29•BB➺「 Huzur 」
Multi: Aras karşim n'aptın yaa😻 -dinlemenizi tavsiye ederim, isterseniz bu bölümü Aras'ın -Manu Rios'un- söylediği şarkı ile de okuyabilirsiniz.
Arkadaşlar bölüm sonundaki yazıyı dikkate alarak okursanız sevinirim🔆🥀
Keyifli okumalar❣
❄
Ne kadar süre öyle kaldığımızı kestiremiyordum. Artık ağlamam durmuş geriye iç çekişlerim kalmıştı.
Kendimi geriye doğru çekecekken Aras belimdeki elini daha da sıkılaştırarak, hareket etmemi engelledi.
"Aras artık beni bıraksan mı ne?" Gülerek konuştuğumda "Şşt" diyerek beni susturmuş, kafasını iyice boynuma gömmüştü.
"Ohoo, Rüya arkadaşız deyince bende cidden arkadaşsınız sanmıştım. Neyse hadi ben gözlerimi kapattım siz işlerinizi devam ettirecekseniz üst kata çıkın. Tamam hadi bakmıyorum çıkın çabuk"
Cenk Abi gülerek konuştuğunda başımı Aras'ın boynundan kaldırdım.
Zaten işaret parmağını ve orta parmağını ayırarak bizi izlediğini görmüyorduk sonuçta!
Bu sefer Aras'tan sert bir şekilde ayrılıp, yüzümü Cenk Abi'ye çevirdim.
Sıcak mı basmıştı ne?
Evet Rüya aralığın götümüzü donduracak soğunda evi sıcak basmıştı. Aferim kızım sen iyice zekileştin.
Aras beni kendine çevirdiğinde, yüzüne değilde karnına bakıyordum.
Ah! Hadi ama şuan yüzüne bakacak cesaretimin olmadığını hepimiz biliyorduk değil mi?
Aras sağ elini yavaşça kaldırıp ilk önce önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına attı. Saçlarımın gizlediği yüzüm açıldığında, Aras sol eli ile çenemi yukarı doğru kaldırıp, sağ elinin tersi ile yanağımı okşadı. Elinin yanağımdaki morluğa değmesi ile dişlerimi sıksam da, dudaklarımdan acı dolu bir inilti dökülmüştü.
"Şerefsiz" diye tısladı Aras dişerinin arasından.
"Oha oha o ses te neydi öyle Rüya. Oha kızım işinizi devam ettirecekseniz üst kata çıkın diyorum ben size ya. Henüz amca veya da dayı olmaya hazır değilim ha! Korunmayı unutmayın" diyen Cenk Abi ile yüzüm çoktan kırmızıdan mora dönüş yapıyordu.
Allah'ım! Bu Cenk Abi hep bu kadar fesat mıydı?
Resmen benim acı dolu iniltimi yanlış anlamıştı.
Tövbe tövbe.
Cenk Abi elleri ile gözlerini kapatmış bir halde merdivenlerden çıkacakken, önünü görmediği için yere düşmüştü.
"Bu merdivenleri buraya inşa eden adamın yengesinin dayısının oğlunun amcasını seveyim ben" dediğinde, Aras "Cenk hadi abicim bir an önce ikile" diye sesini yükseltmişti.
"Ay aman! Ne haliniz varsa görün. Sizi kavuşturan ben, azarı işiten yine ben. Ey adalet neredesin be yavrum!"
Cenk Abi'ye gülümsediğim de kendisi çoktan merdivenleri çıkmıştı.
Aras'ın elini tekrar yanağımda hissettiğim de bakışlarım onun yüzü hariç her yerde geziyordu.
Bir anda dudaklarını yanağımda -yanağımdaki morluğun üzerinde- hissedince titrek bir nefes çektim içime.
Kalbim maratondan çıkmış gibi atmaya başladığında, yanağımdaki dudaklarını sonunda çekebilmişti.
"Annemler nasıl?" Diye soru sordum sırf şu ortamda ki havayı dağıtmak için.
Annemi çok özlemiştim. Kim bilir ne haldeydi?
