Epilogue
Bunun da sonuna geldik, hepinizi öpüyorum xx ayrıca çevirmem için kitap önerin lütfen
Louis gözlerini bebeğini gösteren ekrana dikti, 20 haftalık. Doktor çubuğu bebeğin alt kısımlarını bulmak için gezdirdikten sonra, bulduğunda durdu. "Pekala, hadi söyle" dedi Louis kafasını yanında kollarını bağlamış ekranı izleyen Harry'e çevirerek.
"Bebeğiniz bir" çubuk biraz daha hareket etti. "erkek" dediğinde Louis heyecanlanarak ekrana baktı.
"Oğlan" Harry elini yatağa Louis'nin belinin kenarına koydu, hamile oğlan biliyodu ki Harry kız istiyordu ama sadece iyi olacak olanı istediğini söylemişti. Louis'nin dileği gerçekleşmişti, küçüklüğünden beri oğlu olmasını istemişti.
Yarım saat kadar sonra binadan çıkarlarken ultrason Louis'nin parmakları arasındaydı "Gerçekten iddiaya mı girdiler?" Louis; Niall, Liam, Zayn ve Desmond'u kastederek sordu. Harry kafasını sallayarak güldü.
"Babam ve Zayn kazandı." diye cevap verdiğinde Louis kızardı.
"Bebeğim üzerine iddia. Hepsini dövemeliyim" diyerek arabalarının ön koltuğuna bindi. Karnı kocamadandı ve doktor bebeğin büyüklüğü ile ilgili memnundu. Louis uzun bir süre bebeğinin gerekli ağırlığa ulaşması konusunda endişelenmişti.
"İsimleri düşünmemiz gerekiyor." dedi Harry arabayı evlerine sürerken. Harrynin babası caddenin karşısında yaşıyordu, adam Harry'i yakın yaşamaya ikna etmişti. Louis'nin de isteğiyle de şimdi yakın yaşıyorlardı ve Louis evlerini seviyordu.
Gençti, 17'nin sonlarında ama şimdiden hayatı çok dolu geçiyordu. Bir kaç ay içerisinde bir bebeği olacaktı, Harry'e ve babasına bir zamanlar iki tane olan bir çeteyi yönetme de yardım ediyordu.
Hayat güzeldi.
30 haftalık Louis Desmond'un evinde adamın hazırladığı tavuğu yiyordu. Harry, Liam ve Zayn ile birlikte bebek mobilyalarını almaya çıkmıştı.
Desmond ona geçmişi, babasının neden onu sevmediğini anlatıyordu. Louis babasından insanları dinlemediği için nefret etti. Eğer geçen 30 yılda Desmond'u dinleseydi hiçbir şeyin onu suçu olmadığını anlardı.
Anlayacağınız gibi Louis'nin babası Louis'nin yaşındayken Amara adında güzel bir kıza aşık olmuştu. Ve Amara hamile kaldığında çok mutlu olmuş onunla nişanlanıp ev bakmaya başlamıştı. Fakat bebek doğduğunda mavi yerine yeşil gözlerle doğunca Mark bebeğin onun olmadığını anlamış, onlar birlikte olmadan önce kızı hoş bulduğunu söylemiş olan Desmond'u suçlamıştı.
Mark pisleşmiş ve Amara'yı evden atınca Desmond olaya el atıp kıza ve yeni doğmuş kızına yardım etmişti. Kızı Amara bir adamla tanışana kadar yetiştirmişti. Desmond'un iyi birisi olup iki kıza yardım etmesi Mark'ı sinirlendirmiş, bunun Desmond'un kızın babası olduğunu kanıtladığını öne sürmüştü.
Desmond o zaman babalık testi yaptırıp Mark'a benzeyen bebeğin babası olmaldığını kanıtlamıştı. Kız büyüdükçe gözleri parlak maviye dönmüştü. Mark Desmond'un sahte evrak yaptığını öne sürüp yırtıp yüzüne atmıştı.
"Yani bunca yıl bu nefret babamın dinlememesi yüzündendi," dedi Louis tabağıyla oynarken. Desmond kafasını sallarken gözleri açılan kapıya kaydı.
