RUE

Sokaklarda anlamsız anlamsız yürüyordum. Bir elim cebimde, diğer elim kurt köpeğim Lupa'nın tasmasında. Ne yazık, size betimleme yapamıyorum. Sebebi, eski bir lanet. Daha yeni doğduğumda lanetlenmiştim. Lanetim ise, sonsuza kadar karanlıkta hapsolmaktı.

Yalnız yaşıyordum. Okula gitmiyordum. Zaten bilmem gereken herşeyi, hatta fazlasını biliyordum.

Arkama döndüm. Şu an ne olacağını bile bile yaşamak çok tuhaf bir duygu. Arkama dönmüştüm çünkü ne olacağını ve orada neyin belireceğini biliyordum.

Az önce döndüğüm yerde siyah bir sis belidi. İçinden siyah dağınık saçlı, kahverengi gözlü, hep siyah giyinmiş bir çocuk çıktı. 14 yaşlarındaydı. Beline simsiyah kılıcını asmış, bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Merhaba, Nico di Angelo. Hades' in oğlu. " dedim burnumu çekerek. Nico geriye bir adım attı. "Adımı nereden biliyorsun ve kimsin?" Diye sordu kılıcını çekerek.

Ona doğru bir adım attım. Nico kılıcını daha sıkı kavradı. "Bana bir adım daha yaklaşma!" Diye patladı Nico. Başımı tuhaf bir açıyla yana eğip:"Ben de bir melezim. Senin hakkında herşeyi bilen bir melez. Beni gölge yolculu ile Melez Kampı'na götürmelisin, büyük abim ile konuşmalıyım." Dedim hızlıca. Nico doğal olarak:" Bana bir canavar olmadığını kanıtla." Dedi. Gülümsedim. Cevap vermedim ve sadece Nico'ya elimi uzattım. Nico'ya bir görüntü gösterdim. Tek kaşını havaya kaldırdı:" Sen...Neyse sadece elimi tut." Dedi ve beraber gölgelerin içinde hapsolduk.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top