21•BB➺「 Her Şey 」

Multi: Aras,Dobby (köpeğin türü farklı ama bununla idare edeceğiz artık😹) ve Rüya

Bu bölümü bir önceki bölümde yorumlarıyla beni hem güldüren hem de mutlu eden;
yasiyozbuhayati
wrp123wrp
0uranuss0
skysee_
misheficentt
nickmickyokiste 'ye ithafen❣

Keyifli okumalar💜

Son dersten de çıkıp, okul otoparkında bekleyen servise Peri ile yerleştik.

Bugün moralim bok gibiydi!

Bunda hem Aras'ın bu gece bize gelmesi ve ona her şeyi anlatacak olmam ve de bilinmeyen numaranın attığı mesaj katkı sağlıyordu.

Bilgin Amca'ya bunu anlatıp anlatmamak arasında kalsam da daha sonra telefonlarımı dinlediğini ve bana gelen mesajların onlarada ulaştığını bilerek bir şey yapmamıştım.

Ki bir kaç dakika sonrasında Bilgin Amca'nın beni arayıp mesaj hakkında konuşması da bunu işaret ediyordu.

Bilgin Amca ise telefonda oraya gitmem hakkında bir şey söylemişti. İlk an itiraz edip 'başıma neler geleceğini bilmeden ne yapabilirim orada tek başıma' desemde daha sonra bana oraya tek gidecek gibi gözüküp etrafa polis arkadaşlarını yerleştireceğini, o bilinmeyen numara ortaya çıktığında onu yakalayacaklarını yani ona tuzak kuracaklarını uzun uzun anlatmıştı.

Her ne kadar bu işten korksamda bir an önce bu işin bitmesini isteyerek kabul etmiştim.

Zaten başka seçeneğim mi vardı?

Peri'ye de durumu anlattığımda oldukça endişelenmiş yarın gece benim yanımda olmak istediğini söylemişti. Ama ben zaten kendimi büyük bir tehlikeye atarken yakınlarımın da tehlikede olduğunu bilmek istemediğim için ona kesin bir dilde evde beklemesini söylemiştim. El mecbur kabul etmişti.

Servise bizim okuldan birkaç kişi daha bindiğinde servis şoförümüz Mahmut Abi bizim okulun yakınlarında olan Taşkın Kolejine doğru sürdü servisi.

Genelde kolej insanlarının altında bir arabası olduğu için sadece bir kaç kişi kullanıyordu servisi. O yüzden Mahmut Abi'de 2 liseyi aynı anda bırakıp, alıyordu.

Okula geldiğimizde servise diğer öğrenciler ve Cenk Abi binmişti.

"Selamın aleyküm Mahmut Abi" demişti Cenk Abi.

Mahmut Abi koca göbeğini hoplata hoplata büyük bir kahkaha attı.

"Hayırdır aslanım. Sen gelmezdin servise" Cenk Abi 2 senedir 12. Sınıfı tekrar ettiği için bizden yaşça büyüktü. Ailesi oldukça tanınan birisi olduğu için kolayca geçebilirdi ancak babası sürekli notlarından ve devamsızlıklarından şikayetçi olduğu için onun sürekli sınıfta kalmasını sağlıyordu.

Yani ilk servise bindiğim zamanlar bu kadarını öğrenmiştim.

"Sorma Mahmut Abi'm. Bizim peder yine çekti aldı altımdan benim oğlumu. Neymiş sınav notlarım ayakkabı numaramı bile geçmiyormuş ama devamsızlığım almış başını gidiyormuş" Tüm servis Cenk Abi'nin dediğine güldüğünde bende güldüm.

Arabasını cidden çok seviyordu Cenk Abi.

"Desene yine başıma kaldın 1 hafta boyunca" Mahmut Abi alayla konuştuğunda Cenk Abi'de gülmüştü.

"He valla öyle oldu"

Bizim apartmanın önünde duran servisle Mahmut Abi'ye "İyi akşamlar" dileyip Peri ile servisten inmiştik.

Peri ile de birbirimize el sallayıp apartmanlarımıza girmiştik.

Bu akşam Arasgil bize geleceği için annemin sabahtan beri temizlik yaptığını biliyordum. Şanslıydım ki okula gidip bu işten kurtulmuştum.

Ama matematik sınavından kurtulamamıştım. Her zaman olduğu gibi hocamızın ebesine selam söyleyip durmuştum sınav boyunca.

Evin kapısını anahtarla açıp içeriye girdim durum şuydu ki ev çamaşır suyu kokuyordu!