"Hala baban öldüğü için üzgünüm, küçükken iyi bir arkadaşımdı, ama kedi oğlunun ölümünü istemek.." Desmond kafasını sallayarak içeri giren Harry'e gülümsedi. Dışarısı dondurucu soğuk olsa da tişörtünü ter izleri oluşmuştu.
Louis çocuk odasının yerleştirilmesine yardım etti, büyük karnı ağır şeyleri taşımasına engel oluyordu, ama Harry söylenmeye başlamadan beşiği birleştirmişti.
"Gerçekten dinlenmelisin" dedi Harry Louis'nin tenine doğru, burnu boynuna gömülmüştü, yumuşak sabun kokusunu soluyordu.
"Yoruldum," diye mırıldandı Louis sırtını Harry'nin göğsüne yaslayarak elleri her zamanki gibi karnında duran Harry'nin ellerinin üzerindeydi. Oğlunun hareketlerini hissedebiliyordu.
*
"İt Louis, Yapabilirsin." dedi Harry yanındaki oğlan ağlayarak bağırırken, oğlunu doğurmaya çalışırkenki sarfettiği efordan bacakları titriyordu.
"Bir kere daha" dedi hemşire ve Louis bir kere daha yapabildiği kadar ittirdi, vücudu nefesini tutuşundan kızarmıştı, ciğerleri oksijen için çığlık atarken odayı bir ağlama sesi doldurdu. Jace anında kucağına verilmişti, sıcak ve teni doğumdan dolayı yapış yapıştı. Küçük bebek hala mavimsiydi ama Louis yine de awladı ve yapışkan maddeyi bebeğin gözünden baş parmağıyla itti.
"Benim küçük oğlum" diye ağladı Louis, gözyaşları bebeğini kucağında tutarken akıyordu, Harry'nin parmakları bebeğin kulağını okuyordu.
"Baba kordonu kesmek ister mi?" diye sordu hemşire, Harry'nin yeni ünvanını kullanarak. Harry kesmek için ilerlerken Louis bebeğim temizlenmesi ve kontrollerinin yapılması için almalarına izin verdi.
"Sünnet edilsin mi?" diye sordu hemşire Louis temizlenip bir odaya alındığında.
Louis bir baş sallamaya cevap verdiğinde hemşire tekrar ayrıldı. Küçük çocuk geriye doğru yaslanıp rahatlarken eli karnına gitti, vücudu doğumdan dolayı gerilmişti. "Harikaydın, oğlumuz çok güzel" dedi Harry, eğilip öperken, sonra yanağını öptü ve elini tuttu.
Louis 3 gün sonra küçük bebeğini hastaneden çıkardı, oğlu pembe ve sağlıklıydı, koyu saçları vardı ve gözleri mavi ile yeşil arasında savaşıyordu. Biraz büyüdüğü zaman dış çemberi mavi içe yaklaştıkça yeşil olacaktı.
"Babacığım!" diye ağladı Jace üç yaşına gelip de merdivenden düştüğünde, halı canının fazla yanmamasını sağlamıştı ama Louis hızla oğluna koştu.
"İyisin!" diye gülümsediğinde çocuk burnunu çekti ve babasına inanarak başını adamın göğsüne koyup bacaklarını Louis'nin 5 aylık hamile karnının etrafına attı.
3 yıl sonra yeni bir bebeğe hazır olduğunu fark etmişti. Önümüzdeki yıl Jace Louis'nin ona öğretemediği şeyleri öğrenmeye okula gidecekti.
Harry Louis'nin yanağını öptü, sonra Jace'in ve Louis'nin karnını öpmek için eğildikten sonra günlük işine bakmak için evden ayrılmıştı. Louis çete işlerine 5 saatten fazla izin vermiyordu, kendisi ailesiyle ilgilenmek için tamamen çekilmişti.
Küçük kızı karnında hareket ettiğinde gülümsedi ve elini öğle uykusuna hazırlanan Jace'in sırtına sürttü.
Evet, hayat güzeldi.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top