NICO
Yola çıkmaya hazırlanıyorduk. Yeni bir kehanet gelmişti. Neydi?
5 Uğursuz düşecek eski yollara,
Deniz'in incisini bulmaya
Gece ile gök birbirine girecek
Ebeveynler affedilmeyecek
5 uğursuz Rue ve diger dört melez olmalıydı. Deniz'in incisi... yeni bir görev. Henüz bilmiyoruz. Gece ile gök. Hiç bilmiyoruz. Ebeveynler affedilmeyecek... İşte bu kötü...
Şimdi çıkma gorevimiz diğer dört melezi bulmaktı. Ben ve Rue.
"Tamam, nereye gitmeliyiz?" Diye sordum. Rue bir süre düşüldükten sonra kulağıma gitmemiz gereken yeri fısıldadı. Güzel, İngiltere...
***
Aşağıya doğru düşüyorduk. Tıpkı geçen yaz Reyna ve Koç Hedge ile başımıza gelenler gibi...
Bir süre bayılmış olmalıydım. Rue beni hassas noktama serçe bastırarak uyandırdı. Hemen Rue'nun elini tuttum ve bu sefer yine ışınlandık.
Bu sefer Atlantik Okyanusu'ndaydık. Aman ne hoş... Bayılma noktasına gelmiştim. Kusmak istiyordum. Yakında bir kara vardı ancak yüzemeyecek durumdaydım.
Rue gayet sakin gözüküyordu. Zaten herşeyi biliyordu kız.
Beni kollarımdan çekip kıyıya doğru yönlendirdi. Ne yazık ki yine bayıldım.
***
Uyandığımda uzerimde iç çamaşırım dışında birşey yoktu.
Dejavu
Yine. Reyna ve Koç Hedge. Anılar.
Rue tepemde dikiliyordu. Tarçın rengi dalgalı saçları çilli suratına yapışmıştı. Güneş ışığı altında çok güzel gözüküyordu.
Doğrulmaya çalıştım ancak Rue beni engelledi. Agzıma bir ambrosia attı.
" Kaç gündür baygındım?" Diye sordum gözlerimi ovuştururken. Rue omzunu silkti."Bir gün, yedi saat, kırksekiz dakika ve otuz üç saniye." Dedi. "Peki..." dedim kaşlarımı çatarak. Bu kız ile zaman hakkında tartışmak imkansızdı.
Yaklaşık yarım saat sonra tekrar gitmeye karar verdik ve yine gölgelerin içinde hapsolduk.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top