Eveet umarım 1 günde 2 bölüm geldi diye yorum ve votelerinizi esirgemezsiniz.

Bol bol paragraf arası yorum yaparsanız sevinirim❤💋

Keyifli okumalar

⭐

BİR YILDIZA BASMAK BU KADAR ZOR OLMAMALI⭐

•

S

inirden tırnak etlerimi kemirirken Aslı tekrar masaya dönmüştü. Topuklu ayakkabılarının üzerinde sekerek yanımıza kadar geldiğinde üzgünmüş gibi yüzünü buruşturdu.

"Millet kusura bakmayın acil bir işim çıktı hemen gitmem lazım" Hande, Aslı için endişelenmiş "İyi misin? Kötü bir durum yoktur umarım"

Hırsla önüne gelen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp " Bir arkadaşım kaza geçirmiş hastaneye gitmem lazım" dediğinde Aras ayaklanmıştı.

Koçum hayırdır sen nereye?

"Arabam otelin yanında ben bırakırım seni" dediğinde ağzım şokla açılmış hızla ayağa kalkan Aras'a bakmıştım.

Sinirlenme Rüya. Sen kıskanç birisi değilsin ki o sadece yakın bir arkadaşını hastaneye bırakacak kız zor durumda sadece.

Evet zor durumda.

Aslı sevinçle kabul etmiş Aras'ın koluna girerek clubden çıkmıştı. Geriye arkalarından bakan bir enayi ben kalmıştım.

Peri ile bakışlarımız kesiştiğinde ne durumda olduğumu anlamış gibi gözlerini açıp kapattı.

Bu onun dilinde sakin ol demekti sanırım.

"Ben bir lavaboya kadar gideyim" dediğim de Peri' de benimle birlikte ayağa kalkmış, "Dur, bende geleyim" demişti.

Zar zor lavaboyu bulup içeri kendimizi attığımızda sinirle musluğu açıp, akan soğuk suyu enseme değdirdim.

"Lan sen bu kadar sinirlenmezdin ne oldu?" Musluğu kapatıp hiç uzatmayarak "Aras ile ben sevgiliyiz" dedim Peri'ye.

Anlık bir iki dakikalık şokunu üzerinden atıp, üstüme uçtu.

Evet uçtu.

"Lan salak bana niye şimdi diyorsun. Ne zaman oldu? Nasıl oldu? Ka-" elimle üzerimdeki Peri'nin ağzını kapatıp "Yalvarırım sus her şeyi anlatıcam" dedim.

O da üzerimden çekilip, kıyafetini düzeltti. "Anlat bakalım"

10 dakika boyunca kesintisiz her şeyi Peri'ye anlatmıştım. Verdiği tepkiler beni bile şaşkına çevirirken en sonunda kafama vurup "Niye bu sabah anlatmadın salak" diye tepki yemiştim.

Lavabodan çıktıktan sonra bizimkilerin yanına gitmiş, sarhoş olan Efe'yi binbir zorlukla ayağa kaldırmıştık.  En sonunda clubden çıktığımız da derin bir nefes almıştım.

"Beniiğğm buuğğ derdiğğm neğ yağğağn yağmuğrda-" Efe'nin sarhoşlukla birlikte söylediği şarkıya hepimiz yüzümüzü buruşturmuştuk.

"Neeğ yalağğncı soğğnbaağğardaa" Eymen, Efe'ye sert bir tokat atıp yakasından tuttuğu gibi otele doğru sürümeye başlamıştı. Efe ise daha ayakta zor dururken Eymen'e ayak uydurmaya çalışıyordu.

"İiiisssyaaaaağğğnnn"

•

Odaya gelip üzerimi değiştirip kendimi hızla soğuk suyun altına bırakmıştım. Serin su başımdan aşağı akarken biraz olsun rahatlamaya çalıştım. Duştan çıkıp pijama takımımı üzerime geçirdim. Bu sırada kızlar çok yorulmuş olmalılar ki hemen uykuya dalmışlardı. Daha rahat uyumaları için odanın ışığını kapatıp, pencerenin önündeki koltuğa oturdum. Ne hikmetse bende gram uyku yoktu.

Bir süre sonra otelin dışından motor sesi geldiğinde bakışlarımı oraya çevirdim.  Tanıdık Aras'ın arabası valenin yanında durduğunda, arabanın açılan kapısından Aras çıktı. Anahtarı valeye uzatıp, otelin içerisine girdi.

Bir kaç dakika sonra ben de odanın kapısının dışına çıkıp, onu beklemeye başladım.

Karşıdaki asansörün kapısı açıldığında dışarı kırmızı gözleri ile Aras çıktı.  Yerde olan bakışları odasının yanına geldiğinde, bana döndü.

"Rüya?" Kollarımı göğüs hizamda birleştirip, ona baktım. "Neden bu kadar geciktin?" Ne söylediğimi anlamaya çalışır gibi bir süre yüzüme baktı daha sonra alnını sıvazlayıp odasının kapısını açtı. "Bir kaç işim vardı dışarıda onlarıda halletim. Başım ağrıyor sonra konuşuruz gerisini" deyip odasına girdi benim cevap bile vermemi beklemeden.

Bomboş koridorda tek başıma kaldığımda ben de daha fazla beklemeden kendi odama girdim.

Yatağımda cenin pozisyonu alarak küçük ayıcığıma sarıldım. Bir süre sonra uykum gelmeye başladığında kendimi daha fazla tutmayıp uykunun kollarına geçtim.

Sabah herkesten erken uyandığımda saat daha 06:37 idi. 7'de konferans olduğu için erken uyanmam iyi olmuştu. Üzerime hiç dikkat etmeden bir kaç şey giyip saçlarımı topladım. Montumu da alıp odadan sessizce çıktım.

