iyi misin?" diye sordu Bahar

"Neden iyi olmayacakmışım ki Bahar." dedi Yade

"Baban Yade." dedi Bahar

"Hadi kahvaltıya Bahar." diyerek konuyu değiştirdi Yade

Bahar çekmeceden kremi alarak konuştu.

"Elini uzat." dedi Bahar

"Niye?" diye sordu Yade

"Sen üzülünce hep ellerin kızarıyor." dedi Bahar tebessüm ederek

"Ben üzgün değilim." dedi Yade

"Çok konuşma hadi." diyerek kremle Yade'nin eline sürdü

Deniz gelince kahvaltıya oturdular. Sofrayı toplarken kapı çaldı ve Yade açmaya gitti. Karşısında Piraye'yi gördü kötü bir halde.

"Abla." dedi ve gözleri kapandı Piraye'nin

Piraye tam yere düşecekken Yade tuttu.

"Kardeşim." diyerek bağırdı Yade

Deniz korkarak Bahar'a bakıp konuştu.

"Anne korkuyorum." dedi Deniz

"Korkma bebeğim Venüs'ü de al odana git ben geleceğim." dedi Bahar oğlunu sakinleştirmeye çalışarak

Deniz Venüs'le birlikte odaya gitti. Yade'nin bağırması çoğaldı.

"Bahar yardım et Piraye bayıldı." dedi Yade bağırarak

Deniz koşarak geldi. Arkasından Barış ve Bahar da geldi. Deniz hemen Piraye'yi kucaklayarak koltuğa yatırdı.

"Barış hemen kolonya getir." dedi Bahar

Barış gidip kolonya getirdi. Yade hemen kolonyayı koklattı. Piraye yavaş yavaş gözlerini açtı.

"Uyanıyor." dedi Deniz

Yade kardeşine sarılarak konuştu.

"Ablacım iyi misin?" dedi Yade

"İyi değilim abla bizim babamız öldü. Cenazesi bugün ama sen neredesin. Bakıyorum çok mutlusun burada." dedi Piraye öfkeyle

"Ben gelmiyorum sen git." dedi Yade

"Yade ama." dedi Bahar

"Bahar lütfen o beni daha beş yaşındayken bıraktı. Cenazesine gitme ihtiyacı da duymuyorum." diye bağırdı Yade

"Benim orda sana ihtiyacım var abla. Benim için gel lütfen." dedi Piraye ağlayarak

"Bak senin için her şeyi yaparım ama." dedi Yade

"Ama ne abla her zaman her şeyden kaçıyorsun. Eğer yanımda olmazsan seni asla affetmem." ağlayarak evden gitti Piraye

Yade kardeşinin bu halini ilk defa gördü. Bahar Yade'nin kötü olduğunu anladı ve Deniz'e bakarak konuştu.

"Deniz çabuk yetiş arkasından git ablacım." dedi Bahar

"Tamam." diyerek gitti Deniz

Bahar Yadeyle yalnız kalması gerekiyordu. Hemen Barış'a dönüp konuştu.

"Barış hayatım sen Deniz'e baksana korkmuştu." dedi Bahar

Barış Bahar'ın ne demek istediğini anlayarak konuştu.

"Tamam siz yalnız kalın." diyerek gitti Barış

"Yade ne yapacaksın şimdi?" diye sordu Bahar

"Bilmiyorum ilk defa bana bu kadar bağırdı." dedi Yade

"Biliyorsun ne yaparsan yap ben her zaman yanındayım canım." dedi Bahar gülümseyerek

"Mesaj attı sabah cenazenin nerede yapıldığını." dedi Yade

"Yade git o zaman ve babanı son kez yolcu et. Kendin için istemiyorsan bile Piraye'nin yanında ol güzelim." dedi Bahar burukça

"Tamam peki." dedi Yade

"Ben senin yanında olacağım merak etme." dedi Bahar

"Sen olmasan ne yapardım ben." dedi Yade

"Hadi çok konuşma benim kıyafetlerimden bir şeyler giyin. Bende benimkilere bakacağım." dedi Bahar

Yade Bahar'ın odasına gitti. Bahar da oğlunun odasına doğru girdi. Barış oğlunu sakinleştirmiş ve hareketli bir şekilde konuşuyorlardı.

