48•BB➺「Damat」
Sınır geçilmemiş ama ben yinede bölümü atıyorum. Bu da benim adamın dibi oluşum lcldldldls
Neysee vote verin looooğğ okuyup okuyup geçmeyinnn
Keyifli okumalar💞
•
Odaya tekrar gelen hemşire hepimizi dışarı çıkartıp Leyla Yengeye müdahalede bulundu. Koridorun başından sonuna kadar yüksek sesle konuşan Efe ise hepimizin başında ağrıya sebep oldu.
"Ulan Harun Abi hiç beklemezdim valla bir junior Aras daha geleceğini." Harun Abi gülerek Efe'nin omzunu sıktı.
" Biriyle baş edemiyorum daha ikincisiyle nasıl uğraşacağım lan ben" diye bağırarak koridordan çıktı Efe.
Gülerek yan tarafımda dalgın bir şekilde oturan Aras'a bakışlarımı çevirdim. Gözlerini sabit bir noktaya dikmiş, oraya bakıyordu.
Odadan çıkan hemşire Leyla Yengenin kendine geldiğini, çıkış işlemlerinin yapılabileceğini söylemişti.
Harun Abi işlemleri halledip daha sonra Leyla Yenge ile birlikte hastaneden çıkmıştı. Bu sırada Aras annesinin yanına gitmiş yaklaşık 5 dakika sonra odadan çıkmıştı.
Bizde çıkışa ilerleyip Aras'ın arabasına yerleştik. Arasgilin evine geldiğimizde evde tam bir cümbüş havası vardı. Haberi duyan herkes eve gelmiş Leyla yengeyi tebrik ediyorlardı. Efe'nin annesi önceden gelmiş çeşit çeşit yemekler yapmıştı biz gelene kadar.
Her zaman olduğu gibi yemekleri gören Efe, bizi unutmuş yemeklere saldırmıştı.
Peri ile Eymen'de gizli saklı konuşurken oldukça mutluydular. Yanımda bulamadığım Aras ile çevreye bakındım. Salonda da olmayınca odasına doğru ilerledim.
Kapısını çalıp, beklemeye başladım. İçeriden gelen tanıdık "Gel" sesi ile daha fazla beklemeyip, içeriye girdim.
Yatağın üzerinde sırt üstü uzanan Aras'ı görünce bende yanına uzandım. Başımı göğsüne koyup sol elimle belini sardım.
"Mutsuz gibi gözüküyorsun?" Soruma yanıt gelmeyince bakışlarımı tekrar Aras'a çevirdim. Dalgındı.
"Sevinmedin mi yoksa bir kardeşin olacağına?" Diye sordum. "Sevindim mi bilmiyorum ama üzülmediğim kesin"
"Neden öyle diyorsun ki?" Sıkıntı ile derin bir nefes alıp geri verdi.
"Kızım 19 yıldır evin tek çocuğuyum, ne bileyim ailede başka birinin daha olması garip geliyor" üzerinde doğrulup gülmeye başladım.
"Ha seninki yerinin başkaları tarafından alınma korkusu"
"Öyle de demeyelimde" diyerek beni tekrar göğsüne yatırdı.
Uzun bir sessizlikten sonra "Sence onu benden daha çok severler mi?" Diye Aras konuştu. "Aras sen mal mısın? Niye senden çok sevsinler. 5 yaşındaki çocuklar gibi davranıyorsun"
"Rüya anlamıyorsun" diyip bana sırtını dönmeye çalıştı. Göğsünde duran kafam onunla birlikte dönünce bir an kopacak sandım.
Kafamı kurtarıp, doğruldum ve Aras'ı tekrar kendime doğru çevirdim. Bakışları bende olmayan Aras'ın yüzüne ellerimi koyup bana bakmasını sağladım.
"Canımın içi anlıyorum seni ama bebek daha o yeni doğacak. Belki de ailede onu en çok sen sevip kollayacaksın. Hem seni ben seviyorum yetmez mi?" Bir anda yüzünde oluşan gülümseme ile beni tekrar üzerine çekip, sarıldı.
"Yeter ama bizimkiler yine çok şey yapmasın ona"
"Aras öküzün önde gidenisin hatta bayrak sallayanısın" dedim üzerinden kalkarken. Anlamayarak bana baktı.
"Ne dedim ki şimdi ben?"
•
"Semiha Sultan, ben evden kaçar" diyip annemin bir şey demesini beklemeden evden çıkıp asansöre bindim. Apartmandan çıktıktan sonra anında çalan telefonum ile kimin aradığı tabiki de belliydi.