Otelden yavaşça çıkarken kahvaltıya gerek duymamıştım. Montumun cebinden çıkarttığım kulaklıklarımı telefonuma takarken rastgele bir şarkı açarak yoluma öyle devam ettim.

2 saatlik konferanstan çıkıp, kulaklıklarımı tekrar kulağıma yerleştirip son dinlediğim şarkıya devam ettim.

Otelin girişine geldiğimde kulaklıkları çıkartıp cebime sıkıştırdım. Odaya hızla ilerlediğimde kapıyı açıp içeri girdim.

Kızlar etrafta gözükmediğine göre kahvaltıya inmiş olmalıydılar . Üzerime rahat birşeyler giyip yatağıma uzandım. Elime aldığım telefondan saate bakacakken altta gördüğüm tarih dikkatimi çekti.

31 Aralık 2020

Bu akşam yeni yıla giriyorduk ancak ben daha hangi günde olduğumuzu bile unutmuştum.  Boşverip telefonu kapattığım gibi yastığımın altına koyup, uyumaya hazırlandım. Sabah erken kalktığım için bedenim beni fazla zorlamamış, uykuya dalmıştım.

"Güzelim" yüzüme değinen küçük şey ile huylanıp olduğu yeri kaşıdım.

"Uyansana kızım artık" huylandığım şey daha çok yüzüm de gezindiğinde parmaklarım ile kaşımaya çalıştım ancak öyle çok uykum vardı ki elimi bile kıpırdattığımı sanmıyordum.

"Bak uyanmazsan öperim" kulağıma gelen sesin kime ait olduğunu bilmiyordum. "Benden günah gitti"

Dudaklarıma temas eden bir şey ile huylanıp arkamı dönmeye çalıştım.

"Rüya uyan artık  pamuk prenses bile öpülünce uyandı kızım" zar zor göz kapaklarımı açıp sesin geldiği tarafa döndüm.

"Aras?" Bulanık gören gözlerim Aras'ı çift gördüğümde kalbime tekme yemişim gibi hissettim.

Ben daha biriyle uğraşamıyordum ikincisi ile nasıl başedecektim?

"Sonunda" kendime biraz daha geldiğimde yatakta doğrulup sırtımı başlığa yasladım.

"Senin burada ne işin var?"  Gülümseyerek önüme gelen saçlarımı geriye ittirdi.

2 günlük sevgilime de uykulu halimle yakalanmadım demem artık.

"Seni merak ettim, kahvaltıya da gelmedin" gözlerimi ovuşturup "İştahım yoktu" dedim.

Aras yanıma gelip aynı benim gibi yatağıma oturmuş, sırtını yaslamıştı. Sağ kolu ile de beni göğsüne çekip, sarılmıştı.

"Dışarıda yapalım mı  kahvaltımızı, başbaşa" başımı yasladığım sert göğsüne iyice yayılıp "Canım istemiyor" dedim.

"Depresyonda mısın?"  Göz kapaklarım tekrar kapanmak için ısrar ederken Aras'ı "Hayır" diye cevapladım.

"Özel günüde misin?" Sağ elimi yumruk yapıp karnına vurdum.  Vuruşum ile yumruk olan elimi tutup, öptü.  "Şaka yaptım"

"Yapma sen"  bir süre daha sessizce oturduğumuz da bu sessizliği Aras bozmuştu.

"Kızlar akşam için plan yapmış, bir yerlere gidelim yılbaşı için diyorlar"

"Ben gelmem" dedim omuzlarımı umursamazca sallarken. "O zaman bende gitmem, terasta otururuz" dediğinde oldukça mantıklı gelen fikir ile "İyi olur" dedim.

İlerleyen saattlerde Aras'ı odasına göndermiş aşağı büfede bir şeyler atıştırmıştım. Daha sonra odaya gelmiş kızları büyük bir ısrarla gelmeyeceğime ikna etmiştim. En sonunda ikna olduklarında onların kıyafet seçimlerine yardım etmiş saat akşamın 9'una doğru gelirken onları göndermiştim.

Kızlar gittikten sonra bende üzerime bir jean ve sweatshirt geçirip Aras'ın odasına ilerlemiştim. Birlikte film izlemek için plan yapmıştık.

Aras'ın yanında getirdiği laptopundan rastgele bir film seçip izledikten sonra saat 12 ye yaklaştığı için terasa çıkmıştık.

Şimdi ise balkon salıncaklarında sarmaş dolaş oturmuş kalan son 10 dakikayı değerlendiriyorduk.

"Şehriban" deyip saçlarımı karıştıran Aras'a ters ters baktım. Gülerek benimle uğraşmasına bende güldüm. "Sen onu hâlâ unutmadın mı ya?

"Unutmadım ve ömrümün sonuna kadar da unutmak istemiyorum" dediğinde gözlerimden kalp çıkarken ona baktım.

Aşağıdan gelen geri sayım ile bizde onlara katıldık.

"10"
"9"
"8"
"7"
"6"
"5"
"4"
"3"
"2"

İkimiz de aynı anda birbirimize "Seni seviyorum" diyip, dudaklarımızı buluşturduk.

"1"

Havai fişeklerin sesi kulağımı doldururken bu gecenin hiç bitmemesini istedim.

Yeni yıldan tek dileğim Aras ile ömrümün sonuna kadar mutlu olmaktı.

•

Bu bölümü de buraya bırakıp kaçıyorum 🏃🏻‍♀️

Ben bölümü niye çok sevdim ya 🥰