17.BÖLÜM ~GÜLÜMSE~

"Şu yalan dünya için kırdığın kalbe yazık değil mi ? Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Gülüp geçmek varken neden kendine eziyet edersin ki ? Gülmek güzel şey doğrusu. Sen gülebildiğin kadar güzelsin..."

Multimedia : Ufuk Beydemir - Ay Tenli Kadın

~~~~~~~~~~~~~~

Tamay tam konuşacakken çalan telefon sesi konuşmasına izin vermedi. Çalan telefon zil sesi benimkiydi (Amy Shark - I Said Hi). Tamay'a elimle bir dakika işareti yaptım. Hırkanın cebinden çıkardığım telefondan arayan kişiye baktım. "BALLI LOKUMUM arıyor" yazıyordu. Benim ex aşkım ve Ayaz'ın biricik aşkı Hazal'ım arıyordu.

Tamay'a "Açsam olur mu ? Normalde fazla önemli bir şey olmasa aramaz mesaj atar."dedim müsade isteyerek. Kafasını sorun değil anlamında salladı.

Hazal'ı daha fazla bekletmeden çalan telefonumu açtım. "Efendim kankaların gülü."dedim hafif neşeli bir sesle. "Ya tabi tabi kankaların gülü kaç saattir arıyorum bu telefon neden ilk çaldığında açılmıyor Biray Hanım."dedi hafif sinirlenmiş halde.

"Ya aşkım, kankam, güzelim, ballı lokumum müsait olsam açmaz mıyım? Hem sen beni önemli olmasa aramazsın normal mesaj atarsın. Noldu atomu parçaladın da haberim mi yok?"dedim dalga geçercesine.

"Ya evet evet atomu parçaladım haberin yok. Saçma saçma konuşma Biray ya hem sana ne diyeceğim. Duyunca şok olabilirsin. Ben şok oldum düşün yani."dedi ciddi bir ses tonuyla.

"Hadi bekliyorum çatlatmasana kadını ya Hazal. Bekliyorum."dedim meraklanmış halde. " Hazır mısın? Patlatıyorum bombayı."dedi sabırsız halde.

"Eveeeeet hadi artık Hazal. Anlat çatladım burada."dedim. Hazal sesini düzeltmek için hafif öksürür gibi bir ses çıkardı. "Biraaaayyyyyyy! Ayaz bana. Bana bana sevdiğine 6 yıllık çıktığı kıza evlenme teklifi etti. İnanabiliyor musun ? Benim öküz bana evlenmek teklifi etti. Hemde taksimin orta yerinde."dedi hem gülüyor hem de ağlıyordu. Bunu burnunu çekmesinden anlamıştım.

"Neeeeeeeeee. Hadi canım inanmam Ayaz benim uyuz ikizim olandan bahsediyoruz değil mi ? Sana evlenmek teklifi etti. Oha kızım bu bomba bir haber bir dakika bekle bunu odamda konuşalım. Şuan dışarıdayım da."dedim.

Telefonu bekletmeye aldıktan sonra Tamay'a döndüm. "Canım ben eve geçsem olur mu ? Seninle yarın sabah konuşsak. Özür dilerim gerçekten. Fakat böyle bomba bir haberi kaçırmak istemiyorum."dedim şirin şirin bakarak.

"Tamam tamam daha fazla böyle bakmaya devam edersen öpeceğim. Ayrıca mutluluklar. Zaten yarın bunun acısını çıkartırım."dedi kendinden emin şekilde. Yanağına bir öpücük kondurdum. Görüşürüz dedikten sonra koşarak bahçe kapısından içeri girdim. Evin kapısını anahtarla açıp içeri girdim. Merdivenlerden hızla çıkarak odamın kapısını açıp hızla yatağımın içine girdim.

Komodinin üstünde ki bluetooth kulaklığımı alıp kulağıma taktım. Bekletme de olan telefonu açıp "Evet seni dinliyorum Hazal'ım."dedim heyecanlı şekilde.

"Oh be sonunda geldin."dedi Hazal.

~~~~~~~~~~~

Bir kaç saat önce Hazal'dan;

Evden çıkmıştım. Bahçe kapısının önünde Ayaz'ın gelmesini bekliyordum. Normalde kadınlar bekletir derler ya kesinlikle yalan Ayaz beni tam 6 yıldır hep böyle bekletiyor. Erken geldiğini daha göremedim. Hep söylediği şey ise 'Aşkım napim İstanbul trafiği' diyor. Yalnız unuttuğu bir şey var Ankara'da da böyleydi. Ama olsun böyle uyuz da olsa o benim bir tanecik manyak öküz sevgilim.

Korna sesiyle irkildim. Bak biz konuşurken gelebilmiş bile Ayaz Bey. "Aşkım hadi ama geç kalacağız."dedi Ayaz. Sanki o beni almaya geç kalmamış gibi.

Araba kapısını açıp ön koltuğa Ayaz'ın yanına oturdum. "Hem geç kalıp hem de bana geç kalıyoruz demen de ayrı bir ironi Ayaz Bey. " dedim trip atarak.

"Gerçekten anlamıyorum ben seni güzelim. Hem bana laf sokup hem de trip atmak. Yemin ediyorum oscarlık oyuncusun. Bak valla seni harcıyorlar. Gel reklam şirketinden seni oyunculuğa transfer edelim ne dersin?"dedi pişkin pişkin sırıtarak.

