⭐BİR YILDIZA BASMAK BU KADAR ZOR OLMAMALI⭐

Multi: Aras ve Aslı (bölümün sonunda öğreneceksiniz kim olduğunu 😘)

Bu bölümü yorumları ile beni gülümseten Francisconundonu , Aleynanr_0 , ve susebmel 'e ithafen❤

Diğer bölüm ithafı için buraya yorum bırakabilirsiniz💘

•

Sabah gözlerimi Hande'nin çığlığı ile açtığımda, ne olduğunu anlamamıştım.

Sabahın bu saattinde bu kız neye çığlık atıyordu?

"Noluyo lan?" Deyip üzerimdeki yorganı ittirip yatakta doğruldum. Karşıdaki boy aynasında makyajını yapmaya çalışan Peri'ye bakıp daha sonra bakışlarımı tekrar Hande'ye çevirdim.

"Niye çığlık attın ne oldu?" Dedim hâlâ sabah mahmurluğu ile. Yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ile bana dönüp " Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı, şuan o da Uludağ'daymış. Bizimkiler tanıyor zaten sizin içinde sıkıntı olmazsa akşama bir yerlere gidelim diyoruz hep birlikte"

Hâlâ kendime gelememiş ve dün geceki rüyadan çıkamamış bir halde sırtımı yatağın başlığına yasladım. Bu sırada Peri olumlu bir yanıt vermiş ve bana dönmüştü. Bende olur gibi bir kaç kelime söylemiş, gözlerimi kapatmıştım.

"Ya ben dün gece çok saçma bir rüya gördüm" ikisi de ilgi ile bana dönmüştü.

"Hayırdır kız ne gördün?" Diye söylenen Peri'ye bakışlarımı çevirdim.

Aras ile sevgili oluyorduk diyemezdim ya?

"Aman boşver ya, siz kahvaltı için mi hazırlanıyorsunuz?" Üzerine siyah yırtık jeanını geçiren Hande "Evet hadi sende hazırlanmaya başla istersen" deyince binbir zorlukla yataktan kalkmış sağ ayağımın üzerine fazla basmayarak odanın içerisinde bulunan banyoya doğru ilerledim.

Kısa bir duşun ardından hızla saçlarımı kurutup yanımda getirmiş olduğum bakım yağımdan sürdüm. Üzerimdeki bornozumla içeri girip bavulumdan iç çamaşır takımımı ve buz mavisi kazağım ile lacivert yırtık jeanımı alıp tekrar banyoya ilerledim. Bu sırada kızlar hazırlanmış yataklarında telefonları ile ilgileniyorlardı.

Kahvaltı saat 9 da olduğu için daha yarım saatim vardı. Üzerimi değiştirip odaya girdim.

Masanın üzerinde bulunan makyaj çantamdan kapatıcı ve rimel çıkartıp, boy aynasının önüne geçtim.

Yüzüm daha canlı dursun diye biraz kapatıcı uygulayıp sünger ile dağıttım daha sonra kirpilerime rimel uygulayıp eşyaları tekrar çantaya koydum. Dün revirden aldığım kremi artık pek de acımayan ayak bileğime sürüp, doğruldum.

Kızlara hazır olduğumu söyleyip hep birlikte odadan çıktık. "Eymenler daha yeni uyanmış siz kahvaltıya inin biz birazdan geliriz diyorlar" Peri'den gelen ses ile başımı ona doğru çevirdim.

Asansöre doğru ilerlerken "Günaaydıın" diye omzuma atılan kol ile irkildim. Yanı başımda bulunan Efe gülümseyerek bize doğru baktığında Bende "Günaydın kanka" dedim.

Hep birlikte asansöre binip zemin kata inerken sağımda ki Efe'ye döndüm. " Hani siz geç uyanmıştınız" burnundan aşağı kaymış gözlüklerini düzeltip "Biliyorsun kankam, benim süslenmem gereken birisi yok"

"Doğru" diyip güldüm.

Asansörden inip kahvaltı yapılan yere doğru ilerlediğimiz de Efe tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Aras da bu sabah pek bir mutluydu. Sebebini soruyoruz söylemiyorda"

"Amaan boşver" dedim umursamaz bir şekilde " Yine salaklığı tutmuştur onun sabah sabah aklına ne geliyorsa ona gülüyordur"

Efe kahkaha attığında ben de güdüm. Hep birlikte açık büfeden tabaklarımıza bir şeyler alıp büyük bir masaya oturduk.

Yavaş yavaş kahvaltımızı ederken Eymen ve Aras'ta gelmiş masaya oturmuşlardı.

Tam karşıma oturan Aras, bana gülerek göz kırptığında tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

Sabah sabah derdi neydi bu bebenin?

Rahat rahat kahvaltımı yapıyor aynı zamanda da ortamda dönen sohbeti dinliyordum. Kahvaltıdan sonra kar topu savaşı yapmakla ilgili konuşuyorlardı. Uyardı bana.

