17. BÖLÜM
Barış'ın telefon konuşması bitince hemen ayağa kalkıp hızlıca üstünü değiştirdi. Bahar da Barış'ı sakinleştirmek amacıyla yanına doğru geldi.
"Barış ne oldu yine?" diye sordu Bahar merakla
"Babam yine yapmış yapacağını bende arkasını toplamaya gidiyorum." dedi Barış sinirlenerek
"Barış o senin baban böyle konuşma." dedi Bahar
Bahar bir yandan kendisi de giyinmeye çalışıyordu.
"Babam olacak adam yeni bir kardeş getirmiş bize Burcu aradı annem aldatılmanın acısıyla kötü olmuş." dedi Barış sinirli bir şekilde
Bahar şuan Barış'ın sakin olmayacağını anladı ve susmayı tercih etti. Barış kol askısını da takıp odadan çıktı. Arkasından hemen Bahar da geldi.
"Sen nereye?" diye sordu Barış
"Tek kolla süremezsin o arabayı ayrıca yanlış bir şey yapmaman için seni durdurmam gerekiyor." dedi Bahar sakin kalarak
Sesleri duyan oğlu ve kardeşi hemen içeri doğru geldi. Deniz hemen konuşmaya başladı.
"Anne çok ses çıkartınız uyamadım." dedi Deniz dudağını büzerek
"Annecim bizim babanla küçük bir işimiz var. Sen dayının sözünden çıkma Piraye ablan da seni okula bırakır." dedi Bahar oğlunun başından öperek
Deniz babasına baktı sinirli gözüküyordu hemen annesine cevap verdi.
"Tamam." dedi Deniz gülümseyerek
"Hadi Bahar." diye bağırdı Barış
"Tamam sen geç arabaya ben geliyorum." diye bağırdı Bahar
Barış dışarı gidince Bahar da kardeşine doğru döndü.
"Deniz sana emanet okula götürürsünüz. Beslenmesine birkaç bir şey koyarsın. Ayrıca haşlanmış yumurta yap yesin." dedi Bahar hızlı bir şekilde
"Hayır ya." dedi Deniz huysuzlanarak
Deniz annesine kızgınca baktı. Bahar da gülümsedi.
"Abla bizim iş yok ki bugün." dedi Deniz
"Tamam ben Yade'ye mesaj atarım sen Venüs'le kal evde o cadıyı da eve çağırabilirsin." dedi Bahar
"Olur." dedi Deniz gülümseyerek
Barış arabanın kornasına bastı Bahar sabır diyerek gitti.
"Geldim." diye bağırdı
Yade bizim Barışla işimiz çıktı yarım saat sonra Deniz'i okula sen yollarsın.
Mesajı atıktan sonra arabaya doğru gitti Bahar tam oturacakken Yade den mesaj geldi.
O iş bende merak etme sen.
Bahar gülümseyerek mesajı okuduktan sonra arabada oturan Barış'ın yanına doğru geldi.
"Sonunda geldin." dedi Barış sinirle
"Barış oraya gidene kadar sakin ol." dedi Bahar göz devirerek
Barış sinirle Bahar'a baktı. Bahar takmayıp yola devam etti. Kısa sürede geldiler.
"İn bakalım." dedi Bahar
Barış arabadan inerek evin bahçesine doğru girdi. Hemen arkasından Bahar da geldi. Burcu bahçede bekliyordu ağabeysini görünce yanına doğru geldi.
"Ağabey koluna ne oldu." dedi şaşkınlıkla Burcu
"Yok bir şey Burcu annem nasıl?" diye sordu Barış
"Biraz daha iyi gibi ama ağabey Pamir'in suçu yok gibi." dedi Burcu
"Pamir kim?" dedi şaşkınlıkla Barış
"İçerdeki kardeşimiz." dedi Burcu
"Ne çabuk alıştın Burcu." diye bağırdı Barış
"Barış bağırma." diye uyardı Bahar
"Babam nerde?" diye sordu Barış
"Bir iş için şehir dışına gitti. Söyledim ilk uçakla gelecekmiş." dedi Burcu
"Gelmeseydi hiç." dedi Barış sinirle
Burcu oflayarak ağabeysine baktı. Bahar da Barış'ı uyarmaya çalıştı. Ama Barış dinlemiyordu.
"Burcu hadi içeri geçelim." dedi Bahar ortamı sakinleştirmeye çalışarak
Bahar'ın demesiyle içeri doğru geçtiler. Karşılarında kahverengi gözlü, sarışın kıvırcık saçlı birisi vardı.
