MERHABA MUMBAİ
♡Meera♡
Müthiş uyandırma seronomisinden sonra günümün iyi geçeceğini pek sanmıyorum. Hemen üstümü değiştirip okula gitmek için hazırlandım. Vaktim oldukça daraldığından masadan bir şeyler aşırıp hızlıca ayakkabılarımı giymek için kapıya yöneldim.
"Are kızım yine mi bir şey yemiyorsun."
"Geç kalıcam anne."
"Sabah o kadar yatarsan öyle olur Meera hanım."
"Bu seni ilgilendirmez evde kalmış ablacım"
Babam biraz sinirle birazda gülerek
"Meeraa" dedi.
"Bay bay." Diyip çıktım.
Hemen bir taksi çevirdim ve doğrudan okula gittim.
Priya her zamanki gibi beni okulun kapısında bekliyor.
"Are yâr nerde kaldın?"
"Geldim işte yâr."
"Hadi derse geç kalıcaz."
Priya'yla konuşarak yürürken koluma birden biri çarptı. Çarptı demek az oluyor kolumu yerinden çıkarıyordu.
"Ahhh."
"Pardon."
"Are yavaş olsana biraz!"
"Özür dilerim kusura bakamyın."
"Özür dilerim kusura bakmayınmış. Biraz etrafına bakarak yürü."
"Özür dilerim!"
"Özür dileyince her şey bitiyor sanki. Yavaş yürümeyi öğren."
"Önüne baksaydın benim yavaş yürümeme gerek kalmazdı."
"Sen!"
(P)"Meera uzatma gidelim."
"Sen karışma Priya. Önce çarpıyor sonra özür dilerim diyip gidiyor."
"Are kolunumu kırdım, bi yerine bir şey mi oldu neden uzatıyorsun."
"Senin konuşma hakkın yok!"
"Bak kızım doğru düzgün konuş!"
"Arjun sakin ol yâr bırak gidelim."
"Pagaal." (Deli!)
◇Arjun◇
Akşam trenin gürültüsünü çektikten sonra bugün hiç bir gürültü çekicek halde değilim. Karan'la akşam bir otelde kaldık. Sabah erkenden okula gidip öğrenci işlerinden kayıt evraklarımızı verdik.
"Are yâr sonunda Mumbai'deyiz."
"Karan bunu her yarım saatte bir söylemene gerke yok geceden beri bunu çekiyorum yeter artık."
Karan'la konuşurken elimdeki evrakları katlıyordum ki birine çarptım.
"Pardon."
"Are yavaş olsana biraz!"
"Özür dilerim kusura bakamyın."
"Özür dilerim kusura bakmayınmış. Biraz etrafına bakarak yürü."
"Özür dilerim!"
"Özür dileyince her şey bitiyor sanki. Yavaş yürümeyi öğren."
Önüne baksaydın benim yavaş yürümeme gerek kalmazdı."
"Sen!"
"Meera uzatma gidelim."
"Sen karışma Priya. Önce çarpıyor sonra özür dilerim diyip gidiyor."
"Are kolunumu kırdım, bi yerine bir şey mi oldu neden uzatıyorsun."
"Senin konuşma hakkın yok!"
"Bak kızım doğru düzgün konuş!"
(K)"Arjun sakin ol yâr bırak gidelim."
Karan beni durdurmasaydı daha fazla sinirlenip kendimi kaybedebilirdim.
Kız arkamdan "Deli!" Diye bağırdı.
"Saygısız." Dedim sessizce.
Daha fazla uzamasıni istemediğim için arkamı dönüp gittim.
"O neydi öyle yâr nefret püskürtme makinası." Dedi Karan gülerek.
"Saygısızın tekiydi."
"Ee yâr şimdi ne yapıyoruz."
"Otele gidip eşyalarımızı alalım ben kalıcak bir bulmaya çalışıyım sende ablana git"
"Yâr inat etme gel işte."
"Yok kardeşim rahatsızlık vermiyim ben."
"Peki sen nasıl istersen."
Otele gidip eşyalarımızı aldık. Karan'ı taksiye bindirip ablasına gönderdikten sonra soğuk bir şeyler almak için bir markete girdim.
"Yardım etmemi ister misiniz efendim?"
"Zahmet olmasın sana oğlum."
"Ne zahmeti lütfen."
Teyzenin elindeki paketleri aldım. Alışverişe devam ettik.
"Çantan ağır gözüküyor birazını bana verseydin bari."
"Ben şu an gayet iyiyim. Lütfen siz alışverişinize devam edin."