"Ne konuşuyorsunuz bakalım." dedi Bahar gülümseyerek

"Söyle hadi oğlum." dedi Barış

"Anne Burcu halam aradı. Kardeşler film gecesi yapacaklarmış. Bizi de çağırdı. Amcamla ilk kez yapacağız." dedi Deniz haraketli bir şekilde

"Babam ve annem Duygu ablama gitmişler ev boş yani sadece biz olacağız." dedi Barış

"Merak etme hayatım sadece siz olmazsınız. Alp de gelir. Sizin film gecenize." dedi Bahar gülerek

"Gelemez anne dedem yasak vermiş. Burcu halamı haftaya istemeye gelene kadar görüşmeyeceklermiş." dedi Deniz gülerek

"Sinirden kuduruyor ikisi de." dedi Barış

"Senin de hoşuna gitti dimi hayatım." dedi Bahar kızarak

"Anne amcama yazık Burcu halamla başa çıkamaz. Gidelim lütfen." dedi Deniz yalvararak

"Bana mı sormuş halan annecim babana sormuş. Ondan izin al. Benim işim var zaten." dedi Bahar göz kırparak

"Gidiyorsanız bende gelim mi?" dedi Barış

"Yok siz keyfinize bakın." dedi Bahar

"Yaşasın annem." diyerek Bahar'a sarıldı Deniz

"Ama küçük bey Venüs de geliyor sizinle." dedi Bahar

Venüs hemen Bahar'ın ayaklarının altına dolanmaya başladı.

"Ben Venüs olmadan gitmem ki zaten." diyerek Venüs'ün sırtını okşadı Deniz

"Bahar ben hazırım." dedi Yade odanın kapısından

"Biz gidiyoruz akşam görüşürüz. Ödevlerini gelince yapmayı unutma Deniz."  dedi Bahar uyararak

"Görüşürüz hayatım." dedi Barış gülümseyerek

Deniz gelip annesinin yanağından öptü. Bahar da oğlunun başından öptükten sonra Yadeyle birlikte arabaya bindi.

"Gidiyoruz Yade hazır mısın?" dedi Yade

"Evet." dedi Yade burukça

Bahar üzgünce baktı arkadaşına ve susmayı tercih etti. Yade arabada babasının onu Yurda bıraktığı günü hatırladı.

        YADE BEŞ YAŞINDAYKEN

"O çantayla nereye gidiyoruz babacım." dedi minik Yade

Nâzım bey küçük kızını banklardan birine oturttu ve konuştu.

"Benim güzel kokulu kızım ben komşulardan bir şeyler duydum sen söylemek ister misin?" diye sordu Nâzım bey

Yade elleriyle oynadı ve korkarak babasına baktı. Nâzım bey kızının bir şey sakladığını anladı.

"Bilmiyorum ki ben bir şey." dedi minik Yade babasının yüzüne bakmadan

"Emin misin?" diye sordu Nâzım bey

Minik Yade artık köşeye sıkıştığını anladı ve ağlayarak konuştu.

"Baba ben bir şey yapmadım Aslı abla kardeşimi uyuturken yoruldu. Bende onu yormamak için kavanozdan kurabiye alacaktım elimden düştü ve kırıldı." dedi minik Yade

"Seni dövüp, kızdı mı peki." diye sordu Nâzım bey

Yade düşündü doğruyu söylerse Aslı ablası Yade'ye daha çok kızardı. Babası belki Aslı ablasını evden kovardı kardeşi de annesiz kalırdı. Zaten Yade'nin annesi cennete gitmişti. Babası kardeşini bırakmazdı. Kardeşi de annesiz kalırdı. Yade kardeşi için yalan söylemeyi tercih etti.