"Kimsin sen?" dedi sert bir sesle Barış
"Pamir." dedi cılız bir sesle
"Ne istiyorsun söyle?" dedi Barış
Burcu ağabeysine sinirle baktı ve sonunda konuştu.
"Ağabey sorgu memuru gibi ne diyorsun ya." dedi Burcu göz devirerek
"Merhaba ben Bahar, şu gördün adamın eşiyim." dedi Bahar gülümseyerek
"Ne yapıyorsun sen." diyerek Bahar'a baktı Barış
Pamir sonunda dayanamayarak konuştu.
"Bakın ben bir şey istemiyorum sizden sadece annem bana dedi ki öz babamın burada yaşadığını beni ona emanet etti." dedi Pamir
"Annen nerde senin, o niye gelmedi." dedi Barış
Pamir'in birden öksürmeye ve nefesi tıkanmaya başladı. Burcu endişelenerek sordu.
"İyi misin?" diye sordu Burcu
Pamir başını sallayarak zoraki konuştu.
"Astımım var benim." dedi zorla
"Barış camı aç lütfen." dedi Bahar
Barış camı açmaya giderken Pamir çantasından astım spreyini almak için eğilirken tişörtünün altından kemer izlerini gördü. Anlamasın diye başını geri çevirdi hemen. Pamir ilacını alırken elinden düştü. Zor nefes alıyordu Barış yerden alıp Pamir'in ağızına doğru sıkmaya başladı. Burcu Bahar'a yaklaşıp konuşmaya başladı.
"Ağabeyimden beklenmeyecek hareket." dedi Burcu Bahar'ın kulağına fısıldayarak
"Hiç sorma." dedi Bahar gülümseyerek
"Daha iyi misin?" diye sordu Barış
"İyim teşekkür ederim. Bakın ben bir şey istemiyorum sadece bu mektubu annem sizin annenize vermemi söyledi. Aradanız her şey burada yazıyormuş." dedi Pamir çantasından mektubu çıkartarak
Barış tereddütle Pamir'in elinden mektubu aldı. Burcu ve Bahar şaşırarak baktı.
"Ağabey o ne?" diye sordu Burcu
"Mektup Burcu görüyorsun." dedi Barış ters bir şekilde bakarak
"Barış annene götürmen gerekiyor biliyorsun." dedi Bahar
"Tamam Bahar." dedi Barış
"Efsun abla sana bir şeyler getirsin biz geleceğiz." dedi Burcu
Burcu hemen Efsun ablaya seslendi sonrada Bahar ve Barışla birlikte gitti.
"Annem hadi aç kapıyı." dedi Burcu yalvararak
"Anne gerçekleri öğrenmek istiyorsan o kapıyı açman gerekiyor." dedi Barış
Aysun hanım kapıyı açtığında gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Bahar hemen sarıldı.
"Ben artık kabullenmek istemiyorum." dedi Aysun hanım
"Biliyorum çok zor bu durum ama o çocuğun hiçbir suçu yok anne." dedi Bahar
Barış Bahar'ın ne demek istediğini anladı ve susmayı tercih etti. Burcu'nun sesiyle kendilerine geldiler.
"Mektubu açalım mı artık?" diye sordu Burcu
Barış kardeşine bakarak uyarmaya çalıştı ama Burcu omuz silkti. Aysun hanım çocuklarını ne yaptığını anladı ve konuşmaya başladı.
"Ver Barış kâğıttı." dedi
Aysun hanım mektubu Barıştan alıp okumaya başladı.