Anneme gözükmeden odama geçip okul formamı değiştirdim. Biraz Dobby ile ilgilenip daha sonra onu da kucağıma alıp aşağı indim. Annem yemekleri çoktan hazırlamıştı kokulara bakarsak.

Salona kucağımdaki Dobby ile girdiğimde annem televizyonun tozunu alıyordu.

"Allah aşkına anne Leyla Teyze'nin televizyonun tozuna bakacağını hiç sanmıyorum" koltuklardan birine yerleşip iyice yayıldım.

Bugün çok yorulmuştum be!

"Sus kız gel sende şu vazoları sil" hemen oturduğum yerden kalkıp "Dobby'nin karnı acıkmış anne onu doyurmalıyım önce"

"Dobiymiş. Gitti el kadar yavruya da gavur ismi koydu" annemin arkamdan çemkirmelerini duymazdan gelerek tekrar odama girdim.

Üzerimi değiştirip, odamı topladım. Annemin benim odamı da temizlediği oldukça belli oluyordu.

Seviyordum bu kadını!

Dobby'nin mamasını ve suyunu yenileyip kaplarını çalışma masamın yanına koydum. Hızla kuyruğunu sallayarak mamasının yanına gittiğini gördüğümde, güldüm.

Cidden obur birisiydi!

Aşağıdan gelen zil ile odamdan çıkıp kapıyı açtım. Babam gelmiş olmalıydı.

Ve öyleydi de.

"Hoş geldin baba"

"Hoş bulduk kızım" yanağımdan öperek içeriye geçmişti.

"Semiha yine çamaşır suyu ile evi yıkamış" babamın dediğine gülüp "Annem duymasın" dedim.

Cidden öyleydi ama.

"Adem lavaboyı kirletmeden ellerini yıka!"

Babam oflayarak lavaboya gittiğinde arkasından baktım. Annemde onun arkasından yatak odasına üzerini değiştirmeye gitmişti sanırım.

Semiha Sultan zordu be!

Lavabodan çıkan babam ile çalan zil aynı anda olmuştu. Annemde ışık hızında üzerini değiştirip yanımıza gelmişti.

"Hih! Geldiler. Rüya koş kızım kapıyı aç" annemin telaşına göz devirerek kapıya doğru ilerledim.

Daha sonra en önde ben hemen yanımda annem en sonda ise babam ile hizaya geçmiş bir şekilde dikilerek kapıyı açtım.

Kapıyı açtığım gibi bana gülümseyen Leyla Teyze'ye bende büyük bir gülümsemeyle karşılık verip "Hoşgeldiniiz" demiştim i harfini uzatarak.

Ah bu hanım hanımcık tavırlar hiç de bana göre değildi!

"Hoş bulduk Rüyacığım" deyip yanaklarıma sulu bir öpücük bırakmıştı Leyla Teyze.

Zorlukla gülümsemeye çalışıp, çaktırmadan yanaklarımı silmeye çalıştım. Bu halimi görüp, gülen Aras ise tam bir sinir krizi geçirmelikti!

Leyla Teyze ve Haluk Amca içeriye doğru geçince Aras ile ben kapıda kalmıştık.

"Al bakalım" elindeki paketi bana doğru uzattığında elinden aldım.

"Ay sen tatlıda mı alırdın!" Güldüğümde arkamda kalan kapıyı kapatıp konuştu.

"Sussana kızım karizmamı bozuyorsun" dediklerine yine gülüp yanından çekildim.

"Ay senin olmayan karizmanı yesinler."

Aradan geçen saatler ile sohbetler edilmiş, yemekler yenilmiş ve tekrar sohbet edilmiş, tatlılar ve içecekler içilip üstüne bir daha sohbet edilmişti. Bu sohbetlerden sıkıldığımı anlayan annem ise Aras ile beni benim odama göndermişti.

Şuan ise Aras Dobby ile oyun oynuyordu. Yanıma gelip telefonunu bana uzatıp "Fotoğrafımızı çeksene" demişti.

Oflayarak resimlerini çekip Aras'a geri verdim telefonunu.

(Arkadaşlar köpeğin türü golden ancak Manu Rios'un sadace bu köpekle resmini bulabildim)

Çok tatlı çıkmışlardı!

Aras en sonunda Dobby'i yere bırakıp yatağıma oturdu. Ben ise çalışma masamın oradaki dönen sandalyeye oturmuş dönmeye çalışıyordum.

"Evet dinliyorum." Aras sırtını yatak başlığına yaslayıp ayaklarını yatağıma uzattı.

"Neyi?" Gözlerimi kısarak ayaklarını işaret ettim.