"Rüya'nın bileği acıyor bu olmaz" kahvaltı tabağımdan başımı kaldırıp Aras'a baktım. "Yoo"

"Bileğim falan ağrımıyor artık benim" elinde ki çatalı masaya bırakıp o da benim yaptığım gibi bana döndü. "Nasıl bir bilekse 1 gece de iyileşti o zaman"

Kaşlarım hafiften çatılırken " Aynen " diye mırıldandım. " Artık o gecede ne olduysa" diye çok sessiz bir şekilde konuştuğunda, dik dik baktım. Hatta öyle sessiz konuşmuştu ki bende dudak kıpırtılarından anlamıştım.

Kahvaltıdan sonra herkes odasına montunu almak için çıkmıştı.

Hiç içimden gelmeyerek bende yavaş yavaş yürüyerek odaya doğru ilerliyordum. Bizimkiler çoktan odalarına çıkmıştı ama ben daha yeni asansöre biniyordum.

Tam asansöre binip katı tuşlayacakken bir anda yanımda beliren Aras ile irkildim.

Kolunu omzuma atıp beni kendisine doğru çevirip yanağımdan öptü. "Sabah sabah pek bir agresifsin güzelim"

"Hıı öyleyim" diyerek geri çekilmeye çalıştım. Ne bu fazla samimiyet lan. Bu bana mı yürüyor yoksa?

"Dün gece öpüşürken pek bir mutluydun oysaki ne yapmak lazım her gün 1 doz benim dudaklarımdan mı verelim sana?"

Hasss...

Aloooo dün geceki yaşananlar rüya değil miydi laaannn?

Yediğim tüm boklar gerçek miydii?

"Aras bir git işine ya" gülerek kolunu iyice sıkıştırıp, beni kolu ile göğsü arsında hapsetti. "Aras mı? Sevgilime ne oldu?"

Sinirden kızaran yüzüm ile "Araaas!" Diye bağırdım. Asansör bizim katta durduğunda inmeye çalışsamda omzumdaki kol sayesinde bu pek mümkün olmamıştı.

Aras yüzündeki gülümseme ile birlikte asansörden inip yüzüne hiç bakmadan odaya girmiştim. O da keyifli bir ıslık ile kendi odasına girmişti.

Montlarımızı giyip, otelin arka bahçesinde kar topu savaşı yapıyorduk. Yerde avuç içime biriktirdiğim karı iyice büyütüp aralarına da küçük taşlardan sıkıştırdım.

İçimden kötü kız kahkahamı yaptım. Bunu Aras'ın alnının ortasına vuracaktım.

Tam doğrulmuş Aras'ı nişan almışken, kaya parçasının bir tanesi arkadan sert bir şekilde başıma indiğinde acıyla gözlerimi yumdum. Pardon arkadaşlar kaya değil kar topuymuş.

"Aha 2 gram beyni vardı artık o da yok" Aras'tan gelen ses ile acımı unutup ters ters ona baktım.

Söz de sevgilimdi değil mi?

Kolumdan tutulup arkaya doğru çevrilmem ile karşımda duran meteora baktım.

Vay yavrum vay. Analar neler doğuruyor be!

"Kusura bakmayın arkadaşlarla oynarken kar topu size çarptı. İyi misiniz?"

Pek iyi değilim bir nikah dairesinde dinlensek iyi olur aslında.

"Kardeşim hayırdır?" Diye öküz gibi konunun ortasına dalan Aras'a baktım.

Gözlerimle Aras'ı uyarsam da beni hiç bir taraflarına takmamış, çocuğa sert bakışlarından gönderiyordu.

"Yanlışlıkla arkadaşa kar topu attım da özür dilemek için gelmiştim" Aras'ın kaşları her saniyede daha çok çatılırken araya ben girmeye çalıştım.

"Hiç önemli değil" dedim gülümsemeye çalışarak.

"Nasıl önemli değil. Kızım kafan delindi sandım" sanki daha önce 2 gram beyni de gitti dememiş gibi.

"Cidden tekrar dan özür dilerim. İyi günler" dediğinde yakışıklı çocuk, bende gülümseyerek iyi günler dedim. Daha sonra ters ters bana bakan Aras'a baktım.

"Kızım elalemin erkeklerine niye gülüyorsun sen?" Sorusu ile kaşlarımı çattım.

Kıro sevgili yapmamışımdır inş.

"Aras cidden buna mı takılacaksın. Umarım sevgilim oldun diye beni kısıtlamaya çalışmıyorsundur." Diyip otele doğru ilerledim. Saatte oldukça geç olmuş diğerleri çoktan odalarına geçmişti.

Bende Aras'ı arkamda bırakarak otele doğru ilerledim.

Odaya girmem ile Hande yüzüme 2 tane elbise tutup " Sence hangisini giymeliyim?" Diye sordu.

Birde bu gece Hande'nin arkadaşı ile buluşacaktık değil mi?