"Semiha Teyze'yi 2 gündür sakinleştirici ile uyutuyorlarmış" dediğinde göz harelerimi onun yeşilleri ile buluşturdum.
"-mış? Sen neredeydin ki?" Dediğimde gülerek sözlerimi devam ettirdim.
"Tabi Rüya olmayınca rahat bir uyku çekmişsindir" demiştim alayla.
"Seni arıyordum" işaret parmağını saç tutamıma doladığın da ona bakıyordum sadece.
Biz çok mu yakındık ne?
"Ha?" Diye kabaca bir tepki koydum.
"Seni arıyordum işte. Orman da" derin bir nefes çekip içine yavaşça geri bıraktı. "Fark ettim ki hayatımda yürüyen bir bela olmayınca, hayat o kadar da güzel gelmemeye başladı"
"Ha yani yine güzeldi de, o kadar güzel değildi"
Ne demek o kadar da güzel değildi! İnsan bi mahvoldum, yokluğun beni çok üzdü. Az kalsın üzüntüden ölecektim falan derdi!
"Rüya, sen nerenden anlıyorsun güzelim?"
Şuan 'Güzelin miyim cidden?' diye tepki koymama az kalmıştı yani.
Aras'ın atmosferinden çıkıp, evin çıkışına doğru ilerledim.
"Hadi beni anneme götür. Onları çok özledim" dedim ellerimi çocuk gibi çırparak.
Gülerek yanıma gelmiş, belimden ittirerek beni çıkışa adar ilerletmişti.
Tam kapıdan çıkacakken ayağımda sadece Cenk'in kardeşine ait çoraplar olduğunu fark ettim.
"Hadi çıksana" diyen Aras'a dönüp, ayaklarımı görmesi için havaya kaldırdım.
"Ayakkabılarım yok Aras" dedim.
"Başıma belasın Rüya" diye homurdanıp beni kucağına almıştı.
Ayaklarım yer ile teması kestiğinde oldukça rahatlamıştım. O gün ormanda çıplak ayakla koştuğum için ayaklarım büyük hasar almıştı ve ben yarım saattir üzerin de dikildiğimi varsayarsam oldukça canım acımıştı.
"Haspama bak! Daha demin beni aramak için seferber olduğunu, üzüntüden az daha öleceğini söylüyordun" dedim yüzüne doğru.
Kucağına aldığı için yüzlerimiz oldukça yakındı.
"Öyle bir şey söylemedim Rüya" diye homurdandı.
Tamam öyle bir şey söylememişti! Ama böyle bir şeyin olmadığını nereden anlayacaktık?
Cenk Abi'ye hiçbir şey demeden evden çıktığımızda aralığın soğuğu yüzme doğru vurmuştu.
Soğuk ile Aras'a iyice sokulup, başımı göğsüne koydum.
Ne kokuyordu bu çocuk hala anlamamıştım. Hayır çok da güzel kokuyordu yani!
Arabasının ön koltuğuna beni bıraktığında kendiside yanımdaki koltuğa oturmuş, arabayı çalıştırmıştı.
Yolda giderken tahminimce Bilgin Amca'yı aramış beni bulduğu gibi bir kaç şey söylemişti.
Daha sonra arabayı herhangi bir AVM'nin önünde durmuş bana ayakkabı alacağını falan söylemişti.
"Sen kaç numara giyiyordun?" Dediğinde arabadan inecek olan Aras'a dönüp "39" dedim.
"Üh. O kadar ayağın var mı kızım senin" dediğinde omzuna yumruk attım.
"At nalı gibi mübarek" diye konuştuğunda "Araas!" Diye sesimi yükselttim.
Gülerek arabadan indiğinde ayağımı torpidoya vurdum.
"Ah!" Diye inleyip acıyan ayağımı ovuşturdum. Ayaklarımın durumu oldukça kötü olmalıydı.
"Senden de özür dilerim Audi r8 bir an senin üzerinde olduğumu unutmuşum"
Yarım saat sonra Aras elinde 2 tane poşetle geldiğinde 2 sini de kapımı açıp önüme koymuş, daha sonra yerine geçmişti.