Sevgili Aysun;
Ben bunları yazıyorsam artık bu dünyada yokumdur. Biliyorum bu nerden çıktı diyorsun. Ben şimdi sana kendimden bahsedeceğim. Hiçbir zaman çocuk olmadım. Dört yaşındayken annem öldü. Babam hep beni suçladı çok yoruyormuşum annemi oysa ki ben daha çocuktum. Bana bakan bir tek babaannem vardı. O da ben on beş yaşındayken öldü. Babam her gün içip geliyordu eve. Babamın içki parası için çalışmaya başladım. Çok sarhoş olunca dövüyordu beni ama artık alışmıştım ben. Ta ki on yedi yaşımdayken sırf içki parası olsun diye beni para karşılığında beni sattığını söyledi. Kurtuluşumun olmadığını bildiğim için kaçtım evden. Nereye gittiğimi bilmeden o zaman da beni bırakmadılar. Bilmediğim üç adam tarafından tecavüze uğradım o kadar çırpınmama rağmen koruyamadım ben bedenimi çöp gibi beni bıraktılar beni bir köşeye. Orda beni Asaf bey buldu korkudan titriyordum. Karşımda bir erkek daha gördüm de aldı beni otellerinden birine götürdü. Benim bir kızım var dedi. Sizi anlattı bana oğlunu ve ölen eşini. Bana sahip çıktı güven verdi en çok ihtiyacım olan şeye aradan 1 hafta geçti hamile olduğumu öğrendim. Bir tecavüz çocuğu ama bebeğime hiçbir zaman o gözle bakmadım. Asaf bey sahip çıkarım dedi size. Ama onunda gitme zamanı geldi. Biliyor musun ona hiçbir zaman kızmadım onun bir ailesi vardı. O gidince babam beni buldu benim rızam olmadan evlendirdi. Orda da çilem bitmedi sabaha kadar dövdü beni ama bebeğim beni bırakmadı. Yedi aylık hamileyken Asaf bey kendi evinin adresini vermişti bana. Gittim ve seni gördüm sende hamileydin seni üzmek istemedim. Boyun eğdim kaderime kaçtığımı öğrendiğinde yine dayak yedim. Pamir erken doğdu. Küvez de kaldı iki ay. Ama benim güçlü oğlum beni bırakmadı. Pamir o kadar usluydu ki beni hiç üzmezdi. Babanın gerçek babası olmadığını biliyordu. Ona tecavüz çocuğu olduğunu söyleyemezdim. Hem hasta ve astımı vardı. Benim oğlum onu üzmeye kıyamazdım çok hassas benim oğlum. O yüzden hayalimdeki babası olan Asaf beyi anlattım ona. Şiddetin içinde büyüdü benim oğlum ama onu hep korudum. Şimdi diyeceksin gelseydin anlatsaydın biz sana yardım ederdik. Korktum işte kime anlatsam inandıramadım ki birde sizin başınızı belaya sokmak istemedim. Artık ben olmadığına göre Pamir'i de bırakacağım kimse yok senden tek istediğim şey var. Pamir sana emanet Aysun sende annesin ona sakın bir tecavüz çocuğu olduğunu söyleme.
Hülya
Aysun hanım gözyaşları içinde okudu mektubu yanında duran çocuklarına baktı. Onlarında ağlamaktan gözleri kızarmıştı. İlk Barış konuşmaya başladı.
"Anne sen ne yapmayı düşünüyorsan bizim senin kararına saygı duyarız." dedi Barış
Bahar, Barış'a doğru baktı bu sefer öfkesini bırakıp vicdanı konuşmuştu. Burcu yine ortamı güldürmek için konuştu.
"Bence kalsın anne bu sefer bir ağabeyim olmayacak." dedi Burcu
Barış kardeşine ters ters baktı. Aysun hanım konuştu sonunda.
"Pamir burada kalıyor o bana emanet kendisini asla bir tecavüz çocuğu olduğunu bilmeyecek. Sizin kardeşiniz olduğunu bilecek." dedi kesin bir tavırla
"Biliyordum doğru bir kararı vereceğini." dedi Bahar
Aysun hanım Bahar'a gülümsemekle yetindi ve çocuklarına baktı.
"Sen ne dersen o anne." dedi Barış
Burcu zaten razıydı ve içeri doğru gittiler. Pamir koltukta oturuyordu. Aysun hanımı görünce konuşmaya başladı.
"Özür dilerim sizi üzüp rahatsızlık verdiysem giderim ben." dedi Pamir
Aysun hanım Pamir'e baktı. Hülya oysa daha çocuktu. Bir çocuk birde çocuk doğurmuştu. Ancak bu kadar iyi yetiştire bilirdi bir kadın çocuğunu. Hemen Pamir'in yanına gidip ellerinden tutarak konuştu.
"Senin yerin burası." dedi Aysun hanım
Burcu yanlarına gelip konuşmaya başladı gülümseyerek.
"Ben Burcu, buda ağabeyim Barış yanındaki ağabeyimin eşi Bahar." dedi Burcu
Pamir tam konuşacakken bir adamın içeri doğru geldiğini gördü. Barış ve Burcu ilk defa babalarına gururla baktı.
"Babam da geldi." dedi Barış babasına bakarak
Asaf bey hemen Pamir'in yanına doğru geldi.
