LUCAS

Otobüs harekete geçmek üzereydi. Sarı dağınık saçlarımı kaşıyorum. Arkadan en iyi kankam bana omuz atınca bir an sıçradım. William.

"Bu geziler beni bayıyor. Bana ne 400 yıl önce kimin ne yaptığı? Sanki ben doktor olunca bana hastayı verdiklerinde 'Fransız Ihtilali ne zamandır?' Diye soracaklar da..." diye homurdanıyor William.

"Aynen Will. Bugün Hockey antremanına geliyor musun?" Diye sordum. William uzun kahberengi saçlarını geriye attı:" Tabii ki de! Gelmediğim gün oldu mu ki? Bende Kanadalı kanı var Lucas." Dedi. William'ın kafasına dalgadan vurdum. "Hepimiz Kanadalı'yız salak." Dedim. William sırıttı.

Kolumu onun omzuna atıp otobüse doğru yoneldik. Bıkkınlıkla.

Otobüste küçük bir kavga çıktı. Tuhaf kızlar işte. Bu nedenle bir kız arkadaşım yoktu. Yok o ona bunu demiş, yok şu şunu yapmış... Moronlar.

Cassie Jennifer'a laf atmaya çalışıyor:"Sen ne hakla bana bunu dersin? Ha? Bak, seni öyle bi yaparım ki... Sen kendini ne halt zannediyorsun? Pislik!" Jennifer elini incecik beline koyuyor:"Istediğimi derim, sana ne yavşak karı hazretleri! Senin o ses tellerini koparıp keman telime takarım ben!" Kavga süperdi.  Ne yazık ki öğretmen müdahalesi ile sona erdi. Ben de uyumaya başladım.

***

Rüyamda bir adam konuşuyordu.  Hayır,  bu bir adam değil,  iki adamdı. Hatta dört. Hatta altı. Altı tane de kadın vardı. Tartışıyorlardı:

" Ama bu... Nasıl olabilir ki? O melezler çok tehlikeli olmalılar. Onlar bize karşı gelirlerse... Olimpos batar." Bu bir kadın sesiydi. "Peki benim kayıp incilerim ne olacak? Athena, ya incilerimi bu çocuklar aldıysa? Cezaları ne olacak?" Bu da bir adam sesiydi. Yine o kadın sesi:" Onları kendi tarafımıza çekmeliyiz. Yoksa Olimpos büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. "  dedi.

Uzun süre bir sessizlik oldu. Sonra görüntü değişti.

Bu sefer denizin altındaydım. Görüntü kumun içine daldı. Gizli bir oda vardı. Ortasında da çürümüş bir iskelet. Ellerinde üç mavi parlak inci vardı. Çok büyük bir enerji yayıyordu. Öyle ki terlemiştim.

***

William beni sarsarak uyandırdı. "Noluyo lan?" Diye uyandığımdan biraz utanmıştım.

William okula geldiğimizi söylediğinde lemerimi çözüp hemen sınıfa doğru yol aldım. "Ders ne Wills?" Diye sordum. Tarih cevabını alınca sıkıntıdan ofladım.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top