"Ne oldu aney sende mi hamilesinde bir şeyler aşerdin. Bu yüzden akşam gelirken almamı mı istiyorsun"
"Sus kız" diye bağırdı diğer hattan. Ses volümü kulaklarımı delip geçtiği için sesi biraz kıstım.
Canım anam sesi nasıl da gür çıkıyordu.
"Akşam babanın arkadaşı gelecekmiş erken gel de birlikte yemek yapalım"
"Tamam Semiha Reis" dedim telefonu kapatmaya hazırlanırken.
"Bu arada gelirken pastahaneye uğrada geçen gün aldığın kurabiyelerden al canım çekti" dediğinde gülerek "Kııııız-" diye ima yapacakken suratıma kapanan telefon ile başımı iki yana salladım.
"Bir bebekte sen fırlataydın keşke aney"
"Kim bebek fırlatıyor kanka, Aras mı?" Yanıma gelen Efe'ye baktım.
Bebek fırlatan bir Aras mı?
Doğumhanede uzanmış sancıdan yüzünde terler oluşmuş ve acıdan benim elimi tutuyor?
Gülme Rüya şuan dışarıdasın, sakın gülme.
"Fırlatsa birkaç tane iyi olur kanka" dedim bende Efe'ye takılırken. " AmDa olma vaktim geldi de geçiyor kankim"
"AmDa?" Efe büyük bir ilgiyle bana doğru dönüp anlatmaya başladı. "Şimdi canım kankim malûm ben hem amca oluyorum hem dayı oluyorum. İkiside olunca ortaya böyle bir şey çıktı. Nasıl kelime ama?"
Parmağımla mükemmel işareti yaptım. "Efsane"
"Bu arada canım kankam sen nereye gidiyorsun." Diye soran Efe'ye omuzlarımı silkerek yanıt verdim.
"Öylesine gezeyim diye çıktım. Aras'la buluşacaktım ama onunla buluşmaya da daha 1 saat var." Beni kolumdan tutarak sürüklemeye başladı.
"O zaman canım kankam birlikte sokak yemekleri keşfine çıkıyoruuzz" diye bağırdı gereksiz bir hevesle.
Bu hâline gülüp ona ayak uydurdum. Eh biraz da kankimle vakit geçireyim.
"Efe bu harika bir şey!" Diyerek elimde ki köfte ekmeğimden bir ısırık daha aldım.
"Kanka sen bana uysan ben sana daha ne tür efsane yemekler yediricemama bok yüzlü Aras'la dolaşıyorsun hep" dediklerine gülüp bir ısırık daha aldım.
Bu köfte ekmek Aras'ın yengecini sollardı!
Cebimde çalan telefon ile ekmeğimi küçük masanın üzerine bırakıp, ellerimi peçete ile temizledim. Bu sırada çalan telefonum kapanmış, tekrar çalmaya başlamıştı. En sonunda elime aldığım telefonum ile arayana baktım. "İti an çomağı hazırla"
"Efendim Aras" diye yanıtladım telefonu.
"Nerdesin sen? Bu telefon niye ilk çalışta açılmadı?" Dediklerini umursamayıp konuşmaya devam ettim.
"Bende iyiyim hayatım" iki üç tane ısırığı ağzına alan Efe hepsini bir anda yutup elimdeki telefonu aldı.
"Aras aşkım nasılsın?" Efe'nin yüzü morardığında "Olmayan şerefimi niye sikiyorsun canımın içi"
Efe elindeki telefonu bana uzattı. "Al seni istiyor" Gülerek telefonu tekrar elime aldım.
"Efendim Aras"
"Sen o bok suratlının yanına ne yapıyon Rüya?"
Aras.. aşkım.. Daha demin de Efe senin için bok suratlı dedi ama sen bilirsin..
"Oturuyoruz noldu ki?"
"Güzelim hani biz buluşacaktık ya?" Güzelim kelimesine takılı kalan beynim ile son dediklerini anlamamıştım.
Benden ses çıkmayınca Aras yüksek sesle konuştu.
"Rüya sen nerdesin?" Bağırması ile yerimde sıçrayıp " Sahil kenarındayız" dedim.
"Şu telefonu yanındaki gereksize versene" diyince elimdeki telefonu Efe'ye uzattım. "Seni istiyor"
Efe tedirgince telefonu aldı. "Aras valla bişey yapmadım sevgiline. Sadece köfte ekmek yedik. Zaten zar zor bir yenge yapmışsın bana ben onu niye zehirliyim" dediklerine gülüp, son bir iki lokma kalan köfte ekmeğimi yiyip, ayranımı içtim.
Efe de konuşmasını bitirip telefonu tekrar bana verdi. Biten yiyecekler ile hesabı ödeyip kalktık. Bu sırada da tam önümüzde tanıdık Aras'ın arabası durdu.
