13•BB➺「 Tesadüf 」|Part-1|

Multideki Aras mı ne😍

Bölümü yazarken Tuğkan dinleyerek yazdım bilemiyorum artık nasıl oldu :D

Bölümü okurken ki tarih ve saatiniz? Sizleri alalım bu satıra 😸

Keyifli okumalar😊

❄️

"Hâlâ çok şaşkınım" Hande'ye tebessümle karşılık verdim. "Bende öyle"

"Nasıl tanıştığınızı hâlâ anlatmadınız" diyen Aras'la Hande ile göz göze geldim. Anlatma manasında iki kere kaşlarımı kaldırdım. Eğer olanları Aras öğrenirse ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Açıkçası birazcık da annemin kulağına gitmesinden korkuyordum. Annem Oğuz'u bilmiyordu. İyi ki de bilmiyordu yoksa olanlardan sonra nefes bile aldırması mucize olurdu.

"Öyle tanıştık ya" diye geçiştirdim Aras'ı. İnanmadığını belirten bakışları yüzümde gezinirken omuzlarımı silktim. Ona anlatmak istemiyordum.

"Olum sana ne ya? Tanışmışlar işte kızlar. Sanki kız Barack Obama ile tanıştı ne bu sorgu?"

Geldiğimden beri salondaki tekli koltukta oturan çocuk sonunda konuşmuştu. Aras sağolsun direk salona geçirip bizi nasıl tanıştınız sorusuyla boğduğu için çocukla tanışamamıştık.

Aras çocuğa ters bakışlarını gönderip tekrar bana döndü. "Peki madem" demişti en sonunda kabullenip.

"Bu arada Eymen ben, tanışamamıştık." Eymen'e kaydı bakışlarım. Esmer teniyle çok fazla dikkat çekiyordu. Ama ona yakışmıştı açıkçası. Vücud çalıştığı ise gerçekten belli oluyordu. Yeşil gözleri ile tam bir albenisi vardı!

"Rüya" deyip gülümsedim. Bugün ne çok gülüyordum öyle!

Tüm salon tekrar sessizliğe büründü. Zaten koca salonda Hande,Aras ben ve Aras'ın arkadaşı Eymenden başka hiç kimse yoktu. Karşı karşıya konulan üçlü koltuklardan tekinde Aras ve ben diğerinde Eymen oturuyordu köşede bulunan tekli koltukta ise Hande rahatça yayılmıştı.

Herkes suspus otururken daralmıştım. Gerizekalı çocuk ne vardı da beni de getirmişti ki!

"Aras bebeğim ben geldim aşkım" gelen miyavlama sesi ile şokla arkama döndüm. Noluyoruz lan!?

Karşıdaki holde dikilen çocukla göz göze geldik. İkimizde gözlerimizi şaşkınlıkla açmış birbirimize bakıyorduk. Aras şey miydi yani?

Tövbe tövbe.

Çocuk bakışlarını benden çekip Aras'a baktı. Neydi bu gözlerindeki ifade. Yıkılmışlık falan mı?

"Sen cidden bunu bana yapabildin mi? 3 çocuğunla beni bırakıp bu kıza mı gittin Aras! Hani en çok beni seviyordun? Hani benden başkasını gözün görmüyordu? Bula bula bir de bunu mu bulabildin amına goyim"

Şokla Aras'a baktım. Ne oluyordu burada?

"Gevşek gevşek konuşma Efe, oturuyorsan otur oturmuyorsan kapı solunda uğraştırma beni."

"Şimdi de Efe olduk demek. Hani ballı şekerparendim." Yok artık.

"Ulan ben senin-" diye ayağa kalkan Aras'ı kolundan tutup, tekrar koltuğa oturttum. Bu sırada Efe denilen çocukta tiz bir çığlık atıp, koşmaya başlamıştı.

Gözlerimi devirip, Aras'a döndüm.

Hâlâ kolunda duran ellerimi çekip "Mal mı?" diye sordum.

"Fazlasıyla" diye mırıldandı.

"Aa! Sensin kız mal. Şu sıskaya bak sen"dedi elinde bir sürü cips paketleri olan Efe. Diğer elide belinde duruyordu. Bu şey değil miydi ya bizim karşı komşu dedikoducu Hanife Teyze.

Ben sinirli gözlerle ona bakarken Aras "Efe hadi abicim hiç uğraşasım yok. Ya defol ya da sesini kes" demişti. Dil çıkarttım bende çocuğa.

"Yazıklar olsun Aras sırf şu kız için bana neler diyorsun" cık cıklayıp Eymen'in yanına oturdu. "Ama sen yine kapımı gelirsin, dimi Eymenaşkım" Eymen orta parmağını Efeye gösterdiğinde, Efe üzülmüş gibi yapıp Eymen'e öpücük attı.

Onları böyle görünce Hande ile birlikte güldük.

"Ay ne güzel gülüyor,yerim seni kız!" Efe'nin bana söyledikleriyle gülüşüm durmuş aynı zamanda da Efe kafasına uçan bir yastık yemişti.

"Efe sokucam belana şimdi!" Aras yanındaki yastığı Efe'nin kafasına atmıştı ve tam isabetti!

"Aman be! Bir şey demedik"

Elindeki cipslerden birini açıp yemeye başladı.

