NICO
Kampa vardığımızda sendeliyorum. Gölge Yolculuğu beni öldürüyor.
Rue kolumdan kemikli elleriyle beni yakalayınca ürperdim. Tuhaf biriydi. Acaba kimin kızıydı?
"Abimi görmeye gideceğim. " dedi Rue. Kaşlarımı çattım. "Abin kim?" Cevap vermedi. Sadece Büyük Ev'e doğru yürümeye başladı.
"Bana gitmemde yardım et körüm." Bir bu eksikti. Kör bir melez. Rue'nun kolundan tutup Büyük Ev'e bıraktım. Kheiron bizi görünce şaşırdı.
"Merhaba, Nico. Yeni bir... Melez mi buldun?"
Başımı evet manasında salladım. Rue Kheiron'a yaklaştı.
"Abi!" Dedi Rue. Abi mi? Kheiron mu?
Kherion gür kaşlarını çattı. "Karıştırıyorsun galiba. Ben Kherion. Ben bu ka-"
"Biliyorum." Kheiron'un lafını kesti. "Sen benim abimsin."
Ne? Rue...? Kherion? Abi-Kardeş? Yok, almayayım...
"Neyden bahsediyorsun Rue?" Dedim titreyerek. Rue kör gözlerini kapatan güneş gözlüğünü çıkarttı ve gözlerini açtı. Ürperdim.
Rue'nun gözbebeği neredeyse yoktu. Göz rengi ise süt gibiydi. Çok açık bir mavi...
Rue sonra açıklarım gibisinden bir bakış attı. Kherion ise donakaldı.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top