İçerisinden çıkan Aras ile gülümseyip ona doğru ilerledim. Yanına geldiğimde bana sarılınca bende ona sarıldım. "Niye geziyorsun şununla" ayrılıp ona baktım. "Öyle deme kırılır"
"Valla çok kırılıyorum aşkım" Aras Efe'ye doğru atıldığında Efe kız gibi çığlık atıp kaçtı.
"Hadi ordan lan" Aras her ne kadar böyle ters konuşsada Efe'yi ne kadar sevdiği gözlerinden bile belli oluyordu.
Aras Efe'yi boşverip arabasına bindi. Bende "Görüşürüz" diyip Aras'ın yanına geçtim.
Birkaç saat Aras ile zaman geçirdikten sonra annemin erken gel demesi aklıma gelmiş Aras'a beni eve bırakmasını söylemiştim. Dönüşte de pastahaneden kurabiyeleri alıp öyle geçmiştim. Aras'ın her iki yanağınıda öptükten sonra arabadan inip eve geçtim.
Eve hızla girip üzerimi değiştirdim daha sonra saçlarımı toplayarak annem ile birlikte mutfakta akşam için yemekleri yapmaya başladık.
2 saat sonunda tüm yemekler bittiğinde odama gidip kısa bir duş alıp pantolon ve tişört giydim. Babam ve arkadaşının gelmesine yaklaşık 1 saat falan kalmıştı. Saat ise akşama doğru 7'ye geliyordu.
Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı kurutup, bağladım. Gözlerime rimel sürdükten sonra aşağı inip anneme yardım etmeye devam ettim.
En sonunda çalan kapı ile oraya ilerleyip kapıyı açtım. İçeriye giren babam ile yanağından öpüp geri çekildim. Arkasından gelen arkadaşı ve arkadaşının oğlu olduğunu tahmin ettiğim 20'li yaşlarında biri daha girdiğinde hoşgeldiniz diyerek salona yönlendirdim.
Aradan geçen zaman ile masayı hazırlamış, yemekler yenmiş ve bulaşıkları halletmiştim. Bu zamana kadar adının Enes olduğunu öğrendiğim çocuğun bakışları hep benim üzerimdeydi.
Telefonuma gelen çağrı ile makineye dizdiğim bulaşıkları bitirip, doğruldum. Aras'ın aramasını görünce cevaplayıp telefonu kulağıma getirdim. Bu sırada mutfağa Enes girmişti.
"Rüya bir bardak su alabilir miyim?" Diyen Enes'e başımı sallayıp dolaptan çıkarttığım suyu bardağa boşaltıp ona verdim.
Enes'in sesini duyan Aras "O kim lan" diyerek yükseldiğinde Enes çoktan mutfaktan çıkmıştı.
"Babamın arkadaşının çocuğuymuş" diye yanıtladım Aras'ı.
"Hani sadece arkadaşı geliyordu? Dur bekle bende geliyorum"
"Ne-" daha sözümü tamamlamadan yüzüme kapatılan telefona baktım.
Şaka yaptığını düşünerek salona geçtim. Annemin yanında biraz oturduktan sonra çalan kapı ile tüm bakışlar bana döndü. "Ben bir bakayım" diyip ayağa kalktım. Kapıyı açtığımda karşımda duran Aras'a "Geliyorum derken şaka yaptığını düşünmüştüm" dedim.
"Çekil şurdan içerideki puşta bir bakayım. Telefonda sesi hiç düzgün gelmiyordu." Aras beni kenara ittirip içeri girdi.
"İyi akşamlar" diye salona giriş yaptığında Enes olmak üzere herkesin bakışı Aras'a döndü.
Babam da Aras'a "İyi akşamlar oğlum geç otur şöyle" diyince Aras babamın yanına geçip oturdu.
Babamın arkadaşı Faruk Abi "Bu delikanlı kim?" Diye sordu bakışları Aras'ın üzerindeyken.
Babam Aras'a bakıp gülümsedi daha sonra omzuna bir abi edasıyla iki kere vurdu.
"Bu da bizim damat"
•
Şok şok şok ! Aman Adem Bey neler diyorsunuz öylee ödldldşdşs
Bölüm nasıl??
Sizce Aras'ın kardeşi kız mi olacak erkek mi?
Enes hakkında düşünceleriniz?
Efe-Aras çifti harika değil mi ya lcldşdşsğs
⭐SINIR: 55 VOTE 80 YORUM ⭐
⭐BİR YILDIZA BASMAK BU KADAR ZOR OLMAMALI ⭐
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top