"Sen Hülya'nın çocuğusun dimi?" dedi Asaf bey gözyaşları içinde
"Siz benim babam mısınız?" diye sordu Pamir durgun bir şekilde
Asaf bey Aysun hanıma ve çocuklarına doğru baktı. Hepsi her şeyi biliyoruz bakışı attı. Asaf bey gülümsedi.
"Evet oğlum." dedi Asaf bey sarılarak
Pamir önce tereddüt etse de sonra karşılık olarak o da sarıldı.
"Burcu, Efsun ablana yardım ette kahvaltıyı hazırlayın." dedi Aysun hanım
"Tamam." dedi Burcu gülerek
Asaf bey Barış'a doğru bakarak konuştu.
"Senin koluna ne oldu?" diye sordu Asaf bey
"Önemli bir şey yok baba." dedi Barış
Asaf bey, Bahar'a baktı bir açıklama yapması için. Bahar anlayıp cevap verdi.
"Kendisi sporu çok sevdiği için Okulda spor yaparken yormuş kendini revirde de götürmüşler. Koluna bandajı takmasını söylemişler." dedi Bahar
"Sadece bir gün takmamı söylediler alın artık takmıyorum." dedi Barış kolundaki bandajı çıkartarak
"Bu çocuk beni delirtecek." dedi Aysun hanım yarı kızarak
Bahar mutfağa doğru gidip kahvaltıyı hazırlamak için Burcu'ya yardım etmeye gitti. Kısa sürede kahvaltı hazırlandı ve oturdular. Aysun hanımın ne bulduysa Pamir'in tabağına koyuyordu.
"Yeter bu kadar." dedi Pamir
"Aysun yeter artık." diye uyardı Asaf bey
"Tamam ya." dedi Aysun hanım
Kahvaltı bitikten sonra sofrayı topladılar ve içeri doğru gittiler.
"Sen istersen dinlen biraz Pamircim." dedi Asaf bey şefkatle
"Olur." dedi Pamir çekinerek
"Efsun sana odanı göstersin." diyerek Efsun'u çağırdı Aysun hanım
Efsun orta yaşlı, hafif tombul bir kadındı. Kocası öldükten sonra iki tane çocuğuyla tek başına kalmıştı. Asaf bey Efsun'un iki çocuğuna da burs vermişti. Büyük kızı okuyup Psikolog olmuştu oğulluysa üniversiteye hazırlanıyordu. Efsun gelip Pamir'e odasını göstermek için götürdü.
"Senin bir şey demen gerekmiyor mu?" diye sordu Aysun hanım
"Evet baba eve düşen yıldırım gibi geldi Pamir." dedi Burcu
"Biliyorum açıklama bekliyorsunuz. Ben Hülya'yı gördüğümde o kadar kötü haldeydi ki." dedi Asaf bey konuşurken eskiye giderek
"Bize niye söylemedin." diye sordu Barış
"Siz nasıl öğrendiniz." dedi Asaf bey
"Pamir gelirken bir mektup verdi. Hülya yaşadığı her şeyi yazıyordu. Pamir'i bana emanet etti." dedi Aysun hanım gözyaşları içinde
Burcu gelip hemen annesine sarıldı.
"Sen ne diyorsun peki." dedi Asaf bey
"Bir şey demiyorum ama Pamir'in kesinlikle burada kalacağından emin olabilirsiniz. Bu kapı kesinlikle Pamir'e açık. Birde o mektupta yazanların hepsi aramızda kalacak." dedi Aysun hanım net bir şekilde
Asaf bey minnetle Aysun'a baktı ve konuştu.
"Teşekkür ederim." dedi Asaf bey
Bahar saatine baktı Deniz'i okuldan alma saati yaklaşmıştı.
"Deniz'i okuldan alma saatim geldi ben kalksam." dedi Bahar
"Bekle bende geliyorum." dedi Barış
"Bahar kardeşine söyle akşam yemeğine gelin kızım." dedi Aysun hanım
Bahar tereddütle Barışa baktı. Barış anlayıp cevap verdi.
"Yok anne biz gidelim." dedi Barış
"Barış akşama buradasın ben torunumu özledim." dedi Asaf bey net bir tonla
Barış mecbur kabul etmek zorunda kaldı.