"Siyah olan daha güzel" diyip bende bavulunun başına geçtim. Peri çoktan hazırlanmış her zaman olduğu gibi telefonu ile ilgileniyordu.

İnce askılı beyaz bir büstiyer ve altına beyaz üzerinde siyah küçük kareleri olan bir jeanımı giyip saçlarımın uçlarını maşaladım.

Hande laf arasında otelin biraz yan tarafında bulunan cluba gideceğimizi söylemişti.

Herkes hazırlandığında odadan çıkmadan önce üzerimde kot ceketimi giymiş onun üzerine de ince montumu giymiştim.

Otelden hep birlikte çıkmış cluba doğru ilerliyorduk. Hande'nin biraz önce söylediğine göre kız bizi clubda bekliyormuş.

Cluba geldiğimizde bir tarafım üç buçuk atmaya başlamıştı. Daha ben 17 yaşındaydım!

Kapıdaki görevliler hiç bize bakmayıp başka şeyler ile ilgilenince bizde sorgulamadan içeri girdik.

Kulaklarıma yoğun baskı yapan müzik ile yüzümü buruşturdum. Hemen yanımda bulunan Aras ise bu halime gülmüş, elimden tutarak bir kızın bulunduğu masaya doğru ilerlemişti.

Bizim geldiğimizi gören kız sevinçle yerinden kalkmış ilk önce Hande ile sıkıca sarılmış daha sonra Eymenle Efeyi yanaklarından çok samimi bir şekilde öpmüştü.

Peri'nin sinirden tek kaşı seğiriyordu.

Sıra Aras'a geldiğinde kız mutluluktan ne yapacağını şaşırmış olmalı ki üzerine zıplamıştı. Aras gülerek kızı kucakladığında elim ayağım titremeye başladı. Yandan Peri'ye baktığımda gözlerinden alev çıktığını falan düşünüyordum hoş benim de bir farkım yok gibiydi.

Anasını selametle yolladığım sevgilimin kucağına ben böyle zıplamadım lan.

Biz sevgiliydik değil mi? Sırıtma Rüya, şimdi hiç sırası değil.

Kız en sonunda Peri ve beni farketmiş olacak ki Aras'ın kollarından ayrılıp bizim yanımıza geldi.

"Araaas bunlar kim?"

İriiis binlir kim.

Anan tatlım.

Aras'ın yüzüne baktım. Aramızdaki ilişkiyi daha kimseye söylemediğimiz için ağzını açıp da sevgilim diyemiyordu.

Hande sözü devralıp " Onlarda çok yakın arkadaşımız" dediğinde Peri yüzündeki sinsi gülümseme ile elini kıza uzattı. "Aynı zaman da Eymen'in sevgilisi oluyorum"

Şansımı sikeyim ya!

Ne vardı bende gururla Aras'ın sevgilisi olduğumu söyleseydim?

"Merhaba canım bende Aslı. Bu ekibin çok yakın dostları oluyorum" gözlerindeki sinsi ifadeyi bir ben mi görebilmiştim?

Peri ile Aslı tokalaştığında tam kız bana elini uzatacakken montumun fermuarını indiriyormuş gibi yaptım. " Burası çok mu sıcak oldu ya?"

Montumu çıkartıp elime aldığımda, Aras'ın bakışları bir anda büstiyerime döndü.

Gelirken önüm kapalı olduğu için sıkıntı olmamıştı ama böyle tip tip bakacak kadar da kötü olmadığını düşünüyordum.

Herkes U şeklindeki locada sırayla Aslı Aras Ben Peri Eymen Efe ve Hande oturduğunda Aras çaktırmadan bana döndü.

"Üstündeki ne lan beni deli mi edeceksin" sanki büstiyerden iğreniyormuş gibi bakıp "Hiç giymeseydin yavrum, hoş bir şey değişmeyecekmiş" dediğin de ters ters ona baktım. O da sinirle bana bakıp önüne dönmüştü.

İlerleyen zamanlar da Aras ile Aslı oldukça koyu bir sohbete girmiş, attıkları kahkahalar beynimde yankılanıyordu.

Aslı makyajını tazelemek için lavaboya gittiğinde sinirli bakışlarımı ona diktim.

"Niye gülüyorsun o kadar. Ortamda gülünecek bir şey var da ben mi göremedim?" Aras elinde alkol olduğuna emin olduğum bardağı alıp içinden küçük bir yudum aldı. Aynı yavaşlıkla bardağı tekrar masaya bırakıp bana döndü.

"Rüya cidden buna mı takılacaksın. Umarım sevgilim oldun diye beni kısıtlamaya çalışmıyorsundur." Dediğinde şokla gözlerimi açtım.

Sikeyim!

Beni kendi silahımla vurmuştu!

•

⭐BİR YILDIZA BASMAKBU KADAR ZOR OLMAMALI ⭐

Ee bölüm nasıldı canlar?

Sizce diğer bölümde neler olacak?

Sınır meselesini ben artık sizin vicdanınıza bıraktım.

Sevgilerle kalın❤🥰