1•BB➺「 İlk Görüş 」

Başlama tarih ve saatleri buraya!

Multi⤴Rüya

Keyifli okumalar😊

"Sakın sâkin olayım deme. Böyle 39 numara kürek gibi ayaklarını ağzına ağzına vur. Ellerini saçlarına dolayıp kafasını duvarlara sürt. Kıvılcımlar falan çıksın." Peri'nin söyledikleriyle daha da gaza geldim. Okul koridorunda kabadayı gibi yürümeyi bırakıp 12/D sınıfından içeri girdim. Gözlerim x ışınları gibi etrafı tararken onda durdu. Hızlı adımlarla yanına doğru ilerlediğimde Peri de peşimden geliyordu. Son bir kaç adımda Asya'nın yanına geldiğimde elimi omzuna koyup bana doğru dönmesini sağladım.

"Sence de hesaplaşmamız gereken bir konu yok mu Avrupacığım(!)" Yüzümdeki sırıtış yerini yavaş yavaş bırakırken biraz olsun ciddileştim.

"Hayırdır Kabuscuğum(!) dün akşamdan sonra okula bir daha gelmezsin diye düşündüm. Ah pardon sen Oğuz'un götünden ayrılmıyordun değil mi ama bebeğim kusura bak Oğuz senin gibi birini değil de beni seçti. Hoş bunu dün akşam senin gibi bir sevgilisinin yanında beni öperek görmüş oldun." Kahkahası sınıfın duvarlarında yankılanırken yerini benim yumruğum aldı. Sol gözüne attığım yumrukla sendelese de hâlâ ayaktaydı. "Sin ni yipiyirsin yi" Sesi kulağımda can çekişen bir fareden farksızdı. Daha da sinirlenip kafamı burnuna gömdüm. "Lan Oğuz sikimde mi sanıyorsun? İkiniz de birbirinizden boksunuz." Yere düşen Asya'nın yanına eğilip saçlarını elime doladım. "Bana bak eğer hayatımda seni bir kez daha görürsem yemin ederim acımam köpeklerin önüne atarım seni." Ellerimdeki saçlarını daha sıkı tutup kafasını duvara vurdum. "Duydun mu lan beni!" Burnundan kanlar akarken gözleri de yarı açık bir şekildeydi. Gebersin. "D-duydum" Dikilip yukardan son durumuna baktım. Eh biraz olsun rahatlamıştım. Tam arkamı dönüp gidecekken Peri'nin 38 numara asker botlarını ağzına vurduğunu gördüm. Yüzümüzdeki sırıtışla yumruklarımızı tokuşturup sınıfdan çıktık.

"Kızım ne dövdük be. Vallaha içimdeki sabah yediğim sucuklar eridi. Neyse biz şimdi bunu lahmacun gömerek kutlarız." Başımla onaylayıp okulun çıkışına doğru ilerledim. Bir kaç adım daha attığımda göz bebeklerimi Oğuz'un yapılı bedeni doldurdu. Hızlı adımlarla yanıma geldiğin de bakışlarım yüzünü buldu. Suratında ki ciddi ifade kan donduracak şekildeydi. " Rüya, Asya'yı o hâle sen mi getirdin?" Gözlerim gözlerinde takılı kaldı. "Evet. Dün gecenin stresini atmak istedim biraz. Ancak hemen yere düştü. Pek stres atamadım anlayacağın. Bak aklıma ne geldi. Burada yalı kazığı gibi durmaktansa bari bir işe yara." Deyip kasıklarına bir tekme geçirdim. İki büklüm kaldığında sol gözüne de bir tane yumruk attım. Yanından cool cool geçip tam okul kapısından çıkacakken "Rüya Adal ve Peri Doğan hemen odama!" Sesi durdurdu. Bende diyordum ki bu Müdür Beyciğim o kadar olay oldu hâlâ nasıl bir şey demedi. 180 derece dönüp kel ve göbekli ikilisinin müdürümüzün yanından geçmeyip tam ortasından gitmişken çatık kaşlarıyla kendi odasına doğru ilerledi. Tüm okul bizi izlerken Peri ile birlikte keltoşun odasına ilerledik. Kapıyı 2 kere tıklayıp içeri geçtiğimizde keltoş bir kaç tane kağıt imzalıyordu. Bizi görünce kağıtları bir kenara bırakıp sandalyesine yaslandı. Göz bebekleri Peri ve bende mekik dokurken kafasının üstündeki kel olan yer çoktan kızarmıştı. Hatta buharlar çıkacağından bile emindim bundan sonra.