"Hayır baba hayır ben kendim düştüm Aslı abla bir şey yapmadı." dedi küçük Yade

Nâzım bey kızına inanmadı çünkü onunda Yade den sakladığı büyük bir sırrı vardı. Küçük kızının iyiliği için onu götürmesi gerekiyordu.

"Tamam şimdi seninle bir yere gideceğiz." dedi Nâzım bey

"Nereye ama ben merak ederim." dedi minik Yade gözlerini kocaman açarak

"Bekle ve gör ama orda çok güzel arkadaşların olacak." dedi Nâzım bey üzgünce

"Tamam." dedi minik Yade

Nâzım bey kızının elinden tuttu ve yürümeye başladı. Kısa sürede geldiler. Nâzım bey kızına bakarak konuştu.

"Sen şimdi burada kal ben hemen geleceğim." dedi Nâzım bey

"Çabuk gel ama babacım." dedi mink Yade

Nâzım bey kızına hüzünle bakıp bir şey demeden başından öptü ve gitti. Yade kaldığı yerdeki banklardan birine oturdu. Yanına birisi geldi.

"Sen kimsin?" diye sordu küçük kız

"Ben Yade peki sen kimsin?" diye sordu minik Yade

"Ben Seda sen yeni geldin galiba buraya." dedi Seda

"Burası neresi ki?" diye sordu minik Yade

"Annesi babası olmayan çocuklar burada kalıyor." dedi Seda

Yade kızın dediği şeyden korkmuştu ama babası güzel kokulu Yadesini bırakmazdı biliyordu.

"Benim annem cennete gitti. Ama babam beni bırakmaz." dedi üzgünce minik Yade

Seda tam cevap verecekken Yade babasının geldiğini gördü. Yanında da bir kadın vardı.

"Siz konuşun." dedi kadın gülümseyerek

"Yadem." dedi Nâzım bey ama kızı onu konuşturmadı

"Hadi baba gidelim buradan sevmedim ben burayı." dedi minik Yade babasının elinden çekiştirerek

"Yade senin burada kalman gerekiyor." dedi Nâzım bey

Yade babasına sıkıca sarılarak konuştu.

"Hayır baba hayır burası annesi ve babası olmayan çocukların eviymiş. Benim annem cennete ama sen varsın. Beni bırakma baba ben çok korkarım." ağlayarak konuştu minik Yade

"Burada kalacaksın dedim Yade." dedi sert bir şekilde

Nâzım bey kızını güzel kokusunu son kez içine çekip kendinden ayırdı ve arkasına bakmadan gitmeye başladı. Yade babasının arkasından gitmeye başladı.

"Baba gitme lütfen annem gitti. Sende beni bırakma baba." dedi Yede çığlık atarak

Nâzım bey çoktan gitmişti. Yade'nin çığlıklarını duymamıştı.

         ŞİMDİ Kİ ZAMAN

Yade geçmişinin kötü anısından Bahar'ın sesiyle uyandı.

"Geldik Yade." dedi Bahar

"Tamam." dedi Yade

Bahar ve Yade arabadan indi. Babasının cenazesi kalabalıktı Piraye ayakta zor durduğu için Denizden destek alıyordu. Yade omuzuna değen elle irkildi.

"Selim." dedi Yade

Bahar onları yalnız bırakmak için konuştu.

"Ben Piraye'nin yanına gidiyorum. "dedi Bahar

Bahar gidince Yade karşısındaki Selim'e baktı.

"Gelmişsin." dedi Selim

"Senin ne işin var burada." diye sordu Yade

"Babamla birlikte geldik. Onlar birbirlerini tanıyorlar." dedi Selim

"Nereden?" diye sordu Yade şaşırarak

"Üniversite den arkadaşlarmış. Dün Arda'nın düğününde söyleyecekti ama unuttu." dedi Selim gülümseyerek

"Anladım." dedi Yade

"Cenazeden sonra babam sana bir şey verecekmiş." dedi Selim

Yade merak ediyordu Selim'in babasının ne vereceğini. Piraye'nin bağırma sessi geldi. Koşarak yanına gitti Selimle birlikte Yade.

