Elime hançerimi aldı ve Lucas'a öldürücü bir bakış attım. Gövdem geride, kafam dik ve öndeydi. Dizlerim bükük, hançerim de elimde ters dururken gayet ürkütücü gözüküyordum. Gözlerim yuvalarından fırlamış, çene kaslarım gerilmişti.

" Sen ölüsün!" Diye tısladım. Lucas kılıcıyla bana bir hamle yapmaya çalıştı ancak eğidim. Kolunu ters çevirdim, karnına yumruk attım ve kılıcını elinden düşürdüm.

Lucas bana şaşkınlık içinde baktı ve sonra da başını göğe çevirdi. " Gel de dene bakalım Kara Böcek!" Dedi çılgınca sırıtarak. Yüzüme düşen saç tutamına üfledim ve gözlerimi kıstım.

Lucas kollarını iki yana açtı ve gözlerini kapadı. Hala göğe bakıyordu.

Birden üzerime bir ağırlık çökmüş gibi hissettim. Artık dizlerimin üzerinde duruyordum. Ensem terlemişti. Madem gücünü kullanacaktı, o zaman sıra bendeydi!

Bir savaş narası attm ve karanlğa odaklandım. Neyse ki geceydi. Etrafı karanlığa boğdum ve bununla beraber üzerimdeki yük de azaldı.

Lucas dizlerinin üzerine çöktü. " Gözlerim! Kör oldum!" Dedi eliyle yüzünü kapatarak. Yine çılgınca sırıttım ve ona hançerimi saplamak için yaklaştım. Hançerimi havaya kaldırdım, ancak birisi beni yere itti. Çığlık attım.

" Kimsin? Kalk üstümden!" Diye haykırdım. Etraftaki siyah sis yok olmaya başlamıştı.

Bu Nico'ydu. Bana sarıldı, ben de suratımı onun göğsüne gömdüm. Ağlıyordum. Ne olmuştu?

Lucas'a baktım. Her ne kadar Reyna onu sakinleştirmeye çalışsa da yerinde tepiniyordu. Hırlıyordu.

***

Kafamı ovalayarak Akiko'nun yattığı yere gittim. Orada Nico vardı.

Nico çok iyi bir insandı. Aynı zamanda akıllı. Başınızı koymak için en uygun omuzdu, sırlarınızı paylaşmak için en uygun sırdaştı ve akıllı teknikler kullanmak için en iyi beyindi. Daha ne olsun?

Nico beni görünce sadalyesinden ayağa kalktı. Akiko'nun ise gözleri parladı. " Selam." Dedim dudağımı kemirerek. Nico başını salladı, Akiko ise " Selam!" Dedi sesini duyurmaya çalışarak. Gülümsedim. Ne kadar da tatlı bir kızdı bu!

Akiko'nun yanına gittim ve çömelip:" Daha iyi misin?" Diye sordum. Akiko başıyla onayladı. Elini tuttum. Buz gibiydi. Sonra da saçlarını okşadım. Nico öksürdü. " Ben sizi yalnız bırakayım." Dedi ve bize selam verdikten sonra çıktı.

İç çektim:" En yakın zamanda iyileşeceksin. Rue birkaç gün içinde diyor." Akiko Rue adını duyunca bir tedirgin oldu. Elini daha da sıktım. " Merak etme, o bilerek yapmaz. Eminim ki bir planı vardır. Ona güveniyorum. " dedim. Akiko niraz daha rahatladı.

Öyle havadan sudan bahsettik, birkaç erkek tavsiyesinden sonra da yemek için dışarı çıkmak zorunda kaldım. Akiko'ya fazladan tatlı getireceğim sözünü verdikten sonra yemekhaneye doğru gittim.