Elime geçen herhangi bir poşeti açtığımda çıkan spor ayakkabıyı, karnımı fazla zorlamadan ayağıma geçirdim.
Her ne kadar karnımı zorlamasam da oldukça canım yanmıştı.
Diğer poşeti açtığımda içindeki monta baktım.
"Aras monta gerek yoktu ama yinede teşekkür ederim" dediğimde umursamazca omzunu silkmişti.
Montu paketinden çıkarttığım da çoktan Özel bir hastaneye gelmiştik.
Monttan ilk önce, sakince sol kolumu geçirdim daha sonra sağ kolumu da geçirecekken karnıma saplanan ağrı ile ağzımdan küçük bir çığlık firar etmişti.
Aras ani bir hareketle fren yaptığında öne doğru savrulacakken kolunu önüme koyup, hareket etmemi engelledi.
"Neden çığlık attın? Bir şey mi oldu? İyi misin? Karnın mı acıdı? Aç şu karnını bir bakayım" dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.
Ne çok soru soruyordu bugün öyle.
"Hayır Aras önemli bir şeyim yok hadi artık hasteneye girelim annemgili çok özledim."
Aras keskin gözlerini karnıma dikip "Karnını aç Rüya" diye tısladığında el mecbur üzerimdeki kazağın altını birazcık kıvırmıştım.
"Rüya adam akıllı kaldır şunu bir şey göremiyorum" dediğinde kazağı birazcık da kıvırmıştım.
Sinirlenen Aras, kazağı tuttuğu gibi karnımın üstüne kadar açmıştı.
Utançla yüzüm kızarıp karnım kasıldığında Aras'ın parmağını göbeğimin tam üzerinde hissettim.
"Bunu yapan o çocuğun ebesini sikeceğim" dediğinde kazağı elinden kurtarıp, üzerimi düzelttim.
"Aslında bunu Cenk yaptı" dediğimde Aras'ın kaşları oldukça çatılmıştı.
"Ne demek Cenk yaptı?" Uzunca bir oflayıp, Aras'ın hâlâ göbeğinde duran elini çektim. Kazağımı da düzeltip doğruldum.
"Uzun hikaye Aras annemgille konuştuktan sonra anlatırım" dediğimde başı ile onaylayıp, arabadan çıkmıştı.
Bende montu biraz zorlanarak giyerek arabadan çıkmıştım.
Hastaneye girdiğimiz gibi danışmaya annemin olduğu oda numarasını sormuştuk.
2. Katta 187 numaralı oda demişti.
Aldığımız cevap ile 2. Kata çıktığımızda, koridordaki koltuklarda oturan Peri, Hande, Eymen, Efe, Peri'nin annesi Duygu Teyze ve babası Barış Amca, Aras'ın annesi Leyla Teyze ve babası Haluk Amca'yı ve en önemlisi de tekli koltukta başını ellerinin arasına almış babamı gördüm.
Titreyen sesimle "Baba" diye mırıldandım.
Babam başını kaldırıp beni gördüğünde, hızlı adımlar ile yanına ilerleyip, şokla ayağa kalkan babama sarıldım.
İşte bu adam benim için tam anlamıyla huzur kokuyordu.
"Kızım.."
❄
Bölüm sonuuuu!😹
Nasıldı sizce?
Cenk karakteri peki?😂
Arkadaşlar şöyle bir konu var ki hayalet okuyucular, kitabıma destek vermek bu kadar zor olmamalı. Sadece bir yıldıza basacaksınız. Okunma sayısına ve vote sayısına baktığımda cidden çeyreği bile değil voteler.
Okulların açılmasına çok az kaldı ve ben okul ve kitabı aynı anda nasıl idare edeceğimi bilmiyorum.
Kitaba ara vermeyi de düşünmedim değil. Şuanlık ne olur, durum neyi gösterir bilemem ama bundan sonraki bölümleri her gün değil de artık sınır koyarak ilerleyeceğim.
Sınır: 15 vote, 30 yorum
Seviliyorsunuz, hoşçakalın❣
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top