"Piraye ne oluyor." diye sordu Yade

Piraye karşındaki annesini göstererek konuştu yıllar önce babasının Yade'yi bırakma sebebi olan kadın karşısındaydı.

"Abla bu kadın burada olmasın lütfen." dedi Piraye yalvararak

"Ben senin annenim Piraye." dedi Aslı

"Sen babamın ölüm sebebisin." dedi Piraye öfkeyle

"Ne demek istiyorsun sen." dedi Yade

"Bu kadın babamı aldattı abla babam onun kalp krizi geçirdi." dedi Piraye

Aslı tam elini kaldırıp vuracakken Yade tuttu. Piraye şaşkınlıkla annesine baktı.

"Siz uzaklaştırın Piraye'yi buradan." dedi Yade

Selim ve Deniz bir şey demden Piraye'yi alıp uzağa götürdü.

"Küçük Yade'ye bak sen." dedi nefretle Aslı

"Sus artık senin karşında savunmasız o küçük kız yok  Piraye'den uzak duracaksın bizim hayatımıza girmeyeceksin. Yoksa ben sana ne yapacağımı biliyorum." dedi Yade öfkeyle

"O benim kızım." dedi zorla Aslı

"Sen kızını herkesin içinde yaptığın son hareketle çoktan kaybettin." dedi Yade

Aslı bir şey demeden gitti. Yade hemen Piraye'nin yanına gitti. Bahar ikisine hüzünle bakıyordu.

"Geçti ablacım." diyerek sarıldı Yade

"Abla." diyerek sarıldı Piraye

Nâzım beyi toprağa gömdüklerinde Yade ve Piraye babasıyla olan anıları aklına geldi. Sonunda bitiğinde Selim'in babası Sadık bey geldi.

"Başın sağ olsun kızım." dedi Sadık bey

"Sağ ol." dedi Yade zoraki konuşarak

"Baban bunu sana vermemi söyledi." dedi Sadık bey

Sadık bey elindeki mektubu Yade'ye verdi.

"Bu ney?" diye sordu Yade

"Okuduktan sonra babanı anlayacaksın kızım." dedi Sadık bey

"Teşekkür ederim." dedi Yade

Yade Sadık beyle vedalaştıktan sonra Baharla birlikte bir köşeye gitti.

"Okumalısın bence Yade." dedi Bahar destek vererek

Yade mektubu açarak okumaya başladı.

Güzel kokulu kızım Yade;

Canım içi ben seni bırakmak istemedim. Seni bırakmak zorunda kaldığım gün bana yalan söylediğini biliyordum. Ben hastaydım kızım annenin acısını daha yeni atlatmıştın. Birde benim acımla seni yaşatmak istemedim. Aslıyla sırf sana anne sevgisi versin diye evlendim annen öyle istedi çünkü ben annenden başka kimseyi sevmedim. Benim seni sevdiğim kadar o seni sevmedi. Bana kızgın olduğunu biliyorum sen her zaman kendinden önce başkasını düşünen bir kızdın. Bana olan kızgınlığını kardeşine göstermedin için teşekkür ederim. Sizi birbirinize emanet ediyorum. Seni bir ömre sığamayacak kadar seven baban.


Yade gözyaşları içinde okudu mektubu ve Bahar'ın sesiyle kendine geldi.

"İyi misin?" dedi Bahar

"Babam beni bırakmak istememiş Bahar." dedi Yade

Yade koşarak mezarın oraya gitti. Peşinden Bahar ve Piraye de geldi.

"Affettim seni baba affettim." dedi Yade toprağa dokunarak

Yade ve Piraye son kez babalarıyla vedalaştıktan sonra evlerine doğru gittiler...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top