"Rüya kızım burun kırmak da ne demek! Burası kolej değil ki seni affedeyim! Devlet okulundasın sen! Asya şuan revirde burnunu kırmışsın kızın! Ne olacak senin bu tavırların. Şuna bak elinde hâlâ Asya'nın saç telleri var." Çaktırmadan elime baktığımda keltoşun haklı olduğunu gördüm. Bir kaç tel parmaklarımın arasında kalmıştı. Elimi arkama doğru sakladım.

"Ya sen Peri,ayakkabının izini kızın ağzının üzerine kalıbını çıkartmışsın! O da yetmeyip Oğuz'a da saldırmışsın Rüya!" Başını iki yana olumsuzca sallayıp tekrar bize döndü. "Ailenizi aradım. 5 dakikaya burda olurlar. Ya siz okuldan ayrılın ya da ben sizi atayım."

"Siz bizi atamazsınız kelt- Ay aman müdürcüğüm biz kendimiz ayrılırız." Son kez havalı sözcüklerimi söyleyip tam kapıdan çıkacakken kapıdan içeriye giren annem ve Melda Teyzeyle burun buruna geldim. Annem bana akşam evde senle hesaplaşacağız bakışlarından atıp keltoşun masasının önündeki deri koltuklarından birine yerleşti.

"Semiha Hanım her şey anlattığım gibi kızınız bir öğrencimize şiddette bulundu ve şuan kız revirde hemşirenin dediğine göre burnu kırılmış." Keltoşun her burnu kırılmış dediğinde egom okşanıyordu yahu! "Ve ben daha fazla kızlarınızı bu okulda istemiyorum. O yüzden çoktan Dağkan Kolejinde işlemlerini hallettim." Gözlerim kocaman açıldı."No no kolej olmaz. Hocam biz koleje gitmeyiz!" Peri benden önce itiraz etmeye başlamıştı bile. "Anne bir şey söyle biz koleje falan gitmeyiz" diye destek çıktım bende Peri'ye.

"Kusura bakmayın kızlar hiçbir devlet okulu sizi istemiyor. Okumak istiyorsanız koleje gitmek zorundasınız.!" Koleje gitmemek istememiz maddi durumumuzdan falan kaynaklanmıyordu. Sadece tüm zengin züppelerin toplandığı,herkesin ben popüler olacağım dediği yer bize aykırıydı. Annem "Peki Hocam" deyip odadan çıktığında bizde arkalarından ilerliyorduk tam odadan çıkacağımız sırada Peri'nin "İnşallah hayatınız boyunca hep kel kalırsınız Keltoş Bey" sözcükleriyle odadan ışık hızıyla çıktık. Kapıyı kapatıp gülerken annemin yanımıza gelmesiyle gülememiz durdu.

" Sınıfınızdan çantalarınızı alıp gelin ben Melda ile okulun otoparkında arabada sizi bekliyor olacağım." Başımla onaylayıp 12/D sınıfın yolunu tuttuk. Herkes ders de olduğunda koridor bomboşdu. Sınıf kapısının önüne geldiğimizde kapıyı hiç çalmadan içeriye girdim. Okuldan atıldım madem daha fazla da şey yapmayalım. Sevda Hoca gözlüklerinin üzerinden bize bakıp kaşlarını çatlarken ben doğruca sıramızdan Peri'nin ve kendi çantamı alıp sınıfa doğru döndüm. "Ey ahali yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Tek pişmanlığım daha fazlasını yapamadığımdandır. Kısacası okuldan atıldım hakkınızı helal edin." Sınıftan koro halinde helal olsun sözcükleri çıktığında gülümsedim. Elimdeki Peri'nin çantasını Peri'ye verdiğimde tam kapıdan çıkacakken sınıftan gelen " Rüya Reis oley. Peri Reis oley." Ritim sesleri ile elimi yumruk yapıp göğsümün üzerine 2 kere hafifçe vurup "Eyvallah" deyip sınıftan çıktık.