"Tamam baba." dedi Barış
"O zaman ben Deniz'i alıp önce eve götüreyim üstünü değiştirip gelirim." diye açıklama yaptı Bahar
"Tamam kızım." dedi Aysun hanım
Bahar gülümseyerek Aysun hanıma baktı ve sonra arabaya doğru gitti. Kısa sürede Deniz'in okuluna geldi. Öğrenciler yavaş yavaş çıkıyordu kalabalığın içinde oğlunu gördü yanında bir kız çocuğu vardı ve elini tutmuştu. Oğlunun yeni aşkı Gözde kesin bu kızdı.
"Anne." diyerek bağırdı Deniz
Yanındaki kızda hemen Deniz'in elini bıraktı ve karşısındaki adama sarıldı.
"Babacım." diye bağırdı kız
Bahar hemen yanındaki adama baktı. Deniz'in sesiyle kendisine geldi.
"Anne bak bu Gözde." dedi gülerek Deniz
Bahar yanındaki adamdan izin alarak Gözdeyle tanıştı.
"Merhaba güzel hanımefendi ben Deniz'in annesi." dedi Bahar gülümseyerek
Gözde sarışın, uzun saçlı, yeşil gözlü tatlı bir kızdı.
"Bende Gözde." dedi çekinerek
Karşısındaki adam kızının saçlarından okşayıp konuştu.
"Merhaba ben Kerem, Gözde'nin babası kusura bakmayın çocuklar kendi aralarında konuşmuş birbirlerine çağırmış hafta sonu." dedi Kerem
Deniz hemen huysuzlanıp konuştu.
"Kerem ağabey annemin haberi var." dedi Deniz
Bahar oğluna uyarak bir bakış attı.
"Yok önemli değil zaten benim eşim öğretmen o sizle konuşur Cuma günü adresimizi verir siz gelirsiniz. Hem çocuklarda kırılmaz." dedi Bahar
"Sizin için sorun yoksa biz geliriz o zaman." dedi Kerem
Deniz ve Gözde mutluktan birbirine sarıldılar.
"İyi günler o zaman biz gidelim." dedi Bahar
"İyi günler." dedi Kerem
Vedalaştıktan sonra Bahar oğlunu alıp arabaya doğru gitti. Önce Deniz'in kemerini bağladı sonrada sürücü koltuğuna oturdu. Deniz hemen konuştu.
"Anne Gözde çok güzel dimi." dedi Deniz gülerek
"Evet bebeğim. Birde benim sana söylemem gereken bir şey var." dedi Deniz
"Ney?" diye sordu Deniz
"Şimdi senin bir amcan var." dedi Bahar ve arabanın aynasından oğluna bakarak
"Anne benim niye hep sonradan akrabalarım çıkıyor. Önce dayım, şimdi de amcam çıktı. Peki teyzem var mı?" dedi Deniz
Bahar oğlunun tepkisine kahkaha attı.
"Deniz ya." dedi Bahar kendini tutarak
"Gülme anne." dedi Deniz somurtarak
"Bak şimdi önce eve gidip sen üstünü değiştireceksin ve dayını alacağız. Sonrada babaannenle dedene gideceğiz. Sakın orda da öyle konuşma." dedi Bahar uyararak
"Tamam." dedi Deniz somurtarak
Bahar kısa sürede eve doğru geldi ve oğluyla birlikte arabadan indi. Anahtarla eve girdi. Piraye ve kardeşi evdeydi.
"Selam gençler." dedi Bahar
"Abla." dedi şaşırarak Deniz
"Ben giyinmeye gidiyorum." dedi ve gitti oğlu
"Tamam." dedi Bahar
"Bahar abla." dedi Piraye
"Ablacım Barış'ın annesi bizi akşam yemeğine çağırdı sende geliyorsun." dedi Bahar
"Olmaz Bahar daha demin epilepsisi krizi geçirdi dinlenmesi gerekiyor." dedi Piraye
Bahar hemen endişeyle kardeşinin yanına gitti.
"İyi misin sen ablacım bak iptal edebilirim." dedi Bahar
"İyiyim ben siz gidin sadece biraz başım ağrıyor." dedi Deniz başını tutarak
Bahar hiç hoşlanmasa da kabul etti.
"Piraye sen burada kalıyorsun biz gelene kadar." dedi Bahar
"Tamam." dedi Piraye sırıtarak
"Zaten dünden razıydın ablana söylersin." dedi Bahar
Deniz ablasına ters ters baktı. Bahar da takmadı.
