49•BB➺「Demir Parmaklık」
50K!💕 Bu süreçte yanımda olan ve gün geçtikçe büyüyen Başa Bela ailesine sonsuz teşekkürler❤ Hepinizi çok seviyorum 💘
Bu arada kitap kapağı yapan, bölüm multileri ile uğraşan ya da tanıtım videoları ile ilgilenen arkadaşlarımız varsa bana özelden yada buradan ulaşabilirler mi?❤❤
⭐SINIR: 60 VOTE 100 YORUM⭐
•
"Bu da bizim damat"
Babamdan gelen sözler ile başım şok ile o yöne döndü.
Bizim damat?
Aras?
Baba ne diyorsun sen!
Aras'a 'biz bittik' bakışları atarken o sadece Enes'e bakıp gülümsemek ile meşguldü.
Annemin yanına oturup çaktırmadan kolunu dürttüm. "Kız Semiha Sultan, baboş nasıl öğrendi her şeyi" diye fısıldadım. Annemde benim gibi eğilerek "Vallahi bende bilmiyorum nasıl öğrendiğini" dedi.
Babam hiç benden tarafa bakmazken, arkadaşlarıyla ilgilenmeye devam ediyordu.
Bir süre sonra misafirler gitmek için ayağa kalktığında kapıya kadar eşlik ettik. Hepsinin gitmesi ile kapıyı kapatıp stres içerisinde salona doğru ilerlemeye başladım.
Gelelim fasulyenin faydalarına!
"Rüya kızım sen bize içecek birşeyler getir ben Aras ile balkondayım" babamdan gelen ses ile iyice tedirginleşip solana giden ayaklarımı mutfağa doğru çevirdim.
Dolaptan çıkarttığım soğuk limonataları 2 tane bardağa boşaltıp onlarıda bir tepsiye aldım. Daha sonra balkona ilerleyip, karşı karşıya oturmuş babam ve Aras'ın önüne bardakları bırakarak geri çekildim. "Afiyet olsun"
"Saol kızım"
Aras Beyden hiç ses çıkmıyordu. İşte öyle havanı alırlardı aslanım. Benim yanımda havalı havalı kimmiş o çocuk tavırlarını yapmayı biliyordu hadi şimdi de babamın yanında konuşsun.
Balkondan çıkıp odama ilerledim. Biraz telefonumla ilgilenmeye çalışsam da tüm hücrelerim şuan babamla Aras'ın ne konuştuğunu merak ediyordu.
Tam ayağa kalkıp yanlarına gidecekken dış kapının kapanma sesini duyunca Aras'ın gittiğini anladım.
Odamdan çıkıp salondan gelen sesler ile oraya doğru ilerledim. Annem beni görünce "Ben bir su içip geleyim" diyerek yerinden kalktı. Gözlerimle oturmasını işaret etsemde gülüp gitmişti.
Hani Aras senin biricik oğlundu aneyy.
Babamın karşısındaki koltuğa oturup, ona doğru döndüm.
"Baba" diye seslendim son bir cesaret kırıntısı ile. "Efendim kızım"
"Nasılsın" düşünüyormuş gibi yapıp bana döndü. "Kızımın benden ilişkisini sakladığını öğrendim. İyiyim bence"
"Ya baba" diyerek yanına kadar ilerleyip koltukta ona sarıldım. "Amacım cidden saklamak değildi, sadece biraz daha emin olmak istedim"
"Emin değilsen zaten bir ilişkiye başlamazdın kızım. Ben Aras'ı tanıyorum zaten az çok. İyi çocuk. O yönden bir sıkıntı yok ama-" koltukta birbirimize sarılırken sözlerini yarım bırakması ile ona baktım. "Ama?"
"Bende kız babasıyım sonuçta " dediklerine gülüp, yanağından öptüm ve daha sıkı sarılmaya devam ettim.
"Sen benim ilk aşkımsın unutma baboş" babamda gülüp bana sarıldı.
"Hele bir ikinci olayım saçlarını keserim" tehditine gülüp geri çekildim. "Nasıl öğrendin?" Dedim deminden beri aklımı kurcalayan soruyu sorarak.
"Annen yüksek sesle Leyla yengenle konuşuyordu. O sırada anladım. Biliyorsun annenin pek ses ayarı yoktur"
Mutfaktan bir anda çıkıp yanımıza sinirle gelen anneme baktım. "Ne diyorsun sen Adem?" Sinirle iki elini belinde birleştirmiş, babama bakıyordu.
"Ne diyeyim hatun. Saat çok geç olmuş diyorum artık uyuyalım" babamla birlikte kanepeden kalkıp odama doğru ilerledim. Bu sırada da annem ışıkları kapatmış babamla birlikte odalarına geçmişti.
Odamın kapısını açıp içeriye girdiğimde yatağımda yatan bir adet öküz ile artık şaşırmayı kenara bırakarak sinirle ona baktım.