Gülerek ayaklarını biraz daha uzattı. Camış koca boyuyla yatağıma zor sığmıştı.

"Şu kaç gündür seni ağlatan mesele demiş olsam hatırlar mısın? Hani şu bana anlatmak için söz verdiğin konu" sıkıntıyla ellerimi yumruk yaptım.

İşte gelmiştik zurnanın zırt dediği yere! Ya da zurt dediği yere. Orası biraz karışık.

"Hımm o konuyu diyorsun sen" başını salladığında telefonuma gelen mesaj sesi ile ikimizinde dikkati telefonuma dönmüştü.

Tam yatağımın yanındaki komodinin üzerinden telefonumu alacakken Aras'ın ani bir hareketle telefonumu alması ile bir kaç saniye olduğum yerde şokla kalakaldım.

Eğer mesaj atan oysa, sıçmıştım!

Telefonuma şifre koymayı geçen sene sürekli unutmaya başlayınca şifre kullanmamaya başladığım için Aras rahatlıkla gelen mesaja bakabilirdi.

Bir an için durup dua ettim mesaj atanın o olmaması için, daha sonra hızla öne atılıp Aras'ın elindeki telefonumu almaya çalıştım.

"Aras verir misin telefonumu? Hiç özel hayata saygı kalmamış sende de!"

"Yok ya! Bakalım kaç gündür sana mesaj atan kimmiş?" Tam elindeki telefonu alacakken ani bir hareketle ayağım kaydığı gibi Aras'ın üstüne düşmüştüm.

Aras'ta benim üstüne düşmem ile dengesini kaybedip, yatağıma o altta ben onun üstüne gelecek şekilde düşmüştük ve..

Ve durum şuydu ki yüzlerimiz oldukça yakındı!

Aras'ın gözleri bana dikkatli bir şekilde bakarken bir anda bakışları dudağıma çevrilmişti.

Bir an ne yapacağımı bilemeyip dudaklarımı yaladığımda Aras gözlerini sıkıca kapatıp yutkundu.

Onun yutkunması ile kendime gelip tam telefonu alıp kalkacakken, Aras benden hızlı davranmış telefonumu bana kaptırmadan alıp yataktan kalkmıştı. Daha ne olduğunu anlamadan Aras gelen mesajı sesli bir şekilde okumaya başlamıştı.

"Sevgilim evinize gelen bu çocuktan hiç hoşlanmadım sürekli etrafında. Acaba diyorum ki ben hiç köpeğine falan zarar vermesem de direk o çocuktan mı başlasam zarar vermeye. Ha? Ne dersin"

Aras mesajı okumayı bitirdiğinde ani bir hareketle bana döndü. Şuan ne diyeceğini ne yapacağını kestiremiyordum.

"Rüya kim bu piç!" Gürlemesi ile olduğum yerde sıçradım.

"B-b-bmiyorum"

"Ne demek bilmiyorum lan! Sana bunları yazan birini sen nasıl bilmezsin!" Aras delirmiş gibi odamda bir sağa bir sola doğru dönüyordu

"Bilmiyorum işte Aras! Bilgin Amca ile onu bulmaya çalışıyoruz kaç gündür!" Dedim bende onun gibi bağırmaya başlayarak.

"Neden bana anlatmıyorsun! Bana anlatsaydın bir yolunu bulabilirdik! Ama sen inatla benden saklamayı seçiyorsun her şeyi!"

"Neden sana anlatayım ki Aras. Sen kimsin ki?. Sen benim neyimsin ki sana anlatmak zorunda olayım!?" Odada öylece birbirimize bağırıyorduk ve sesimizin annemgile gitmesini bende artık zerre kadar umursamıyordum.

Ani bir hareketle kolumu tutup beni duvara yasladı.

Daha ne olduğunu anlamadan yüzünü biraz daha yaklaştırıp "Gerekirse her şeyin olurum ama yine de bana anlatacaksın" Diye fısıldamıştı.

Birbirimizin gözlerinin içine bakarak öylece kaldığımızda geçen zaman ikimizin de umrunda değildi...

Heyt beeee!!

Ne bölümdü ama değil mi?😹

Sizce nasıldı?

En beğendiğiniz sahne?

Kitapta shiplediğiniz kişiler var mı?

Sizce diğer bölümde neler olacak? Malum diğer bölüm bilinmeyen numaranın kim olduğunu öğreneciğimiz bölüm :D

Bu arada efsane bir bölüm olacak gibi bunun için voteleri ve yorumları biraz arttırsak mı ne😹❣

Hoşçakalın❣

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top