"Ayaz canım Biray'la siz ikiz olduğunuza emin misiniz ? Malum Biray hiç böyle espriler yapmaz da. Bir de güldürsen hadi neyse de gülmüyorum da bak."dedim ona hala trip atmaya devam ederek.

Daha fazla konuşacağımı bildiği için sustu. Arabayı çalıştırdı. Radyodan bir şarkı açtı. Bende başımı pencereye yasladım. Hem şarkıyı dinliyor hemde yolu izliyordum. Uzunca bir zaman geçmişti.

Derken Ayaz arabayı durdurdu. Işıkta mıyız diye karşıya baktım. Taksim de ışıklardaydık. Ayaz bana bir şey demeden trafiğin ortasında elinde nerden aldığını bilmediğim bir mikrofonla arabadan dışarı çıktı.

Trafik ışıklarının olduğu yere yolun ortasına geçti. Elinde ki mikrofonu ağzına götürdü. Bende bu gene ne yapıyor diye camdan onu izliyordum. "Evet İstanbul trafiği yolcuları. Bu çocuğun işi gücü yok mu ? Bizi Taksimin göbeğinde birazdan yeşil yanacak olan ışıklarda neden bekletiyor diyor olabilirsiniz. Haklısınız da fakat bugün burda çok önemli bir iş için sizi meşgul ediyorum."dedi ciddi ve keskin konuşmasıyla.

"Hazal aşkım arabadan çıkar mısın?"dedi ona ölümcül bakışlarımı atıp arabadan çıkmayacağıma dair hareketler yapıyordum. Ayaz "Aşkım hadi ama bak herkes seni bekliyor. Öyle değil mi ?"dedi etraftaki insanlara karşı.

Etrafta insan birikmeye başlamıştı çoktan. Etrafta ki insanlar çık çık diye bağırmaya başlamışlardı. Zaten onlara da eğlence gerek. Ben de daha fazla durmadan tamam tamam diyerek arabadan aşağı indim söylenerek. Ayaz'ın yanına doğru ilerledim.

Karşısına geçtim. "Evet Ayaz bu insanları ve beni neden beklettiğini söyler misin acaba?"dedim sinirlenmeye başlamış şekilde. Zaten herkes bize bakıyordu. Huzursuzlanmaya başlamıştım.

Ayaz sağ elini ellerime getirdi ve ikisini tuttu. Diğer elinde mikrofonla söze girdi. "Biliyorum güzelim. Ben hödük, öküz, uyuz bir insanım. Ama seni fazlasıyla seviyorum. Bak beni tanıyorsun şimdiye kadar emin ol böyle aşık olacağımı inan bilmiyordum. Ve inanmıyordum. Ama sen girdin hayatıma. Hayatım değişti. Beni kendine aşık ettin. Hayatıma eşlik ettin. Hayat benken biz oldu. Söze nasıl gireceğimi inan bilmiyorum. Fakat seni nasıl delicesine sevdiğimi gösterebilirim."dedi ben daha duyduklarımın şokunu yaşarken sol elimi aldı kalbinin üstüne koydu ve konuşmasına devam etti. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile.

"Duyuyor musun sesini? Nasıl çarpıyor hızlı hızlı. Ben senleyken hep böyleyim Hazal. Hazal'ım. Ve sadede gelecek olursak."dedi ve elimi tuttu. Yere diz çöktü. Hayır hayır düşündüğüm şey değildir değil mi ?

"Hayatımın anlamı. Sana 6. yıl dönümümüz de yani bugün."dedi doğru ya nasıl da unutmuşum işten güçten. Ayaz'la bizim tam bugün 6. yılımıza girdiğimiz gündü. Biz olalı tam 6 yıl oldu.

Ceketinin cebinden bir kutu çıkardı. Galiba evet evet düşündüğüm şey dedim. Ayaz sesini açmak için hafif öksürdü. Sonra dudaklarını araladı. Kutuyu açtı. Muhteşem güzellikte ki o tektaş gözüktü.

"Taksim şahit olsun bize güzelim. Ay tenli kadın başının belası bu adamı bir ömür hayatına alır mısın? Benimle evlenir misin Hazal'ım?"dedi gözleri dolmuş şekilde.

Gözlerimde yaş kalmamışken derin bir nefes aldım. Kocaman gülümsedim. Dudaklarımı araladım. "Eğer ben senin Leyla'nsam. Ve sen mecnunum. Seni bir ömür hayatıma alırım. EVEEEEEEEEEEET."dedim hala ağlıyorken.

Ayaz da kocaman gülümsedi. Yüzüğü sağ işaret parmağıma taktı. Sonra yerden kalktı. Hemen birbirimize sarıldık. Sımsıkı hiç bırakmayacaksızın.

~~~~~~~~~~~~

Şimdi Biray'dan;

"İşte böyle."dedi Hazal hem neşeli hem de ağlamış bir sesle. 

Ben ne olduğumu şaşırmıştım. Sadece ona "Gözlerim doldu be kızım. Umarım hep böyle güzel olursunuz güzelim."dedim bende ağlamaklı tonda.

"Daima.."dedi Hazal.

~~~~~~~~~~~~~

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top