Teyze gülümsedi. Ona kasaya kadar eşlik ettim.
"Çok teşekkür ederim oğlum."
"Ne demek efendim görevim. Size taksi çağırmamı ister misiniz."
"Otoparkta arabam var teşekkürler."
"O zaman size bunları taşımanızda yardımcı olıyım."
"Çok zahmet verdim ama."
"Görevimdir."
Arabanın yanına kadar paketleri taşıdım.
"Gideceğin yere götüriyim seni. Bu kadar şeye kabul et lütfen."
"Ben...aslında nereye gideceğimi pek bilmiyorum."
"Nasıl?"
"Ben buraya yeni geldim ev arıyorum belki siz bilirsiniz. 1 odasını kiraya veren veya ufak bir evi olan biri var mı?"
"Çantandan evsiz olduğunu anlamalıydım." Dedi teyze gülerek.
"Yeni geldiğim için buraları pek bilmiyorum."
"Bildiğim yok ama seni böyle dışarda bırakamam bu gecelik misafirimiz ol eşim arabada onunlada tanışmış olursun."
"Ben... zahmet vermiyim."
"Lütfen."
Peki manasında kafamı sallayıp arabaya bindim.
"Namaste."
"Are ben senin ismini sormayı unuttum."
"Arjun."
"Kabir, Arjun bana içerde paketleri taşımam için çok yardımcı oldu. Buraya yeni gelmiş kalıcak bir yeri yok bir ev arıyor bu akşamlık onu misafir edebiliriz değil mi?"
"Tabiki merhaba Arjun."
"Merhaba efendim."
"Bu arada benim adımda Sunita."
"Memnun oldum efendim."
"Arjun nerede okuyorsun?"
"Mithibai Kolejinde."
"Öyle mi benim kızımda orda okuyor hangi bölüm?"
"Bilgisayar mühendisliği."
"Zeki çocuksun anlaşılan."
Gülümsedim.
Biz muhabbet ederken sanırım eve gelmiştik. Arabayı parkedip indik. Beraber içeri girdik.
"Kabir siz oturun ben yemeği hazırlıyım."
Sunita teyze içeri gitti. Kabir amca ise beni avluya çıkardı. Orda oturup muhabbet etmeye başladık.
"Buralarda ufak ve makul fiyatta ev bulman zor evlat yada kiralıyacak bir oda bulman."
"Buna mecburum efendim. Çalışacağım işi buraya gelmeden önce bulmuştum. Yarın başlıyıcam bir arkadaşım var oda iş bulunca ortak bir ev tutucaz ama şu anlık ufak bir yere ihtiyacım var."
"Anlıyorum. Beni iki dakika bekle ben hemen geliyorum."
Kabir amca içeri gitti. 2 dakika sonra tekrar yanıma döndü.
"Tamamdır evlat ben sana bir oda buldum."
"Ama? Zor olduğunu söylemiştiniz."
"Sen iyi ve saygılı bi çocuksun. Evde boş bir oda var istersen orada kalabilirsin. İçinde banyosuda var yemekleride beraber yeriz olmaz mı?"
"Olur ama... ben ne diyeceğimi bilemedim."
"Are ne diyiceksin tamam diyiceksin. Parayıda sıkıntı etme vermesende olur."
"Bunu kabul edemem efendim kalıcaksam kiramı vermem gerek."
"Peki o zaman ben bu işlerden anlamam sen ne kadar vermek istiyorsan onu ver. Odayı istediğin gibi kullan. Tek istediğim yemeklerde bizimle ol."
"Çok teşekkür ederim efendim. Çok iyisiniz."
"Şu efendimide bırak amca de. Amca baba yarısıdır beni öyle gör."
"Peki ef... amca."
"Heh şimdi oldu hadi bakalım yemeğe Sunita teyzen senin için döktürmüş."
Gülümsedim. Önce odaya baktık sonrada yemeğe geçtik. Yemeğe diğer aile fertleride geldi.
"Bu ailemizin en büyük çocuğu Rahul, bu da büyük kızım Anjali, bu da en küçüğümüz Raj."
"Merhaba. Kızınızın Mithibai kolejinde okuduğunu söylemiştiniz Anjali-ji değil mi?"
"Hayır hayır küçük kızım orada okuyor oda nerdeyse gelir."
"Ablam yemeğe beklemediğimiz için kızıcak."
(R)"O zaman zamanında gelsin."
"Abi ablamın neyi zamanında yaptığını gördün?"
"Sorry yâr haklısın."
Kapı açıldı sanırım bahsedilen kişi geldi.
Ama bu o!
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top