"Sen hangi cesaretle geldin yine?" Gülüp yatağımda iyice yayıldı. "Bu evin damadı olma cesareti ile"
Dediklerine gülüp yanına oturdum. "Ne konuştunuz babamla?" Diye merakla sordum.
Ellerini saçlarından geçirerek boş bir ego ile konuşmaya başladı. "Bu eve ne kadar iyi bir damat olabileceğimi söyledi, tabi ben dedim Adem Abi ben sizin damadınız falan olmak istemiyorum diye. 2 gün sonra ben Rüya'yı bırakırım dedim. 5 ay da kız bende hayat denilen bir şey bırakmadı iyi bile dayandım falan diyince işte sende haklısın dedi" omzuna sert bir yumruk indirdim. Dalga geçtiği apaçık ortadaydı salağın.
"2 gün sonra beni bırakta seni babamın pompalısı ile vurmuyor muyum?" Tedirginlikle yerinden doğruldu. "Babanın pompalısı mı var?" Başımı olumlu şekilde salladım.
Yalandan kim ölmüş?
"Desene o zaman bir ömür yanındayım göt korkusu yüzünden"
"Öyle demek?" Diyerek yerimde doğruldum. "Vallahi Arascım sen gitsen elimi sallasam ellisi değil yüzellisi o yüzden sen kaybedersin aslanım" kolumdan tutarak göğsüne çekti beni. "Yüzellisine kadar söverim deli etme adamı"
"Hı hı aynen" diyerek beline sarılmaya devam ettim. Bir anda aklıma gelen düşünce ile yerimden doğruldum. "Sen yine mi pencereden girdin odaya?" Kolumu tutup tekrar göğsüne çekti. "Başka girebileceğim yer yok" sağ eli ile saçlarımı okşarken bir süre öyle sessizce bekledik. Duvardaki saate gözlerim çarptığında gecenin 2'si olduğunu fark ettim.
"Aras?" Diye mırıldandım. "Hım?"
"Saat çok geç olmuş artık git istersen" Aras doğrulduğunda bende onunla doğrulup geri çekildim. Yataktan kalkıp tam pencereye ilerleyecekken "Dur ordan inme gece gece sakatlık falan olur dış kapıdan çık" diyince omuzlarını silkip odamdan çıkmaya hazırlandı. Ondan önce çıkıp etrafı kontrol ettim.
"Çabuk ol etrafta kimse yok" benim bu halime gülüp "Kendi kendine aksiyon yaratma annenle baban uyuyordur evde de zaten başka kimse yok" diyip odadan çıktı. Dış kapıya kadar gitmeye üşendiğim için odamın kapısını kapatıp üzerimi değiştirdim. Yolu biliyordu nasıl olsa.
Pijamalarımı giyip Aras'ın yatağımdan attığı Frank'i alıp tekrar yatağıma koydum. Küçük sepetinde uyuyan Dobby'ninde başını okşayarak yatağımın içine girdim. En sonunda gelen uykum ile kendimi uykuya bıraktım.
Sabah gözlerimi annemin "Eve hırsız girmiş Adem!" çığlığı ile açtım.
Hırsız mı?
Nerede o puşt?
Odamdan apar topar çıkıp annemin yanına geldim. "Nerde? Hani nerede?"
Holde kuyruğunu yakalamaya çalışan köpekler gibi dönmeyi bırakıp anneme döndüm. "Kız kör müsün baksana yerde vazo kırılmış"
Annem in çiçeklerini koyduğu vazo yerde kırılmış bir şekilde duruyordu.
Aceleci bir şekilde merdivenlerden inen babam "Evde her şey sağlam ve yerli yerinde hırsız olduğuna emin miyiz?"
Sabah sabah bünyeme ağır gelen aksiyon ile kendimi duvara yasladım. "Gece Dobby falan uyanmıştırda kendine oynayacak bir şeylerle meşgul ederken o düşürmüştür" dedim. Herkes bu fikrimi onaylarken babam cebinden çıkarttığı telefonunu eline aldı. "Ben yinede pencereler için demir parmaklık istiyeyim. Ne olur ne olmaz"
Demir parmaklık fikri ile Aras aklıma geldiğinde bu fikire güldüm. "Aynen baba iyi düşündün vallahi " dedim. Artık giremezdi odama.
Aklıma gelen okul ile hızla odama koşturdum. "Bugün benim okulum vardı!"
Formamı giyip çantamı hazırladım. Saçlarımı da düzeltip saatin daha erken olmasından faydalanıp telefonumu elime aldım. 2 tane bildirim vardı.
Öküz🐂: Çıkarken birşeyi kırdım herhalde.
Takvim:
Öküz🐂 kişisinin doğum gününe son 10 gün kaldı.
Son bildirime şokla baktım.
Hass..
Ne bok yapacaktım ben şimdi?
•
Bu da burada biter ve ben kaçaarr kxldld
Sizce Aras'ın doğum gününde neler olacak?
Rüya hediye olarak ne almalı?
Efe garibime bir manit yapayım mı?
⭐SINIR: 60 VOTE 100 YORUM⭐
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top