"Kız adın neydi?" Diye sordu kafasını kaldırıp. Bıkkınlıkla "Rüya" dedim.

Tekrar ortalık sessizleşirken Efe'yi süzdüm karamel sarı karışık saçları kumral ten rengi ve ela gözleriyle yakışıklı çocuktu aslında.

"Bana gelinlik giydirip dağın başında tecavüz ettikten sonra 38 yerimden bıçaklayacakmış gibi bakmasana kızım tırsıyorum." Hemen bakışlarımı Efenin üstünden çektim.

"Niye bakıyım be sana, delinin zoruna bak!"

"Yav he he" diye çocukça bir hareket yaptığında -tamam bunu bende yapıyordum- gözlerimi devirdim.

Uzun bir sessizlikten sonra yanımdaki Aras bana biraz daha yaklaşıp kulağıma eğildi.

"Bu arada daha demin kolumdan tuttuğunu görmedim sanma. Bana dokunmak için deli olduğunu biliyorum" deyip göz kırptı. Ne!

Tamam millet aramızda kalsın kemikli elleri ve damarları belirgin kaslı kolu cidden çok hoş duruyordu! Ama bu ona dokunmak istediğim anlamına da gelmiyordu.

"Uyuzun tekisin Aras!" Diye dişlerimin arasından tısladım.

"Hem sen beni niye getirdin arkadaşlarının yanına ki ben seni Peri'nin yanına götürüyor muyum?"

"Kızım bende seni görmek için can atmıyorum merak etme. Annem zorladı yoksa bende istemezdim burada olmanı"

Dürüst olalım son cümlesi baya koymuştu şimdi!

"Hem Peri kim?" Diye bir soru sordu tekrardan.

"Arkadaşım Aras" bir an Aras ve ben Perigilin evinde hangi renk oje sürmek istediğimizi düşünmeden edemedim. Hadi ama Aras'ın parmağında neon pembe ojeler cidden güzel durmaz mıydı?

Aradan geçen yarım saatte herkes sıkıntıdan patlamaması için Eymen TV ye bir film yerleştirmişti. O sırada Hande ve ben de film için mısır patlatıp bir kaç kuruyemiş doldurduk küçük kaselere.

"Aras'la önceden tanışmanız beni cidden çok şaşırttı. Dünya ne küçük değil mi?"

"Evet öyle" diye mırıldandım Hande'ye.

"Siz nereden tanışıyorsunuz bu arada?" Gelen soruyla tezgahtaki cips paketlerini açıp onlarıda bir kaseye boşalttım.

"Annelerimiz daha önceden beri tanışıyormuş araya biraz zaman girincede birbirlerinden haber alamamışlar daha sonra ikiside İstanbulda olduğunu öğrenince tekrar konuşmaya başlamışlar. Aynı zamanda Aras ile okullarımız da aynı" Onaylamak mânâsında başını iki kez aşağı doğru hareket ettirdi. Bende o sırada doldurduğum kaseleri tezgaha bıraktım.

"Aynı okulda olduğunuza göre geçen seferki olayı biliyor o zaman?" Diye tekrar bir soru daha yöneltti. Allah aşkına bu kız hep böyle meraklı mıydı?

"Hayır Aras bilmiyor ve bilmesini de istediğim bir konu değil"

"Neyi bilmiyor muşum ben?" Mutfağa bir anda giren Aras'la elim ayağım birbirine dolaştı. Tam da gelecek zamanı bulmuştu.

"Hiçbirşeyi" diye atladı Hande.

Aras kaşları çatık bir halde yanıma doğru yürümeye başladı. Yanıma geldiğinde ise gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Rüya sen benden ne saklıyorsun bilmiyorum ama umarım duyunca sinirlenebileceğim bir şey değildir"

"Amaan Aras senden ne saklayabilirim ki" dedim gülümsemeye calışarak. Sırtımdan soğuk soğuk terler akıyordu. Olayın stresi ile de vücudum oldukça kasılmıştı. Ya da Aras'ın dibimde olduğunu kavrayan beynim yüzünden de olabilirdi.

"Umarım öyledir Rüya. Umarım hiçbirşey saklamıyorsunudur." deyip mutfaktan çıkmıştı.

Handeye doğru üzgün gözlerle döndüm.

"Az kalsın her şey ortaya çıkıyordu! En iyisi bundan sonra bu konu hakkında konuşmayalım Hande" Hande de beni başıyla onayladığında derin bir nefes aldım.

Ne bok yiyecektim peki bundan sonra?

❄️

Helloooooo!!

Nasılsınız bakalım?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz peki?

Sizce Aras duysa neler olur?

Bu arada bölümü Part-1 ve Part-2 şeklinde yayınlayacağım. Fazla arayı açmak istemedim.

Daha ne kadar ara açacaksın diyen okuyucularımı duyar gibiyim :D

Bu arada fark ettim ki beni yazmaya teşvik eden voteleriniz değil yaptığınız mütüş ötesi yorumlarmış :*

BAŞA BELA AİLESİ ARTIK 5K!!! (ehehhehehe)

Hepinizi çok çok öpüyorum, ithaf bölümleri isteyen yorum yapabilir diğer bölümü - part2 yi- ona ithaf edebilirim.

Ben yine çok konuştum hadi bay bayy sağlıcakla kalın😘😘

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top