"Al işte birde neden koleje gitmek istemiyorsunuz diyorlar. Kolejde böyle insanlar var mı?" Başımla onayladım. "Haklısın kanka neyse hızlı olda annemgili fazla bekletmeyelim."

"Tamam da Semiha Teyze niye bu kadar sessizdi. Valla bence bu sessizlik büyük bir fırtınayı çağrıştırıyor." Otoparka geldiğimiz de Peri'ye cevap vermeden arabanın arka koltuğuna yerleştim Peri de gelip yanıma oturduğunda annem çoktan arabayı çalıştırmıştı. Bir kaç dakika geçtikten sonra annem cebinden çıkarttığı kredi kartını bana doğru uzattı. "Birazdan Peri ile seni bir AVM'nin önüne bırakacağım. Oradan Dağkan Kolej'inin okul formalarını alırsın bizde bu sırada Melda ile bir arkadaşımın yanina gideceğim anneciğim. Ha bu arada unutmadan bu akşam seni büyük bir sorgulama bekliyor. Kendini iyi hazırla yavrum. Hadi görüşürüz." AVM'nin önüne gelen arabadan inecekken annem "İşiniz bitince beni ara da dönüşte sizi alayım" dedi. Başımla onaylayıp AVM'nin kapısından içeri girdim. Direk okul forması satan bir mağazaya girdik. Etrafa şöyle bir göz attığımda her çeşit renkte formalar vardı. Yanıma gelen minyon tipli çalışana "Dağkan Koleji okul forması" deyince bir yere doğru ilerledi. Peri ile bende peşinden ilerlediğimde daha paketi açılmamış poşetlerden gösterdi. "Bedenleriniz nedir?" Şöyle Peri'nin ve kendi vücuduma baktım S gelirdi herhalde. "İkimize de S olsun" dedim. Kız gülümseyip 2 tane paket uzattı. "İsterseniz deneyin kabinler sol tarafta" Peri ile kabinlere gittiğimizde kabinlerden birine girip üzerimi değiştirdim. Okul forması dizlerime kadar gelen siyah bir çorap üstünde yine siyah pileli bir etek vardı. Etek bir taraflarımı zor kapatıyordu. Yani Allah korusun yere yapışsam okulda tüm vücudum hodri meydandı. İçimden bu okul formasını seçen adama en güzel küfürlerimi yollarken üst kısmına baktım. Beyaz bir lakosdu. Yakalarında kollarının uçlarında ve altında siyah bir şerit geçiyordu. Allah'tan adam zevkliydi. Saçlarıma hafif bir şekil verip kabinden çıktım. "Peri nerdesin lan? Bu etek benim bir tarafımı kapatmıyor. Acaba terzinin kumaşı mı bitti?"

"Geldim lan geldim. Eteği bir ara don sandım. Mübarek o kadar kısa." Kafamı salladım.

"Aynen lan neyse bak aklıma gelmişken bu akşam bizde kalsana hem annemin ve Melda Teyzenin gazabından kurtuluruz." Yumuklarımızı tokuşturup tekrar kabine girdim. Eski okulumun kıyafetlerimi tekrar giyip formaların parasını ödedik.

"Benim karnım acıktı." Hiç düşünmeden "Bende" dedim. "O zaman bekle bizi lahmacun hem kanka bugünü de kutlamış oluruz." Başımla onayladım. En üst kata geldiğimiz de 2 şer tane lahmacun sipariş edip masaların birine yerleştik.

Yaklaşık yarım saatin ardından lahmacunlar bitmişti. Tekrar alt kata inmek için yürüyen merdivenlere bindiğimizde son bir kaç basamak kala Peri'nin çığlığı ile tam arkama dönecekken ayaklarımın birbirine dolaşması sonucu yere kapaklandım. Oha! AVM'nin zeminleri bu kadar rahat mıydı lan? "Ohh pofuduk pofudukmuş yerlerde." Sözlerimin ardından gelen kahkahayla gözlerimi açtım. Ben ne ara gözlerimi kapatmıştım harbi? Üzerime eğilmiş bir meteorla bakışırken olanlar sonradan aklıma uçuştu. Mâlum jeton üçyüzkırkbeşgenli (!). Demek ben düşecekken bu meteor beni tutmuştu. Hemen kollarından çıkıp bir iki adım geriledim. Ne demiştim lan ben bu adamın kollarına. Pofuduk? Hayır yalan olduğunu söyleyin bana!

