NICO
Önümdeki sise babakaldım. İçinden Hermes' in çıkacağını tahmin etmemiştim.
Elfi andıran, bebeksi bir surat, sivri kulaklar, hınzır gözler, kısa sarı saçlar... Elindeki telefonla tam oluyordu. Neydi o yılanların adı? George ve Martha.
Habercilerin tanrısı Hermes, bana bakıyordu. Ben ise elindeki telefonundaki titreşime. Sürekli mesaj geliyordu.
" Selam, şey... Nico, değil mi?" Başımı salladım. Elini uzattı. Ben de ona uyum sağladım. Artık babam dahil tanrıların önünde eğilmiyordum.
Arkadan Kheiron geldi. Tam eğilecekken Hermes elini havaya kaldırdı:" Eğilmene gerek yok, Kheiron."
Kheiron normal pozisyonuna geçti. Bir ona, bir bana bakıyordu. Hermes en sonunda boğazını temizledi ve konuşmaya başladı:" Poseidon'dan bir mesaj getirdim. Bunu bizzat kendisi söylemek istiyormuş. Her an ge-"
Sözünü bir Pop sesi böldü. Denizin içinden tüm gösterişiyle Poseidon çıktı. Herkes toplandı, ben hariç herkes eğildi.
"Beş uğursuz. Onlar nerede?" Hepimiz onlara döndük. Onlar da ayağa kalktılar. Rue
dışında hepsi tedirgin gözüküyordu. Öne çıktılar. "Biziz." Dedi Rue. Poseidon simsiyah sakalını kaşıdı:" Siz mi çaldınız benim incilerimi? Hemen geri verin!"
Rue öne çıktı:" Biz çalmadık. Biz si-" " Size, nasıl inanmamı bekliyorsun? Siz Beş Uğursuz'sunuz. Size nasıl güvenirim? Ha? Sizin ebeveynlerinizle daha kaç kere savaş yapmak zorundayız? Bize karşı olmadığınızı nereden bileceğim?" Diye köpürdü Poseidon üç dişli yabasını yere hışımla saplarken.
Rue korkunç gözüken gözlerini açtı. Şimdi gözlerinin içi altın renginde parlıyordu.
Birden Rachel yere kapaklandı. Titriyordu. Gözleri yeşile büründü ve ağzından yine o yeşil dumanlar çıktı. Yine bir kehanet...:
Beş Uğursuz güneye gidecek
Yanında iki kurban götürecek
Yeni dostlar cehennemde kavrulacak
Ecelin sesine kulak verene kadar
Ölü düşman güçlenecek
Ta ki kurbanlar son nefeslerini verene dek
Cezalı Titan kızı korkuyu yenecek
Ancak bunun için bir bedel ödeyecek...
Kehanet bittiğinde Rachel çığlık attı. Bu, tarihteki en uzun kehanet olmalıydı. Bir görev için iki kehanet. Üstelik birisi çok uzun ve pek de hoş değil...
Kheiron bize döndü: " Jüpiter Kampı ile konuşmalıyız. Hemen."
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top