"Ben hazırım." bağırarak geldi Deniz
"İyi eğlenceler dayıcım." dedi Deniz
"Sana da dayı." dedi Deniz göz kırparak
"Hadi Deniz hadi." dedi Bahar
"Görüşürüz Venüs." dedi Deniz
Venüs sadece havlamakla yetindi. Bahar oğlunu alarak arabaya bindi ve kısa sürede geldi. Arabadan inerek koştu Deniz. Bahar da hemen peşinden geldi.
"Koşma Deniz." diye uyardı Bahar
Bahar bahçeye doğru gidince Barış ve Burcu'nun Pamir'le sohbet ettiğini gördü. Bu kadar çabuk kaynaşmalarına sevindi.
"Hallacım." diye bağırdı Burcu
Deniz hemen yanlarına gelip şaşkınca Pamir'e baktı.
"Sen ben amcam mısın?" diye sordu Deniz
Pamir gülümseyerek ayağa kalkıp çocuğun boyuna doğru eğilip konuştu.
"Evet küçük adam ben Pamir sen kimsin?" dedi Pamir
"Ben bu anı daha önce yaşadım." dedi Barış
Bahar, Barış'ın ne demek istediğini anladı ve susması için işaret yaptı.
"Bende Deniz o zaman amca." dedi Deniz gülerek
Aysun hanım ve Asaf bey bahçeye doğru geldiler.
"O siz tanışmışsınız bile." dedi Asaf bey
Deniz dedesini görünce koşarak sarıldı.
"Dede." diye bağırdı Deniz
"Halaya koşulmaz zaten." dedi Burcu trip atarak
"Bir sana böyle koşuyor birde Bahara zaten." dedi Barış sitem ederek
"Karışmayın benim torunuma." dedi Asaf bey
Deniz babaannesine doğru dönüp konuştu.
"Babaanne Efsoş bana ne yaptı?" diye sordu Deniz
"Mantı yaptı sana kıvır oğlan gelsin de yesin dedi Efsoş'un." dedi Aysun hanım
"Yaşasın." dedi Deniz sevinçle
"Bir tek bu bücüre özel her şey yapılıyor zaten." dedi Burcu somurtarak
"Seni kıskanç kazık." dedi Aysun hanım
Pamir bu mutlu aileye hüzünle baktı. Kendisi daha önce hiç böyle ailenin içinde olmamıştı.
"Burcu oğluma bücür deme." dedi Barış
Deniz halasına dil çıkartarak baktı.
"Hey o dilini geri çek küçük Barış." dedi Burcu
"Hadi hadi Efsun sofrayı hazırlamış bile gelin." dedi Aysun hanım
Aysun hanımın demesiyle içeri doğru geçtiler ve yemeği yemeye başladılar. Yemek bitince çay içtiler. Deniz konuştu.
"Amca sen kaç yaşındasın?" diye sordu Deniz
Pamir küçük çocuğun seslenmesiyle kendine geldi.
"Yirmi beş." dedi Pamir
"Aaa Burcu halamla aynı yaştasın." dedi Deniz şaşırarak
"Öyle mi?" dedi Pamir
"Hala hadi iyisin bu sefer sana karışacak ağabeyin yok." dedi Deniz gülerek
"Bana laf mı soktu o." dedi Barış
"Aynen öyle ağabeyciğim." dedi Burcu
Herkes Burcu'nun dediğine güldü. Biraz daha geçince Deniz Barış'ın kucağında yorgunluktan uyumaya başladı.
"Deniz uyudu biz kalsak olur mu?" dedi Bahar
"Olur kızım çocuk üşütmesin." dedi Asaf bey
Barış kucağına oğlunu alıp arabanın arka koltuğuna yatırdı. Kendisi de ön koltuğa oturdu Bahar ise sürücü koltuğuna oturdu.
"Babanızla aranız düzeldi galiba." dedi Bahar
"Evet Pamir'in gelmesiyle babamda bir değişim oldu. İnanmayacaksın ama ablamı da affetti babam." dedi Barış mutlukla
"Duygu için sevindim." dedi Bahar
"Bende ablama sürpriz yapıp yanına gidecekmiş babam." dedi Barış
"Barış babandaki bu dönüşüm ablanın kalbine inmez inşallah." dedi Bahar gülerek
"Bilmiyorum valla." dedi Barış
Biraz daha sohbet ettikten sonra eve doğru geldiler. Bahar arabayı park ettikten sonra Barış Deniz'i arka koltuktan aldı. Bahar da anahtarla evin kapısını açtı. Eve girdiklerinde gördüğü şeyle şok oldular...
Medya: Pamir
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top