"Demek pofuduk" tekrar kahkahası kulaklarımda yankılanırken ağzım açık ona bakıyordum. O nasıl bir gülüştü yarabbim? "Pofuduk da güzelmiş ama bunlar kas küçük" ne dedi lan o bana?

"Küçük senin şeyindir lan" dediklerimi sonradan fark edince bir tane tokat geçirdim kafama. Mal mıyım neyim. Kahkahası tekrar bir melodi şeklinde ilerlerken tipine baktım. Kahverengi-sarı karışımı saçlar bal rengi gözler yakışıklı bir çehre. Kaslı bir vücut. Pofuduk kollar falan.

"Bu kadar emin olma bir ara gelde göstereyim." Yüz rengim patlıcan moruyken bile güzel bir kızım ben tamam mı? "Adın ne küçük(!)" Hiç düşünmeden "Şehriban" dedim. İlk önce gözleri şaşkınlıktan kocaman açıldı sonra sonra ten rengi kırmızı hah şuan yeşil sanırım mora dönüyor şimdi. "Bende Aras" deyip yanımdan uzaklaştı. İşte böyle yaparlar seni güzelim. Neyse kendine gel Rüya. Peri'nin yokluğu ile etrafıma baktığımda birkaç metre uzaklığımda kuyruğunu yakalamaya çalışan köpek gibi etrafında döndüğünü gördüm. Seri adımlarla yanına doğru ilerledim.

"Ne yapıyorsun lan sen burada?" Başını kaldırıp bana baktığında yüzünü yavru köpek durumuna soktu. "Abimin aldığı bilekliği kaybettim" Gözlerimi devirdim. "O yüzden mi çığlık attın geri zekalı" başıyla beni onayladı. Bende tam yere bakacakken çöp kovasının yanındaki bileklik dikkatimi çekti. "Şu mu senin bileklik?" Elimle bilekliği gösterdiğimde o tarafa doğru ilerledi.

"Ay evet bu. Hadi gidelim." Anneme işimizin bittiğine dair mesaj attığımda tekrar Peri'ye döndüm. Peri'yi bana bakarken yakalayınca kaş göz işareti ile 'Ne var?' Dedim.

"Daha demin konuştuğun yakışıklı kimdi?" Omuz silktim ve her şeyi en baştan anlattım. "Oha kızım Şehriban ne? Hangi devirde kaldın yavrum sen?"

"Yanımdan gitsin diye öyle birşey yaptım." Önümüzde duran annemin arabasına bakıp Peri'ye döndüm. "Annemin yanında sakın olayı açma" başını sallayıp arka koltuklara geçtik ikimizde.

"Ee kızlar okul formaları nasıldı beğendiniz mi?" İlk önce Peri'yle göz göze geldik daha sonra Melda Teyzeye döndüm. "Çok güzellerdi Melda Teyze. Kim seçtiyse gerçekten mükemmel(!) seçim olmuş. Ha bu arada bu akşam Peri bizde kalıyor anneciğim ve Melda Teyzeciğim itiraz istemiyoruz." Koltukda arkaya doğru yaslandım.

"Tabiki de kalabilir kızım" diyen annem de bana destek çıkınca bizim sitenin önünde durduk. Zaten Peri'yle evlerimiz yakın olduğundan pek bir sıkıntı olmuyordu. Peri'yle eve geçip direk benim odama ilerledim. Dolaptan benim pijamalardan birini alıp Peri'ye verdim kendime de bir pijama takımı alıp üzerimi değiştirdim. Birbirimizden utanma gibi duygumuz olmadığından rahatça kıyafetlerimizi değiştirebiliyorduk. İkimizde yatağımın üzerinde bağdaş kurmuş otururken yatağının yanındaki komodinimin üzerinden lap topumu alıp Peri'yle her zaman izlediğim filmlerden birini açarken Peri'de aşağı inip atıştımalıklardan alıp tekrar yanıma geldi. Filmi açıp izlemeye başladık.


1740 Kelime✔

Bölümü beğendiyseniz vote vermeyi ve düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın!

Diğer bölümde görüşmek üzere🖐

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top